Anadolu yakası sakinleri, size sesleniyoruz! Şu soğuk kış günlerinde dışarıda geçirdiğiniz vakti çıtır çıtır yanan, varlığıyla bile ortama sakinlik ve huzur katan bir şöminenin başında değerlendirmeye ne dersiniz? Keyifli dost sohbetlerinden romantik buluşmalara kadar her ana eşlik edebilecek bu atmosfer, kentin her iki yakasında da birçok mekanda sunuluyor. Bugün rotamızı Anadolu yakasına çeviriyor ve size kendinizi adeta bir dağ evinde hissettirebilecek mekanları keşfediyoruz!
Kışı sevmeyen çok, biliyoruz. Havalar iyice soğuduğunda dışarı çıkmak bile bazılarımıza zul geliyor, onun da farkındayız. Ama dışarısı buz gibiyken bir şömine başında oturup sıcacık kahvemizi yudumlanın ya da nefis lezzetlerin tadını çıkarmanın keyfi çok az şeyde vardır! Üstelik, Anadolu yakasının şömineli mekanları içinde kafeden bara, şef restoranından kahvaltı mekanına kadar birçok farklı konseptle karşılaşmak mümkün. Yani, siz ziyaret saatinizi ve öğünü söyleyin, biz size doğru mekanı gösterelim. Özellikle de romantik buluşmalar için, kış boyunca şömineli mekanlar harika birer seçim olacaktır. Avrupa Yakası Şömineli Mekanlar önerilerimizi zaten sizlerle paylaşmıştık. Ne dersiniz, şimdi de Anadolu yakasının en gözde şömineli mekanlarına birlikte göz atalım mı?
1. Kirpi Cafe - Suadiye/Kadıköy
İstanbul’un birçok farklı noktasında birbirinden popüler şubeleriyle hizmet veren Kirpi Cafe, kentin gözde mekanları arasına ismini çoktan yazdırdı. Hem Anadolu hem de Avrupa yakası sakinlerine ve ziyaretçilerine hitap eden işletme,...
Koşuyolu, Suadiye, Erenköy, Galataport ve Akaretler gibi birçok farklı lokasyonda şubesi bulunan Kirpi Cafe, kentin en tanınan restoran ve kafelerinden biri. Yıllardır varlığını koruyor ve epey geniş bir müdavim kitlesi var. Koşuyolu şubesi yeşilliklerle bezeli geniş bahçesiyle ön plana çıkarken, Suadiye şubesinin de şömineli iç mekan ayrıcalığı var. Mekanın menüsü her şubede aynı: serpme kahvaltıdan paylaşımlık tabaklara, çıtır atıştırmalıklardan ev yapımı böreklere, deniz ürünlerinden et ve tavuk yemeklerine, dürümlerden tatlılara kadar; burada aklınıza gelebilecek neredeyse tüm ana kategoriler sunuluyor.
2. The Townhouse - Suadiye/Kadıköy
İstanbul’un Kadıköy ilçesine bağlı Suadiye semtinde yer alan The Townhouse, akşamüstü işten ya da okuldan çıktıktan sonra günün tüm yorgunluğunu atmak için ziyaret edebileceğiniz, misafirperverliği ve şık bir ambiyansı ev...
Eren ve Kerem Canatar’ın kurduğu The Townhouse, Londra’nın enerjisini ve kozmopolitliğini yansıtan bir atmosfere sahip. Nitekim dekorasyonunda hem rustik İngiliz mimarisine hem de İstanbul kültürüne ait detayları yakalayabiliyorsunuz. The Townhouse’un yemek menüsünde tuna tartar, karides popcorn, falafel ve burrata gibi birçok özel lezzet var ama özellikle imza kokteyller, gerek sunum gerek lezzet açısından ziyaretçiler tarafından çok seviliyor. Baoli, Monkey ve Special K gibi nefis kokteylleri gürül gürül yanan şöminenin başında tatmak, daha da keyifli oluyor.
3. Brasserie Noir - Suadiye/Kadıköy
Bağdat Caddesi her ne kadar onlarca farklı restorana ev sahipliği yapsa da, aslında burada lezzetli ve kaliteli alternatifler sunan restoranlara rastlamak sanıldığı kadar kolay değil. Elbette herkesin damak zevki ve...
