Ülkemizin termal turizm başkentlerinden biri olan Afyonkarahisar, hem sağlık ve huzur hem de tarih ve doğa dolu bir kaçamak arayanlar için ideal bir rota. Binlerce yıllık tarihi boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olması sayesinde, çok zengin bir tarihi mirası içinde barındırıyor. Friglerden Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine uzanan zengin geçmişi, kentin neredeyse her noktasında kendini hissettiriyor. Afyonkarahisar Kalesi’nin heybetli manzarası eşliğinde, ünlü kaplıcaların yanı başında ve binlerce yıllık yerleşim alanlarının tam kalbinde vakit geçirmek istiyorsanız; siz de rotanızı en kısa zamanda Afyonkarahisar’a çevirebilirsiniz. Dilerseniz, sizin için hazırladığımız Afyon gezilecek yerler önerilerimize bir de beraberce göz atalım.
Türkiye’nin “termal başkenti” olarak da nitelendirilen bu kentte en lüks koşullarda konaklamak isteyenler için, Afyon Her Şey Dahil 5 Yıldızlı Oteller önerilerimizi de buraya bırakıyoruz. Keyifli okumalar!
1. Afyonkarahisar Kalesi - Merkez
Afyon’un en görkemli tarihi yapılarından biri olan Afyonkarahisar Kalesi, 226 metre yükseklikteki volkanik bir kaya kütlesi üzerine inşa edilmiş. Tarihi dokusu ve heybetiyle ziyaretçileri büyülemeyi başaran kale, Hitit İmparatoru II....
Heybetli görünümüyle kent merkezini kanatları altına almış olan Afyonkarahisar Kalesi, M.Ö. 1350 yılında Hitit İmparatoru II. Murşil tarafından Arzava Seferi’nde aktif olarak kullanılmış bir yapı. Bu dönemde Hapanuva olarak adlandırılan tarihi kale, binlerce yıllık geçmişiyle hâlen ayakta. 226 metre yükseklikteki volkanik bir kaya kütlesinin üzerinde bulunuyor. Kalenin en tepesinde, Friglerin inşa ettiği ve Kibele’ye adanmış tapınma alanları ile 4 büyük sarnıç da var.
Selçuklu döneminde kapsamlı bir onarımdan geçirilen tarihi kale, bu bölgede afyon yetiştirildiği için Osmanlı döneminde günümüzdeki ismini almış. Battal Gazi’nin kahramanlık öykülerinden dini anlatılara kadar, birçok farklı eserde ve kaynakta ismi geçiyor. Kalenin zirvesinde dilenen dileklerin kısmet açtığına dair de inanışlar var. Tepeye çıkmak için 550 basamağın tırmanılması gerek ve bu da biraz yorucu. Ancak zirvede göreceğiniz manzara, bizce tüm yorgunluğa değecek nitelikte.
2. Başkomutan Tarihi Milli Parkı - Merkez
Türkiye’nin bağımsızlık mücadelesinin en önemli dönüm noktalarına tanıklık eden bölgelerden biri olan Başkomutan Tarihi Milli Parkı, Afyonkarahisar’ın Merkez ilçesi sınırları içinde. Bu zorlu sürecin izlerini günümüze taşıyan alan, 1981 yılında...
Başkomutan Tarihi Milli Parkı; Afyon, Kütahya ve Uşak arasında uzanan yaklaşık 40 bin hektarlık bir yüzölçümüne sahip. 1981 yılından beri milli park statüsünde. Doğal güzelliklerle bezeli olmasının yanı sıra, Milli Mücadele’nin en önemli dönüm noktalarına tanıklık eden bölgelerden biri olması sebebiyle çok kıymetli bir alan. Büyük Taarruz ve Başkomutanlık Meydan Muharebesi, bu topraklar üzerinde yaşanmış.
Kocatepe ve Dumlupınar olmak üzere iki ana bölüme ayrılan milli park, her yıl 25-30 Ağustos tarihleri arasında Zafer Haftası kutlamalarına ev sahipliği yapıyor. Kocatepe, Atatürk’ün 26 Ağustos 1922 tarihinde Büyük Taarruz’u başlattığı noktayı kapsıyor. Burada, 1993 yılından beri Atatürk’ün Kocatepe’ye baktığı pozunu tasvir eden bronz anıt heykeli, yani Kocatepe Atatürk Anıtı da var. Dumlupınar bölümünü ise biz tarih sayfalarından, hem Atatürk’ün “Ordular, ilk hedefiniz Akdeniz’dir. İleri!” emrini verdiği hem de zaferin kazanıldığı yer olarak biliyoruz.
