Denizli’nin nüfus bakımından en büyük ilçesi olan Pamukkale, ülkemizin en önemli termal turizm merkezlerinden biri. Yerleşim tarihi antik çağlarda başlamış olan bölge, kalsiyum oksit bakımından zengin termal sularla oluşmuş travertenleriyle dünya çapında ün sahibi. UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde de yer alan Pamukkale Travertenleri’nin masal dünyasını andıran manzaralarını görmek, bizce ilçeyi ziyaret etmek için başlı başına yeterli bir sebep. Ancak Pamukkale’nin güzelliği yalnızca travertenlerle sınırlı değil. Antik kentten müzeye, kaplıcadan şelaleye, parktan kent ormanına kadar; Pamukkale’de mutlaka ziyaret etmenizi tavsiye ettiğimiz birçok farklı durak bulunuyor. Hazırsanız, Pamukkale’nin gezilecek en iyi yerlerini araştırmaya başlayalım!
1. Pamukkale Travertenleri
Doğanın biz insanlara adeta hediye ettiği ve Denizli’nin simgesi olmuş muhteşem Pamukkale Travertenleri dünyada nadir görülen bir traverten kaya türüdür. Antik çağlardan bu yana jeotermal bir kaynak olarak kullanılan Pamukkale,...
Doğanın mucizelerinden biri olarak da nitelendirebileceğimiz Pamukkale Travertenleri, kent merkezinden 18 kilometre uzaklıkta. Pamuk şekeri andıran görüntüsü, uçsuz bucaksız manzaraları ve şifalı olduğuna inanılan sularıyla yıllardır yerli ve yabancı turistlerin akınına uğruyor. Bugün Pamukkale ilçesi olarak bildiğimiz bölge, 2 bin yılı aşkın süredir termal sulara ev sahipliği yapıyor.
Sıcaklığı 35-100 derece arasında değişen termal su yeraltından yüzeye çıktığında, içeriğinde bulunan kalsiyum bikarbonat çökelmeye uğruyor. Aslında bizim bugün traverten olarak adlandırdığımız beyaz renkli terasların oluşmasının sebebi de bu. Çökeltiler binlerce yılda üst üste birikerek Pamukkale’nin göz alıcı travertenlerini meydana getiriyor. Başka bir deyişle, travertenlerin oluşumu hep devam ediyor. Doğa, kendi eseri olan bu güzelliği durmadan besliyor.
Pamukkale Travertenleri’ne gittiğinizde ayakkabılarınızı çıkarıp bu beyaz örtünün üzerinde yürüyebiliyor, dilerseniz bazı teraslarda yüzebiliyorsunuz. Travertenlerin hemen yanında da Denizli’nin en önemli tarihi miraslarından birini oluşturan Hierapolis Antik Kenti var. Travertenlere ve antik kente giriş yapmak için ayrı ayrı bilet almanıza gerek yok, çünkü her ikisi de aynı kompleksin içinde. Dilerseniz, MüzeKart ile giriş yapmanız da mümkün.
2. Hierapolis Antik Kenti
Denizli il merkezine yaklaşık 17 kilometre uzaklıkta bulunan Hierapolis Antik Kenti, her sene yaklaşık iki milyon turist tarafından ziyaret edilen Pamukkale’nin içinde, Pamukkale Travertenleri’nin hemen yanında yer alıyor. UNESCO Dünya...
UNESCO Dünya Mirası Listesi’nin bir diğer üyesi olan Hierapolis Antik Kenti, yaklaşık 2 bin yıllık tarihi geçmişe sahip. Bergama Krallığı’nın inşa ettiği kent, termal su kaynakları sayesinde kurulduğu ilk dönemden beri önemli bir yerleşim yeri olmuş. Hatta eski çağların termal sağlık merkezi olarak da nitelendiriliyor. Çok sayıda tapınağa ev sahipliği yapan antik kentte, bugün içine girebileceğiniz bir antik havuz da var. Ancak havuzda yüzmek için ayrıca ücret ödemeniz gerekiyor ve yalnızca burada MüzeKart geçerli değil. Havuzu yakından görmek isteyenlerden ücret talep edilmiyor.