Anadolu yakasında en çok şömineli mekan seçeneği sunan lokasyon, tahmin edebileceğiniz üzere, Bağdat Caddesi. Caddenin gediklilerinden olan Brasserie Noir da gurme lezzetler keşfetmeyi sevenler için ideal bir adres. Oğuz Kaan Ermeç ile Richard Mazhar’ın kurduğu mekan, aslında Rotisserie Noir ile Noir Suadiye’nin kardeş işletmesi. Ancak ambiyans açısından onlardan ayrılıyor. Menüsünde sushi, sakatat lezzetleri, risotto, et ve tavuk çeşitleri gibi envai çeşit alternatif var. Her birine de şef dokunuşları yapılmış. Özellikle de sakatat lezzetleri, hakikaten çok başarılı.
4. Strada - Suadiye/Kadıköy
Kadıköy’ün Suadiye semtinin ve Bağdat Caddesi’nin en popüler restoranlarından biri olan Strada Suadiye, haftanın her günü ziyaretçilerini ağırlıyor. 2024 yılında cumartesi ve pazar günleri 10:00 ile 01:00, diğer günlerde ise...
Okurlarımızın bazıları, Bağdat Caddesi’nde 1994 yılında açılan Cafe Cadde’yi hatırlayacaktır. Yine aynı lokasyonda bulunan Strada da aynı kurucu ekibin, yani Turanlı ailesinin imzasını taşıyor. İtalya, Fransa ve Avusturya gibi farklı ülkelerin en özel lezzetlerini modernleştirerek sunan Strada, hem şık hem de sıcak bir atmosferi tercih edenler için ideal. Mekanın en gözde spesiyallerinden biri, çıtır ördek. Ancak biz taş fırında pişirilen pizzalara ve Şef Carlo Manoos Monsato’nun imzasını taşıyan sushi çeşitlerine de bir şans vermenizi öneririz. Strada’nın şömineli salonunun yanı sıra; bahçesinin, açık mutfağının, barının ve şarap kavının olduğunu da ekleyelim.
5. Peat & Sherry - Caddebostan/Kadıköy
Viski severler, buraya! Sizi İstanbul’un tam kalbinde hizmet veren, popüler bir mekanla tanıştırmak istiyoruz. Kadıköy’ün Caddebostan semti sınırları içinde ve Bağdat Caddesi üzerinde yer alan, Peat & Sherry, ülkemizin en...
Bağdat Caddesi’nin en kendine has mekanlarından biri olan Peat & Sherry, viski severlerin hemen radarına girecek bir adres. Ülkemizdeki en zengin koleksiyonlu ve nitelikli viski barı olduğunu söylesek, muhtemelen abartmış olmayız. Chesterfield koltukları, büyük şöminesi, zarif detaylarla bezeli dekorasyon stili, viski kütüphanesi, koyu tonların ağırlıklı kullanıldığı tasarımı ve loş aydınlatmalarıyla yurt dışındaki şehir kulüplerini andırıyor. Peat & Sherry’nin menüsünde 400’den fazla viski çeşidi var, arzu ederseniz viskili kokteyllere de bir şans verebiliyorsunuz. Yemek ve atıştırmalık menüsünün tamamı da viskinin yanına eşlik edebilecek lezzetlerden oluşuyor. Sıklıkla viski tadım etkinliklerine de ev sahipliği yapan Peat & Sherry’i yazın da gönül rahatlığıyla ziyaret edebilirsiniz. Çünkü mekanın tavanı tamamen açılabiliyor.
6. Villa Bosphorus - Beylerbeyi/Üsküdar
İstanbul’un Anadolu yakasının en gözde ilçelerinden biri olan Üsküdar, Beylerbeyi gibi çok özel bir semte ev sahipliği yapıyor. Asya ve Avrupa kıtalarını birleştiren Boğaziçi Köprüsü’nün Anadolu yakası topraklarında kalan ayaklarının...
İstanbul’un en iyi balık restoranları içinde ismini defalarca andığımız Villa Bosphorus, bizce bir mekanda olmasını isteyeceğimiz tüm özelliklere sahip: Lezzetleri nefis, denize sıfır, Beylerbeyi’nin tarihi dokusuyla uyum içinde, ferah, Boğaz manzaralı ve şömineli… Mekanın hem kış hem de yaz bahçeleri var. Ziyaretçilere her daim en taze balıkları ve mezeleri sunuyorlar. Zaten işletmeye ev sahipliği yapan tarihi yalının komşusu da bizzat Beylerbeyi Sarayı. Bizce fazla söze gerek yok, Villa Bosphorus’un atmosferini sizin de çok seveceğinizi düşünüyoruz.
