Afyonkarahisar’ın en önemli tarihi yapılarından biri olan Taş Medrese, Gedik Ahmet Paşa Külliyesi’nin bir parçası olarak 1472 yılında inşa edilmiş. Osmanlı mimarisinin en zarif örneklerinden birini oluşturan tarihi yapı, Merkez ilçesine bağlı Barbaros Mahallesi’nin sınırları içinde yer alıyor. Külliyeni oluşturan bazı diğer yapılardan, örneğin hamam ve camiden daha yüksek bir teras üzerine inşa edilmiş. 26 kubbeli görkemli tasarımıyla hem mimari ustalığı hem de tarihi önemiyle dikkat çekiyor.
Taş Medrese ilk inşa edildiği dönemde orijinal işleviyle, yani bir eğitim kurumu olarak kullanılmış. Ancak zaman içinde birçok farklı amaca hizmet etmiş ve genellikle kentin kültür ve sanat etkinliklerine ev sahipliği yapmış. Medresenin avlusunu çevreleyen derslikler ve odalar, mimari açıdan klasik Osmanlı medreselerinin tipik örneklerini oluşturuyor. Revaklı avlu mermer sütunlarla çevrelenmiş. Medresenin iç mekanı hem sade ve hem de huzurlu bir atmosfere sahip. Vakfiyelere göre, medrese bölümü Gedik Ahmet Paşa Camii ve imaret bölümlerinden sonra, külliyenin üçüncü yapısı olarak inşa edilmiş. Celali ve softa ayaklanmaları sırasında zarar gördüğü için, 1670 yılında büyük bir onarım çalışmasından da geçirilmiş.
I. Dünya Savaşı’nda karargah olarak kullanılmış olan ve Cumhuriyet’in ilk yıllarında yeniden onarılan tarihi medrese, 1931 yılında müze deposuna dönüştürülmüş. 1971 yılında ise kaderine terk edilmiş. 1995-1997 yılları arasında gerçekleştirilen restorasyon çalışmalarıyla Türk İslam Eserleri Müzesi olarak hizmet vermeye başlamış. Günümüzde ise bir kültür sanat merkezi olarak kullanılıyor. Medrese çatısı altında birçok farklı atölye düzenleniyor ve atölyelerde ahşap oyma, deri işleme, keçe yapımı, tespih, seramik ve bıçak yapımı gibi geleneksel el sanatları öğretiliyor. Dahası, kursların tamamı ücretsiz. Kursiyerlerin imzasını taşıyan eserler de medresenin avlusunda sergileniyor.