Antik coğrafyacı Strabon’un kaynaklarından bir Frigya kenti olduğunu tahmin ettiğimiz Hierapolis, Roma İmparatoru Neron’un hükümdarlığı sırasında meydana gelen depremde neredeyse yerle bir olmuş. Bu sebeple de M.S. 60’lı yıllarda baştan inşa edilmiş. Deprem öncesinde Helenistik Dönem özelliklerini taşırken, bu sürecin ardından bir Roma kentine dönüşmüş. Günümüzde antik kentte Gymnasium, Apollon Kutsal Alanı, Bizans Kapıları, Frontinus Caddesi ve agora gibi birbirinden önemli yapıları görebiliyorsunuz. Kentteki Roma hamamı da günümüzde müzeye dönüştürülmüş durumda. Gelin, müze hakkında da detaylı bilgilere göz atalım.
3. Hierapolis (Pamukkale) Arkeoloji Müzesi
Denizli’nin dünyaca ünlü Pamukkale Travertenleri’nin hemen yanı başında yer alan Hierapolis Antik Kenti, son derece zengin bir tarihi mirasa sahip. Arkeolojiye ve tarihe ilgili olan herkesi büyüleyebileceğini düşündüğümüz antik kentin...
Hierapolis’in içinde bulunan antik Roma hamamının 1984 yılında restore edilmesi sonucunda ziyarete açılan Hierapolis Arkeoloji Müzesi, üç ana sergi salonuna ev sahipliği yapıyor: Lahitler ve Heykeller Salonu, Küçük Eserler Salonu ve Hierapolis Tiyatrosu Buluntuları Salonu. İlk salonda Roma dönemi lahitleri ve heykellerinin yanı sıra, gladyatör dövüşleri gibi sahneleri tasvir eden kabartmaları da görebiliyorsunuz.
Küçük Eserler Salonu’nda sergilenen buluntuların kronolojisi M.Ö. 4000’lerden başlayarak Bizans Dönemi’ne kadar devam ediyor. Üçüncü salonda da antik tiyatronun sahne binasının kabartmaları yer alıyor. Hierapolis Arkeoloji Müzesi’nin açık hava sergi alanlarını gezmek için zaman ayırmayı da unutmayın. Burada mermer heykeller ve taş eserler sizi karşılıyor.
4. Laodikeia Antik Kenti
Denizli’nin zengin tarihi mirasının önemli bir parçasını oluşturan Laodikeia (Laodikya) Antik Kenti, dünya tarihinin en önemli kültür ve ticaret merkezlerinden biri olarak görülüyor. Bu kent M.Ö. 3. yüzyılda Seleukos Kralı...
Hierapolis Arkeoloji Müzesi’nde göreceğiniz eserlerin bazıları da M.Ö. 3. Yüzyılda Seleukos hükümdarı II. Antiokhos’un kurduğu Laodikeia kentine ait. İsmini kralın eşinden alan şehir, Roma Dönemi’nde hızla gelişerek bölgenin en önemli ticaret merkezlerinden biri haline gelmiş. Yalnızca ticaret yollarının kesiştiği bir güzergahta yer alması değil, aynı zamanda tarım alanlarının bereketli olması da kente çok önemli avantajlar sağlamış. Özellikle de tekstil faaliyetlerinde dönemin çok daha ilerisindeymiş, ki bugün de Denizli’nin tekstilde ne kadar gelişmiş bir kent olduğunu biliyoruz.
20 bin kişi kapasiteli antik tiyatrosu, stadyumu, kiliseleri ve Hristiyanlık sanatının göz alıcı örneklerini gözler önüne seren estetik anlayışı ile Laodikeia Antik Kenti, uzun yıllardan beri kazı ve restorasyon çalışmalarına ev sahipliği yapıyor. Haftanın her günü ziyaret edebileceğiniz ören yerine, MüzeKart ile de giriş yapabiliyorsunuz.
5. Karahayıt Kaplıcaları
Denizli’nin Pamukkale ilçesine bağlı Karahayıt Mahallesi’nde yer alan Karahayıt Kaplıcaları, kentin en önemli sağlık ve turizm merkezlerinden birini oluşturuyor. Denizli zaten ülkemize termal turizm dendiğinde akla ilk gelen destinasyonlardan biri...
