Artvin, Karadeniz Bölgesi’nin belki de en bakir kalabilmiş kentlerinden biri. Hâlen neredeyse hiç el değmemiş doğal güzelikleri, görkemli ormanları, ünlü yaylaları ve yemyeşil vadileriyle doğa tutkunları için uçsuz bucaksız bir keşif cenneti oluşturuyor. Özellikle Karadeniz’in bazı şehirlerinde doğal güzelliklerin gitgide yok olduğundan şikayet ettiğimiz günümüz çağında, Artvin’i henüz vakit varken keşfetmek gerek. Üstelik, Artvin gezilecek yerler dendiğinde genellikle akla ilk olarak doğal güzellikler gelse de, bu şehir bir de çok zengin bir tarihi mirasa ev sahipliği yapıyor.
Eğer doğayla iç içe vakit geçirmeyi, doğa fotoğrafları çekmeyi, trekking yapmayı, kamp aktivitelerini ve tarihi yapıları yakından incelemeyi seviyorsanız; Artvin’in sizi hayal kırıklığına uğratmayacağından emin olabilirsiniz. Artvin turunuzda mutlaka görmenizi önerdiğimiz durakları sizler için listeledik.
1. Karagöl Sahara Milli Parkı - Şavşat
Artvin’in Şavşat ilçesi sınırlarında bulunan ve ilçe merkezine 25 kilometre uzaklıkta yer alan Karagöl Sahara Milli Parkı, 1994 yılından bu yana milli park statüsüne sahip. 3251 hektarlık bir alana yayılan...
1994 yılından beri milli park statüsünde olan Karagöl Sahara, 3251 hektarlık bir alanı kaplayan gerçek bir doğa harikası. Burası Karagöl ve Sahara şeklinde iki bölüme ayrılıyor. Gölün ve ormanların bulunduğu bölge, turistik açıdan daha da popüler. Sahara bölgesinde ise ağırlıklı olarak yayla faaliyetleri gerçekleştiriliyor.
Ladin, sarıçam, ahlat, orman gülü, kızılcık, fındık, orman çileği, böğürtlen… Karagöl Sahara Milli Parkı’nda yüzünüzü nereye dönseniz farklı bir bitki ya da ağaç türüyle karşılaşabiliyorsunuz. Parkta hem çok zengin bir bitki örtüsü hem de çok çeşitli bir yaban hayatı var. Karagöl bölümünde konaklama işletmesi ve kır gazinosu da bulunuyor. Bu sayede burada hem yeme içme ihtiyaçlarınızı karşılayabiliyor hem de dilerseniz geceyi geçirebiliyorsunuz.
Karadeniz Bölgesi En İyi Kamp Alanları isimli rehberimizde de sözünü ettiğimiz gibi, Karagöl Sahara Milli Parkı bu civarda kamp yapmak içi tercih edebileceğiniz en ideal adreslerden biri. Hem çadır hem de karavan kampı için müsait olan bölgeye ulaşım da oldukça basit. Şavşat’ın merkezinden buraya otobüsler kalkıyor ve yaklaşık 25 kilometrelik yolu kat ettikten sonra Karagöl Sahara’ya ulaşabiliyorsunuz.
Artvin’de ikisi de güzellik bakımından birbiriyle yarışan iki Karagöl var. Biri bu bölgede bulunan Şavşat Karagöl, diğeri de listenin devamında kendisinden detaylı olarak söz edeceğimiz Borçka Karagöl. Şavşat Karagöl ile Karagöl Sahara Milli Parkı zaten aynı bölgenin ismi. İki Karagöl olması kafa karıştırıcı olabileceği için özellikle belirtmek istedik.
2. Arsiyan Yaylası - Şavşat
Artvin’in Cittaslow unvanını almaya hak kazanmış ilçesi Şavşat, hem keyifli atmosferi hem de yemyeşil doğası ile ülkemizin önemli turizm merkezleri arasında. Artvin’in içinde barındırdığı doğal güzellikler, gerçekten saymakla bitmiyor. Söz...
