Türkiye’nin en yüksek zirvesine ev sahipliği yapan Ağrı, görkemli doğası ve zengin tarihiyle Doğu Anadolu’nun en etkileyici şehirlerinden biri. İsmini, efsanelere konu olan Ağrı Dağı’ndan alan bu kadim şehir, yalnızca doğal güzellikleriyle değil, tarih boyunca ev sahipliği yaptığı medeniyetlerin izleriyle de büyüleyici bir destinasyon seçeneği oluşturuyor. Tarih, doğa ve mitlerle bezeli bir seyahate çıkmak isteyen herkes için Ağrı, ideal bir keşif durağı olabilir. Siz de rotanızı bu büyüleyici kente çevirmek istiyorsanız, yolculuk öncesinde sizin için hazırladığımız Ağrı gezilecek yerler önerilerine göz atabilirsiniz.
1. Ağrı Dağı
5137 metre yüksekliğiyle Türkiye’nin en yüksek zirvesi olan Ağrı Dağı, Ağrı’nın Doğubeyazıt ilçesinin yakınlarında ve Iğdır’ın güneyinde bulunuyor. Yalnızca büyüklüğüyle değil, taşıdığı efsaneler ve tarihi anlamlarla da ezelden beri turistik...
Kente ismini veren Ağrı Dağı, her birimizin ilkokulda Türkiye’nin en yüksek dağı unvanıyla tanıdığımız bir doğa harikası. Iğdır kent merkezinin güneyinde ve Doğubayazıt ilçe merkezinin yakınlarında bulunan bu görkemli dağın zirvesinin yüksekliği, 5137 metreye ulaşıyor. Esasen Ağrı Dağı’nın, Büyük Ağrı ve Küçük Ağrı şeklinde adlandırılan iki farklı zirvesi var. İki zirvenin arasında, 2600 metre rakımdaki Serdarbulak Yaylası uzanıyor.
Ağrı Dağı, bugüne dek sayısız farklı efsaneye ve mite konu olmuş bir volkanik dağ. Nuh’un Gemisi’nin tufandan sonra bu dağın zirvesine oturduğu rivayet ediliyor. Sümerlerden beri kutsallık atfedilen Ağrı Dağı, Ermeni kültüründe de dini ve manevi açıdan çok önemli bir yere sahip. Günümüzde ise volkanik geçmişi sebebiyle jeologlar ve dağ bilimciler için eşsiz bir araştırma alanı oluşturuyor.
Ağrı Dağı’nı günümüzde turistik açıdan çok popüler kılan temel özelliği, tırmanış aktiviteleri için çok cazip bir destinasyon oluşturması. 1829 yılından beri tırmanış yapılan dağ, özellikle kış aylarında epey zorlu koşullar sunuyor. Bu sebeple de dağcıların daha kolay erişilebilir olan güney rotasını tercih etmeleri ve aktivitelerini yaz aylarında planlamaları tavsiye ediliyor.
2. İshak Paşa Sarayı
Ağrı’nın Doğubayazıt’ın ilçesinin büyüleyici atmosferinin en önemli parçalarından birini oluşturan İshak Paşa Sarayı, ziyaretçilerini adeta zamanda bir yolculuğa çıkaran bir yapı. Yüksek bir tepeye kurulmuş olan tarihi sarayın inşasına 1685...
Doğubayazıt’ın en görkemli tarihi yapısı olan İshak Paşa Sarayı, yüksek bir tepenin üzerine 1685 ile 1784 yılları arasında inşa edilmiş. Yapımı tam 99 yıl sürmüş ama mimari zarafetine ve ustalığına bakınca buna değdiğini görebiliyoruz. Gotik, Barok ve Rokoko gibi Batı akımlarının etkilerini de yer yer yansıtan tarihi saray, Selçuklu saray mimarisinin ihtişamlı bir örneğini oluşturuyor. 366 odası, zarif taş işçiliği, anıtsal taç kapısı ve dev avlularıyla gerçek bir başyapıt.
3. Ahmed-i Hani Türbesi ve Müzesi
Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesi sınırları içinde bulunan Ahmed-i Hani Türbesi ve Müzesi, İshak Paşa Sarayı’nın hemen üst kısmında yer alıyor. 17. yüzyılda yaşamış şair, filozof ve mutasavvıf Ahmed-i Hani’nin anısını yaşatmak...