Pamukkale’nin Karahayıt beldesi, termal turizmin merkezi. İlçe merkezinden yaklaşık 5 kilometre mesafede bulunan ve beldeyle aynı ismi taşıyan kaplıcalar, 58 santigrat derece sıcaklıkta ve yüksek mineral içerikli termal sulara sahip. Suyun içeriği, kaplıcaların çevresinde yaklaşık 500 metrekarelik bir alana yayılan travertenlerin beyaz, kırmızı ve yeşil renkte olmasını sağlamış. Keza suyun rengi de kırmızı. Denizli’nin ünlü termal otellerinin büyük çoğunluğu bu bölgeye yayılmış durumda. Eğer Pamukkale seyahatinizde termal suların keyfini çıkarmak ve spa olanakları sunan bir otelde konaklamak istiyorsanız, Karahayıt Kaplıcaları’nın çevresini araştırmanız yeterli. Hatta biz sizin için araştırdık, buyursunlar: Denizli'nin En İyi Termal Otelleri
6. Halıcı Ahmet Urkay Arkeoloji ve Etnografya Müzesi
Denizli’nin Pamukkale ilçesine bağlı Karahayıt Mahallesi’nde bulunan Halıcı Ahmet Urkay Arkeoloji ve Etnografya Müzesi, Ahmet Urkay’ın kişisel çabalarıyla kurulmuş önemli bir kültürel merkez. Geniş bir koleksiyona ev sahipliği yapan müze,...
1938 yılında Tavas’ta dünyaya gelen Ahmet Urkay, yaşamı boyunca halı dokumacılığı ve ticareti yapmış. 1995 yılında koleksiyonculuk belgesi almış ve yıllar boyunca taşınır kültür varlıklarının peşine düşmüş. 2005 yılında, koleksiyonundaki eserleri bir özel müze açarak meraklılarıyla buluşturmaya karar vermiş. İlk olarak Marmaris’te açtığı müzeyi 2016 yılında Denizli’ye taşımış ve müze koleksiyonunu daha da genişletmiş. Böylece Denizli’ye kazandırılan Halıcı Ahmet Urkay Arkeoloji ve Etnografya Müzesi, kentin ilk özel müzesi olma unvanına sahip.
Müzede 2 bin yıllık fosiller, sikkeler, el yazması eserler, Osmanlı dönemine ait hazine sandıkları, Roma ve Bizans dönemlerinden günümüze ulaşan cam ve bronz eserler gibi birbirinden değerli parçalar bulunuyor. Dört odalı Türk Evi bölümde de el dokuması kilimler başta olmak üzere, birçok farklı etnografik eseri bir arada görebiliyorsunuz. Özellikle 19-20. yüzyıllara ait Anadolu ve Türkmenistan el dokuması halıları, ziyaretçilerden yoğun ilgi görüyor. Pazar günü kapalı olan müzeye girişler ücretli. MüzeKart geçmiyor.
7. Denizli Teleferik
Denizli’nin doğal güzelliklerini ve tarihi mirasını kuş bakışı izlemek isterseniz, Denizli Teleferik sizi bekliyor. Pamukkale ilçesine bağlı Kervansaray Mahallesi’nde yer alan teleferik ile ilçenin manzaralarına en ayrıcalıklı noktadan bakabilir, harika...
Pamukkale’nin doğal güzelliklerine bir de kuş bakışı bakmak, bir yandan da tertemiz yayla havası almak ister misiniz? Bunun için, Denizli Teleferik’e binmeniz yeterli. 8’er kişi kapasiteli 24 kabini bulunan teleferik, yolcuları 1400 metre rakımdaki Bağbaşı Kent Ormanı'na ulaştırıyor. 1500 metreyle Ege Bölgesi’nin en uzun teleferik hattı olma unvanına sahip. Bağbaşı Kent Ormanı da piknik ve trekking gibi aktiviteler için dört dörtlük bir destinasyon. Teleferiğe, bir tam ücret daha ödemek kaydıyla, bebek arabası ya da bisikletle de binebiliyorsunuz. Saatte 800 kişi taşıyabilen teleferiğin istasyonlarına her 30 saniyede bir yeni kabin geliyor. Bu sayede uzun süre sıra beklemenize de gerek kalmıyor.
8. Bağbaşı Kent Ormanı
1984 yılından beri ziyaretçilerini ağırlayan Bağbaşı Kent Ormanı, Denizli’de doğayla baş başa kalmak ve tertemiz dağ havasının keyfini çıkarmak için ziyaret edebileceğiniz en ideal noktalardan biri. 625 hektarlık alana yayılan...
İster teleferikle ister kara yoluyla ulaşım sağlayabileceğiniz Bağbaşı Kent Ormanı, Denizli’nin en keyifli doğal alanlarından biri. 1984 yılında ziyarete açılan orman, 625 hektarlık bir alanı kaplıyor. Tertemiz havası, zengin bitki örtüsü, yürüyüş parkurları, spor ve oyun alanlarıyla özellikle bahar ve yaz ayları için harika bir destinasyon. Yediden yetmişe herkesin vakit geçirmekten çok keyif alabileceği ormanda doğayla baş başa kalmanın tadını doyasıya çıkarabilirsiniz.