Türkiye’nin cittaslow unvanlı yerleşim yerlerinden biri olan Şavşat, yayla turizmi açısından da ön plana çıkan bir ilçe. Şavşat’ın en ünlü yaylası da Gürcistan sınırında bulunan Arsiyan Yaylası. Yalnızçam Dağları’nın kuzeybatısında kalan yaylanın rakımı 2600-3500 metre aralığında değişiyor. Yaylada hem çermik ve tuz kayası kömür madeni hem de büyüklü küçüklü yirmi farklı göl bulunuyor.
Göllerden birinin üzerinde Yüzen Adalar da var. Göl tabanıyla bağlantısı olmayan bir grup toprak öbeği sürekli yer değiştirdiği için bu ismi almış. Hatta onları kıyıya yakın durumda yakalarsanız üzerlerine çıkıp gölde gezme şansınız da var. Fakat adayı yönlendirmek de biraz zor olduğu için, eskaza açılırsanız yanınızda sizi tekrar kıyıya ulaştırabilecek birileri olması daha güvenli olabilir.
Arsiyan Yaylası’nın biri Kanlıtepe, diğeri de Kençiyan Tepesi olarak adlandırılan iki farklı zirve noktası var. İkisinin de manzarası tek kelimeyle nefis. Bu yaylada da kamp yapmanız mümkün. Fakat ihtiyaçlarınızı kendi olanaklarınız doğrultusunda karşılamanız gerekiyor.
3. Maden (Bazgiret) Köyü - Şavşat
Artvin’in Şavşat ilçesine bağlı olan Maden Köyü, eski ismiyle Bazgiret Köyü, Şavşat’ın merkezine yaklaşık 35 kilometre uzaklıkta. Candır Yaylaları’nın eteklerine yayılmış olan bu köyde yalnızca 74 hane var. Köy nüfusu...
Eski ismi Bazgiret Köyü olan Maden Köyü, Artvin’de kamp yapmak için ziyaret edebileceğiniz küçük ve çok sevimli bir köy. Burada yalnızca 278 kişi yaşıyor ama 1970’li yıllardan beri düzenlenen Mariyoba Festivali sayesinde köy turistik açıdan uzun yıllardır ilgi çekiyor. Maden Köyü üç tarafı ormanlarla çevrili yemyeşil bir vadinin içine kurulmuş. Beş farklı şelaleye ve Kotela Dağı’ndan dolup gelen bir dereye ev sahipliği yapıyor. Köy evlerinin tamamı da ahşaptan inşa edilmiş. Haliyle burada kamp yaparken nefis doğa manzaralarının keyfini çıkarabiliyor, sessiz ve sakin bir ortamda kafa dinleyebiliyorsunuz.
4. Tepeköy Geleneksel Yaşam Kültürü Müzesi - Şavşat
Müzeler ortak bir coğrafyayı ve değerleri paylaşan toplumların sahip oldukları somut ve soyut değerleri gelecek nesillere aktarmaları açısından çok önemli bir role sahip. Her ülkede ve kentte farklı konseptler eşliğinde...
Şavşat’ın tek müzesi olarak 2015 yılında hizmete açılan Tepeköy Geleneksel Yaşam Kültürü Müzesi, Tepeköy halkının ortaklaşa bağışları sayesinde kurulmuş. Burada geçmişte köy hayatında kullanılan eşyalar, malzemeler ve ürünler sergileniyor. Artık birçoğu kullanım alanını yitirdiği için, her birinin sergilenerek gelecek nesillere bilgi olarak aktarılması son derece önemli. Etnografya müzelerini gezmeyi seviyorsanız mutlaka uğramanızı tavsiye ederiz.
5. Tibeti Kilisesi - Şavşat
Artvin’in Şavşat ilçesinin merkezine 14 kilometre uzaklıkta ve Cevizli Köyü’nün sınırları içinde bulunan Tibeti Kilisesi, ilçenin en dikkat çekici tarihi yapılarından biri. Günümüzde büyük ölçüde yıkılmış olan kilisenin Tbeti (Tibeti)...
