nerdeneredenerdenerede

Galata Kulesi

Bereketzade
Galata Kulesi

2013 yılından beri UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nin bir üyesi olan Galata Kulesi, İstanbul’un en ünlü ve önemli sembollerinden biri. Dünyanın en eski kulelerinden biri olarak da görülen bu görkemli yapı, ilk olarak M.S. 507 - 508 yılları arasında Bizans İmparatorluğu tarafından ve Galata surlarının bir bölümü olarak inşa edilmiş. Ancak 14. yüzyılın ortalarında, yani Galata bir Ceneviz kolonisiyken Cenevizliler tarafından yeniden yapılmış. 1445 ve 1446 yılları arasında kulenin yüksekliği artırılmış. Osmanlı İmparatorluğu’nun döneminde ilk etapta zindan olarak kullanılmış. Daha sonra misyonu değişmiş ve yangın gözetleme kulesine dönüştürülmüş. Hatta bu dönemde ismi de Galata Yangın Kulesi olarak anılıyormuş. Galata Kulesi yıllar içinde çok sayıda depreme ve yangına maruz kalmış. Söz konusu doğal afetler sonucunda önemli hasarlar görmüş, ancak her defasında yeniden onarılarak günümüze dek varlığını korumayı başarmış.

Galata Kulesi’nin Osmanlı halkı için de önemli bir yere sahip olmasındaki en büyük etkenlerden biri, Hezarfen Ahmet Çelebi’nin yaptığı uçuş denemeleri. Hezarfen Ahmet Çelebi’nin 17. yüzyılda sırtına tahta kanatlar takarak yaptığı uçuş denemesi, Galata Kulesi’nden atlayarak başlamış. Üsküdar’da sonlanan bu deneme, halkın da kuleye olan ilgisini bir hayli artırmış. Tarihte hem III. Selim hem de II. Mahmut dönemlerinde önemli bakım ve onarım çalışmaları gören bu yapı, 1960’lı yıllarda büyük ölçüde harap haldeymiş. Bunun üzerine İstanbul Belediyesi yeniden bir onarım çalışması başlatmış ve Galata Kulesi restore edilerek halkın ziyaretine açılmış. 2020 yılında yapılan bir diğer restorasyon çalışması sonucunda da kuledeki betonarme unsurlar ve kafeterya bölümü kaldırılmış durumda. Bu tarihten beri yeniden müze işlevi kazanan Galata Kulesi, müthiş görkemiyle hâlen İstanbul silüetinin en önemli parçalarından biri olmayı sürdürüyor.

Efsanelerle Dolu Galata Kulesi

Tarih öncesi çağlardan beri yerleşime sahne olan, bir çağı kapatıp diğerini açan ve üç büyük imparatorluğa asırlar boyunca başkentlik yapan İstanbul; haliyle içinde inanılmaz bir tarihi zenginlik barındırıyor. Bu zenginlikler saymakla bitecek gibi değil. Ancak bunlardan bazıları, özellikle de binlerce yıldır ayakta durmayı başaran bazı tarihi yapılar, İstanbul’un mirasında da çok özel bir yer tutuyor. Herkesin zihninde canlanan İstanbul farklı olabilir ama meşhur İstanbul silüeti herkesin aklında aynı görünüme sahip. İşte, asırlardır nice efsaneye konu olmuş meşhur Galata Kulesi de bu silüetin en önemli parçalarından biri.

Galata Kulesi, İstanbul gezilecek yerler listesindeki en çok ilgi gören duraklardan biri. Bu tarihi kule gerek atmosferi gerekse görkemli tasarımıyla, bir şekilde herkesi kendisine çekmeyi başarıyor. Elbette İstanbul sakinleri de bu tarihi yapıya karşı kayıtsız değil. Nice buluşmalar, fotoğraf ve video çekimleri, randevular ve hatta evlilik teklifleri; Galata Kulesi’nin ihtişamı altında gerçekleştiriliyor.

Peki, dünyanın en eski kulelerinden biri olan ve 2013 yılında UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne de dahil edilen Galata Kulesi’ni daha yakından tanımak ister misiniz? “Galata Kulesi nerede?”, “Galata Kulesi ne zaman yapıldı?” ve “Galata Kulesi kaç metre?” gibi tüm soruların yanıtlarını aşağıda bulabilir; Galata Kulesi tarihi hakkında detaylı bilgilere göz atabilirsiniz.

