İstanbul, sadece tarihi ve kültürel zenginlikleriyle değil, aynı zamanda doğal güzellikleriyle de herkesi büyüleyen bir şehir. Bu sayede, şehir hayatının gürültüsünden ve kalabalığından bunalanların huzurlu bir kaçış noktası bulmak için çok da uzaklara gitmesine gerek yok. İstanbul’un içine gizlenmiş, keşfedilmeyi bekleyen, hem tarihi dokusu hem de eşsiz doğasıyla fark yaratan birbirinden güzel köyler var.
Sahilinde yürüyüş yapabileceğiniz, ormanlarına kamp kurabileceğiniz, salaş restoranlarında bir ziyafet çekebileceğiniz ya da tertemiz plajlarından denize girebileceğiniz yerlerden söz ediyoruz. Kent sınırlarından çıkmadan, size huzurlu köy atmosferini hissettirebilecek yerleşim yerlerini keşfetmek için, aşağıdaki listeye göz atabilirsiniz. İstanbul’un güzeller güzeli köylerinde geçireceğiniz birkaç saat bile stresten arınmış ve yenilenmiş hissetmeniz için yeterli olabilir.
1. Garipçe - Sarıyer
İstanbul’un Sarıyer ilçesine bağlı olan ve Sarıyer’den Kilyos yönüne doğru yaklaşık on kilometre gidince karşınıza çıkan Garipçe Köyü, Rumeli Kavağı ve Rumeli Hisarı arasında kalan çok keyifli bir destinasyon. Geçimini...
Sarıyer’in merkezinden Kilyos’a doğru yaklaşık 10 kilometre ilerlediğinizde karşınıza çıkacak olan Garipçe, İstanbul’un en sevimli balıkçı köylerinden biri. Köy halkı ağırlıklı olarak 1900’lerin başında buraya göçmüş olan Trabzonlulardan oluşuyor. Sessiz ve huzurlu atmosferiyle ön plana çıkan köyde popüler kahvaltı mekanları ve salaş balık lokantaları var. Büyük Liman olarak adlandırılan yerde kale, kilise ve hamam kalıntıları yer alıyor. Garipçe Plajı ve Menekşe Plajı da yaz aylarında kent sınırlarından çıkmadan denize girmek isteyenler için cazip adresler olabilir.
2. Rumelifeneri - Sarıyer
İstanbul Boğazı'nın en kuzey ucunda ve Sarıyer ilçesi sınırları içinde yer alan Rumelifeneri, huzurlu atmosferiyle ön plana çıkan bir balıkçı köyü. İsmini, Karadeniz ile Boğaz'ı birbirinden ayıran hat üzerine inşa...
İstanbul Boğazı’nın en kuzey ucunu oluşturan Rumelifeneri, ismini Karadeniz ile Boğaz’ın kesiştiği noktaya 1856 yılında inşa edilmiş olan tarihi fenerden alıyor. Kırım Savaşı sırasında İngiliz ve Fransız donanmasının Boğaz’dan geçişini kolaylaştırmak amacıyla Sultan Abdülmecid tarafından inşa ettirilen yapı, köyün en önemli simgesi. Bir de 17. yüzyılda inşa edilmiş ve hâlen ihtişamlı bir görünüme sahip olan Rumeli Feneri Kalesi var.
Tarihi mirasıyla olduğu kadar, doğal güzellikleriyle de ziyaretçilerini etkilemeyi başaran Rumelifeneri, Mavramoloz Ormanı ve Feneryolu Yaban Hayatı Geliştirme Sahası gibi önemli alanlara ev sahipliği yapıyor. Bisiklet turu, doğa yürüyüşü, sportif olta balıkçılığı ve doğa fotoğrafçılığı gibi aktiviteler için dört dörtlük bir atmosfere sahip. Sahil şeridi boyunca sıralanan salaş balık lokantalarında nefis lezzetler tatmak da mümkün.
