Ziyaretçilerine her mevsimde farklı güzellikler ve manzaralar sunan yaylalar, Karadeniz Bölgesi’nde turizmin gelişmesinde çok önemli bir role sahip. Özellikle Rize sınırları içinde, ünü dünya çapında duyulmuş olan ve turistik açıdan popülerliğini gitgide artıran birçok farklı yayla bulunuyor. Bunlar arasında ilk sıralara Ayder, Pokut, Gito ve Anzer yaylalarını yazabiliriz. Elbette sözünü ettiğimiz yaylaların turizm başlığında giderek daha çok ilgi görmesi önemli bir başarı. Fakat bu ilgi yaylaların izole ve bakir atmosferini de günden güne kaybetmesine yol açıyor. Eğer tercihiniz Rize yaylalarından daha sakin ve bakir kalmayı başarmış bir tanesini ziyaret etmekten yanaysa, Çağrankaya Yaylası sizin için doğru adres olabilir. İkizdere ilçesinde bulunan bu yayla, 3200 metrelik rakımıyla kentin en yüksek yaylalarından birini oluşturuyor.
Çağrankaya Yaylası’nın izole ve sakin bir atmosfere sahip olduğunu söylememiz sizi yanıltmasın. Çünkü aslında bu yayla da son derece ünlü. Bakir doğasından ödün vermemiş olmasını, büyük ölçüde yüzölçümüne borçlu. Kentin en büyük yaylaları arasında ilk sıralarda yer alıyor ve gerek yüksek rakımı gerek çevresinde dik yamaçlı tepeler ile uçurumlar bulunması sebebiyle genelde günübirlik turlar tarafından pek ziyaret edilmiyor. Ancak sizin bu yazıyı okuduğunuz dönemde elbette söz konusu koşullar değişmiş olabilir.
Çağrankaya Yaylası’nda vakit geçirirken temel ihtiyaçlarınızdan mahrum kalmanız söz konusu değil. Çünkü bu yaylanın hem telefon hem de elektrik altyapısı mevcut. Bu sayede de kır kahvesi, bakkal ve hatta kasap gibi dükkanlara da ev sahipliği yapıyor. İlçe merkezinden 25 kilometre mesafede olan bu doğa harikasında konaklama işletmesi yok. Ancak dilerseniz burada kendi karavanınızla ya da çadırınızla kamp yapabiliyor, bakkal ve kır kahvesi aracılığıyla da yeme içme ihtiyaçlarınızı karşılayabiliyorsunuz.