7. Kalbur Et Kebap - Şerifali/Ümraniye
İstanbul’un en gözde et restoranlarından biri olarak görülen Kalbur Et Kebap, lezzet tutkunları için vazgeçilmez bir durak olmaya aday. Ümraniye ilçesine bağlı Şerifali Mahallesi’nde yer alan mekan, yılların tecrübesiyle et...
Şömine ayrıcalığı ille de fine dining konseptli ya da Boğaz manzaralı restoranlarda mı olacak? Buyurun, şömineli kebapçı önerimiz de mevcut: Ümraniye’deki Kalbur Et Kebap, et konusunda hakikaten uzman. Tüm malzemeleri ve etleri en doğru yerden temin ediyor, özenle işliyorlar. Kuzu tandır, dana şiş ve fırında kuzu incik gibi spesiyalleri damak çatlatan cinsten. Mekanın şömineli salonunun yanı sıra, çocuk oyun alanları ve yeşilliklerle bezeli bir bahçesi de var. Kış bahçesi de botanik atmosferiyle zenginleştirilmiş durumda.
8. Tuzla Lagos Balık - Postane/Tuzla
İstanbul’un Tuzla ilçesi, kentin kalabalık ve gürültülü atmosferinden biraz uzaklaşıp sahil kasabası ruhunu hissetmek için rotanızı çevirebileceğiniz en ideal adreslerden biri. Böyle bir atmosferin içindeyken de bir balık ziyafeti çekmeden...
Tuzla balık restoranları içinde salaş olanları da var, içindeki envai çeşit alanla birer kompleks gibi tasarlanmış olanları da. Tuzla Lagos Balık ikinci grupta: Deniz manzaralı terası 500 kişi, balo salonu 250 kişi, Barbarossa isimli bar bölümü 90 kişi kapasiteyle hizmet veriyor. İç mekanın tam merkezine de görkemli bir şömine yerleştirilmiş. Burada, özenle seçilmiş siyah zeytin ve salamura turşu ile başlayan ziyafet; lakerdadan balık pastırmaya, lagos lokumdan levrek külbastıya kadar uzanıyor. Biz, özellikle levrek külbastıya bir şans vermenizi tavsiye ederiz.
9. Demirane Restaurant - Yalıköy/Beykoz
Beykoz Kundura Fabrikası, izlediğimiz birçok dizinin ve filmin çekimine ev sahipliği yapmış, günümüzde de hem set hem de kültür sanat merkezi olarak kullanılan tarihi bir yapı. Fabrika içinde hizmet veren...
Sinema dizi sektörü çalışanlarının uğrak noktası olan Beykoz Kundura Fabrikası, muhtemelen hepimizin izlediği en az bir yapımın çekimine ev sahipliği yapmış, tarihi bir yapı. Günümüzde hem set hem de kültür sanat merkezi olarak kullanılıyor. Fabrikanın demir atölyesi de Demirane Restaurant’a dönüştürülmüş durumda. Tüm gelirleri Birebir Eğitim Vakfı’na bağışlanan işletme, sebzelerini Kundura Bostan’dan, süt ürünlerini de Saklı Kundura Çiftliği’nden tedarik ediyor. Menüsünde vegan ve glutensiz lezzetler de var, ayrıca evcil hayvan dostu bir mekan.
10. Kanlıca Teras Cafe - Kanlıca/Beykoz
İstanbul’un en huzurlu ve yeşil ilçelerinden biri olan Beykoz, genellikle kent sakinlerinin ve hem yerli hem de yabancı turistlerin kentin kalabalığından ve keşmekeşinden biraz uzaklaşmak istediklerinde rotalarını çevirdikleri bir adres...
Kanlıca’da şömine başında mükellef bir kahvaltı etmeye ne dersiniz? Evet, Kanlıca genellikle havanın güzel olduğu günlerde ilgi gören bir destinasyon, ancak Kanlıca Teras Cafe de kış günleri de çok keyifli geçiyor. Çünkü bu mekan yalnızca şömineli değil, aynı zamanda Boğaz manzaralı. Siz bakmayın yalnızca kahvaltı dediğimize, menüsünde günün her öğününe uygun lezzet seçenekleri mevcut. Ancak haftanın her günü sabah 09:00’da açılıyor, hafta içi 12:00’da, hafta sonu 01:00’da kapanıyorlar. Dolayısıyla hafta içi kahvaltı daha uygun bir seçenek. Henüz tatmamış olanlar için ekleyelim: menüde Kanlıca’nın meşhur yoğurdu da var.
