Roma İmparatoru Jül Sezar’ın “Geldim, gördüm, yendim” anlamına gelen meşhur “Veni, vidi, vici” sözünü sarfettiği, özellikle Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinden kalan çok zengin bir tarihi mirasa ev sahipliği yapan Tokat; içinde keşfe değer birçok durak barındırıyor. Birçoğu ücretsiz şekilde gezilebilen müzeleriyle, iyi korunmuş tarihi yapılarıyla ve görkemli mağaralarıyla ön plana çıkan kent; özellikle tarih ve arkeoloji meraklılarını hayal kırıklığına uğratmayacak.
Tokat’ta gezilecek yerler listemizde bulunan durakların birçoğu kentin merkezinde. Üstelik, bunların da birçoğunu yalnızca 900 adım atarak gezebiliyorsunuz. Tokat’ta 900 Adımda 900 Sene isimli bir proje hayata geçirilmiş. Bu proje kapsamında merkezdeki önemli tarihi yapılar ve mekanlar belirlenmiş. Oluşturulan haritayı takip ederek 900 adımda tüm durakları keşfedebiliyorsunuz. 11. yüzyıl ile 19. yüzyıl arasında keyifli bir yolculuğa çıkmak isterseniz, 900 Adımda 900 Sene turunun haritasını merkezdeki hemen hemen tüm müzelerden ve otellerden temin edebilirsiniz.
Elbette biz bugün yalnızca kent merkezine değil, şehrin geneline yayılan tüm önemli keşif duraklarından söz edeceğiz. Hazırsanız, Tokat’ın gezilecek en iyi yerleri arasında keyifli bir yolculuğa çıkıyoruz!
1. Latifoğlu Konağı - Merkez
Tokat’ın turistik açıdan en çok ilgi gören tarihi yapılarından biri olan Latifoğlu Konağı, kentin Merkez ilçesindeki Gaziosmanpaşa Bulvarı’nın üzerinde yer alıyor. 1746 yılında inşa edilmiş olan tarihi konak, Osmanlı Barok...
Tokat’ın nüfuzlu ailelerinden olan Latifoğlu Musa ve Osman tarafından 1746 yılında inşa ettirilen Latifoğlu Konağı, Osmanlı Barok üslubunun çok etkileyici örneklerinden biri. 1988 yılında Tokat Müzesi bünyesinde ziyaretçilerini ağırlayan bir müze eve dönüştürülen yapı, haftanın her günü ücretsiz şekilde gezilebiliyor. İki katlı konağın içinde haremlik ve selamlık bölümleri, sofalar, odalar, hamam odası olarak da adlandırılan oturma odası ve aşevi denilen mutfak bölümü mevcut. Avluda da kare planlı bir havuz yer alıyor. Latifoğlu Konağı’nın iç mekanlarında birbirinden etkileyici ahşap, alçı ve kalem işi süslemelerle karşılaşabiliyorsunuz. Odalarda yöresel kıyafetler, eşyalar ve cansız mankenler kullanılarak canlandırmalar yapılmış. Bu sayede Tokat geleneksel ev yaşamı hakkında detaylı bilgiler edinebiliyorsunuz.
2. Tokat Kültür Evi - Merkez
Tokat’ın Merkez ilçesinin ev sahipliği yaptığı birbirinden etkileyici tarihi yapıları ve sokakları bir rehbere ihtiyaç duymadan gezebilmeniz için, çok başarılı bir proje hayata geçirildi: 900 Adımda 900 Sene turu! Yapılan...
900 Adımda 900 Sene turunun en önemli duraklarından biri olan Tarihi Sulu Sokak’ta bulunan Tokat Kültür Evi de restore edilerek ziyarete açılan yapılardan biri. İnşa tarihi hakkında hâlen net bir bilgiye ulaşılabilmiş değil. Ancak 19. yüzyılda tüccarların ve yolcuların konakladığı bir han olarak kullanıldığı tahmin ediliyor. Dışarıdan bakıldığında son derece sade ve mütevazı bir görünüme sahip olan konağın içinde, birbirinden etkileyici süslemeler gizli. Mahzenin üzeri iki katlı, kerpiç dolgulu ve ahşap çatılı şekilde inşa edilmiş. Burada da her katta bir sofa ve onun etrafına dağılmış olan odalarla karşılaşıyoruz. Tokat Kültür Evi haftanın her günü ziyarete açık ve girişler tamamen ücretsiz.
