Mersin’in Silifke ilçesine bağlı Narlıkuyu Mahallesi’nde yer alan Cennet ve Cehennem Obrukları, kentin turistik açıdan en çok ilgi gören doğal güzelliklerinin başında geliyor. İlçe merkezine 25 kilometre uzaklıkta, antik Narlıkuyu Limanı’nın kuzeybatısında, Kız Kalesi’nin de batısında konumlanıyor. Cennet Cehennem Obrukları, yeryüzü sularının kireç taşlarını eritmesi sonucu tavanın çökmesiyle neticesinde oluşmuş. Tarihi ve doğal güzellikleriyle turistlerin ilgi odağı olan bu alan, mitolojik hikayeleri ve görkemli yapısıyla ziyaretçileri derinden etkilemeyi başarıyor.
Cennet Obruğu, geniş ve elips şeklinde bir çöküntü. Ağız kısmının açıklığı 250 x 110 metre, derinliği ise 70 metre civarında. Obruğun tabanına 452 basamaklı bir merdivenle iniliyor. Tam 300. basamakta, 5. yüzyıla tarihlenen ve Meryem Ana’ya ithafen inşa edilmiş küçük bir kilise göreceksiniz. Meryem Ana Kilisesi, Roma dönemi taş işçiliğinin zarif örneklerinden biri. Hz. İsa ve havarilerini betimleyen fresklerle bezeli. Kiliseden sonra devam ettiğinizde, mağaranın derinliklerinde bir yeraltı nehrinin sesini duymanız mümkün. Obruğun taban kısmında ise karşınıza Helenistik döneme ait olduğu düşünülen bir Zeus Tapınağı çıkacak. Dor düzeninde inşa edilen tapınak, Hristiyanlık döneminde kiliseye çevrelenmiş. Asırlar boyunca inanç turizmi açısından önemli bir yere sahip olan bu yapılar sayesin de, Cennet Obruğu daha da mistik bir atmosfer sunuyor.
Cehennem Obruğu ise Cennet Obruğu’nun yaklaşık 75 metre kuzeyinde bulunan ve derinliği 128 metreye ulaşan bir doğal çöküntü. Ağız çapı 75 x 50 metre olan obruğun iç kısmı oldukça dik ve içbükey olduğundan, içine iniş yapmak ne yazık ki olanaksız. Çevredeki doğal oluşumlarla birlikte Cehennem Obruğu da karstik süreçlerin etkisiyle ortaya çıkmış. Yunan mitolojisinde Zeus’un yüz başlı alevler kusan ejderha Typhon’u yendiği, ardından da bir süre hapsettiği yer olarak geçiyor. Her ne kadar içine girilmese de, ziyaretçilerin çevreyi daha iyi görebilmesi adına, 2021 yılında Cehennem Obruğu’na bir cam seyir terası eklendi.