İlçe merkezine 14 kilometre mesafedeki Cevizli Köyü’nde bulunan Tibeti Kilisesi 899 ile 914 yılları arasında Bagratlı Prens Aşut Koh tarafından inşa ettirilmiş bir yapı. 11. yüzyıl sonrasında bölgenin en önemli dini merkezlerinden biri olarak görülüyormuş. Fakat bu bölgede İslamiyet kabul edilince önce camiye dönüştürülmüş, ilerleyen süreçlerde de yıldırım düşmesi gibi sebeplerle aldığı hasarlar neticesinde tamamen terk edilmiş. Günümüzde Tibeti Kilisesi’nin yalnızca ana yapısı ve şapeli ayakta. Tarihi yapıları yakından incelemeyi seviyorsanız, Şavşat’a gitmişken kiliseye de uğrayabilirsiniz.
6. Yavuzköy Seyir Terası (Şavşat Seyir Tepesi) - Şavşat
Artvin’in Şavşat ilçesi kentin doğal güzellikleri bakımından en zengin yerleşim yerlerinden biri. Gerçi söz konusu Artvin olunca, kentin tamamının yemyeşil atmosferiyle adeta bir yeryüzü cennetini andırdığını söylemek de mümkün. Söz...
Şavşat’ın kartpostalları aratmayan doğa manzaralarını seyretmek için ziyaret edebileceğiniz en ideal noktalardan biri, Yavuzköy’de bulunan Şavşat Seyir Tepesi. Resmi ismi Yavuzköy Seyir Terası olan bu alan, ilçe merkezine yaklaşık 4 kilometre uzaklıkta. Ardahan yolu üzerinde bulunan seyir terasından muhteşem manzaralara tanıklık edebilir, mükemmel fotoğraf kareleri yakalayabilirsiniz.
7. Artvin Kalesi - Merkez
Artvin Kalesi, Artvin’in Merkez ilçesine bağlı Çayağzı Mahallesi sınırları içinde bulunan tarihi bir yapı. Erzurum Samsun karayolundan giderken Artvin kent merkezine çıkan noktaya geldiğinizde kaleyi de tüm heybetiyle görebiliyorsunuz. Çoruh...
Gürcü Krallığı döneminde ve 937 yılında inşa edilmiş olan Artvin Kalesi, kentteki en eski tarihi yapılardan biri. Büyük bir kayanın üzerine inşa edilmiş olan yapı, 2012 yılından beri geceleri aydınlatılarak daha da etkileyici bir görünüme kavuşuyor. Kalenin özellikle sarnıç, şapel ve sur bölümleri günümüzde oldukça iyi durumda. Fakat Artvin Kalesi askeri bölge sınırları içinde bulunduğundan, burayı yalnızca özel izin alarak gezmek mümkün. Eğer izin alamazsanız kaleyi uzaktan da izleyebilir, birbirinden etkileyici fotoğraf kareleri çekebilirsiniz.
8. Atatepe - Merkez
Artvin’de hem kent manzaralarını ideal bir noktadan izlemek hem de dünyanın en büyük Atatürk heykelini görmek istiyorsanız, rotanızı doğruca Merkez ilçesi sınırları içinde bulunan Atatepe’ye çevirebilirsiniz. Atatepe, isminden de anlaşılabileceği...
İsmini dünyanın en büyük Atatürk heykeline ev sahipliği yapmasından alan Atatepe, Artvin’in en turistik duraklarından biri. Sıtkı Kahvecioğlu Vakfı tarafından inşa ettirilen bu görkemli heykelin açılışı 2012 yılında yapılmış. Yüksekliği 22 metreye, ağırlığı da 50 tona ulaşıyor. Artvin Belediyesi’nin Atatepe’de açtığı sosyal tesiste de ücretsiz sıcak ve soğuk içecek ikramlarından yararlanabiliyorsunuz. Ancak Atatepe’ye giden yol uzun bir rampadan oluşuyor ve yolun biraz bozuk olduğunu da vurgulamak gerek. Buna rağmen hem Artvin’in müthiş manzaralarını hem de dünyanın en büyük Atatürk heykelini görmek için bu yolu tepmeye değiyor.
