2013 yılından beri UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nin bir üyesi olan Galata Kulesi, İstanbul’un en ünlü ve önemli sembollerinden biri. Dünyanın en eski kulelerinden biri olarak da görülen bu görkemli yapı, ilk olarak M.S. 507 - 508 yılları arasında Bizans İmparatorluğu tarafından ve Galata surlarının bir bölümü olarak inşa edilmiş. Ancak 14. yüzyılın ortalarında, yani Galata bir Ceneviz kolonisiyken Cenevizliler tarafından yeniden yapılmış. 1445 ve 1446 yılları arasında kulenin yüksekliği artırılmış. Osmanlı İmparatorluğu’nun döneminde ilk etapta zindan olarak kullanılmış. Daha sonra misyonu değişmiş ve yangın gözetleme kulesine dönüştürülmüş. Hatta bu dönemde ismi de Galata Yangın Kulesi olarak anılıyormuş. Galata Kulesi yıllar içinde çok sayıda depreme ve yangına maruz kalmış. Söz konusu doğal afetler sonucunda önemli hasarlar görmüş, ancak her defasında yeniden onarılarak günümüze dek varlığını korumayı başarmış.
Galata Kulesi’nin Osmanlı halkı için de önemli bir yere sahip olmasındaki en büyük etkenlerden biri, Hezarfen Ahmet Çelebi’nin yaptığı uçuş denemeleri. Hezarfen Ahmet Çelebi’nin 17. yüzyılda sırtına tahta kanatlar takarak yaptığı uçuş denemesi, Galata Kulesi’nden atlayarak başlamış. Üsküdar’da sonlanan bu deneme, halkın da kuleye olan ilgisini bir hayli artırmış. Tarihte hem III. Selim hem de II. Mahmut dönemlerinde önemli bakım ve onarım çalışmaları gören bu yapı, 1960’lı yıllarda büyük ölçüde harap haldeymiş. Bunun üzerine İstanbul Belediyesi yeniden bir onarım çalışması başlatmış ve Galata Kulesi restore edilerek halkın ziyaretine açılmış. 2020 yılında yapılan bir diğer restorasyon çalışması sonucunda da kuledeki betonarme unsurlar ve kafeterya bölümü kaldırılmış durumda. Bu tarihten beri yeniden müze işlevi kazanan Galata Kulesi, müthiş görkemiyle hâlen İstanbul silüetinin en önemli parçalarından biri olmayı sürdürüyor.
Efsanelerle Dolu Galata Kulesi
Tarih öncesi çağlardan beri yerleşime sahne olan, bir çağı kapatıp diğerini açan ve üç büyük imparatorluğa asırlar boyunca başkentlik yapan İstanbul; haliyle içinde inanılmaz bir tarihi zenginlik barındırıyor. Bu zenginlikler saymakla bitecek gibi değil. Ancak bunlardan bazıları, özellikle de binlerce yıldır ayakta durmayı başaran bazı tarihi yapılar, İstanbul’un mirasında da çok özel bir yer tutuyor. Herkesin zihninde canlanan İstanbul farklı olabilir ama meşhur İstanbul silüeti herkesin aklında aynı görünüme sahip. İşte, asırlardır nice efsaneye konu olmuş meşhur Galata Kulesi de bu silüetin en önemli parçalarından biri.
Galata Kulesi, İstanbul gezilecek yerler listesindeki en çok ilgi gören duraklardan biri. Bu tarihi kule gerek atmosferi gerekse görkemli tasarımıyla, bir şekilde herkesi kendisine çekmeyi başarıyor. Elbette İstanbul sakinleri de bu tarihi yapıya karşı kayıtsız değil. Nice buluşmalar, fotoğraf ve video çekimleri, randevular ve hatta evlilik teklifleri; Galata Kulesi’nin ihtişamı altında gerçekleştiriliyor.
Peki, dünyanın en eski kulelerinden biri olan ve 2013 yılında UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne de dahil edilen Galata Kulesi’ni daha yakından tanımak ister misiniz? “Galata Kulesi nerede?”, “Galata Kulesi ne zaman yapıldı?” ve “Galata Kulesi kaç metre?” gibi tüm soruların yanıtlarını aşağıda bulabilir; Galata Kulesi tarihi hakkında detaylı bilgilere göz atabilirsiniz.
Galata Kulesi Ne Zaman ve Kim Tarafından Yaptırılmıştır?