11. Balıkçı Abdullah - Paşabahçe/Beykoz
İstanbul, iyisiyle kötüsüyle eşsiz bir şehir. İçinde yaşadığımız modern çağda zaman zaman kalabalığı, gürültüsü, stresi ve telaşı bunaltıcı olsa da, İstanbul’u İstanbul yapan Boğaz manzaralarını görünce bunların birçoğunu bir süre...
Boğaz manzaralı ve şömineli balık restoranı önerilerimize bir yenisini ekliyoruz: Balıkçı Abdullah! 1996 yılından beri aynı noktada, Paşabahçe semtinde hizmet veren bu popüler işletme, kendinizi denizin içinde gibi hissedebileceğiniz büyük pencereleri ve ferah atmosferiyle çok keyifli bir ambiyans sunuyor. Vedat Milor’un da geçmişte Anadolu yakasının kaliteli ve düzgün balık lokantaları arasında gösterdiği mekan, ziyaretçilerinin keyifli zaman geçirebilmesi için tüm detayları düşünmüş. Örneğin, tavandaki örtüler gürültüyü çekmesi, böylece mekanın full çektiği günlerde bile herkesin rahatça sohbet edebilmesi için özel olarak seçilmiş. Lezzetler de nefis ve her daim taze.
12. Mari’s House - Polonezköy/Beykoz
Polonezköy, hem İstanbul hem de çevre sakinlerinin gürültüden, kalabalıktan ve betondan biraz olsun uzak kalarak yeşillikler içinde vakit geçirmek için sık sık kaçtığı bir semt. Bu nedenle Polonezköy’de genellikle doğaya...
Polonezköy’ün Dünya Caddesi üzerinde bulunan Mari’s House, çok sevimli ve salaş bir mekan. Zaten pek büyük değil, dolayısıyla şöminesi yandığı anda mekanı derhal ısıtıyor. Eski bir Polonya evinin restore edilmesiyle bugünkü görünümünü kazanan mekan; ahşap sandalyeler, işlemeli yastıklar ve vintage aksesuarlarla zenginleştirilmiş. Menüde her öğüne uygun seçenekler var, ancak özellikle serpme kahvaltı çok popüler. Mangal ve et lezzetleri de çok seviliyor, ancak içki servisinin yapılmadığını da eklemek gerek.
13. Leonardo Restaurant - Polonezköy/Beykoz
İstanbul’un en sevimli ve yeşil semtlerinden biri olan Polonezköy’de bulunan Leonardo Restaurant, doğayla baş başa kalırken buram buram tarih kokan bir mekanda vakit geçirmek ve bu esnada da birbirinden nefis...
Tarihi Polonya evlerinin bir diğeri de 1993 yılından beri Leonardo Restaurant olarak ziyaretçilerini ağırlıyor. Ancak bu ev, Mari’s House’un aksine epey büyük. Binanın yemyeşil bahçesi 300 kişi kapasiteli. İç mekanda 205 kişi aynı anda ağırlanabiliyor. Barbekülü havuzlu teras bölümü de özel organizasyonlar için kullanılıyor. Leonardo Restaurant’ta her hafta sonu ve bayram tatilinde açık büfe brunch servisi var. 17:00 sonrasında alakart konsepte geri dönüyorlar. Mekanın sunduğu olanaklar bunlarla da sınırlı değil. Otopark, yarı olimpik yüzme havuzu ve çocuk oyun alanı da mevcut. Tüm ziyaretçiler havuzu 09:00 ile 20:00 saatleri arasında kullanabiliyor.
Sıra | İçerik | Kullanıcı Puanı |
---|---|---|
1 | Kirpi Cafe | 8,4 |
2 | The Townhouse | 8,8 |
3 | Brasserie Noir | 8,4 |
4 | Strada Suadiye | 8,0 |
5 | Peat & Sherry | 8,8 |
6 | Villa Bosphorus | 8,6 |
7 | Kalbur Et Kebap | 8,6 |
8 | Tuzla Lagos Balık | 9,2 |
9 | Demirane Restaurant | 9,2 |
10 | Kanlıca Teras Cafe | 9,2 |