Çok sayıda anıt ve şehitliği içinde barındıran Başkomutan Tarihi Milli Parkı, Milli Mücadele ruhunu hissetmek ve bağımsızlık için canla başla verilen mücadeleyi bir kez daha hatırlamak isteyen herkesin ziyaret etmesi gereken bir adres.
3. Afyonkarahisar Müzesi - Merkez
Hem antik çağlar hem de Selçuklu, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerinden günümüze ulaşan çok zengin bir tarihi mirasa ev sahipliği yapan Afyon, bizce tarih ve arkeoloji meraklılarının keşfetmeye doyamayacağı bir şehir....
Frig, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı gibi nice önemli uygarlığı ağırlamış olan Afyon’da, dev koleksiyonlara ev sahipliği yapan bir müze olması da sürpriz değil elbette. Kent merkezinde bulunan ve 2023 yılında hizmete açılan yeni binasıyla Afyonkarahisar Müzesi, tarih ve arkeoloji meraklıları için adeta bir keşif cenneti. Kalkolitik Çağ’dan başlayıp Erken Cumhuriyet Dönemi’ne kadar uzanan kronolojisiyle sizi geçmişe yolculuk yapmaya davet ediyor. Müzenin bahçesi Roma ve Bizans dönemine ait yapılara, en üst katı da Kurtuluş Savaşı yıllarına ayrılmış. Pazartesi hariç her gün 08:30 ile 17:30 saatleri arasında ziyaret edebileceğiniz müzede, MüzeKart geçiyor.
4. Zafer Müzesi - Merkez
Afyon’un en dikkat çekici müzelerinden biri olan Zafer Müzesi, kent merkezinde ve ulaşımı oldukça kolay bir noktada yer alıyor. Milli Mücadele ruhunu gelecek nesillere aktarmak ve daha geniş kitlelere tanıtmak...
Afyon’da Milli Mücadele yıllarını hatırlatmak ve bu ruhu gelecek nesillere de aktarmak amacıyla kurulmuş olan bir diğer mekan ise kent merkezindeki Zafer Müzesi. Müze binası, 1913-1914 yılları arasında dönemin Belediye Başkanı Esbabzade Hüseyin Tevfik Efendi’nin emriyle ve belediye hizmet binası olarak inşa edilmiş. Ancak bu tarihi yapının esas manevi değeri, Atatürk ve silah arkadaşlarının 27 Ağustos 1922 tarihinde Afyonkarahisar’ın düşman işgalinden kurtulmasından hemen sonra, burada toplanmasından ve Başkomutanlık Meydan Muharebesi’ni planlamasından geliyor.
1985 yılında müzeye dönüştürülen iki katlı yapının üst katı sergi salonları, alt katı da toplantı salonları için ayrılmış. Müze koleksiyonunda, her biri Kurtuluş Savaşı’nı anlatan toplamda 213 eser mevcut. Atatürk ve silah arkadaşlarının konakladığı odalar da aslına uygun şekilde düzenlenmiş. Zafer Müzesi her gün 08:30-17:30 saatleri arasında ziyarete açık ve girişler ücretsiz.
5. Afyonkarahisar Ulu Camii - Merkez
Afyonkarahisar ya da halk arasında kullanılan kısa ismiyle Afyon, çok zengin bir tarihi mirasa sahip. Gerek Frig Vadisi’nin bir bölümünü sınırları içinde barındırması gerekse Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinden günümüze ulaşan...
1272-1277 yılları arasında Anadolu Selçuklu Sancak Beyi Nusretiddin Hasan tarafından inşa ettirilen Afyonkarahisar Ulu Camii, Selçukluların kente bıraktığı en önemli tarihi miraslardan biri. Mimar Emir Hacı Bey’in imzasını taşıyan yapı, halk arasında Kırk Direkli Cami olarak da adlandırılıyor. Çünkü 5 sıra halinde dizilmiş 40 ahşap sütundan oluşuyor. Mermer mihrabı, ahşap minberi, geometrik süslemeleri ve ustalıklı işçiliğiyle gerçek bir başyapıt. Nitekim, 2006 yılında restore edilip turizme kazandırıldıktan bir süre sonra UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde de yer almaya hak kazandı. Günümüzde hem ibadete hem ziyarete açık.