9. Hatila Vadisi Milli Parkı - Merkez
İçinde barındırdığı doğal güzellikler bakımından eşine benzerine zor rastlanacak bir alan olan Hatila Vadisi Milli Parkı, Artvin’in Merkez ilçesi sınırları içinde. Parka il merkezinden başlayan yaklaşık 10 kilometrelik bir yolu...
Kent merkezinden yaklaşık 10 kilometre uzaklıkta olan Hatila Vadisi Milli Parkı, hem Hatila Deresi’ne hem de birçok küçük dereye ev sahipliği yapıyor. 500’ü aşkın bitki türünü içinde barındıran parkın rakımı 170-3224 metre arasında değişiklik gösteriyor. Elbette bitkilerin yanı sıra, burada yaşayan birçok farklı türden yaban hayvanı da var.
1994 yılından beri milli park statüsünde olan Hatila Vadisi’nin en ilginç yönlerinden biri, Akdeniz iklimi özelliklerine sahip olması. Zaten bu kadar zengin bir biyoçeşitliliğe ev sahipliği yapmasının temel sebebi de bu. Milli parkın içinde Türkiye’nin en yüksek cam seyir terası da bulunuyor. Burada 220 metre yükseklikten inanılmaz güzellikte manzaralara tanıklık edebiliyorsunuz. Fakat aman dikkat: 2023 yılı sonunda bir ziyaretçi bu cam terastan düşerek hayatını kaybetti.
Hatila Vadisi Milli Parkı’nda hem kamp alanları hem de konaklama tesisleri var. Günübirlik ziyaretçiler için de piknik alanları ve restoranlar bulunuyor.
10. Kafkasör Yaylası - Merkez
Doğu Karadeniz’in turistik açıdan en gözde kentlerinden biri olan Artvin, doğa tutkunları için adeta bir keşif cenneti. Yüzünüzü ne tarafa dönseniz yeşilin daha da büyüleyici tonlarıyla karşılaşabileceğiniz bu kent, özellikle...
Artvin’in en meşhur ve turistik yaylalarından biri olan Kafkasör Yaylası, kent merkezine yaklaşık 8 kilometre uzaklıkta. Burada uzun yıllardan beri boğa güreşleri, off-road yarışları ve halk oyunları etkinlikleri gibi birçok farklı organizasyon düzenleniyor. Büyük bir festival alanına ev sahipliği yapan yaylada konaklamak da mümkün. Arzu ederseniz buradaki ahşap bungalovları kiralayabiliyor, bu yeryüzü cennetinde geceyi de geçirebiliyorsunuz.
11. Dolishane Kilisesi - Merkez
Tarihçesi M.S. 954 yılına kadar uzanan Dolishane Kilisesi, Artvin’in Merkez ilçesine bağlı Hamamlı Köyü’nün sınırları içinde. Artvin Şavşat karayolundaki Berta Köprüsü mevkinden kuzeybatıya doğru yaklaşık altı kilometre ilerlediğinizde tarihi kiliseye...
10. Bagrat Kralı Sumbath’ın 954 ile 958 yılları arasında Mimar Gabriel’e inşa ettirdiği manastırdan günümüze yalnızca kilise bölümü ulaşabilmiş. Dolishane Kilisesi olarak adlandırılan bu tarihi yapı Merkez ilçesine bağlı Hamamlı Köyü’nde bulunuyor. 16. yüzyılda camiye dönüştürülen Dolishane Kilisesi süslemeler bakımından oldukça zengin. Gerçi camiye dönüştürülürken özellikle iç mekan süslemelerinin birçoğu badanayla kapatılmış ama hâlen süsleme örneklerini görebiliyoruz. Dolishane Kilsesi günümüzde kaderine terk edilmiş durumda. Fakat tarih ve arkeoloji meraklıları tarafından sıklıkla ziyaret edilmeyi sürdürüyor.