Galata Kulesi Ne Zaman ve Kim Tarafından Yaptırılmıştır?

Aslına bakarsanız, “Galata Kulesi ne zaman yapıldı?” sorusunun iki farklı cevabı var. Çünkü esasen bu tarihi kule, ilk olarak Bizans İmparatoru Justinianos tarafından M.S. 507 ile M.S. 508 yılları arasında inşa ettirilmiş. Bu dönemde Galata surlarının bir bölümünü de zaten doğrudan Galata Kulesi oluşturuyormuş. Ancak Galata 14. yüzyılda bir Ceneviz kolonisi haline gelmiş. Cenevizililer de 1348-1349 yılları arasında bu kuleyi yeni baştan inşa etmiş.

Galata Kulesi Neden Yaptırılmıştır?

Galata Kulesi Bizans İmparatorluğu döneminde aslında bir fener kulesi olarak inşa edilmiş. Konumu sayesinde kuleden, hem Boğaz hem de Haliç panoramik şekilde izlenebiliyormuş. Cenevizliler ise kuleyi tekrar inşa ettiklerinde ona İsa Kulesi ismini verip inşa sürecinde ağırlıklı olarak yığma taş kullanmayı tercih etmiş. Bu dönemde şehrin en yüksek yapısı olma unvanına da sahip olan Galata Kulesi, ilerleyen süreçte fener kulesi olma misyonu dışında farklı şekillerde de kullanılmış. Özellikle Osmanlı İmparatorluğu hakimiyetine geçtikten sonra, kuleden birçok farklı işlevle yararlanılmış.

Galata Kulesi Tarihi

Gelelim Galata Kulesi tarihi hakkında daha detaylı bilgilerden söz etmeye: 1445-1446 yılları arasında yükseltilen Galata Kulesi, 1500’lü yıllarda deprem sebebiyle ciddi hasar görmüş. Bu sebeple Mimar Murad bin Hayreddin tarafından kapsamlı bir onarım çalışmasından geçirilmiş. Bir sonraki onarım çalışması ise III. Selim’in hükümdarlığı döneminde gerçekleştirilmiş. Bu çalışmada kulenin üst katına bir de cumba ilave edilmiş.

1831 yılında çıkan büyük bir yangın, Galata Kulesi’nin yeniden onarılması mecburiyetini doğurmuş. Bu onarım çalışmasında da II. Mahmut’un emriyle kulenin üstüne iki kat daha inşa edilmiş. Galata Kulesi’nin külah formundaki meşhur dam örtüsü de yine bu dönemde inşa edilmiş. Böylece yapının üzeri tamamen kapatılmış. Ancak 1875 yılında büyük bir fırtına, kulenin külahını devirmiş. Tüm bu olaylara bakınca, Galata Kulesi’nin epey talihsiz bir geçmişi olduğunu söyleyebiliriz.

Galata Kulesi son onarım çalışmasını 1967 yılında geçirdi. Ancak 2020 yılında kapsamlı bir restorasyon çalışması da gerçekleştirildi. Tüm bu çalışmalar, asırlara meydan okuyarak hâlen varlığını koruyan bu kıymetli yapıyı daha uzun yıllar boyunca ayakta tutmak için yapılıyor. Ayrıca, çalışmaların her biri, kulenin günümüzdeki görünümünü de etkiliyor.

Galata Kulesi Ne Amaçla Kullanıldı?

Az önce de belirttiğimiz gibi Galata Kulesi, Osmanlı hakimiyetine geçtikten sonra gözetleme dışında farklı amaçlarla da kullanılmış. Dilerseniz, bu amaçları da bir bir sıralayalım:

  • Galata Kulesi, ilk olarak 16. yüzyılda, Kasımpaşa tersanelerinde çalışan Hristiyan savaş esirlerini barındırma amacıyla kullanılmış.
  • III. Murat döneminde rasathane işlevini kazanmış.
  • 1717 yılı sonrasında da yangın kulesi olarak kullanılmış.

İlerleyen süreçte kulenin başına peş peşe doğal afetler gelince, onarım çalışmaları sebebiyle yeni misyonlar üstlenmeyi bırakmak zorunda kalmış. Bildiğiniz gibi, uzun yıllardan beri de turistik ve kültürel amaçlarla kullanılıyor.