6. Gedik Ahmet Paşa Camii - Merkez
Gedik Ahmet Paşa Camii ya da halk arasında bilinen adıyla İmaret Camii, Afyonkarahisar’ın en önemli tarihi ibadethanelerinden biri. Fatih Sultan Mehmet’in sadrazamlarından Gedik Ahmet Paşa tarafından 1472 yılında Mimar Ayaz...
Halk arasında İmaret Camii olarak da adlandırılan Gedik Ahmet Paşa Camii, Fatih Sultan Mehmet’in sadrazamlarından Gedik Ahmet Paşa’nın emriyle 1472 yılında inşa edilmiş. Mimar Ayaz Ağa’nın bir külliye olarak tasarladığı yapının içinde hamam, imaret ve medrese gibi bölümler de mevcut. Keza inşa edildiği dönemde halkın yoksul kesimine birçok farklı hizmet ve olanak sunuyormuş. Ters T planlı cami kalem işçiliği ve ahşap oymacılığı alanında nadide örnekler sunuyor. Özellikle çift kanatlı ahşap oyma kapısı, çok etkileyici bir görünüme sahip. Lacivert çinilerle bezeli yivli burma şeklindeki minaresi de hemen göze çarpan detaylar arasında. Günümüzde ziyarete ve ibadete açık olan Gedik Ahmet Paşa Camii, restorasyon çalışmaları sayesinde hâlen tüm görkemiyle ayakta duruyor.
7. Taş Medrese - Merkez
Afyonkarahisar’ın en önemli tarihi yapılarından biri olan Taş Medrese, Gedik Ahmet Paşa Külliyesi’nin bir parçası olarak 1472 yılında inşa edilmiş. Osmanlı mimarisinin en zarif örneklerinden birini oluşturan tarihi yapı, Merkez...
Gedik Ahmet Paşa Külliyesi’ni oluşturan bir diğer yapı, 26 kubbeli ihtişamlı tasarımıyla dikkat çeken Taş Medrese. Camiden biraz daha yüksek bir terasın üzerine inşa edilmiş. Yıllarca eğitim amacıyla hizmet vermiş olan tarihi yapı, I. Dünya Savaşı’nda karargaha dönüştürülmüş. 1931 yılında müze deposu olarak kullanılmış, kırk sene sonra bu işlevini de kaybetmiş. İlerleyen süreçte restore edilerek Türk İslam Eserleri Müzesi adıyla ziyaretçilerini ağırlamış. Günümüzde ise bir kültür sanat merkezi olarak karşımıza çıkıyor. Taş Medrese çatısı altında tamamı ücretsiz atölyeler düzenleniyor ve bu atölyelerde keçe yapımından seramiğe, bıçak yapımından deri işlemeye kadar envai çeşit zanaat öğrenmek mümkün. Kursiyerlerin eserleri medresenin avlusunda sergileniyor.
8. Sultan Divani Mevlevihanesi (Mevlevi Camii) - Merkez
Söz konusu Mevlevilik kültürü olduğunda, ülkemizde en ön plana çıkan iki kentin Konya ve Afyonkarahisar olduğunu söylemek mümkün. Mevlevi kültürünün tarihteki izlerini sürmek isteyenler, rotalarını gönül rahatlığıyla bu iki şehre...
Mevlevi kültürünün ülkemizde iki başkenti olduğunu söyleyebiliriz: Konya ve Afyon. Afyon’da Mevleviliği temsil eden en önemli yapıların başında da Sultan Divani Mevlevihanesi geliyor. Tarihte inşa edilmiş ikinci mevlevihane olma unvanını taşıyan bu yapının bir bölümü müze olarak düzenlenmiş. Mevlevi Camii bölümü de hâlen ibadete açık. 14. yüzyıl başlarında inşa edilmiş olan tarihi yapı, tekkelerin kapatılmasına dek orijinal işlevini korumuş. Mevlevi Camii’nin içinde Mevlevi şeyhlerine ait 12 sanduka bulunuyor. Mevlana’nın torunu Aba Pûş-i Veli ve Sultan-ı Divani gibi önemli isimlerin mezarlarına ev sahipliği yapması sebebiyle, her yıl 200 bini aşkın ziyaretçiyi ağırlıyor. Müze bölümünde de Mevlevi kültürüne ilişkin detaylı bilgiler edinmek mümkün.