İshak Paşa Sarayı’nın biraz üstünde, 17. yüzyılda yaşamış şair, mutasavvıf ve filozof Ahmedi-i Hani’nin anısına inşa edilmiş tarihi bir türbe göreceksiniz. Ahmed-i Hani Türbesi’nin hemen yanında da 2017 yılında ziyarete açılan Ahmed-i Hani Müzesi var. Müzeyi gezerken Ahmed-i Hani’nin eğitim hayatı, eserleri ve özellikle de en ünlü eseri olan Mem û Zîn hakkında detaylı bilgi sahibi olabiliyorsunuz. Müzenin bir bölümü de geleneksel Doğubayazıt evlerinin canlandırması için ayrılmış. Kerpiçten yapılmış bu iki katlı geleneksel evin içinde, Doğubayazıt’ın eski yaşam tarzını yansıtan etnografik eserler yer alıyor.
4. Doğubayazıt (Urartu) Kalesi
Ağrı’nın Doğubayazıt ilçe merkezinin 5 kilometre doğusunda bulunan Doğubayazıt Kalesi, Belleburç adı verilen bir noktadaki sarp bir kayalık üzerine inşa edilmiş. Urartu Kalesi olarak da bilinen tarihi yapı, hem köklü...
İlçe merkezinden 5 kilometre uzaklıktaki Belleburç’ta bulunan Doğubayazıt Kalesi, ilk kez Urartular tarafından inşa edildiği düşünüldüğü için Urartu Kalesi olarak da adlandırılıyor. Kalede yapılan araştırmalarda hem Urartu mezarlarına hem de Antik Çağ’a tarihlenen kalıntılara ulaşılmış. İshak Paşa Sarayı ile arasında derin bir vadi bulunan kale, günümüzde harabe halinde olsa da hâlen etkileyici bir görünüme sahip. Çaldıran Seferi sonrasında, Osmanlı Devleti için de doğudaki en önemli üslerden biri haline geldiği biliniyor.
5. Eski Bayezid Camii
Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesinin ev sahipliği yaptığı zengin mirasın önemli eserlerinden biri olan Eski Bayezid Camii, günümüzde kentin turistik açıdan en çok ilgi çeken durakları arasında. Osmanlı mimarisinin sade ve etkileyici...
Yavuz Sultan Selim’in Çaldıran Seferi’nin ardından Osmanlı topraklarına kattığı Doğubayazıt’a inşa ettirdiği Eski Bayezid Camii, 16. yüzyılın başlarından beri ayakta. Doğubayazıt Kalesi’nin hemen arkasında bulunuyor. Kesme taş kullanılarak ve kare planlı inşa edilen tarihi ibadethane, tek minareli ve sade görünümlü şekilde tasarlanmış. Ancak çok zarif bir silüete sahip ve erken Osmanlı mimarisinin estetik anlayışını başarılı bir şekide yansıtıyor. Tıpkı kale gibi, Eski Bayezid Camii’nin inşasında da kahverengi, beyaz ve kırmızı taşlar kullanıldığı için; burada mimari ve estetik açıdan bir bütünlük sağlanmış. Eski Bayezid Camii 2024 yılında, şimdilik ibadete ve ziyarete kapalı. Ancak kapsamlı bir restorasyon çalışmasının ardından turizme kazandırılması hedefleniyor.
6. Nuh’un Gemisi
Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesindeki Telçeker ve Üzengili köyleri arasında yer alan Nuh’un Gemisi, efsanelerle örülü geçmişiyle turistik açıdan yoğun ilgi gören doğal bir anıt. Ağrı Dağı’nın güneyinde, kalan bölge, Türkiye-İran transit...
Ağrı Dağı’nın Nuh Tufanı efsanelerine konu olduğundan söz etmiştik. Dağın eteklerine yayılan Telçeker ve Üzengili köylerinin arasında, asırlar boyunca yaşanan erozyonlar neticesinde oluşan ilginç bir doğa anıtı var. İşin ilginci, bu anıt hakikaten de Nuh’un Gemisi’ne benziyor. Ağrı Dağı’nın güneyinde kalan doğal oluşum, 165 metre uzunluğunda ve 50 metre genişliğinde. Bu ölçüler de kutsal kitaplarda tarif edilen gemi ölçüleriyle neredeyse birebir örtüşüyor. İlk kez 1959 yılında tesadüfen keşfedilen bölgede arkeologlar ve yer bilimciler çok sayıda araştırma yapmış. Neticede elbette bu oluşumun doğal sebeplerle meydana geldiği ortaya çıkmış, ancak söz konusu efsaneler turistik açıdan bölgeyi katbekat daha popüler kılıyor. 1987 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın “korunması gereken taşınmaz kültür ve tabiat varlığı” olarak tescil ettiği Nuh’un Gemisi, günümüzde adeta bir açık hava müzesi niteliği taşıyor.
