İstanbul’un tarih kokan sokaklarını keşfetmek istiyorsanız, her biri Beyoğlu ilçesine bağlı olan Karaköy, Galata ve Tophane semtleri ideal bir başlangıç noktası olabilir. Avrupa yakasında ve Haliç kıyısında yer alan üç komşu semt, zengin tarihi ve kültürel dokularıyla sizi zamanda bir yolculuğa çıkaracak. Her köşesinde tarihi yapılar, müzeler, kültür sanat merkezleri ve popüler mekanlar gizlenmiş olan bu bölge, asırlar boyu farklı kültürlere ve inançlara ev sahipliği yapmış. Mirasını günümüze de taşıyabilmesi sayesinde, hep İstanbul’un en önemli merkezlerinden biri olmayı başarmış.
Galata’nın dar sokaklarında kaybolmaya, Karaköy’ün hareketli atmosferine kapılmaya, Tophane’nin tarihi dokusunu keşfetmeye hazır mısınız? Karaköy, Galata ve Tophane gezilecek yerler önerilerimiz hemen aşağıda sizi bekliyor.
1. Galata Kulesi
2013 yılından beri UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nin bir üyesi olan Galata Kulesi, İstanbul’un en ünlü ve önemli sembollerinden biri. Dünyanın en eski kulelerinden biri olarak da görülen bu görkemli...
İstanbul’un silüetini oluşturan en önemli tarihi yapılardan biri olan Galata Kulesi, semtin açık ara en ünlü simgesi. 2013 yılından beri UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde de yer alıyor. Yalnızca İstanbul’un değil, dünyanın en eski kulelerinden biri kabul edilen görkemli yapı, ilk olarak 507-508 yılları arasında Bizans İmparatorluğu tarafından inşa edilmiş. 14. yüzyıl ortalarında yıkılıp yeniden yapılmış. Osmanlı İmparatorluğu tarafından ilk olarak zindan olarak kullanılmış ama ilerleyen süreçte yangın gözetleme kulesi işlevini kazanmış. Hezarfen Ahmet Çelebi’nin uçuş denemelerine de sahne olan tarihi kule, 1960’larda kapsamlı bir restorasyondan geçirildikten sonra ziyarete açılmış.
2020 yılından beri müze olarak ziyaretçilerini ağırlayan Galata Kulesi, tarih boyunca nice efsaneye konu olmuş, turistik açıdan son derece popüler bir yapı. Yolu Galata’ya düşen neredeyse tüm yerli ve yabancı turistlerin de keşfetmeyi tercih ettiği ilk durak oluyor.
2. Galata Köprüsü
Galata Köprüsü, İstanbul'un en eski köprülerinden biridir. Tarihi yarımada ile Galata semtini birbirine bağlayan stratejik bir konumda yer alır.Galata Köprüsü, İstanbul Boğazı'nın Haliç'e açılan kısmı üzerinde bulunur. Köprünün bulunduğu...
Karaköy ve Eminönü’nü birbirine bağlayan Galata Köprüsü, semtin en ünlü simgelerinden bir diğeri. Aslında burada Haliç’i geçen bir köprü inşa etme çalışmaları, Bizans İmparatoru I. Justinianus’un hükümdar olduğu dönemde başlamış. Bizans İmparatorluğu tarafından 6. yüzyılda, Osmanlı İmparatorluğu tarafından da İstanbul’un fethi sırasında bu noktaya köprü inşa edilmiş. Ancak bunların ikisi de geçici ve mobil köprüler olmuş.
19. Yüzyılda kalıcı projelerin hayat bulmaya başladığı bölge; sırasıyla 1845, 1863, 1875, 1912 ve 1994 yıllarında köprü inşasına sahne olmuş. Başka bir deyişle, bugün gördüğünüz Galata Köprüsü, köprünün beşinci ve STFA şirketi tarafından inşa edilmiş versiyonu. Hem bölgenin trafik yoğunluğunu hafifletmek hem de kentin iki tarihi semtini birbirine bağlamak açısından çok önemli bir rol oynuyor. Köprünün altında denize sıfır balık restoranları da var.