3. Anadolufeneri - Beykoz
İstanbul Boğazı'nın Karadeniz'e açıldığı noktada yer alan Anadolufeneri, Beykoz ilçesine bağlı bir semt. Çakaltepe ve Kabakoz koylarının arasında kalan küçük bir yarımada üzerinde kurulmuş tarihi semt, 1658 yılında bir köy...
Boğaz ile Karadeniz hattındaki trafiği kontrol etme görevi, yalnızca Rumeli Feneri’ne ait değil. Tam karşısında bulunan Anadolu Feneri ile asırlardır bu görevi ortaklaşa yürütüyorlar. Anadolu Feneri’nin inşa tarihi tam olarak bilinmiyor ama bugünkü görünümüne 1834 yılında kavuşmuş. Deniz Kuvvetleri’ne ait radar birimi de fenerin hemen altında. Fenere ev sahipliği yapan köy de onunla aynı ismi taşıyor.
İstanbul’da hâlen geleneksel köy yaşamının izlerini görebileceğiniz nadir yerleşim yerlerinden biri olan Anadolufeneri, Çataltepe ile Kabakoz’un arasındaki küçük bir yarımadanın üzerine kurulu. 1880 yılında inşa edilen Hamid-i Evvel Camii ile Bizans dönemine tarihlenen Yoros Kalesi gibi önemli yapılara ev sahipliği yapıyor. Köyün yemyeşil atmosferi yangınlar ve üçüncü köprünün inşası gibi sebeplerle önemli kayıplara uğramış olsa da, hâlen etkileyici bir görünüme sahip. Burada da balıkçı köyü ruhunu hissedebilir, doğayla ve denizden gelen lezzetlerle harika bir gün geçirebilirsiniz.
4. Poyrazköy (Poyraz) - Beykoz
İstanbul’un Beykoz ilçesine bağlı şirin mi şirin bir köy olan Poyrazköy, resmi ismiyle Poyraz, doğal güzellikleri ve tarihi dokusuyla ziyaretçilerine çok keyifli bir atmosfer vadediyor. Artık mahalle statüsüne geçiş yapmış...
Resmi ismi Poyraz olan Poyrazköy, Beykoz’un saklı güzelliklerinden bir diğeri. Yerleşim tarihi yaklaşık 600 yıl öncesine uzanan köyde, hâlen Bizans ve Ceneviz uygarlıklarına ait izlerle karşılaşıyoruz. Ancak köyün nüfusu, Osmanlı döneminden beri ağırlıklı olarak Trabzon’dan ve Rize’den gelerek buraya yerleşen kişilerden oluşuyor. Tarihi Poyraz Kalesi, sahil şeridi boyunca uzanan balıkçı tekneleri, üç farklı plajı ve sakin doğasıyla keşfe değer bir adres. Özellikle yaz aylarında denize girmek için ziyaret edilebilir.
5. Bozhane - Beykoz
İstanbul’un Beykoz ilçesine bağlı olan Bozhane Köyü, şehrin gürültüsünden ve stresinden izole olmayı başarmış, küçük ve sevimli bir yerleşim yeri. İstanbul’un merkezine 50 kilometre, Beykoz’a ise 28 kilometre mesafede. Dört...
İlçe merkezinden 28 kilometre mesafede olan Bozhane, Beykoz’dan son destinasyon önerimiz. Görkemli ormanlarla çevrelenen köyün ismi, Türkmen aşiretlerinden biri olan Bozhanlı Türkleri’nin geçmişte buraya yerleşmesinden geliyor. 16. yüzyıldan bu yana yerleşime ev sahipliği yapan köy, ahşap evlerle bezeli. Hatta buradaki en önemli tarihi yapılardan biri de Ahşap Kabasakal Camii. Bozhane Gölü’nün çevresinde kamp yapmak ya da orman içindeki patikalarda yürüyüşe çıkmak mümkün. Köyde geleneksel kahvaltının keyfini çıkarabileceğiniz küçük ve sevimli mekanlar da bulunuyor.