Galata Kulesi ve Hezarfen Ahmet Çelebi

Galata Kulesi tarihi hakkında konuşurken Hezarfen Ahmet Çelebi’den söz etmeden geçmek olmaz elbette. Kollarına taktığı tahta kanatlarla uçmayı deneyen ilk kişi olan Hezarfen Ahmet Çelebi, 17. yüzyılda gerçekleştirdiği bu deneme sırasında kendisini Galata Kulesi’nden boşluğa bırakmış. Bu sırada lodos olduğu için Boğaz’ı geçerek Üsküdar’a kadar uçmayı da başarmış. Bu deneme halk arasında o kadar büyük bir heyecan yaratmış ki, Galata Kulesi de ününü katbekat artırmış.

Galata Kulesi Kaç Metre?

Hem asırlar önce inşa edilmiş olmasına rağmen hâlen ayakta olduğu için hem de ihtişamı sebebiyle, “Galata Kulesi kaç metre?” sorusu da kulenin ziyaretçileri tarafından çok merak ediliyor. Bu yapının teknik özellikleri de insanı kendisine hayran bırakmayı başarıyor. Galata Kulesi, bugünkü haliyle 68 metre uzunluğunda bir yapı. Kulenin tepesi deniz seviyesinden 140 metrelik irtifada bulunuyor. Tabandan zirve noktasına kadar taş ve tahtadan yapılmış toplamda 211 basamak var. Bunların 95 tanesi taştan inşa edilmiş. Kulenin bayrak direğinin uzunluğu ise 15 metreye ulaşıyor. Birinci büyük odaya ulaşmak için, tam 141 basamak çıkmanız gerekiyor.

Galata Kulesi Efsaneleri Nelerdir?

Söz konusu bunca köklü ve görkemli bir yapı olunca, Galata Kulesi efsaneleri de bitmek bilmiyor elbette. Bu kule asırlardır kulaktan kulağa dolaşan nice rivayete konu olmuş durumda. Dilerseniz, en çok bilinen Galata Kulesi efsaneleri ve rivayetlerini kısaca sıralayalım.

  • “Galata Kulesi’ne kiminle birlikte çıkarsan onunla evlenirsin.” dendiğini duymuşsunuzdur. Bu rivayet, Roma dönemine kadar uzanıyor. Rivayete göre, birlikte kuleye çıkmaya niyetlenmiş bir çiftin kaderinde evlenmek yoksa, kuleye çıkarken karşılarına mutlaka birtakım engeller çıkarmış. Başka bir deyişle, Galata Kulesi nihayetinde evlenemeyecek olan çiftleri bir şekilde kabul etmezmiş. Galata Kulesi’ne sevdiğinizle çıkmayı başarmak, bir ömür mutlu olmak anlamına gelirmiş.
  • Bir diğer efsane ise şöyle: Rivayete göre Galata Kulesi ve Kız Kulesi ezelden beri birbirlerine aşıkmış. Ancak aralarındaki İstanbul Boğazı onların kavuşmalarına engel oluyormus. Galata Kulesi de aşkını anlatan mektuplar yazıp, Hezarfen Ahmet Çelebi’ye vermiş. Hezarfen Ahmet Çelebi kendisini kuleden boşluğa bırakınca, rüzgarı da ardına alarak mektupları Kız Kulesi’ne vermeyi başarmış.
  • İhsan Oktay Anar’ın Puslu Kıtalar Atlası romanında bir de şu efsaneden söz ediliyor: Cenevizli denizciler İstanbul’a ilk kez geldiklerinde, karanlıkta karşılarına çıkan beyaz bir martı onlara yol göstermiş. İnançları gereğince bu martıyı Hz. İsa’yla özdeşleştiren Cenevizliler, onu yuvasına kadar takip etmiş. Martı da onları Galata Kulesi’nin bulunduğu noktaya getirmiş. Cenevizliler bu olayın anısına, bu noktaya Galata Kulesi’ni inşa etmiş.

Galata Kulesi Nerede?