3. Galata Mevlevihanesi Müzesi
Galata Mevlevihanesi Müzesi: İstanbul'un Tasavvuf Tarihine Yolculukİstanbul'un kalbinde, Beyoğlu ilçesinde yer alan Galata Mevlevihanesi Müzesi, ziyaretçilerini Mevlevi tarikatının büyülü dünyasına davet ediyor. 1491 yılında Osmanlı Sultanı II. Bayezid tarafından...
1491 yılına kurulmuş olan Galata Mevlevihanesi, asırlar boyunca kentin önemli inanç ve kültür merkezlerinden biri olarak varlığını sürdürdükten sonra, tekkelerin kapatılması sonucunda işlevini yitirmiş. 1975 yılında Divan Edebiyatı Müzesi’ne dönüştürülen tarihi yapı, 2011 yılından bu yana da Galata Mevlevihanesi Müzesi ismiyle ziyaretçilerini ağırlıyor. Mevlevi dervişlerinin ayin yaptıkları alanlara, Mevlevi tarikatının tarihçesini anlatan eserlere ve Osmanlı dönemine ait hat levhaları ile müzik aletleri gibi objelere ev sahipliği yapan müze; haftanın pazartesi hariç her günü 09:00-19:00 saatleri arasında ziyarete açık. Girişte bilet almanız gerekiyor ama MüzeKart’ınız varsa müzeye ücretsiz giriş yapabilirsiniz.
4. Kamondo Merdivenleri
İstanbul’un Beyoğlu ilçesine bağlı Galata semtinde yer alan Kamondo Merdivenleri, yalnızca semtin değil, İstanbul’un ünlü simgelerinden biri. Hem tarihi hem de mimari özellikleriyle dikkat çeken yapı, 19. yüzyılın ortalarında, Osmanlı...
Osmanlı İmparatorluğu’nun ünlü banker ailelerinden olan Kamondo ailesinin 19. yüzyıl ortalarında Galata’ya inşa ettirdiği Kamondo Merdivenleri, bugün hâlen varlığını koruyor. Aile üyelerinin evden Galata’daki iş yerlerine daha kolay gitmek için yaptırdığı tarihi merdivenler, asırlarca bölge sakinlerinin de güzergahını kolaylaştırmış. Olası düşme riskine karşı kişilerin yuvarlanmasını önlemek amacıyla zikzaklı şekilde tasarlanan yapı, Neoklasik ve ampir üsluptan izler taşıyor. Galata ile Karaköy arasında gezerken, Kamondo Merdivenleri’ni de büyük olasılıkla kullanacaksınız.
5. Schneidertempel Sanat Merkezi
İstanbul’un Beyoğlu ilçesine bağlı tarihi semtlerden biri olan Galata’da yer alan Schneidertempel Sanat Merkezi, semtin en gözde kültür sanat duraklarından biri haline geldi. Sanat merkezine ev sahipliği yapan tarihi yapı,...
19. yüzyılın sonlarına doğru Aşkenaz Yahudileri tarafından Tofre Begadim Sinagogu olarak inşa edilmiş tarihi yapı, günümüzde Schneidertempel Sanat Merkezi olarak ziyaretçilerini ağırlıyor. Terziler Loncası’nın girişimiyle yapıldığı için halk arasında Terziler Sinagogu olarak da adlandırılan yapı, 1998 yılında restore edildikten sonra yeni kimliğine kavuşmuş. Çizgi mizah ve karikatür sanatının başrolde olduğu sergilere ve etkinliklere ev sahipliği yapıyor. Pazartesi hariç tüm günlerde 11:00-18:00 saatler arasında ziyarete açık.
6. Saint Pierre ve Saint Paul Kilisesi
İstanbul’un Beyoğlu ilçesine bağlı Galata semtinde bulunan Saint Pierre ve Saint Paul Kilisesi, kentin tarihi Katolik kiliselerinden biri. İlk olarak 1600’lü yıllarda inşa edilen tarihi ibadethane, Dominiken rahipleri tarafından kullanılmış....