9. Afyon Masal Dünyası Parkı - Merkez
Afyonkarahisar ya da kısa ismiyle Afyon, hem doğal güzellikleri hem de müzeleri ve tarihi yapılarıyla turistik açıdan ziyaretçilerini hayal kırıklığına uğratmayan bir kent. Ek olarak, özellikle son yıllarda, gerek kent...
Afyonkarahisar’da, özellikle çocuklu ailelerin vakit geçirmekten çok keyif alacağını düşündüğümüz keşif duraklarından birini paylaşmak istiyoruz: 43 bin 600 metrekarelik devasa bir alana yayılan Afyon Masal Dünyası Parkı! Kent merkezinden ortalama 10 dakikalık sürüş mesafesinde bulunan bu tema parkına girişler tamamen ücretsiz. Parkın içinde 80’den fazla masal kahramanı figürü ve masal evi, gemi şeklinde tasarlanmış bir restoran, geniş yeşil alanlar, yürüyüş yolları ve spor alanları var. Yediden yetmişe herkes, burada keyifli ve huzurlu vakit geçirebiliyor.
10. Frig Vadisi
Kütahya, Eskişehir ve Afyonkarahisar arasında uzanan Frig Vadisi, yaklaşık 3 bin yıllık tarihi ve doğal güzellikleriyle Anadolu’nun en etkileyici bölgelerinden birini oluşturuyor. Frigyalıların inşa ettiği kaya yerleşimleri, tapınaklar ve mezar...
Afyon’un kent merkezinde ağırlıklı olarak Selçuklu ve Kurtuluş Savaşı dönemlerini yansıtan yapılarla karşılaşıyoruz. Söz konusu İhsaniye ilçesi olduğunda ise işin içine dünyaca ünlü Frig Vadisi giriyor. Esasen Frig Vadisi yalnızca Afyon’un değil, Kütahya’nın ve Eskişehir’in de sınırları içinde kalan devasa bir alana sahip. 3 bin yıllık tarihçesiyle, dünyaca ünlü yerleşim alanlarına ve yapılara ev sahipliği yapıyor. Peribacaları, anıt mezarlar, kaleler, oyma kiliseler, göller, kaya mezarları, yürüyüş parkurları ve daha neler neler… Anadolu’nun açık ara en etkileyici bölgelerinden birini oluşturuyor.
Frigler bu vadide M.Ö. 900 ile 600 yılları arasında hüküm sürmüş. Volkanik tüf kayaları oyarak inşa ettikleri görkemli yapılar, bize Friglerin hem dini hem de kültürel yapısı hakkında çok önemli ipuçları veriyor. Özellikle her yıl mayıs-ekim ayları arasında vadide hava koşulları, uzun yürüyüşler ve keşifler yapmak için en ideal düzeyde seyrediyor. Frig Yolu olarak adlandırılan 400 kilometre uzunluğundaki yürüyüş ve bisiklet rotası, zaten bölgenin keşfe değer neredeyse tüm noktalarına temas eden bir güzergaha sahip. Kısacası, Afyon’da gezmek için biraz uzun zamanınız varsa, Frig Vadisi tüm ihtişamıyla sizi bekliyor. Dilerseniz, vadi sınırları içinde kalan belli başlı durakları da biraz daha yakından tanıyalım.
11. Ayazini Ören Yeri - İhsaniye
Afyonkarahisar’ın İhsaniye ilçesine bağlı Ayazini Köyü sınırları içinde bulunan Ayazini Ören Yeri, tarih boyunca birçok farklı medeniyete ev sahipliği yapmış önemli bir kültürel miras alanı. Frigler döneminden itibaren yerleşim yeri...
Kendisiyle aynı ismi taşıyan köyün sınırları içinde bulunan Ayazini Ören Yeri, Frigler zamanından beri yerleşim alanı olarak kullanılmış. Hem Friglerin hem de Romalıların ve Bizanslıların miraslarına ev sahipliği yapıyor. Köyün girişinde volkanik tüf kayalara inşa edilmiş oyma evler var ve her biri Erken Bizans Dönemi’ne ait. Avdalaz Kalesi, kaya mezarları ve Ayazini Kilisesi de köydeki en dikkat çekici yapılar arasında. Kilisenin tarihçesi 1000’li yıllara kadar uzanıyor.