Aslına bakarsanız, “Galata Kulesi ne zaman yapıldı?” sorusunun iki farklı cevabı var. Çünkü esasen bu tarihi kule, ilk olarak Bizans İmparatoru Justinianos tarafından M.S. 507 ile M.S. 508 yılları arasında inşa ettirilmiş. Bu dönemde Galata surlarının bir bölümünü de zaten doğrudan Galata Kulesi oluşturuyormuş. Ancak Galata 14. yüzyılda bir Ceneviz kolonisi haline gelmiş. Cenevizililer de 1348-1349 yılları arasında bu kuleyi yeni baştan inşa etmiş.
Galata Kulesi Neden Yaptırılmıştır?
Galata Kulesi Bizans İmparatorluğu döneminde aslında bir fener kulesi olarak inşa edilmiş. Konumu sayesinde kuleden, hem Boğaz hem de Haliç panoramik şekilde izlenebiliyormuş. Cenevizliler ise kuleyi tekrar inşa ettiklerinde ona İsa Kulesi ismini verip inşa sürecinde ağırlıklı olarak yığma taş kullanmayı tercih etmiş. Bu dönemde şehrin en yüksek yapısı olma unvanına da sahip olan Galata Kulesi, ilerleyen süreçte fener kulesi olma misyonu dışında farklı şekillerde de kullanılmış. Özellikle Osmanlı İmparatorluğu hakimiyetine geçtikten sonra, kuleden birçok farklı işlevle yararlanılmış.
Galata Kulesi Tarihi
Gelelim Galata Kulesi tarihi hakkında daha detaylı bilgilerden söz etmeye: 1445-1446 yılları arasında yükseltilen Galata Kulesi, 1500’lü yıllarda deprem sebebiyle ciddi hasar görmüş. Bu sebeple Mimar Murad bin Hayreddin tarafından kapsamlı bir onarım çalışmasından geçirilmiş. Bir sonraki onarım çalışması ise III. Selim’in hükümdarlığı döneminde gerçekleştirilmiş. Bu çalışmada kulenin üst katına bir de cumba ilave edilmiş.
1831 yılında çıkan büyük bir yangın, Galata Kulesi’nin yeniden onarılması mecburiyetini doğurmuş. Bu onarım çalışmasında da II. Mahmut’un emriyle kulenin üstüne iki kat daha inşa edilmiş. Galata Kulesi’nin külah formundaki meşhur dam örtüsü de yine bu dönemde inşa edilmiş. Böylece yapının üzeri tamamen kapatılmış. Ancak 1875 yılında büyük bir fırtına, kulenin külahını devirmiş. Tüm bu olaylara bakınca, Galata Kulesi’nin epey talihsiz bir geçmişi olduğunu söyleyebiliriz.
Galata Kulesi son onarım çalışmasını 1967 yılında geçirdi. Ancak 2020 yılında kapsamlı bir restorasyon çalışması da gerçekleştirildi. Tüm bu çalışmalar, asırlara meydan okuyarak hâlen varlığını koruyan bu kıymetli yapıyı daha uzun yıllar boyunca ayakta tutmak için yapılıyor. Ayrıca, çalışmaların her biri, kulenin günümüzdeki görünümünü de etkiliyor.
Galata Kulesi Ne Amaçla Kullanıldı?
Az önce de belirttiğimiz gibi Galata Kulesi, Osmanlı hakimiyetine geçtikten sonra gözetleme dışında farklı amaçlarla da kullanılmış. Dilerseniz, bu amaçları da bir bir sıralayalım:
- Galata Kulesi, ilk olarak 16. yüzyılda, Kasımpaşa tersanelerinde çalışan Hristiyan savaş esirlerini barındırma amacıyla kullanılmış.
- III. Murat döneminde rasathane işlevini kazanmış.
- 1717 yılı sonrasında da yangın kulesi olarak kullanılmış.
İlerleyen süreçte kulenin başına peş peşe doğal afetler gelince, onarım çalışmaları sebebiyle yeni misyonlar üstlenmeyi bırakmak zorunda kalmış. Bildiğiniz gibi, uzun yıllardan beri de turistik ve kültürel amaçlarla kullanılıyor.