12. Bilbilan Yaylası - Ardanuç
Ülkemizin yedi coğrafi bölgesinin yedisinde de birbirinden etkileyici doğal güzelliklerle karşılaşmak mümkün ama Karadeniz Bölgesi’nin bu konuda biraz daha ayrıcalıklı olduğunu düşünüyoruz, ne dersiniz? Karadeniz Bölgesi’ndeki şehirlerin özellikle deniz sınırında...
Artvin ile Ardahan arasında sınır oluşturan Bilbilan Yaylası, Yalnızçam Dağları ile meşe ve çam ormanlarıyla çevrelenen bir yeryüzü cenneti. Yemyeşil atmosferi kamp tutkunları için harika bir ortam sunuyor. Burada herhangi bir konaklama işletmesi olmadığı için kamp yapmayı düşünenlerin ihtiyaçlarını kendi olanaklarıyla karşılaması gerek. Günübirlik doğa keşifleri için de gönül rahatlığıyla ziyaret edebileceğiniz yaylada, her cumartesi günü pazar da kuruluyor.
13. Cehennem Deresi Kanyonu - Ardanuç
Artvin’in Ardanuç ilçesi sınırlarında yer alan Cehennem Deresi Kanyonu, dünyanın en büyük kanyonlarından biri. Tipik bir kanyon vadinin özelliklerini taşıyan bu doğa harikası, ilçe merkezine yaklaşık 7 kilometre uzaklıkta ve...
Ardanuç’un merkezinden yaklaşık 7 kilometre uzaklıkta bulunan Cehennem Deresi Kanyonu, dünyanın en büyük kanyonları arasında. Uzunluğu 500 metreye, derinliği 6 metreye, genişliği de 70 metreye ulaşıyor. Kanyonun dağların arasında oluşmuş olması sebebiyle buraya ulaşmak pek kolay değil. Hatta daha da açık konuşmak gerekirse, Cehennem Deresi Kanyonu’na gitmek biraz şans ve cesaret istiyor. Kondisyonuna, yön duygusuna ve ekipmanlarına güvenmeyenler için kanyonu ziyaret etmemek daha doğru bir tercih olacaktır.
Kanyona giden güzergah üzerinde bol bol taşlı yolu ve dik patikayı aşmanız gerek. Bu bölgede yaban hayvanları da yaşadığı için, genellikle ziyaretçiler ellerine bir düdük ya da zil alarak sürekli ses çıkartmayı, bu sayede de hayvanları mümkün olduğunca uzaklaştırmayı tercih ediyor. Bazı yerlerde yolun bir kişinin bile güçlükle sığabileceği kadar daraldığını belirtelim. Velhasıl, kanyon müthiş doğal güzellikleri içinde barındırıyor ama onları görmek pek de kolay olmuyor. Sahip olduğu güzellikleri daha cömert ve kolay şekilde sunan diğer kanyonlara göz atmak için Türkiye’nin En Güzel Kanyonları isimli rehberimizi ziyaret edebilirsiniz.
14. Gevhernik Kalesi - Ardanuç
Artvin şehir merkezinden yaklaşık 39 kilometre mesafede ve Ardanuç ilçesine bağlı Adakale semtinde bulunan Gevhernik Kalesi, bazı kaynaklarda Ardanuç Kalesi ismiyle de anılıyor. Kent ve iç kaleden oluşması bakımından, bu...