İstanbul’un tarihi Katolik kiliselerinden biri olan Saint Pierre ve Saint Paul Kilisesi, ilk olarak 1600’lerde inşa edilmiş ve yaklaşık iki buçuk asır boyunca Dominiken rahipleri tarafından kullanılmış. Ancak bugünkü versiyonu, İtalyan mimar Gaspare Fosatti tarafından 1843 yılında yeniden inşa edilmiş olan yapı. Neoklasik tarzı yansıtan tarihi ibadethane, oldukça zarif ve görkemli bir mimariye sahip. Yıldızlarla süslenmiş kubbesi ve koro alanı, 18. yüzyıldan günümüze ulaşan Yol Gösteren Meryem ikonası ve freskleriyle son derece etkileyici bir atmosfer sunuyor.
7. Arap Camii
İstanbul’un Beyoğlu ilçesine bağlı Galata semtinde yer alan Arap Camii, hem tarihi ve mimari hem de dini açıdan önem taşıyan bir yapı. İstanbul’da ilk ezan sesinin duyulduğu cami olarak bilinen...
İslam ordularının Bizans’ı kuşatmak için 715 yılında ayak bastığı Galata’da inşa ettiği Arap Camii, İstanbul’da ezan sesinin ilk duyulduğu cami olma unvanına sahip. İnşasının ardından Şam’da çıkan bir isyan sebebiyle İslam orduları bölgeden çekilmiş ve Bizans İmparatorluğu camiyi San Paola Kilisesi’ne dönüştürmüş. Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethetmesinin ardından da yeniden cami haline getirilmiş. Osmanlı kayıtlarında “Cami-i Kebir” adıyla da geçen tarihi ibadethane, birkaç kez önemli değişikliklerden geçirildiği için farklı üsluplardan izleri bir arada barındırıyor. Örneğin, caminin mahfilleri barok üslubu, çan kulesi de gotik üslubu yansıtıyor.
8. Galataport İstanbul
Galataport İstanbul, İstanbul'un tarihi Karaköy semtinde yer alan muazzam bir kruvaziyer limanı ve karma kullanım projesidir. Avrupa ve Asya kıtalarını birbirine bağlayan bu eşsiz noktada konumlanmış olan proje, şehrin siluetini...
Karaköy’de Boğaz’a nazır sahil şeridini hem kruvaziyer liman hem de alışveriş ve sosyalleşme alanı haline getiren Galataport İstanbul, kentin en prestijli projelerinden biri olarak anılıyor. Yaklaşık 1,5 milyon kruvaziyer yolcusunu ağırlaması hedeflenen limanda, envai çeşit yeme içme işletmesi ve mağaza var. Ayrıca, Tophane Saat Kulesi, İstanbul Modern ve İstanbul Resim Heykel Müzesi gibi tarihi/kültürel açıdan önem taşıyan yapılar da Galataport İstanbul’un kapsadığı alanda. Yeşil alanları, yürüyüş yolları, seçkin restoranları, müzeleri ve kültür sanat merkezleriyle Karaköy’ün son yıllarda en ön plana çıkan cazibe merkezlerinden birini oluşturuyor.
9. Salt Galata
İstanbul’un Beyoğlu ilçesine bağlı Karaköy semtindeki Bankalar Caddesi üzerinde yer alan Salt Galata, geçmişi Osmanlı Bankası’na uzanan bir kültür ve sanat merkezi. Kuruma ev sahipliği yapan bina, 1892 yılında Fransız...
Karaköy’ün meşhur Bankalar Caddesi üzerinde bulunan Salt Galata, Garanti BBVA tarafınan kente kazandırılmış bir kültür sanat merkezi. Kuruma ev sahipliği yapan tarihi yapı, 1892 yılında Fransız mimar Alexandre Vallaury tarafından inşa edilmiş. 1999 yılına dek Osmanlı Bankası’nın genel müdürlük binası olarak kullanılmış ve 2011 yılında restore edilerek Salt Galata’ya dönüştürülmüş. Salt Galata çatısı altında tarih, sanat, tasarım ve mimarlık konulu araştırmalar yapılıyor ve sergiler düzenleniyor. Atölye çalışmalarına da ev sahipliği yapan merkezde film gösterimlerinden konferanslara, performanslardan sergilere kadar birçok farklı etkinliğe katılabiliyorsunuz. Binanın bir bölümünde de Osmanlı Bankası Müzesi bulunuyor. Salt Galata’ya girişler ücretsiz.
