Starbucks Hakkında
1971 yılında Seattle’daki tarihi Pike Place Çarşısı’nda bulunan tek bir kahve dükkanıyla yola çıkan Starbucks’ın hikayesi günümüzde bir kahve devi olmaya kadar dayanıyor. O zamanki Starbucks müşterilerine tek bir küçük mağazada dünyanın en kaliteli ve taze kavrulmuş kahve çekirdeklerini sunuyordu. Moby Dick’ten ilham alan adı eski kahve tüccarlarının denizcilik geleneği ve açık denize olan aşkından geliyordu.
İlk yıllarında yalnızca kendi öğüttükleri kahve çekirdeklerini satarak işe başlayan firma 1983 yılında Howard Schultz’ın İtalya’ya gidişi ve İtalyanların espresso barlarından, kahve deneyimlerine olan aşklarından büyülenmesiyle birlikte, kendisinde İtalyan kafe kültürünü Amerika’ya getirme isteğini doğurmuş ve markanın bugünkü halini almasında çok önemli bir adım olmuştur. 1987’de Schultz’ın Starbucks’ı satın almasından itibaren şirketin kahve kültürü ve sunmuş olduğu deneyimler gelişmiş ve genişlemiştir. Starbucks’ın asıl hedefi, insanların evleri ve işlerinden sonra gitmek isteyecekleri ve gidebilecekleri üçüncü mekan olmaktır. Aynı zamanda insanlara sadece kahve ve zengin bir kahve kültürü değil deneyim de sunmaktır. Bunun yanı sıra, ilham veren ve insan ruhunu zenginleştiren bir marka olmaktır. Bugün Starbucks, 65 ülkede, 21.000’in üzerinde mağazasıyla kahve satın almada ve kavurmada dünyanın bir numaralı şirketi haline gelmiştir.
Ünlü kahve zincirinin üç adet kahve boyu bulunmaktadır: Tall, Grande ve Venti. Schultz, İtalyanın kafelerinden ve kahve deneyimlerinden etkilendiği için, Starbucks’ı Amerika’daki diğer kahve zincirlerinden ayıracak özel isimler kullanmayı amaçlamış ve bardak boyutlarını İtalyanca koymuştur. Kahveleri espresso bazlı ve demlenmiş kahveler olarak ikiye ayrılmaktadır. Starbucks boyutun yanı sıra şurup, süt ve kafein tercihlerini yapma fırsatını da müşterilerine sunmaktadır.