Manisa’nın Alaşehir ilçesinde yer alan Philadelphia kenti, zengin tarihiyle dikkat çeken bir antik yerleşimmiş. M.Ö. 2. yüzyılda Bergama Kralı II. Attalos Philadelphos tarafından kurulan kent, ismini de kurucusundan almış. Roma Dönemi’nde tapınakları ve festivalleriyle “Küçük Atina” olarak anıldığını, Bizans Dönemi’nde de önemli bir piskoposluk merkezi haline geldiğini biliyoruz. Philadelphia kentinden günümüze miras kalan yapılar ve izler, günümüzde Alaşehir Ören Yeri sınırları içinde bulunuyor. Kent merkezinde bulunan Toptepe Akropolisi, tiyatro, tapınak ve stadyum gibi yapılar, arkeolojik açıdan büyük önem taşıyor. Akropoldeki Erken Roma Dönemi’ne tarihlenen tiyatronun ve sahne binasının kalıntılarını bugün de ören yerinde görmek mümkün.
Philadelphia, özellikle Hristiyanlık tarihi açısından önemli bir yere sahipmiş. İncil’in Vahiy bölümünde adı geçen Yedi Kilise’den biri olan St. Jean Kilisesi, Ege Bölgesi’nde Hristiyanlığın ilk çağlarında inşa edilmiş en önemli yapılardan biri. Günümüze ulaşan üç anıtsal payesi, kilisenin bir zamanlar görkemli bir yapı olduğunu ispatlıyor. Alaşehir halkının Üçayak olarak adlandırdığı bu kalıntılar, kilisenin dünya çapında tanınan bir inanç turizmi merkezi olmasını sağlamış. Günümüzde kilisenin bulunduğu alan, bir açık hava müzesi şeklinde düzenlenmiş durumda.
Alaşehir’in tarihinin Hristiyanlık döneminden çok daha eski çağlara uzandığını da belirtmek gerek. İlçe merkezinin güneybatısındaki Gavurtepe Höyüğü’nde yapılan kazı çalışmalarında, kentin tarihinin Kalkolitik Çağ’a kadar uzandığı ortaya çıkarılmış. Höyükte bulunan seramikler, bronz iğneler ve mermer idoller, Alaşehir’in binlerce yıllık bir yerleşim geçmişine sahip olduğunu gözler önüne seriyor. Ayrıca, M.Ö. 2000’lere tarihlenen bir megaron yapısı da bu çalışmalarla gün yüzüne çıkarılmış.
Bizans Dönemi’nde sağlam surlarla çevrilmiş olan Philadelphia’nın surları, depremler sebebiyle ağır hasarlar almış ve surların yalnızca bir bölümü günümüze kadar ulaşabilmiş. Depremlerle tahrip olan kent, Roma İmparatorluğu döneminde imparatorun yardımlarıyla hızla toparlanmış ve kısa süreliğine “Neocaesaria” adıyla anılmış. Türkler tarafından fethedildiği 11. yüzyıldan itibaren ise Alaşehir olarak adlandırılmaya başlanmış. Alaşehir Ören Yeri, haftanın her günü 08:00 ile 17:00 saatleri arasında ziyarete açık ve girişler ücretsiz.