10. Karaköy Palas
İstanbul’un tarihi ve mimari zenginliklerinden biri olan Karaköy Palas, Beyoğlu ilçesine bağlı tarihi Karaköy semtinde bulunuyor. 1920 yılında ünlü Levanten mimar Giulio Mongeri tarafından inşa edilmiş olan görkemli yapı, İtalyan...
Bankalar Caddesi’nde hemen göze çarpacak bir diğer tarihi yapı da 1920 yılında inşa edilmiş olan Karaköy Palas. Günümüzde Halkbank’ın Karaköy şubesi olarak hizmet veren yapı, Levanten mimar Giulio Mongeri’nin imzasını taşıyor. Hem Bizans ve Osmanlı hem de Batı mimarisinden izler taşıdığı için, hakikaten ihtişamlı ve özgün bir görünüme sahip. Kentin kozmopolit yapısını başarılı bir şekilde yansıtıyor ve mimari detaylarında Art Nouveau akımından izler görmek de mümkün. Yolunuz Bankalar Caddesi’ne düşerse, Karaköy Palas’ı da yakından inceleme fırsatını kaçırmamanızı tavsiye ederiz.
11. Yeraltı Camii
İstanbul'un Beyoğlu ilçesine bağlı Karaköy semtinde yer alan Yeraltı Camii, kente Osmanlı döneminden kalan tarihi bir ibadethane. Esas ismi Kurşunlu Mahzen olan bu cami, hem tarihi hem de manevi ve...
Geçmişte Kurşunlu Mahzen olarak adlandırılan Yeraltı Camii, Karaköy’de karşınıza çıkacak en ilginç ibadethane olabilir. İnşa tarihini net olarak bilmiyoruz ama tarihçesinin Bizans dönemine dek uzandığı kesin. Bizanslıklar, Haliç’in girişini kontrol almak için buraya Kastellion Hisarı’nı inşa etmişler. Haliç’e çekilen zincir de buradaki mahzene bağlanmış.
1752-1756 yılları arasında Sadrazam Köse Bahir Mustafa Paşa’nın emriyle, Kastellion Hisarı camiye dönüştürülmüş ve Yeraltı Camii adını almış. Ancak bunun öncesinde barut deposu ve su sarnıcı gibi farklı işlevlerle de kullanılmış. Hem gerçekten yerin altında olması hem de birçok farklı amaçla kullanılması sebebiyle, klasik Osmanlı camilerinden çok daha farklı bir görünüme sahip. İstanbul kuşatmalarına katılan sahabelerin makam kabirlerine ev sahipliği yapması sebebiyle, İstanbul’da Eyüp Sultan Camii'den sonra en çok ziyaret edilen kutsal mekanlardan biri olarak kabul ediliyor.
12. Fransız Geçidi
İstanbul’un tarihi dokusunu en güzel şekilde yansıtan semtlerinden biri olan Karaköy’de, artık semtle özdeşleşmiş bir yapı var: Fransız Geçidi! Neoklasik üslubuyla ön plana çıkan bu tarihi geçit, 1860 yılında inşa...
Karaköy’ün en ünlü simgelerinden birine dönüşen Fransız Geçidi, 1860 yılında inşa edilmiş olan ve Neoklasik üslubu yansıtan bir yapı. İnşa edildiği dönemde, İstanbul’a gelen Fransız tüccarların ve ürünlerin kente sunulduğu noktalardan biriymiş. Kemankeş Caddesi ile Galata Mumhanesi Sokağı’nı birbirine bağlıyor. Asırlar boyu İstanbul’da ticaretin ve sosyal yaşamın önemli merkezlerinden biri olan iki katlı yapı, 1992 yılında aslına uygun şekilde restore edildi. Günümüzde alt katında kafe ve restoranlar, üst katında da ofisler ve ticari alanlar bulunuyor.