Galata Kulesi ve Hezarfen Ahmet Çelebi
Galata Kulesi tarihi hakkında konuşurken Hezarfen Ahmet Çelebi’den söz etmeden geçmek olmaz elbette. Kollarına taktığı tahta kanatlarla uçmayı deneyen ilk kişi olan Hezarfen Ahmet Çelebi, 17. yüzyılda gerçekleştirdiği bu deneme sırasında kendisini Galata Kulesi’nden boşluğa bırakmış. Bu sırada lodos olduğu için Boğaz’ı geçerek Üsküdar’a kadar uçmayı da başarmış. Bu deneme halk arasında o kadar büyük bir heyecan yaratmış ki, Galata Kulesi de ününü katbekat artırmış.
Galata Kulesi Kaç Metre?
Hem asırlar önce inşa edilmiş olmasına rağmen hâlen ayakta olduğu için hem de ihtişamı sebebiyle, “Galata Kulesi kaç metre?” sorusu da kulenin ziyaretçileri tarafından çok merak ediliyor. Bu yapının teknik özellikleri de insanı kendisine hayran bırakmayı başarıyor. Galata Kulesi, bugünkü haliyle 68 metre uzunluğunda bir yapı. Kulenin tepesi deniz seviyesinden 140 metrelik irtifada bulunuyor. Tabandan zirve noktasına kadar taş ve tahtadan yapılmış toplamda 211 basamak var. Bunların 95 tanesi taştan inşa edilmiş. Kulenin bayrak direğinin uzunluğu ise 15 metreye ulaşıyor. Birinci büyük odaya ulaşmak için, tam 141 basamak çıkmanız gerekiyor.
Galata Kulesi Efsaneleri Nelerdir?
Söz konusu bunca köklü ve görkemli bir yapı olunca, Galata Kulesi efsaneleri de bitmek bilmiyor elbette. Bu kule asırlardır kulaktan kulağa dolaşan nice rivayete konu olmuş durumda. Dilerseniz, en çok bilinen Galata Kulesi efsaneleri ve rivayetlerini kısaca sıralayalım.
- “Galata Kulesi’ne kiminle birlikte çıkarsan onunla evlenirsin.” dendiğini duymuşsunuzdur. Bu rivayet, Roma dönemine kadar uzanıyor. Rivayete göre, birlikte kuleye çıkmaya niyetlenmiş bir çiftin kaderinde evlenmek yoksa, kuleye çıkarken karşılarına mutlaka birtakım engeller çıkarmış. Başka bir deyişle, Galata Kulesi nihayetinde evlenemeyecek olan çiftleri bir şekilde kabul etmezmiş. Galata Kulesi’ne sevdiğinizle çıkmayı başarmak, bir ömür mutlu olmak anlamına gelirmiş.
- Bir diğer efsane ise şöyle: Rivayete göre Galata Kulesi ve Kız Kulesi ezelden beri birbirlerine aşıkmış. Ancak aralarındaki İstanbul Boğazı onların kavuşmalarına engel oluyormus. Galata Kulesi de aşkını anlatan mektuplar yazıp, Hezarfen Ahmet Çelebi’ye vermiş. Hezarfen Ahmet Çelebi kendisini kuleden boşluğa bırakınca, rüzgarı da ardına alarak mektupları Kız Kulesi’ne vermeyi başarmış.
- İhsan Oktay Anar’ın Puslu Kıtalar Atlası romanında bir de şu efsaneden söz ediliyor: Cenevizli denizciler İstanbul’a ilk kez geldiklerinde, karanlıkta karşılarına çıkan beyaz bir martı onlara yol göstermiş. İnançları gereğince bu martıyı Hz. İsa’yla özdeşleştiren Cenevizliler, onu yuvasına kadar takip etmiş. Martı da onları Galata Kulesi’nin bulunduğu noktaya getirmiş. Cenevizliler bu olayın anısına, bu noktaya Galata Kulesi’ni inşa etmiş.
Galata Kulesi Nerede?
İstanbul’u çok iyi bilmeyen yerli ve yabancı turistler, ziyaret öncesinde “Galata Kulesi nerede?” sorusunun yanıtına ve bu yapıya ulaşmak için tavsiye edilen en pratik yollara da mutlaka göz atıyor. Galata Kulesi, İstanbul’un Avrupa Yakası’nda bulunan Beyoğlu ilçesine bağlı Galata semtinin sınırları içinde. Bu semt Beyoğlu’nun merkezinin altında, Karaköy’ün de üstünde yer alıyor.
Galata zaten oldukça merkezi bir semt olduğu için, Galata Kulesi’ne ulaşım sağlamak da oldukça kolay. Tünel tramvay durağından yaklaşık beş dakika yürüyerek kendinizi kulenin önünde bulabiliyorsunuz. Taksim Meydanı’ndan Galata Kulesi’ne ulaşmak için ise yaklaşık yarım saat yürümeniz gerekiyor.