12. Göynüş Vadisi - İhsaniye
Afyonkarahisar’ın İhsaniye ilçesine bağlı Kayıhan beldesinde yer alan Göynüş Vadisi, Frig dönemine ait kaya mezarlarına ve anıtlara ev sahipliği yapan tarihi bir açık hava tapınağı. Afyonkarahisar-Eskişehir karayolunun 32. kilometresinde bulunan...
İhsaniye’nin Kayıhan beldesinde bulunan Göynüş Vadisi de Frig eserleriyle dolu bir doğa harikası. Özellikle kaya mezarları ve anıtlar açısından son derece zengin. Vadideki en önemli yapıların başında Aslantaş, Yılantaş, Kumcaboğaz ve Maltaş isimli anıtlar geliyor. Örneğin, Aslantaş’ın M.Ö. 7. yüzyılda inşa edildiği ve bir Frig kralının mezarını içinde barındırdığı tahmin ediliyor. Doğal güzellikleriyle de ziyaretçilerini büyülemeyi başaran vadi, turistik açıdan hâlen hak ettiği değeri görebilmiş değil.
13. Üçlerkayası Köyü - İhsaniye
Afyonkarahisar’ın İhsaniye ilçesi sınırları içinde Üçlerkayası Köyü, tarihi Frig Vadisi’nin en dikkat çeken yerleşim alanlarından biri. Zengin kültürel mirasıyla bu köy, hem yerli hem de yabancı turistlerin ilgi odağı haline...
Frig Vadisi turumuzda son olarak Üçlerkayası Köyü’ne de bir parantez açmak isteriz. Friglerden Osmanlılara uzanan zengin tarihçesiyle bu köy, adeta bir açık hava müzesi gibi. Şarap depoları, zindanlar, anıt mezarlar, kaya yerleşimleri, Roma dönemi su sarnıçları, peribacaları, yürüyüş yolları… Köyde tarih ve arkeoloji meraklılarının ilgisini çekebilecek öyle çok keşif durağı var ki. 2024 yılında hâlen restorasyon ve düzenleme çalışmalarına ev sahipliği yapan tarihi köy, turistik anlamda da gitgide daha çok dikkat çekiyor.
14. Akdağ Tabiat Parkı - Sandıklı
Afyonkarahisar’ın Sandıklı ilçesi sınırlarında ve Sorkun Köyü'nün yakınlarında yer alan Akdağ Tabiat Parkı, doğa tutkunları için cazip bir kaçış rotası seçeneği sunuyor. Yemyeşil ormanları, uçsuz bucaksız çayırları, zengin bitki örtüsü...
Afyon gezilecek yerler turumuzda son durağımız, Sandıklı ilçesinin Sorkun Köyü yakınlarındaki Akdağ Tabiat Parkı olacak. Tarihi yapılardan ziyade safi doğanın ön plana çıktığı bir keşif durağı arıyorsanız, sizin için ideal adres olabilir. Atlı gezi rotaları, bisiklet parkurları ve yürüyüş yolları ile bu bölge; envai çeşit spor aktivitesi için uygun koşullara sahip. Merkezini, 600 metre rakımdaki Kocayayla oluşturuyor. Tabiat parkının sınırları içinde, Denizli’nin Çivril ilçesindeki Tokalı Kanyonu da var. Zorlu etapları ile macera tutkunlarının ilgi odağında olan bu görkemli kanyon da eşsiz doğa manzaralarına ev sahipliği yapıyor.
Sıra | İçerik | Kullanıcı Puanı |
---|---|---|
1 | Afyonkarahisar Kalesi | - |
2 | Başkomutan Tarihi Milli Parkı | - |
3 | Afyonkarahisar Müzesi | - |
4 | Zafer Müzesi | - |
5 | Afyonkarahisar Ulu Camii | - |
6 | Gedik Ahmet Paşa Camii | - |
7 | Taş Medrese | - |
8 | Sultan Divani Mevlevihanesi (Mevlevi Camii) | - |
9 | Afyon Masal Dünyası Parkı | - |
10 | Frig Vadisi | - |