13. Kılıç Ali Paşa Camii
Osmanlı İmparatorluğu'nun en ünlü denizcilerinden biri olan Kaptan-ı Derya Kılıç Ali Paşa’nın 1580 yılında inşa ettirdiği Kılıç Ali Paşa Camii, İstanbul’un Beyoğlu ilçesine bağlı Tophane semtinde bulunuyor. Ustaların ustası Mimar...
Gelelim, Karaköy’ün yakın komşusu olan Tophane’nin keşif duraklarından söz etmeye. İlk durağımız olan Kılıç Ali Paşa Camii, Kaptan-ı Derya Kılıç Ali Paşa tarafından 1580 yılında inşa ettirilen külliyenin bir parçası. Mimar Sinan imzalı külliyede caminin yanı sıra; medrese, türbe ve az sonra isminden detaylı olarak söz edeceğimiz bir hamam bulunuyor. Tophane Meydanı’nda yer alan tarihi cami, ilk bakışta Ayasofya’ya çok benziyor. Ancak Mimar Sinan yine ustalığını konuşturarak belli başlı detaylarda Ayasofya’dan çok daha farklı bir çizgi yakalamış.
Kılıç Ali Paşa Camii, İstanbul’da denizin üzerine inşa edilmiş ilk cami olma unvanına da sahip. Rivayete göre, Kılıç Ali Paşa III. Murat’tan cami inşa etmek için bir arazi talep etmiş. Sultan da ona denizcilikteki ustalığına ithafen, camiyi denize inşa etmesini söylemiş. Bunun üzerine Tophane kıyısı taşlarla ve molozlarla doldurulmuş, Kılıç Ali Paşa Camii da üzerine inşa edilmiş. İznik çinileri ve Barok üslubu yansıtan süslemeleriyle dikkat çeken yapı, günümüzde ziyarete ve ibadete açık.
14. Kılıç Ali Paşa Hamamı
İstanbul’un Karaköy ilçesinin Tophane semtinde yer alan Kılıç Ali Paşa Hamamı, Mimar Sinan’ın imzasını taşıyan çok etkileyici bir yapı. 1578-1583 yılları arasında denizcilere hizmet vermesi amacıyla inşa edilen bu görkemli...
Mimar Sinan’ın ustalığını konuşturduğu bir diğer yapı olan Kılıç Ali Paşa Hamamı, 1578 ile 1583 yılları arasında inşa edilmiş. Denizcilere hizmet vermesi amacıyla yaptırılan hamam, yaklaşık 7 sene süren büyük bir restorasyon çalışmasının ardından yakın geçmişte yeniden hizmete açıldı. Geleneksel Türk hamam kültürünü günümüze taşıyor ve hemen yanında bir hediyelik eşya dükkanı da bulunuyor. İçinde ise mini bir kafe mevcut. Kentin diğer ünlü hamamlarına göz atmak için, İstanbul'un Tarihi Hamamları isimli seçkimizi de inceleyebilirsiniz.
15. Tophane Çeşmesi
İstanbul’un Beyoğlu ilçesine bağlı Tophane semtiyle özdeşleşmiş tarihi yapılardan biri olan Tophane Çeşmesi, 1732 yılında I. Mahmut’un emriyle inşa edilmiş. Tophane Meydanı'nda yer alan yapı, kentin üçüncü büyük meydan çeşmesi...
Tophane’nin simgesi olarak da nitelendirebileceğimiz tarihi Tophane Çeşmesi, Tophane Meydanı’na I. Mahmut’un emriyle 1732 yılında inşa edilmiş. Barok üslubun izlerini taşıyan yapı, İstanbul’un üçüncü büyük meydan çeşmesi. Şair Nafihi imzalı tarih kitabesi, ustalıklı mimarisi ve yüzeyini süsleyen bitki motifleriyle dönemin mimari ve estetik anlayışı hakkında birçok ipucu veriyor.