3. Tokat Atatürk Evi ve Etnografya Müzesi - Merkez
Atatürk’ün ülkemizde dönem dönem ziyaret ettiği kentlerde konakladığı yapıların bazıları, günümüzde müzeye dönüştürülmüş durumda. Tokat Atatürk Evi ve Etnografya Müzesi de Atatürk’ün hem Milli Mücadele yıllarında hem de Cumhuriyet dönemi...
Atatürk, Milli Mücadele yıllarında ve cumhuriyetin ilanından sonra, toplamda altı kez Tokat’ı ziyaret etmiş. Bu ziyaretçilerin üçünde de, Bandırma Vapuru’nda yanındaki silah arkadaşlarından biri olan Mustafa Vasfi Süsoy’un evinde konaklamış. Kurtuluş Savaşı sırasında kurmay subay olarak vatana hizmet eden Süsoy, aynı zamanda dört dönem boyunca Tokat milletvekilliği görevini de üstlenmiş. 2003 yılında restorasyonu tamamlanarak Tokat Atatürk Evi ve Etnografya Müzesi’ne dönüştürülen tarihi ev; Atatürk’ün kaldığı odadaki karyola, koltuk ve sedir gibi mobilyalara ev sahipliği yapıyor. Müzede birçoğu halktan bağışlarla toplanmış etnografik eserler de sergileniyor. Ayrıca, bir oda da Süsoy’un kişisel eşyalarına, madalyalarına ve fotoğraflarına ayrılmış durumda. Müzeyi haftanın her günü ücretsiz şekilde ziyaret edebilirsiniz.
4. Tokat Taşhan - Merkez
Anadolu’nun en görkemli ve büyük kent hanlarından biri olan Taşhan, Tokat’ın Merkez ilçesindeki Gaziosmanpaşa Bulvarı üzerinde yer alıyor. 1626 ile 1632 yıllarında inşa edilmiş olan tarihi han, Osmanlı Dönemi’nden günümüze...
Gaziosmanpaşa Bulvarı üzerinde yer alan Tokat Taşhan, nam-ı diğer Voyvoda Hanı, 1626-1632 yılları arasında inşa edilmiş görkemli bir han. Dikdörtgen planlı, iki katlı ve açık avlulu şekilde tasarlanan yapının 112 odası bulunuyor. 1939 depreminde hasar gören Taşhan, 2007 yılında kapsamlı bir restorasyonun ardından yeniden ziyaretçilerine kapılarını açmış. Avlusunda çay bahçesi, el sanatları dükkanları ve 19. yüzyıla tarihlenen bir çeşme bulunan Taşhan’da yöresel ürünler satın alabilir, hanın içinde sizi zamanda geriye gitmiş gibi hissettirecek keyifli bir tur atabilirsiniz.
5. Tokat Müzesi (Arastalı Bedesten) - Merkez
Tokat’ta müzecilik faaliyetlerinin başlaması için ilk adımı atan kişi, emekli öğretmen Halis Turgut Cinlioğlu olmuş. 1926 yılında çevreden topladığı tarihi eserleri, 13. yüzyılda inşa edilmiş olan Gökmedrese’de muhafaza etmeye başlayarak...
Tokat Müzesi 1926 ile 2012 yılları arasında Gökmedrese’de ziyaretçilerini ağırlıyordu. Ancak 2012 yılında, müzeye dönüştürülmek amacıyla restorasyondan geçirilmiş olan Arastalı Bedesten’e taşındı. Tarihi Sulu Sokak’ta yer alan tarihi bedestenin batı arastası etnografya salonuna, bedesten bölümü de arkeoloji salonuna dönüştürülmüş durumda. Arkeoloji salonunda başta Maşathöyük ve Komana Antik Kenti’nde bulunanlar olmak üzere, birbirinden değerli çok sayıda arkeolojik eser sergileniyor. Etnografya salonunda ise Tokat’ın geleneksel el sanatları atölyelerine ilişkin canlandırmalar, çok zengin bir sikke koleksiyonu ve dönemin gündelik eşyaları mevcut. Müze bahçesi Roma ve Anadolu Selçuklu dönemlerine tarihlenen taş eserlere ayrılmış. Tokat Müzesi haftanın her günü ücretsiz ziyaret edilebiliyor.
6. Sık Dişini Helası - Merkez
Her kentte, asırlardır aynı noktada varlığını koruyan, şehrin tarihi mirasının çok önemli parçalarını oluşturan yapılarla ve eserlerle karşılaşıyoruz. Görkemli kalelerden asırlık bedestenlere, devasa medreselerden ihtişamlı köprülere kadar; ülkemizde on binlerce...