Kent merkezine 39 kilometre uzaklıkta olan Adakale semti asırlardan beri kent ve iç kale bölümlerinden oluşan bir yerleşim yeri. Kent bölümü Adakale, iç kale de Gevhernik Kalesi olarak adlandırılıyor. Hatta Adakale, kent ve iç kaleden oluşması açısından Artvin’de türünün tek örneği. Gevhernik Kalesi’nin inşası Orta Çağ’ın öncesine dayanıyor. Bir dönem İberya Krallığı’nın, 9. yüzyılda da Bagrat Krallığı’nın başkentliğini üstlenmiş olan tarihi yapının Sasaniler, Bizanslılar, Abbasiler ve Osmanlılar gibi birçok farklı medeniyeti ağırladığı biliniyor. 1554 yılında buraya İskender Paşa Cami inşa edilmiş ve ilerleyen süreçte Adakale’ye türbeler, hamamlar, konutlar, dükkanlar ve çeşmeler de eklenince burası bir külliyeye dönüşmüş. Bölgede 2021 yılından beri kazı çalışmaları da düzenleniyor.
15. Maral Şelalesi - Borçka
Artvin’in Borçka ilçesi sınırlarında bulunan Maral Şelalesi, Karçal Dağları’nda kendisiyle aynı ismi taşıyan derenin üzerinde yer alıyor. Tek bir eğim kırıklığından gelerek yaklaşık 60 metre yükseklikten çağlayan şelale, ismini hem...
UNESCO’nun İnsan ve Biyoküre Programı çerçevesinde verilmiş Türkiye’nin ilk biyosfer rezervi unvanını taşıyan Macahel Vadisi, doğa tutkunlarının mutlaka görmesi gereken bir diğer adres. Bu vadinin en büyüleyici noktalarından birini de Maral Şelalesi oluşturuyor. Ladin ve kayın ağaçlarıyla kaplı müthiş bir doğanın içinde bulunan şelale yaklaşık 60 metre yükseklikten çağlıyor.
Şelaleyi yalnızca uzaktan izlemek bile harika bir deneyim. Fakat eğer onun tepesine tırmanmak isterseniz yine biraz riskli ve bol eforlu bir parkuru göze almanız gerek. Çünkü şelaleye epey dik bir yamacı takip ederek çıkıyorsunuz. Güzergah üzerine yerel halk tarafından merdivenler inşa edilmiş ama yine de çok dikkatli olmakta fayda var. Şelalenin döküldüğü yerde oluşan havuzun buz gibi sularında yüzmenin serbest olduğunu da belirtelim.
16. Borçka Karagöl Tabiat Parkı - Borçka
Artvin’in Borçka ilçesi sınırları içinde bulunan Borçka Karagöl Tabiat Parkı, çevre sakinlerinin doğaya olan özlemlerini gidermek için sık sık ziyaret ettikleri bir adres. 2002 yılından beri tabiat parkı statüsüne sahip...
Sıra geldi, Artvin’in ikinci Karagöl’ü olan Borçka Karagöl’den söz etmeye! 2002 yılında tabiat parkı statüsüne kavuşan bu yeryüzü cenneti de ilçe merkezinden yaklaşık 25 kilometre uzaklıkta. Yaklaşık 368 hektarlık bir alanı kaplıyor. Bu alanın 9 hektarı da Karagöl’den oluşuyor.
900’e yakın canlı türünün yuvası olan Borçka Karagöl hem piknik hem de kamp faaliyetleri için müthiş bir atmosfere sahip. Göl kenarında dinlenme ve yeme içme tesisleri sıralanmış. Parkın daha iç taraflarında da konaklama tesisleri ve kamp alanları yer alıyor.
17. Gorgit (Görgit) Yaylası - Borçka
Her ne kadar çarpık kentleşme, kontrolsüz nüfus artışı ve kötü yapılaşma gibi faktörler sebebiyle artık daha gri kentlere uyanıyor olsak da, içinde yaşadığımız coğrafya hâlen içinde binbir farklı doğal güzellik...
Macahel Vadisi’nin içinde saklı olan bir diğer doğal güzellik de Gorgit Yaylası. İsmi Görgit Yaylası olarak da anılan bu yayla, yerel halkın daha yüksek rakımdaki yaylalara göçerken bir süreliğine dinlenme noktası olarak kullandığı bir yer. Rakımı 1700 metre civarında ve bu sebeple burada sürekli bir yerleşim yok. Keza yaylaya ancak yürüyerek ulaşım sağlamak mümkün, bir noktadan sonra araba yolu sona eriyor. Yaylada elektrik altyapısı da bulunmuyor. Eğer doğanın kalbinde tam bir inzivanın hayalini kuruyorsanız ve temel ihtiyaçlarınızı karşılayabiliyorsanız, Gorgit Yaylası harika bir adres olacaktır. Fakat aksi takdirde burada uzun süreli kamp yapmak pek mümkün değil.