6. Gökmaslı - Şile
Şile’nin en eski yerleşim yerlerinden biri olan Gökmaslı Köyü, hem doğal güzellikleri hem de tarihi dokusuyla ziyaretçileri kendine çekiyor. Geçmişi yaklaşık altı asır öncesine dayanan köy; yemyeşil ormanları, geniş vadileri...
İstanbul’un keşfe değer köylerinin büyük çoğunluğu, Şile ilçesi sınırları içinde. Şile’nin yemyeşil doğası, huzurlu atmosferi ve turizm olanakları da bu köylerin birçoğunda kendini gösteriyor. Şile’den ilk önerimiz olan Gökmaslı, ilçenin en eski yerleşim yerlerinden biri. 600 yılı aşkın tarihçesi, geniş vadileri, yüzyıllık evleri ve ormanlık alanlarıyla çok etkileyici bir atmosfere sahip. Köydeki evlerin bazıları 150-200 yıllık. Burada her yıl yaklaşık 40 ton fındık üretiliyor ve köy pazarını gezerken birbirinden taze sebze ve meyveler bulabiliyorsunuz. Göksu Deresi de buradan geçtiği için, yeşilin ve mavinin en güzel tonlarını bir arada görmek mümkün.
7. Kabakoz - Şile
İstanbul’un Şile ilçesine bağlı en sakin ve huzurlu köylerden biri olan Kabakoz, özellikle son yıllarda İstanbulluların doğa kaçamakları için rotasını sık sık çevirdiği bir yerleşim yeri. Şile ilçe merkezine yaklaşık...
Şile’nin merkezinden 11 kilometre uzaklıktaki Kabakoz, Ağva yönüne doğru ilerlerken karşınıza çıkacak. Özellikle yaz aylarında denize girmek isteyenler tarafından çok sık ziyaret edilen köyün plajı, yaklaşık 350 metre uzunluğunda. Plajda duş, tuvalet, şezlong ve şemsiye kiralama gibi olanaklar da var. Köyde konaklamak isteyenler sahilde kamp yapabiliyor veya köydeki ahşap pansiyonları kiralayabiliyor. Bizans dönemine ait izleri günümüze ulaştıran Kabakoz, bakir doğasıyla da ziyaretçilerini etkilemeyi başarıyor.
8. Akçakese - Şile
İstanbul’un Şile ilçesine bağlı olan Akçakese hem doğal güzellikleri ve sakin atmosferi hem de temiz plajıyla ön plana çıkan bir yerleşim yeri. Günümüzde resmi olarak mahalle statüsünde olsa da, aslında...
Deniz ve doğa tutkunlarına Şile’den bir diğer önerimiz, merkezden 17 kilometre uzaklıktaki Akçakese olacak. Yaklaşık bir kilometre uzunluğundaki plajı, kamp olanakları, doğa yürüyüşüne uygun patikaları ve bungalov işletmeleriyle kentin kalabalığından ve gürültüsünden bunalanlar için harika bir kaçış rotası sunuyor. Akçakese’nin tarihçesi de tıpkı Kabakoz gibi Bizans dönemine kadar uzanmakta. Hatta köyün isminin, bu dönemde buraya inşa edilmiş beyaz bir kiliseden geldiği düşünülüyor. Akçakese Plajı’nda da duş, tuvalet ve şezlong gibi olanakların bulunduğunu da belirtelim.
9. Reşadiye (Lazköy) - Şile
Lazköy olarak da adlandırılan Reşadiye, Şile sınırları içinde yer alan ve Çekmeköy ile Polonezköy semtleri arasında kalan sevimli bir yerleşim yeri. Hem doğal güzellikleri hem de huzurlu atmosferiyle İstanbul’un kalabalığından...
