Tarihi dokunun her zaman ve her yerde hissedildiği bir kent olan İstanbul her dönemde hem içinde yaşayanları hem de ziyaretçilerini büyülemekte ve şaşırtmaktadır. İmparatorlukların bitip başladığı, farklı milletlerin ve kültürlerin kesişim noktasında bir dünya şehri olan İstanbul birçok konuda dünyaya örnek olmuş tarihi bir lokasyondur. Yüzyıllardır farklı kültürlerin yaşam şekillerinden pozitif bir şekilde etkilenen bu kadim şehirde pek çok tarihi ve kültürel miras bulunmaktadır. Osmanlı İmparatorluğu’nun son zamanları ve genç Cumhuriyet’in ilk dönemlerinde şekillenen sosyal yaşam, bu geçişin birçok farklı yansımasını İstanbul’a armağan etmiştir. O zamanlardan bu yana Türk kültüründe önemli bir yere sahip kahvehaneler, daha çok azınlıkların çalıştırdığı meyhaneler ve bunun gibi sayılamayacak kadar çok işletme İstanbul’un tarih kokan sokaklarını süslemektedir.
Tanzimat sonrasında Batılılaşma başlamış ve bununla birlikte pastane kültürü ortaya çıkmıştır. İlk pastaneler Rusya ve Polonya’ya iş için giden nüfusun tekrardan ülkeye dönmesiyle hayatlarımıza girmiştir. Beyoğlu semtinde 19. yüzyılda Levantenlerin uğrak yeri olan bazı kahvehaneler, değişen sosyal yaşamla birlikte pastane olmaya başlamış ve bu etkileşim zaman içerisinde İstanbul genelini etkilemiştir. Böylece pastaneye gidenlerle kahvehaneye gidenler birbirinden ayrılmaya başlamıştır. Özellikle Rum vatandaşların açmış olduğu pastaneler Beyoğlu bölgesini diğer yerlerden farklı kılmıştır.
Pastane kültürü ile birlikte toplumun yaşam şekli bu durumdan fazlasıyla etkilenmiş, daha önce bilmediğimiz birçok lezzetle tanışma fırsatı ortaya çıkmıştır. Öncelerinde azınlıklar tarafından kurulan birçok pastane sonraki kuşak yerli halk tarafından işletilmeye devam etmiş ve birçok İstanbullu’nun uğrak yeri olmuştur. Fırınlarda satılan simit, börek ve poğaça benzeri unlu ürünler farklı sunum ve içeceklerle beraber bu pastanelerde de satılmaya başlamıştır. Böylelikle adını bilmediğimiz farklı tatlı ve pasta türleri sofra kültürümüze giriş yapmıştır. Günümüzde kafe olarak kılık değiştiren bu pastanelerin etkisi ve yeri hâlâ bambaşkadır.
Gelin, İstanbul’un sosyal yaşamına etki etmiş ve herkesin çok iyi bildiği tarihi pastanelere bir göz atalım. Not: Bu listedeki pastaneler özellikle belirli bir yaşın üstündeki İstanbulluların gözlerinin dolmasına sebep olabilir.
1. Savoy Pastanesi
Savoy Pastanesi’nin hikayesi Cumhuriyetin yeni yıllarında İstanbul’a farklı bir dokunuşun hikayesidir. Pastane 1950 yılında dönemin en güzel semtlerinden biri olan Cihangir’de Monsenior Koço tarafından açılmıştır. On yıl süre boyunca Monsenior...
İstanbul’un en eski pastanelerinden ve önemli değerlerinden bir tanesi olan Savoy Pastanesi 1950 yılında İstanbul’un en seçkin semtlerinden Cihangir, Soğancı Sokak’ta açılmıştır. Pastanenin sahibi Monsenior Koço’dur. Bu efsane şehre birçok özel lezzeti sunan Savoy Pastanesi 2003 yılında yenilenen çehresi ile yetmiş yılı geçen süredir İstanbul’a hizmet etmektedir. Yetmiş yılı aşkın süredir her sabah kapılarını saat 07:00’de müşterilerine açmakta ve cuma günleri hariç her gün saat 22:00’ye kadar hizmet vermektedir. Cuma günü ise 23:00’te kapanmaktadır.