9. İncilipınar Parkı
Denizli’nin merkezinde yemyeşil bir atmosferin ve temiz havanın keyfini çıkarmak istiyorsanız, rotanızı çevirebileceğiniz en yakın ve doğru adres, İncilipınar Parkı olabilir. Kentin en gözde yeşil alanlarından biri olan park, hem...
Doğayla iç içe vakit geçirmeyi sevenlerin, İncilipınar Parkı’ndan da çok keyif alabileceğini düşünüyoruz. 174 bin metrekarelik alan, Ege Bölgesi’ndeki en büyük parklardan biri. Biri büyük olmak üzere dört gölete, spor alanlarına, koşu parkurlarına, çocuk oyun alanlarına ve kameriyelere ev sahipliği yapıyor. İncilipınar Parkı’nın uluslararası “Yeşil Bayrak” ödülüne de sahip olduğunu belirtmek gerek. Parkın yemyeşil atmosferini görünce bu ödülü hak ederek aldığından emin olabiliyorsunuz.
10. Yeşildere (Ağlayankaya) Şelalesi
Denizli’nin denize kıyısı olmayabilir, ancak yemyeşil bir atmosferi ve birbirinden eşsiz doğal güzellikleri var! Yeşildere Şelalesi de kentin saklı cennetlerinden biri olarak özellikle son yıllarda yerli ve yabancı turistlerden yoğun...
Pamukkale Travertenleri’nden yaklaşık 22 kilometre mesafede, bir doğa harikası daha var. Yeşildere Şelalesi, nam-ı diğer Ağlayankaya Şelalesi! Eğer Pamukkale ziyaretinizde keşif menzilinizi biraz daha geniş tutmayı düşünüyorsanız, gönül rahatlığıyla listenize ekleyebilirsiniz. Sakızcılar Köyü’nde yer alan şelale, yaklaşık 55 metre yükselikten çağlıyor. Bunaltıcı yaz sıcaklarında bile burada serin ve tertemiz havanın keyfini çıkarabiliyorsunuz. Şelalenin çevresinde alabalık lokantaları da mevcut.
11. Kaklık Mağarası
Denizli’nin Honaz ilçesine bağlı Kaklık Mahallesi’nde bulunan Kaklık Mağarası, kent yaklaşık 30 kilometre mesafede. Pamukkale Travertenleri'ne benzeyen eşsiz yapısıyla dikkat çeken bu büyüleyici doğal oluşum, "Küçük Pamukkale" veya "Mağara Pamukkale"...
Pamukkale’den ortalama 30-40 dakikalık sürüş mesafesi kat ederek ulaşabileceğiniz bir diğer doğa harikası, Honaz ilçesindeki Kaklık Mağarası. Kendisiyle aynı ismi taşıyan beldede bulunan mağara, yeraltındaki Pamukkale ya da mağara Pamukkale olarak da anılıyor. Çünkü bu mağaranın içinde de termal sular ve travertenler var. 2002 yılından beri ziyarete açık olan Kaklık Mağarası’nda büyüleyici bir iç yapıyla karşılaşıyor; birçok farklı türdeki sarkıt, dikit ve damlataş oluşumlarını görebiliyorsunuz. Mağaranın ağzı büyük ve yuvarlak olduğu için içeri bol bol güneş ışığı giriyor. Mağara duvarlarındaki yosun ve sarmaşıklar da bu sayede oluşmuş. Travertenler, sarkıt ve dikitler, sarmaşıklar ve termal suların dinlendirici sesi bir araya geldiğinde; ortaya büyüleyici bir atmosfer çıkıyor.
Sıra | İçerik | Kullanıcı Puanı |
---|---|---|
1 | Pamukkale Travertenleri | 9,5 |
2 | Hierapolis Antik Kenti | 9,5 |
3 | Hierapolis (Pamukkale) Arkeoloji Müzesi | 9,0 |
4 | Laodikeia Antik Kenti | 9,0 |
5 | Karahayıt Kaplıcaları | 9,5 |
6 | Halıcı Ahmet Urkay Arkeoloji ve Etnografya Müzesi | 9,0 |
7 | Denizli Teleferik | 9,5 |
8 | Bağbaşı Kent Ormanı | 9,0 |
9 | İncilipınar Parkı | 8,5 |
10 | Yeşildere (Ağlayankaya) Şelalesi | 9,0 |