16. Nusretiye Camii
İstanbul’un Beyoğlu ilçesine bağlı Tophane semtinde bulunan Nusretiye Camii, 19. yüzyıl Osmanlı mimarisinin kentteki en güzel örneklerinden birini oluşturuyor. 1826 yılında II. Mahmut’un emriyle inşa edilmiş olan tarihi yapı, ünlü...
Tophane Meydanı’nda bulunan Nusretiye Camii, 19. yüzyıl Osmanlı mimarisinden İstanbul’a miras kalan en etkileyici yapılardan biri. II. Mahmut’un emriyle 1826 yılında inşa edilen tarihi ibadethane, ünlü mimar Krikor Balyan tarafından tasarlanmış. Aslında burada daha önceleri III. Selim’in emriyle inşa edilmiş Arabacılar Kışlası Camii varmış ama yangın sebebiyle kullanılamaz hale gelmiş. Bunun üzerine inşa edilen Nusretiye Camii, Osmanlı klasik mimarisiyle barok ve ampir üsluplarını bir arada yansıtıyor. Hemen bitişiğinde de Hünkar Kasrı var.
17. İstanbul Modern Sanat Müzesi
İstanbul tarihi olduğu kadar bugünü ve bugünün sanat eserlerini de kucaklayan bir şehir. Bunun en güzel örneği de dünya çapında büyük bir üne sahip olan İstanbul Modern Sanat Müzesi. Beyoğlu’nda...
Pazartesi hariç her gün ziyarete açık olan İstanbul Modern Sanat Müzesi, kentin en ünlü ve etkileyici müzelerinden biri. Sanatın farklı dallarına ait eserleri aynı çatı altında buluşturan kurum, çağdaş sanata ışık tutan bir kültür merkezi olarak görülüyor. Hem geçici hem de kalıcı sergi alanlarına ev sahipliği yapan müzede, 20. yüzyıl ve sonrasına tarihlenen eserleri yakından inceleyebiliyorsunuz. Yediden yetmişe herkese modern sanat sevgisini aşılamayı amaçladığı için, müzede bir eğitim bölümü de var. Burada ücretsiz eğitim imkanı sunuluyor ve bazı etkinliklere online şekilde katılmak da mümkün.
18. Tophane-i Âmire Kültür ve Sanat Merkezi
İstanbul'un Beyoğlu ilçesine bağlı tarihi Tophane semtinde yer alan Tophane-i Âmire, kente Osmanlı İmparatorluğu'nun askeri geçmişinden miras kalmış, önemli bir yapı. Fatih Sultan Mehmet’in emriyle İstanbul’un fethinin ardından top döküm...
Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’un fethinin ardından top döküm merkezi olarak inşa ettirdiği Tophane-i Âmire, günümüzde kültür sanat merkezi olarak hizmet veriyor. Asırlar boyunca ordunun askeri gücünü pekiştiren tarihi yapı, teknolojinin ilerlemesi ve sanayileşme sebebiyle önemini kaybedince, 1992 yılında Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’ne devredilmiş. Böylece üç farklı sergi salonunu içinde barındıran bir kültür sanat merkezine dönüştürülmüş. Binanın okuma bahçesi de yemyeşil ve huzurlu bir atmosfere sahip. Mekana girişler ücretsiz.
Sıra | İçerik | Kullanıcı Puanı |
---|---|---|
1 | Galata Kulesi | 9,4 |
2 | Galata Köprüsü | 9,4 |
3 | Galata Mevlevihanesi Müzesi | 9,0 |
4 | Kamondo Merdivenleri | 9,0 |
5 | Schneidertempel Sanat Merkezi | 9,0 |
6 | Saint Pierre ve Saint Paul Kilisesi | 9,5 |
7 | Arap Camii | 9,0 |
8 | Galataport İstanbul | 9,0 |
9 | Salt Galata | 8,5 |
10 | Karaköy Palas | 9,0 |