İstanbul’u çok iyi bilmeyen yerli ve yabancı turistler, ziyaret öncesinde “Galata Kulesi nerede?” sorusunun yanıtına ve bu yapıya ulaşmak için tavsiye edilen en pratik yollara da mutlaka göz atıyor. Galata Kulesi, İstanbul’un Avrupa Yakası’nda bulunan Beyoğlu ilçesine bağlı Galata semtinin sınırları içinde. Bu semt Beyoğlu’nun merkezinin altında, Karaköy’ün de üstünde yer alıyor.

Galata zaten oldukça merkezi bir semt olduğu için, Galata Kulesi’ne ulaşım sağlamak da oldukça kolay. Tünel tramvay durağından yaklaşık beş dakika yürüyerek kendinizi kulenin önünde bulabiliyorsunuz. Taksim Meydanı’ndan Galata Kulesi’ne ulaşmak için ise yaklaşık yarım saat yürümeniz gerekiyor.

Galata Kulesi’ne toplu taşımayla ulaşım sağlamanın birden fazla yolu var. Eminönü ya da Şirinevler tarafından yola çıktıysanız, T1 Kabataş Bağcılar tramvay hattına binip Karaköy durağında inmek, en ideal seçeneklerden biri. Burada indikten sonra sırtınızı denize verirseniz, karşınızda kuleyi göreceksiniz. Ancak kuleye varmak için bir süre yokuş çıkmanız gerektiğini de vurgulayalım.

Eğer metro kullanmayı tercih ediyorsanız ve yokuş çıkmaktan hoşlanmıyorsanız, Yenikapı Hacıosman metro hattını kullanarak Şişhane’de inmek de bir seçenek. Bu seçeneği tercih ederseniz sözünü ettiğimiz yokuşu inerek Galata Kulesi’nin önüne çıkıyorsunuz. Aslına bakarsanız güzergahında Karaköy bulunan tüm hatlar aracılığıyla Galata’ya gitmeniz mümkün. Tek yapmanız gereken Karaköy istasyonunda inmek ve yokuş çıkmaya veya inmeye hazır olmak. Anadolu Yakası’ndan Galata Kulesi ziyareti yapmak için Üsküdar’dan ya da Kadıköy’den Karaköy vapuruna da binebilirsiniz.

Galata Kulesi Ziyaret Saatleri ve Ücretleri

Galata Kulesi, bu tarihi ve görkemli yapıyı yakından incelemek isteyen herkes tarafından haftanın her günü ziyaret edilebiliyor. Ziyaret saatleri 08:30 ile 23:00 arası. Ancak eğer meydandaki gişeden bilet satın alacaksanız, gişenin her akşam 22:00’da kapandığını da hatırlatalım. 2022 yılı itibarıyla Galata Kulesi giriş ücreti, kişi başı 175 TL olarak belirlenmiş. 18 yaşını doldurmamış çocuklar, kuleye yalnızca ebeveynleriyle birlikte giriş yapabiliyor. Ziyaret esnasında sesli rehberlik hizmetinden yararlanılabiliyor.

Tüm turistik mekan ve yapılarda olduğu gibi, Galata Kulesi fiyat politikası ve ziyaret ücretleri de her sene değişiklik gösterebiliyor. Bu sebeple siz bu yazıyı okurken ücretlerde değişiklik olmuş olabilir. Galata Kulesi fiyat ve ziyaret saatleri hakkında en doğru ve güncel bilgiye Kültür ve Turizm Bakanlığı’na ait muze.gov.tr adresi üzerinden ulaşabilirsiniz.

Geçtiğimiz yıllarda, burayı ziyarete gelen yerli ve yabancı turistler Galata Kulesi Restaurant adlı işletmeye de yoğun ilgi gösteriyordu. Kulenin içinde bulunan ve İstanbul’un panoramik manzarasına hakim olan Galata Kulesi Restaurant, artık kapanmış durumda. Restoranın bulunduğu alan müzeye dönüştürüldü ve buradan kuleyle ya da İstanbul tarihiyle ilişkili hediyelik eşyalar da satın alınabiliyor. Eğer Galata Kulesi’ne gelmişken bir de dört dörtlük bir yemek keyfi yapmak istiyorsanız, kulenin yakınlarında bulunan restoran seçeneklerine göz atabilirsiniz.

Galata Kulesi Müze Kart ile Gezilir mi?