Anadolu coğrafyasındaki ilk umumi tuvaletin Tokat’ta bulunduğunu biliyor muydunuz? Evet, kentte hepsi birbirinden ilgi çekici çok sayıda müze var, ancak hiçbiri Sık Dişini Helası kadar sıra dışı değil. 15. yüzyılda inşa edildiği tahmin edilen bu yapı, bir umumi tuvalet. Osmanlı döneminde civarda üç farklı hamam varmış ve Sık Dişini Helası’nın da başta onlardan birine ait bir bölüm olduğu, içine ahşap paravanlar eklenerek umumi helaya dönüştürüldüğü tahmin ediliyor. 19. yüzyılda depo olarak kullanılmaya başlanan hela, yakın geçmişte Tokat Belediyesi tarafından restorasyona alındı. Böylece 2021 yılında Su ve Temizlik Müzesi olarak kapılarını açtı. Girişler ücretsiz. Asırlardır varlığını koruyan bir umumi tuvaleti yakından incelemek isterseniz, Sık Dişini Helası’na uğramayı da unutmayın.
7. Tokat Saat Kulesi - Merkez
Tüm kentlerimizin, kent yaşamına asırlardır tanıklık etmeye devam eden ve artık şehrin sembollerinden birine dönüşen tarihi yapıları var. Bunlar içinde de özellikle saat kulelerine birçok farklı şehirde rastlıyoruz. Genellikle günümüzde...
Kentin simgelerinden birine dönüşmüş Tokat Saat Kulesi, Behzat semtinin merkezinde 1902 yılından beri varlığını koruyor. Sultan II. Abdülhamit Han’ın tahta çıkışının 25. yıl dönümünü anmak amacıyla inşa edilen yapı başta üç katlıymış. 1915 yılında üzerine bir kat daha eklendiği için, günümüzde yüksekliği 33 metreye ulaşıyor. Kulenin inşasında Tokat Belediye Başkanı Mütevellioğlu Enver Bey ile Mutasarrıf Bekir Paşa öncülük etmiş. Ancak maddi yükün bir kısmını da Tokat halkı üstlenmiş. Tokat Saat Kulesi bir asırı aşkın süredir her yarım saatte bir ve saat başlarında iki dakika arayla çalıyor. Sesi de hâlen öyle güçlü ki, tüm semtlerden duyuluyor.
8. Tokat Mevlevihanesi - Merkez
Tokat'ın en önemli dini ve tarihi yapılarından biri olan Tokat Mevlevihanesi, Mevlana’nın halifesi Fahreddini Iraki’nin, 13. yüzyılda Muineddin Süleyman Pervane’nin daveti üzerine Tokat’a gelmesiyle Mevleviliğin burada yayılmasına öncülük etmiş. Pervane’nin...
Tokat Mevlevihanesi, 13. yüzyılda Mevlana’nın halifesi Fahreddini Iraki’nin, Muineddin Süleyman Pervane’nin davetiyle Tokat’a gelmesiyle kurulmuş ve kentte Mevleviliğin yayılmasının başlangıç noktası olmuş. Uzun Hasan Tokat’ı yakınca harap hale geldiği için, 1638'de Yeniçeri Ağası Sülün Mustafa Paşa tarafından yeniden inşa edilmiş. 19. yüzyıl Tokat evlerinin mimari özelliklerini taşıyor. Barok tarzı süslemelerle dikkat çeken Mevlevihane, 2006’dan beri Tokat Mevlevihane Vakıf Müzesi olarak hizmet veriyor. Şamdanlar, halılar ve diğer tarihi eserlerin sergilendiği müzeye girişler ücretsiz.
9. Tokat Kalesi - Merkez
Tokat, tarihçesi M.Ö. 4000’lere kadar uzanan bir kent. Bu sayede de günümüzde son derece zengin bir tarihi mirasa ev sahipliği yapıyor. Kent sınırları içinde bulunan en görkemli tarihi yapılardan biri...