Çekmeköy ile Polonezköy semtlerinin arasında kalan Reşadiye, 93 Harbi’nde Hopa’dan İstanbul’a göçen Laz ailelerin buraya yerleşmesi nedeniyle Lazköy olarak da adlandırılıyor. Ancak resmi adı Reşadiye ve bu ismi II. Abdülhamid döneminde almış. İlçe merkezinden 27 kilometre uzaklıktaki köy, zengin doğasıyla padişahı da etkilemiş. Hatta iş, II. Abdülhamid’in buraya ormanları korumak için bir karakol kurdurtmasına kadar varmış. Piknik, kamp ve trekking gibi aktiviteler için dört dörtlük bir ortam sunan Reşadiye, özellikle ilkbahar aylarında masal kentlerine benzer bir görünüme kavuşuyor. Yolunuz buraya düşerse köy pazarını da ziyaret etmeyi unutmayın.
10. Ovacık - Şile
İstanbul’un Şile ilçesinde, doğa kaçamağı yapmak için rotanızı çevirebileceğiniz, birbirinden yeşil ve huzurlu köyler var. Bunlardan biri de Ovacık. Hem yemyeşil atmosferi hem de doğal tarımda öncü olan yaşam tarzı...
Ovacık, doğal tarım ve kadın emeği başlıklarında, Türkiye’nin en özel köylerinden biri. Ovacık Köyü Kadın Tohum Derneği tarafından başlatılan proje kapsamında ata tohumları üretiliyor, korunuyor ve çiftçilere dağıtılıyor. Ağırlıklı olarak kadınların katkı sağladığı proje, derneğin tek faaliyeti de değil üstelik. Farklı projeler ve turizm faaliyetlerleri kapsamında da köyde yaşayan kadınların ekonomiye ve sosyal yaşama katılımı destekleniyor. Geleneksel tarım yöntemlerinin hâlen uygulandığı köyde; süt sağmak, tarladan sebze meyve toplamak ve çiftlik işlerine katılmak gibi envai çeşit aktivite yapabiliyorsunuz. İlçe merkezinden yalnızca 10 kilometre mesafede olan Ovacık, doğal güzellikleriyle de sizi hayal kırıklığına uğratmayacaktır.
11. Üvezli - Şile
Üvezli Köyü, İstanbul’un Şile ilçesine bağlı olan ve tarihçesi oldukça eskilere dayanan bir yerleşim yeri. Şile’nin diğer birçok köyü gibi, Üvezli’nin halkı da 93 Harbi olarak da bilinen 1877-1878 Osmanlı-Rus...
93 Harbi’nde Artvin’den göç etmek durumunda kalan Ahıska Türkleri ve Gürcü muhacirler de Şile’nin Üvezli Köyü’ne yerleşmiş. Dönemin zorlu koşulları içinde geçimlerini sağlamak için tarım ve hayvancılık üzerine çalışmaya başlamışlar. Hatta iş öyle bir noktaya gelmiş ki, günümüzde gözleme, mısır ve ayran üçlüsü, Üvezli’nin meşhur lezzet yelpazesini oluşturuyor. Dere Köyleri olarak adlandırılan bölgede yer alan köyün bir yanı ormanlarla, diğeri de üzüm bağlarıyla çevrili. Haliyle doğası harika ve kamp yapmak için de uygun alanlara sahip.
12. Esenceli - Şile
İstanbul'un Şile ilçesi sınırları içinde ve Ömerli Barajı’nın kıyısında yer alan Esenceli Köyü, kentin en keyifli ve yeşil köylerinden biri. Gürültüden ve kalabalıktan uzak, huzurlu atmosferi sayesinde günübirlik doğa kaçamakları...
Ömerli Barajı’nın kıyısında yer alması sayesinde yemyeşil bir atmosfere sahip olan Esenceli, yalnızca 19 haneli bir köy. Nüfusu 60’ı geçmiyor. Kalabalıktan uzaklaşmak isteyenler için, İstanbul’da daha ideal bir adres olmayabilir. Ancak köyde market bile yok. Burada yemyeşil ormanlara dalıp ister yürüyüş ister kamp yapabilirsiniz ama ihtiyaçlarınızı kendi olanaklarınız dahilide karşılamanız gerek. Köy halkı çevrenin temiz tutulması konusunda da hassas.