Giriş ücreti görece yüksek bir tutar olduğu için, “Galata Kulesi Müze Kart ile gezilir mi?” sorusu da kuleyi ziyaret etmeyi düşünen birçok kişi tarafından merak ediliyor. Müze Kart, Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı olan tüm turistik müze ve yapılarda geçerli olan bir akıllı kart. Galata Kulesi de 2020 yılında Kültür İBB’ye bağlı BELTUR’dan Kültür ve Turizm Bakanlığı’na devredildi. Bu sebeple 2020 yılından beri Galata Kulesi Müze Kart ile ücretsiz şekilde gezilebiliyor. Ancak bu hak, kartlara yılda bir kez olacak şekilde tanımlanmış. Eğer Müze Kart’ınız varsa Galata Kulesi’ni yılda bir kez ücretsiz şekilde gezebilirsiniz.

İlgili İçerikler

Mevcut ekonomik koşullar nedeniyle ülkemizin girdiği darboğaz, birçok sektörde olduğu gibi, yayıncılığı da derinden sarstı. Kitap fiyatları her geçen gün...

Her anlamda metropol olmanın hakkını sonuna kadar veren İstanbul’da gezilecek yerler listesini tamamlamak için belki aylar yetmez. Hatta İstanbul’u baştan...

Ocakbaşı kültürüne onlarca yıldır sahip çıkan ve bu kültürü birbirinden ünlü mekanlarla sürdüren İstanbul’da dört dörtlük bir ocakbaşı mekanı mı...

Tıpkı meyhanelerin olduğu gibi, ocakbaşı mekanlarının da kendine has bir atmosferi ve adabı var. Tam kıvamında pişirilmiş terbiyeli etler, birbirinden...

Her ne kadar İstanbul’un tarihi mirası ve iş hayatı büyük oranda Avrupa yakası sınırları içinde olsa da, Anadolu yakasının da...

Bolu, doğa tutkunları için gerçek bir yeryüzü cenneti. Başta Abant Gölü Tabiat Parkı ve Yedigöller Milli Parkı olmak üzere, il...

Çanakkale’ye bağlı Gökçeada, ülkemizin yüzölçümü bakımından en büyük adası. Ege Denizi’nin masmavi sularında, binbir farklı doğal güzelliğe ve son derece...

Antalya’nın kent merkezine yaklaşık 150 kilometre uzaklıkta bulunan ilçesi Demre, aynı zamanda kentin doğal güzellikleri ve tarihi mirasıyla en ön...

Gönül rahatlığıyla “bir sanat şehri” olarak nitelendirebileceğimiz İstanbul, asırlardır yaratıcı ruhların buluşma noktası. Tarihi yapıları kadar sanat galerileriyle de dikkat...

İstanbul, sadece tarihi ve kültürel zenginlikleriyle değil, aynı zamanda doğal güzellikleriyle de herkesi büyüleyen bir şehir. Bu sayede, şehir hayatının...

İstanbul’un tarih kokan sokaklarını keşfetmek istiyorsanız, her biri Beyoğlu ilçesine bağlı olan Karaköy, Galata ve Tophane semtleri ideal bir başlangıç...

Doğa, tarih, gastronomi, kültür, gece hayatı, spor… Alanya’da hakikaten ne ararsanız var. Antalya’nın güzeller güzeli ilçesi, her türden tatil ve...

İstanbul’un her iki yakasında, kalabalık ve hızlı temposundan kaçmak isteyenlerin rahat bir nefes almasına olanak tanıyan, birbirinden büyüleyici yeşil alanlar...

İstanbul’da yaşayan ya da bir süreliğine vakit geçiren herkesin bol miktarda gürültüye, kalabalığa ve strese maruz kaldığı bir gerçek. Gündelik...

İstanbul’un her köşesinde ayrı güzellikler saklı ama Avrupa yakasının kentin kalbi, tarihi ve kültürel zenginliklerinin merkezi olduğunu söylemek pek de...

Asya ile Avrupa’yı birbirine bağlayan İstanbul Boğazı, tarih boyunca medeniyetlerin ilgi odağı olmuş, hem doğal hem de tarihi güzelliklerle çevrelenmiş...

Dünyanın en büyüleyici, ilginç ve sıra dışı kentlerinden biri olan İstanbul, bildiğiniz üzere Asya ve Avrupa kıtalarını birbirine bağlıyor. Kentin...