Tokat Kalesi, Roma Dönemi’nde yol güvenliğini sağlamak için inşa edilmiş ve yaklaşık beş asır boyunca Bizans egemenliğinde kalmış. 1074 yılında Danişmend Melik Gazi tarafından fethedilen kale, ilerleyen süreçte sırasıyla Danişmend, Selçuklu, İlhanlı, Eretna, Kadı Burhanettin ve Osmanlı devletlerinin hakimiyetine girmiş. Sarp kayalıklar üzerine kurulu olan tarihi yapı, doğal bir hisar niteliği taşıyor. Rivayete göre, Kazıklı Voyvoda ya da Kont Dracula olarak da bilinen 3. Vlad Dracul, Tokat Kalesi’nin zindanlarında dört yıl esir tutulmuş. Osmanlı döneminde "Çardak-ı Bedevi" olarak adlandırılan zindanın, başta Bizans İmparatoru A. Diogenis olmak üzere birçok önemli kişiyi daha ağırladığını biliyoruz. Tokat Kalesi, 2024 yılında restorasyon çalışmaları nedeniyle ziyarete kapalı, ancak yakın zamanda turizme kazandırılması hedefleniyor.
10. Yağıbasan Medresesi - Merkez
Tokat’ın Merkez ilçesi sınırları içindeki tarihi Sulu Sokak’ta bulunan Yağıbasan Medresesi, kentin ev sahipliği yaptığı ve günümüze dek ulaşmayı başarmış en eski yapılardan biri. Danişment Beyliği’ne mensup Melik Nizamettin Yağıbasan...
Tokat’ta, her ikisi de Danişment Beyliği’nden Nizamettin Yağıbasan’ın inşa ettirdiği iki farklı Yağıbasan Medresesi var. Bunlardan biri Merkez ilçesindeki tarihi Sulu Sokak’ta, diğeri ise Niksar ilçesinde. Merkezdeki yapı 1151-1152 yılları arasında inşa edilmiş olması sebebiyle Anadolu’daki ilk kapalı medreselerden biri olma özelliğini taşıyor. 2021 yılında Türk, İslam ve Bilim Müzesi’ne dönüştürülen medreseyi haftanın her günü ücretsiz şekilde ziyaret edebiliyorsunuz. Niksar’da bulunan Yağıbasan Medresesi de ziyarete açık, ancak müze statüsünde değil. Y
11. Hıdırlık Köprüsü - Merkez
Yeşilırmak Köprüsü olarak da adlandırılan Hıdırlık Köprüsü, Tokat’ın ev sahipliği yaptığı en görkemli ve etkileyici tarihi yapılardan biri. Kent merkezinin kuzeyinde ve Karadeniz’i Tokat’tan geçerek Orta Anadolu’ya bağlayan güzergahın üzerinde...
Yeşilırmak Köprüsü olarak da bilinen Hıdırlık Köprüsü, kentin en eski tarihi yapılarından biri. Karadeniz'i Orta Anadolu'ya bağlayan güzergahta yer alıyor. II. İzeddin Keykavus, Rükneddin Kılıçarslan ve Alaeddin Keykubat’ın ortak hükümdarlığın geçerli olduğu 1250 yılında Hamid bin Ebu-l Kasım bin Ali el-Tusî tarafından inşa edilmiş. Uzunluğu 151 metre. Beş ayaklı ve dört sivri kemerli şekilde; düzgün kesme taş kullanılarak yapılmış. Tokat’ın deprem kuşağında olmasına ve köprünün tarih boyunca hiç büyük bir restorasyondan geçirilmemesine rağmen, neredeyse 800 yıldır sapasağlam ayakta kalmayı başarmış. Bu da bir mühendislik ve mimarlık harikası olduğunu gösteriyor.
12. Kaz Gölü - Pazar
Tokat’ın ev sahipliği yaptığı en büyüleyici doğal güzelliklerden biri olan Kaz Gölü, tam ismiyle Kaz Gölü Kuş Cenneti, 2006 yılından beri yaban hayatı geliştirme sahası statüsünde. Toplam yüzölçümü 1170 hektar...
Pazar ve Turhal ilçeleri sınırları içinde yer alan Kaz Gölü, tam ismiyle Kaz Gölü Kuş Cenneti, 1170 hektarlık alana sahip. Göçmen kuşların göç yolu üzerinde bulunması nedeniyle yaban hayatı geliştirme sahası olarak tescil edilmiş. Mart ayından mayıs başına kadar burada kuluçka dönemini geçiren kuşlar, yavru kuşların palazlanıp uçmaya hazır hale geldiği temmuz başlarında da yeniden uzun bir yolculuğa çıkıyorlar. Kaz Gölü Kuş Cenneti’nde iki kuş gözetleme kulesi ile bir ziyaretçi evi de mevcut. Böylelikle arzu eden kişiler bu müthiş anlara tanıklık edebiliyorlar.