18. Ortaca Çifte Köprüler - Arhavi
Artvin’in kıyı şeridinde yer alan ilçelerinden biri olan Arhavi, kentin doğal güzellikler bakımından en zengin yerleşim yerlerinin başında geliyor. Birbirinden görkemli şelalelere, yemyeşil yaylalara ve uçsuz bucaksız ormanlara ev sahipliği...
Arhavi’nin turistik açıdan en popüler durakları arasında, araları yaklaşık 4 kilometre olan iki nokta var: Ortaca Çifte Köprüler ve Mençuna Şelalesi. 18. yüzyıl Osmanlı mimarisi örnekleri oluşturan Ortaca Çifte Köprüler 2003 yılında restore edilerek turizme kazandırılmış. Bu tarihten beri yalnızca yayalar tarafından kullanılabiliyorlar. İki köprü birbirlerini dik kesecek ve tam bir daire oluşturacak şekilde tasarlanmış. Uzunlukları 3,5’ar kilometre civarında. Asırlardır ayakta olmaları ve müthiş bir doğanın içinde bulunmaları sayesinde, çok etkileyici bir görünüm oluşturuyorlar. Buraya yolunuz düşerse harika fotoğraflar çekmeyi de ihmal etmeyin.
19. Mençuna Şelalesi - Arhavi
Artvin, doğa tutkunları için yeryüzü cennetini andıran bir keşif cenneti. Bu kentte yüzünüzü nereye dönseniz daha etkileyici bir doğal güzellikle ya da yeşilin daha da büyüleyici bir tonuyla karşılaşabiliyorsunuz. Yemyeşil...
Çifte Köprüler’den geçip Küçükköy yolunu takip ettiğinizde karşınıza çıkacak olan Mençuna Şelalesi Kamilet Vadisi’nde yaklaşık 92 metre yükseklikten çağlıyor. Etrafı çok zengin bir bitki örtüsüyle çevrelenmiş durumda ve hemen aşağısında da bir restoran bulunuyor.
20. Delikli Kaya Şelalesi - Murgul
Artvin’in Murgul ilçesi sınırlarında bulunan Başköy’de sizi görünümüyle hem şaşırtacak hem de büyüleyecek bir doğa harikası yer alıyor: Delikli Kaya Şelalesi! Bu şelale ismini, delik ya da yüzük formunu almış...
Türkiye’nin En Güzel Şelaleleri isimli seçkimizde de isminden söz ettiğimiz Delikli Kaya Şelalesi, Murgul’a bağlı Başköy’de saklanmış çok ilginç bir doğa harikası. Çünkü bu şelale, delik şeklini almış bir kayanın içinden çağlayarak dökülüyor. Bu şekil tortul kayaçların üzerine yaklaşık 7 metre yükseklikten dökülen suların kirecinin yıllar içinde kayayı aşındırması sebebiyle oluşmuş. Deliğin çapı dört metre civarında ve zamanla daha da genişleyecek gibi duruyor.
Masal kitaplarından fırlamış gibi görünen Delikli Kaya Şelalesi’nin çevresinde birçok farklı yeme içme işletmesi de var. Bölgede alabalık çiftleri de bulunduğu için, dilerseniz burada dört dörtlük bir balık ziyafeti çekebiliyor ya da tesislerden balık satın alabiliyorsunuz.
21. Okhta Ecclesia (Dört Kilise/Tekkale) Manastırı - Yusufeli
Okhta Ecclesia Manastırı ya da yaygın bilinen diğer isimleriyle Dört Kilise Manastırı veya Tekkale Manastırı, Artvin’in Yusufeli ilçesinde bulunan en görkemli tarihi yapılardan biri. Tekkale Köyü’nün merkezine yaklaşık 7 kilometre...
