1980’li yıllardan beri İstanbul’un en ünlü eğlence mekanlarından biri olarak görülen Zihni Bar, nostaljik atmosferi ve yıllara dayanan birikimiyle hâlen ayakta. Bir dönem kapılarını kapatmış olsa da, kentin eğlence hayatında bıraktığı izleri sürdürmek için yakın geçmişte yeniden hizmete açıldı. Yeni yolculuğuna Zihni Nişantaşı ismiyle devam eden işletme, eski hatıraların modern dokunuşlarla harmanlandığı, hem dinamik hem de nostaljik bir atmosfere sahip. Kısa sürede yeniden geniş bir müdavim kitlesi kazanan mekanın tarihçesine kısaca göz atalım:
Zihni Bar’ın hikayesi, 1980 yılında Zihni Şardağ tarafından kurulmasıyla başlıyor. Yolculuğuna ilk olarak bir sanat galerisi olarak başlayan mekan, zamanla sanatçıların ve ünlü isimlerin sohbet edip keyifle vakit geçirdiği bir bar haline gelmiş. İlerleyen süreçte de İstanbul’un bar kültüründe kendine has bir yer edinerek, sıcak ve samimi atmosferiyle ün kazanmış. Yalnızca bir eğlence mekanı olmanın ötesine geçerek, ziyaretçileri tarafından ev konforunun hissedilebildiği, rahat ve huzurlu bir ortam sunmayı başarmış.
Yenilenen Zihni Nişantaşı da eski mekanın dekorasyon ve tasarımını biraz daha modernize edilmiş şekilde sunuyor. İç mekan tasarımında kullanılan antikalar, orijinal Zihni Bar’ın ruhundan izler taşıyor. Mekanın menüsünde her damak zevkine hitap eden seçeneklere rastlamak mümkün. Şef Cem Erol’un danışmanlığında yenilenmiş olan eklektik menüde dünya mutfaklarının en özel lezzetlerini bir arada görebiliyoruz. Özellikle paylaşımlık tabaklar, ziyaretçiler tarafından yoğun ilgi görüyor. Ancak bunun da ötesinde, Zihni Bar’ın özellikle canlı müzik ve eğlence başlıklarında ön plana çıkan bir işletme olduğunu belirtmek gerek. Haftanın her günü canlı müzik etkinliklerine ev sahipliği yapan işletmenin müzik direktörlüğünü de usta müzisyen Teoman üstlenmiş. Başarı ve müşteri memnuniyeti konusunda hiçbir şeyin şansa bırakılmadığını buradan da anlayabiliyoruz.