13. Ballıca Mağarası - Pazar
Dünyanın en büyük ve ihtişamlı mağaralarından birinin Tokat’ta olduğunu biliyor muydunuz? Pazar ilçesi sınırları içinde yer alan Ballıca Mağarası, ilçe merkezinden yalnızca 7 kilometre uzaklıkta. Kendisiyle aynı ismi taşıyan köyün...
UNESCO’nun Dünya Mirası Geçici Listesi’ne aldığı Ballıca Mağarası, yalnızca ülkemizin değil, dünyanın en görkemli ve büyük mağaralarından biri. 1987 yılında haritalandırma ve araştırma çalışmalarının başlatıldığı mağara, 1996 yılından beri ziyarete açık. Günümüzde mağaranın ziyarete açılmış olan beş katı ve sekiz salonu var. Salonlar, içlerinde bulunan oluşumlara göre adlandırılmış. Mantarlı Salon, Büyük Damlataşlar Salonu, Fosil Salonu ve Havuzlu Salon gibi isimler taşıyorlar. Ballıca Mağarası hem koloniler halinde yaşayan cüce yarasalara hem de dünyada çok nadir görülen soğan sarkıtlara ev sahipliği yaptığı için, dünyada eşi benzeri görülmemiş bir yer. Toplam yüzölçümü 10 bin metrekareye ulaşıyor ve yüksekliği 94 metreyi buluyor. Haftanın her günü ziyarete açık, girişler ücretli.
14. Niksar Kalesi - Niksar
Tokat’ın Niksar ilçesinde bulunan ve tarihçesi M.Ö 3000’li yıllara kadar uzanan Niksar Kalesi, ilçenin ev sahipliği yaptığı en görkemli tarihi yapılardan biri. İlk olarak Pers kökenli Pontus Krallığı’nın hükümdarlığı sırasında...
Tarihçesi M.Ö. 3000’li yıllara kadar uzanan ve ilk olarak Pontus Krallığı tarafından inşa edilmiş olan Niksar Kalesi, günümüzdeki haline Roma İmparatorluğu döneminde ulaşmış. 11. yüzyılda Danişment Beyliği tarafından fethedilen yapı; Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı devletleri için tarih boyu önemli bir yerleşim yeri olmuş. Özellikle Danişmentliler zamanında bölgenin en önemli kültür ve ilim merkezlerinden biri olarak görülüyormuş. Günümüzde surları 6,2 kilometre uzunluğunda olan Niksar Kalesi, ülkemizin Diyarbakır Kalesi’nden sonra en büyük kalesi olma özelliğini taşıyor. Günümüzde içinde hamam, medrese, kilise, mescit, zindan ve cami gibi yapıların kalıntıları bulunuyor. Kalenin bulunduğu noktanın manzarası da harika.
15. Zile Kalesi - Zile
Tokat’ın, kent merkezine yaklaşık 62 kilometre uzaklıktaki ilçesi Zile, turistik açıdan yoğun ilgi gören bir yerleşim yeri. Bunun en önemli sebeplerinden biri de Roma İmparatoru Jül Sezar’ın meşhur “Veni, vidi,...
Başlarken Jül Sezar’dan alıntıladığımız “Veni, vidi, vici” sözüne sahne olan Zile Kalesi, Zile’nin en turistik duraklarından biri. Günümüzdeki hali M.S. 1. yüzyılda, yani Roma Dönemi’nde inşa edilmiş. Ancak tarihçesinin dört bin yıl öncesine kadar uzandığı düşünülüyor. Kesme ve moloz taş kullanılarak inşa edilmiş olan yapı, Zile Ovası’nı her noktadan gören bir höyüğün üzerinde. Bu sayede kaleye çıktığınızda nefis manzaralar da görebiliyorsunuz. Zile Kalesi, günümüzde de hem Roma hem de Bizans dönemlerinden kalan kitabelere ve mimari parçalara ev sahipliği yapıyor.
Sıra | İçerik | Kullanıcı Puanı |
---|---|---|
1 | Latifoğlu Konağı | 9,0 |
2 | Tokat Kültür Evi | 8,5 |
3 | Tokat Atatürk Evi ve Etnografya Müzesi | 9,0 |
4 | Tokat Taşhan | 8,5 |
5 | Tokat Müzesi (Arastalı Bedesten) | 9,5 |
6 | Sık Dişini Helası | 8,5 |
7 | Tokat Saat Kulesi | 9,5 |
8 | Tokat Mevlevihanesi | 8,0 |
9 | Tokat Kalesi | 9,5 |
10 | Yağıbasan Medresesi | 9,0 |