Galata Kulesi’ne toplu taşımayla ulaşım sağlamanın birden fazla yolu var. Eminönü ya da Şirinevler tarafından yola çıktıysanız, T1 Kabataş Bağcılar tramvay hattına binip Karaköy durağında inmek, en ideal seçeneklerden biri. Burada indikten sonra sırtınızı denize verirseniz, karşınızda kuleyi göreceksiniz. Ancak kuleye varmak için bir süre yokuş çıkmanız gerektiğini de vurgulayalım.
Eğer metro kullanmayı tercih ediyorsanız ve yokuş çıkmaktan hoşlanmıyorsanız, Yenikapı Hacıosman metro hattını kullanarak Şişhane’de inmek de bir seçenek. Bu seçeneği tercih ederseniz sözünü ettiğimiz yokuşu inerek Galata Kulesi’nin önüne çıkıyorsunuz. Aslına bakarsanız güzergahında Karaköy bulunan tüm hatlar aracılığıyla Galata’ya gitmeniz mümkün. Tek yapmanız gereken Karaköy istasyonunda inmek ve yokuş çıkmaya veya inmeye hazır olmak. Anadolu Yakası’ndan Galata Kulesi ziyareti yapmak için Üsküdar’dan ya da Kadıköy’den Karaköy vapuruna da binebilirsiniz.
Galata Kulesi Ziyaret Saatleri ve Ücretleri
Galata Kulesi, bu tarihi ve görkemli yapıyı yakından incelemek isteyen herkes tarafından haftanın her günü ziyaret edilebiliyor. Ziyaret saatleri 08:30 ile 23:00 arası. Ancak eğer meydandaki gişeden bilet satın alacaksanız, gişenin her akşam 22:00’da kapandığını da hatırlatalım. 2022 yılı itibarıyla Galata Kulesi giriş ücreti, kişi başı 175 TL olarak belirlenmiş. 18 yaşını doldurmamış çocuklar, kuleye yalnızca ebeveynleriyle birlikte giriş yapabiliyor. Ziyaret esnasında sesli rehberlik hizmetinden yararlanılabiliyor.
Tüm turistik mekan ve yapılarda olduğu gibi, Galata Kulesi fiyat politikası ve ziyaret ücretleri de her sene değişiklik gösterebiliyor. Bu sebeple siz bu yazıyı okurken ücretlerde değişiklik olmuş olabilir. Galata Kulesi fiyat ve ziyaret saatleri hakkında en doğru ve güncel bilgiye Kültür ve Turizm Bakanlığı’na ait muze.gov.tr adresi üzerinden ulaşabilirsiniz.
Geçtiğimiz yıllarda, burayı ziyarete gelen yerli ve yabancı turistler Galata Kulesi Restaurant adlı işletmeye de yoğun ilgi gösteriyordu. Kulenin içinde bulunan ve İstanbul’un panoramik manzarasına hakim olan Galata Kulesi Restaurant, artık kapanmış durumda. Restoranın bulunduğu alan müzeye dönüştürüldü ve buradan kuleyle ya da İstanbul tarihiyle ilişkili hediyelik eşyalar da satın alınabiliyor. Eğer Galata Kulesi’ne gelmişken bir de dört dörtlük bir yemek keyfi yapmak istiyorsanız, kulenin yakınlarında bulunan restoran seçeneklerine göz atabilirsiniz.
Galata Kulesi Müze Kart ile Gezilir mi?
Giriş ücreti görece yüksek bir tutar olduğu için, “Galata Kulesi Müze Kart ile gezilir mi?” sorusu da kuleyi ziyaret etmeyi düşünen birçok kişi tarafından merak ediliyor. Müze Kart, Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı olan tüm turistik müze ve yapılarda geçerli olan bir akıllı kart. Galata Kulesi de 2020 yılında Kültür İBB’ye bağlı BELTUR’dan Kültür ve Turizm Bakanlığı’na devredildi. Bu sebeple 2020 yılından beri Galata Kulesi Müze Kart ile ücretsiz şekilde gezilebiliyor. Ancak bu hak, kartlara yılda bir kez olacak şekilde tanımlanmış. Eğer Müze Kart’ınız varsa Galata Kulesi’ni yılda bir kez ücretsiz şekilde gezebilirsiniz.