7. Meteor Çukuru
Gürbulak Sınır Kapısı’ndan yaklaşık 2 kilometre uzaklıkta olan Meteor Çukuru, Ağrı’nın Doğubayazıt ilçe merkezinin doğusunda kalıyor. Ülkemizin en ilginç doğal miraslarından biri olarak görülen bu oluşum, Ağrı gezilecek yerler listesinde...
Doğubayazıt ilçe merkezinin doğusunda kalan Meteor Çukuru, Ağrı’nın ev sahipliği yaptığı bir diğer ilginç oluşum. Gürbulak Sınır Kapısı’ndan da yalnızca 2 kilometre uzaklıkta. Bölgeye 1892 yılında düşen bir gök taşı sebebiyle oluştuğu tahmin edilen bu derin çukur, 60 metre derinliğe ve 35 metre çapa sahip. Bu ölçülerle de dünyanın en büyük ikinci meteor çukuru olma unvanını taşıyor. 2024 yılında turizme kazandırılması için yapılan çalışmaların hâlen sürdüğü çukurda, küçük bir seyir terası/iskelesi de mevcut.
8. Diyadin Kanyonu
Diyadin Kanyonu, Ağrı’nın Diyadin ilçesinin ev sahipliği yaptığı en etkileyici doğa harikalarından biri. Hem doğal güzellikleri hem de tarihi dokusuyla ziyaretçilerine benzersiz bir keşif deneyimi yaşama fırsatı sunuyor. İlçe merkezinin...
Ağrı’nın eşsiz doğal güzelliklerinden bir diğeri olan Diyadin Kanyonu, Doğu’nun Ihlara Vadisi olarak da nitelendirilen görkemli bir doğa harikası. Zengin bitki örtüsü, göz alıcı manzaraları, yer yer 200 metreye kadar yükselen dev kayalıkları ve içinden geçen Murat Nehri ile olağanüstü bir atmosfer sunuyor. Kanyonun içinde piknik, kamp ve trekking gibi aktivitelere müsait olan birçok farklı alan var. Hatta bu bölge, Urartulardan günümüze miras kalan kaya mezarlarına ve kalıntılara da ev sahipliği yapıyor. Kısacası, Diyadin Kanyonu hem tarih hem de doğa tutkunları için cazip bir keşif durağı.
9. Balık Gölü
Doğu Anadolu Bölgesi’nin ev sahipliği yaptığı en etkileyici doğal güzelliklerden biri olan Balık Gölü, Ağrı’nın Taşlıçay ve Doğubayazıt ilçeleri arasında uzanıyor. Türkiye’nin en yüksek rakımlı göllerinden biri olan bu görkemli...
Taşlıçay ile Doğubayazıt ilçeleri arasında kalan Balık Gölü, deniz seviyesinden 2241 metre yüksekte ve ülkemizin en yüksek rakımlı göllerinden biri olma özelliğine sahip. Derinliği de 37 metreye ulaşan bu görkemli lav seti gölü, hem çevredeki dağlardan gelen pınarlarla hem de yer altı sularıyla besleniyor. Nitekim, civardaki köyler için önemli bir içme suyu kaynağı olarak da hizmet veriyor. Gölün üzerinde bulunan küçük ada, birçok farklı göçmen kuş türü için önemli bir konaklama ve kuluçka alanı. Gölün için de de kırmızı benekli alabalıklar yaşıyor. Hatta kış aylarında Balık Gölü’nün yüzeyinde öyle kalın bir buz tabakası oluşuyor ki; buzu kesip balık avlamak ya da gölün üzerinden araçla geçmek mümkün oluyor.
Sıra | İçerik | Kullanıcı Puanı |
---|---|---|
1 | Ağrı Dağı | - |
2 | İshak Paşa Sarayı | - |
3 | Ahmed-i Hani Türbesi ve Müzesi | - |
4 | Doğubayazıt (Urartu) Kalesi | - |
5 | Eski Bayezid Camii | - |
6 | Nuh'un Gemisi | - |
7 | Meteor Çukuru | - |
8 | Diyadin Kanyonu | - |
9 | Balık Gölü | - |