Yusufeli özellikle Gürcü Krallığı zamanında ya da daha öncesinde inşa edilmiş olan tarihi kiliseleriyle ünlü bir ilçe. Tekkale Köyü’ndeki 1350 metre yüksekliğinde bir tepenin üzerine inşa edilmiş olan Dört Kilise Manastırı da bunlardan biri. 961-1001 yılları arasında inşa edilmiş olan yapının ismi en eski kaynaklarda Okhta Ecclesia Manastırı olarak geçiyor. Bu dönemde içinde kilise, şapel, seminer odası ve trapeza şeklinde dört farklı bölüm bulunduğu için ilerleyen süreçte Dört Kilise Manastırı olarak da anılmaya başlanmış. Ne yazık ki yıllar içinde kaderine terk edilmiş ve 2024 yılında hâlen koruma altında değil. Fakat buna rağmen günümüze nispeten iyi durumda ulaşmayı başarmış ve turistik açıdan yoğun ilgi görüyor.
22. Barhal Kilisesi - Yusufeli
Artvin hem doğal güzellikleri hem de tarihi mirası bakımından adeta bir keşif cenneti. Birçoğumuzun aklına Artvin dendiğinde ilk olarak yemyeşil vadiler, uçsuz bucaksız yaylalar ve görkemli şelaleler gelse de aslında...
Altıparmak Köyü’ndeki Barhal Kilisesi de Kral David Magistros’un 9. yüzyılda inşa ettirdiği bir yapı. 1677 yılında Hacı Şerif Efendi tarafından onarılmış ve bölgede Osmanlı Devleti hakimiyeti başladığı için camiye dönüştürülmüş. Lambada planla ve kesme ile yontma taş kullanılarak inşa edilmiş olan yapı üç nefli bir bazilika. Geçmişte Gürcü Ortodoks manastırı olarak kullanıldığı ve mimari açıdan ülkemizdeki diğer Gürcü Ortodoks kiliselerinden çok daha farklı bir görünüme sahip olduğu biliniyor. İsmi bazı kaynaklarda Parhali Manastırı olarak da geçiyor.
23. İşhan Kilisesi - Yusufeli
Artvin’in Yusufeli ilçesine bağlı İşhan Köyü’nde bulunan İşhan Kilisesi, diğer ismiyle İşhan Manastırı 955 ile 1027 yılları arasında inşa edilmiş bir yapı. Kilisenin 951 yılında kaleme alınan el yazmasında belirtildiğine...
İşhan Kilisesi ya da İşhani Manastırı da kendisiyle aynı ismi taşıyan köyün sınırları içinde. 955-1027 yılları arasında, yine Kral David’in döneminde inşa edilmiş. 16. yüzyıla kadar Çoruh Havzası’ndaki beş piskoposluk makamından birini oluşturuyormuş. İlerleyen süreçte bu yapı da camiye dönüştürülmüş. 1983 yılına kadar da cami olarak kullanılmaya devam etmiş. Günümüzde İşhan Manastırı’ndan sadece kilise ve şapel bölümleri ayakta kalabilmiş durumda. Koruma altındaki yapı ücretsiz şekilde ziyaret edilebiliyor.
Sıra | İçerik | Kullanıcı Puanı |
---|---|---|
1 | Karagöl Sahara Milli Parkı | 9,4 |
2 | Arsiyan Yaylası | 9,5 |
3 | Maden (Bazgiret) Köyü | 9,5 |
4 | Tepeköy Geleneksel Yaşam Kültürü Müzesi | 9,0 |
5 | Tibeti Kilisesi | 9,0 |
6 | Yavuzköy Seyir Terası (Şavşat Seyir Tepesi) | 9,5 |
7 | Artvin Kalesi | 9,5 |
8 | Atatepe | 10 |
9 | Hatila Vadisi Milli Parkı | 9,0 |
10 | Kafkasör Yaylası | 9,5 |