Dünyanın en büyülü ve etkileyici kentlerinden biri olarak kabul edilen İstanbul, güzelliğini katbekat artıran tarihi dokusu ve silüetiyle mutlaka görülmesi...

İyi bir İtalyan restoranından tıka basa doymadan ve nefis bir ziyafet çekmeden ayrılmak neredeyse olanaksız. Taptaze ve el yapımı makarnalar,...

Avrupa ve Asya kıtalarını birbirinden ayıran İstanbul Boğazı, gerçekten de çok görkemli ve eşsiz bir manzara oluşturuyor. Bu sebeple, Boğaz’ın...

Üç tarafı denizlerle çevrili, dört mevsimi hakkını vererek yaşayan ve iki kıtayı birbirine bağlayan bir ülkenin tatil cenneti olmaması mümkün...

Yahya Kemal’in “Sade bir semtini sevmek bile ömre değer.” dediği, Orhan Veli’nin gözleri kapalı dinlediği, Cahit Sıtkı’nın “gökyüzü mahallesi”, Sezai...

Büyük şehirlerde yaşamanın çok sayıda avantajı olduğu gibi, hayatımızı etkilediğinin bazen farkında bile olmadığımız dezavantajları da var. Özellikle söz konusu...

Her sene olduğu gibi bu sene de hevesle beklenen yarı yıl tatili geldi çattı. Her ne kadar Covid-19 pandemisi hâlâ...

Coğrafi konumu ve ev sahipliği yaptığı değerler bakımından yalnızca ülkemizin değil, dünyanın da en önemli şehirlerinden biri olarak görülen İstanbul;...

Dünyanın turizm açısından en popüler şehirlerinden birisi olan İstanbul için, aylarca gezseniz bile bitiremeyeceğiniz kadar kalabalık bir keşif listesi oluşturmanız...

Tatil yapmak istediğimizde ülkemizin her bir köşesinin ayrı bir cennet olduğunu görebiliyoruz. Doğudan batıya her bir bölgede mükemmel bir tabiat...

Tarihi dokunun her zaman ve her yerde hissedildiği bir kent olan İstanbul her dönemde hem içinde yaşayanları hem de ziyaretçilerini...

Bir şehri, ülkeyi, kültürü daha yakından tanımak ya da tarihsel bir yolculuğa çıkmak için yapabileceğiniz en doğru ve keyifli şeylerden...

Bir sonraki tatilinizde klasik otel konseptinin dışına çıkmak ve unutulmaz bir doğa kaçamağı yapmak mı istiyorsunuz? O halde sizi doğruca,...

İstanbul’un neredeyse her semtinin kendine has bir atmosferi ve yemek kültürü var.  Söz  konusu  Beşiktaş  olduğunda  da kahvaltıcıların ön plana...

Dünyanın birçok farklı noktasında, taşıdığı mimari üslupla ve büyüleyici görünümüyle herkesi kendine hayran bırakan sayısız farklı yapı var. Ancak bunların...

14 Şubat Sevgililer Günü yaklaşıyor! Bu günü kutlamadan geçmeyen çiftlerin sayısı da bir hayli çok, onu özel bir gün olarak...

İstanbul şarkılara, şiirlere ve romanlara konu olmuş, nice imparatorluklar devirmiş kadim bir şehir. Tarih bu şehri beslemiş, büyütmüş ve her...

İstanbul’un en iyi kahvaltı mekanlarını keşfe çıktığımız serimizde, bir sonraki adresimiz, Üsküdar! Beylerbeyi, Kuzguncuk ve Çengelköy gibi birbirinden özel semtlere...

Boğaz’ın en renkli ve cıvıl cıvıl semtlerinden biri olan Arnavutköy’de nefis bir kahvaltı keyfi çekmeye hazır mısınız? Belki sizin de...

İtalyan mutfağı, gerek bizim yemek kültürümüze olan benzerlikleri gerekse nefis lezzetleri sebebiyle ülkemizde son derece popüler. İtalyan mutfağı dendiğinde akla...

Dört dörtlük bir balık ziyafeti çekmek isteyenler için, İstanbul adeta bir cennet. Kentin birçok farklı ilçesinde ve semtinde, rüştünü çoktan...

İtalyan mutfağının en gözde lezzetlerinden biri olan pizza, aynı zamanda dünyanın en sevilen yemekleri arasında açık ara ilk sıralarda. Dünyanın...