13. Hacıllı - Şile
İstanbul’un Şile ilçesi sınırları içinde yer alan Hacıllı, doğal güzellikleriyle öne plana çıkan şirin bir köy. İlçe merkezinden 20 kilometre uzaklıkta bulunan yerleşim yeri, İstanbul’un merkezine ise 67 kilometre mesafede....
Şile’den son önerimiz ise ilçe merkezinden 20 kilometre uzaklıkta bulunan Hacıllı olacak. Kendisiyle aynı ismi taşıyan bir şelaleye de ev sahipliği yapan köyün geçmişi Hititlere kadar uzanıyor. Hacıllı Şelalesi, doğa yürüyüşü ve piknik aktiviteleri için harika bir atmosfere sahip. Bizans döneminden kalan Gürlek Mağarası da köyün turistik açıdan en çok ilgi gören duraklarından birini oluşturuyor. Esenceli’nin tam aksine, Hacıllı’nın Şile’nin en turistik köylerinden biri olduğunu söyleyebiliriz. Bu sebeple yaz aylarında ve hafta sonlarında biraz kalabalık olabiliyor.
14. İnceğiz - Çatalca
İstanbul’un Çatalca ilçesine bağlı İnceğiz Köyü, kentin kalabalığından ve stresinden biraz uzaklaşarak yemyeşil ve huzurlu bir atmosferde vakit geçirmek isteyenler için keyifli bir günübirlik rota seçeneği oluşturabilir. İlçe merkezinin yaklaşık...
Gelelim, Çatalca’nın güzeller güzeli köylerinden söz etmeye. İlk durağımız olan İnceğiz, ilçe merkezinden yaklaşık 9 kilometre uzaklıkta. Karasu Deresi’nin oluşturduğu vadinin eteklerine yayılmış olan köyde, yaklaşık 5 bin yıllık İnceğiz Mağaraları bulunuyor. Bilim dünyasının dikkatini 1950’lerde çekmiş olan mağaraların insan yapımı olduğunu ve Bizans döneminde manastır olarak kullanıldığını biliyoruz. Hatta içlerinde bu dönemden kalan şapeller ve haç kabartmaları da var. Mağaraların hemen önünden de Karasu Deresi akıyor ve bu bölgede hem piknik hem de kamp yapılabiliyor.
15. Ormanlı - Çatalca
İstanbul'un Çatalca ilçesine bağlı bir köy olan Ormanlı, kent sınırlarından çıkmadan doğayla baş başa vakit geçirmek isteyen İstanbullular için popüler bir kaçış noktası haline gelmiş durumda. İlçe merkezine yalnızca 35...
İlçe merkezinden 35 kilometre uzaklıkta bulunan Ormanlı, berrak denizi ve geniş plajıyla ön plana çıkan bir köy. Yaklaşık 2 kilometre uzunluğundaki Ormanlı Plajı, yaz aylarında ziyaretçilerle dolup taşıyor. Köy çevresinde piknik ve trekking aktiviteleri için elverişli ormanlar ve patikalar da var. Köyün ardında kalan tepede de yamaç paraşütü yapılabiliyor.
Sıra | İçerik | Kullanıcı Puanı |
---|---|---|
1 | Garipçe | 9,1 |
2 | Rumelifeneri | 9,5 |
3 | Anadolufeneri | 9,3 |
4 | Poyrazköy (Poyraz) | 8,5 |
5 | Bozhane | 7,5 |
6 | Gökmaslı | 8,0 |
7 | Kabakoz | 9,0 |
8 | Akçakese | 9,0 |
9 | Reşadiye (Lazköy) | 7,5 |
10 | Ovacık | 7,5 |