İstanbul’un en iyi pizza restoranları rehberimizde bu kez de Avrupa yakası sınırları içinde kalan önerilerimizle karşınızdayız. İtalyan mutfağının en gözde...

İstanbul’un Beşiktaş ilçesine bağlı tarihi bir semt olan Ortaköy, kentin turistik açıdan en çok ilgi gören duraklarından biri. Kentin her...

Alkolsüz balık restoranları seçeneklerinin sayısının özellikle son yıllarda artışa geçtiğini söylemek mümkün. Özellikle konu İstanbul gibi büyük bir kent olduğunda,...

İki kıtayı birbirine bağlayan İstanbul Boğazı, kentin silüetinin en önemli parçalarından biri. İstanbul sakinleri belki her gün işe ya da...

İstanbul’un hareketli ve rengarenk atmosferinin kent sakinlerine sağladığı birçok avantaj var. Ancak  kentin tempolu koşuşturmacası, kalabalığı ve telaşı da bazen...

İstanbul’da yaşamanın avantajları olduğu kadar, dezavantajları da var. Şehrin kalabalığı, gürültüsü ve keşmekeşi bazen gerçekten çok bunaltıcı noktalara gelebiliyor. Hele...

Çok uzun süredir sevdiklerimize sarılabileceğimiz yılbaşı günlerinin gelmesini bekliyoruz. Tekrar ailemizle ve arkadaşlarımız ile birlikte upuzun ve keyifli masalarda oturmayı...

Mimariye meyliniz olmasa bile, bu yükselen yapıları sevebilirsiniz. En etkileyici modern harikalardan bazıları da bulutları delip geçen ve sonsuza kadar...

Türkiye gibi muhteşem bir ülkenin maalesef halen gezemediğim 3-5 şehri kaldı. Hangilerini gezemediğimi yazarsam pozitif ayrımcılık olur diye çekindiğimden, şehirleri...

İstanbul, günlerce gezsek bile tamamını keşfedemeyeceğimiz, içinde nice medeniyetlerin izlerini ve gizli kalmış hazinelerini barındıran kadim bir şehir. Tarih boyunca...

Bodrum, Türkiye'de özellikle yerli gezginler, seyahat severler için açık ara akla ilk gelen yerlerden birisi. "Halikarnas Balıkçısı" mahlası ile tanıdığımız...

Konya, Türkiye’de ve dünyada inanç turizminde en önemli destinasyonlardan biri ancak her şey bununla bitmiyor. Konya gezilecek yerler denilince aslında...

Cıvıl cıvıl atmosferi, üniversite gençliği, yemyeşil alanları ve Avrupai görünümü sayesinde Eskişehir; ülkemizin en popüler kentlerinden biri haline gelmiş durumda....

Ülkemizin her bir köşesinin birbirinden güzel bir tabiata sahip olduğunu biliyoruz ama yine de Türkiye'nin en turistik yerlerinden bir tanesi...

Urhai, Orhay, Erech, Arach, Edesse, Kaliruha, Ruha… Süryaniler, Helenler, Araplar ve nihayetinde Türklerin hüküm sürdüğü toprakların her toplulukla birlikte aldığı...

Artvin, Karadeniz Bölgesi’nin belki de en bakir kalabilmiş kentlerinden biri. Hâlen neredeyse hiç el değmemiş doğal güzelikleri, görkemli ormanları, ünlü...

Batı Karadeniz’in doğal güzellikleriyle ün salmış kenti Bartın, özellikle bahar ve yaz aylarında yerli ve yabancı turistlerden yoğun ilgi görüyor....

9,4

(2)

Benzer Şeyler
Ormanlı Plajı

İstanbul’un Çatalca ilçesinin Ormanlı Köyü sınırları içinde bulunan Ormanlı Plajı, sessiz ve sakin bir atmosferde...

Adile Sultan Sarayı

İstanbul’un Üsküdar ilçesinin Kandilli semti sınırları içinde yer alan Adile Sultan Sarayı, ismini Sultan Abdülmecit’in...

Poyrazköy Plajı

İstanbul’un Beykoz ilçesi sınırları içinde yer alan Poyrazköy Plajı, Anadolu yakasında denize girmek ve tatil...