2. İnci Pastanesi
İnci Pastanesi daha on beş yaşlarındayken İstanbul’a göç eden Arnavut asıllı Lucas Zigoridis tarafından açılmıştır. Zigoridis irili ufaklı pek çok pastanede çalıştıktan sonra 1944 yılında Cercle d’Orient binasındaki 124 numaralı...
Profiterol denilince ilk akla gelen mekanlardan biri tanesi olan İnci Pastanesi, Arnavut kökenli Lucas Zigoridis tarafından İstiklal Caddesi’nde kurulmuştur. Profiterol herkes tarafından bir Fransız tatlısı olarak bilinse de iddialara göre bu tatlının orijinali Zigoridis tarafından keşfedilmiştir. Şimdilerde Beyoğlu’nda bulunan pastane her sabah 07:00’de açılmakta ve 23:00’e kadar hizmet vermektedir.
3. Divan Pastanesi
Divan Pastanesi’nin lezzet yolculuğu 1956 yılında Elmadağ’da Divan Oteli’nde başlamış ve günümüze kadar uzanan bir başarı hikayesine dönüşmüştür. Her şey Divan Otel’in pasta, çikolata ve tatlılarını yapmak üzere Huegenin Pastanesi’nden...
1956 yılında Elmadağ’da bulunan Divan Otelinin içinde faaliyet göstermeye başlayan Divan Pastanesi, İstanbulluları eşsiz çikolata, butik pasta ve tatlılarla tanıştırmıştır. Butik pastane konseptinin Türkiye’deki lider markası olan Divan, kurumsal gücünden aldığı özgüvenle uzun yıllardır hizmet etmeye devam etmektedir. Her sabah 08:30’da kapılarını açan Divan Pastanesi, haftanın yedi günü akşam 21:30’a kadar hizmet vermektedir.
4. Baylan Pastanesi
Baylan Pastanesi’nin hikayesi Cumhuriyetin yeni kurulduğu yıllarda Arnavutluk ile Yunanistan arasında bulunan Epir’den gelen bir genç ile başlamıştır. Adı Filip Lenas olan bu gencin bir tek amacı vardır o da...
Cumhuriyetle yaşıt bir efsane olan Baylan Pastanesi, 1923 yılında Beyoğlu Deva Çıkmazı’nda faaliyete geçmiştir. Bu efsane pastane ünlü pasta şeflerinin yanında çıraklık yaparak işi çekirdekten öğrenen Filip Lenas tarafından kurulmuştur. Yüz senelik geçmişi ve deneyimi ile belki de birçok mekan için bir örnek olmuş ve İstanbul için her zaman bambaşka bir öneme sahip olmuştur. Baylan Pastanesi her sabah kapılarını 07:00’de açmakta ve akşam 22:00’ye kadar hizmet vermektedir.
5. Patisserie De Pera (Pera Pastanesi)
Modern İstanbul’un doğuşuna tanıklık eden Pera Palace Hotel, yüz otuz yıllık tarihi boyunca birçok önemli ismi misafir olarak ağırlamıştır. Kuruluşundan itibaren Mustafa Kemal Atatürk, İsmet İnönü, Agatha Christie, Greta Garbo,...
Yüz otuz yıllık tarihiyle misafirlerini adeta bir zaman yolculuğuna çıkaran Patisserie de Pera, Beyoğlu’nun en otantik atmosferinde bulunan Pera Palace Hotel’in tam kalbinde yer almaktadır. Filmlere, kitaplara ve belgesellere konu olan bu tarihi mekan estetik pastane kültürünün lokomotifi olmuştur. Buram buram Fransız esintilerinin bulunduğu dekorasyonu ve gurme lezzetleri ile İstanbul’un en eşsiz mekanlarından bir tanesidir. Hatta burası İstanbul’un kültürel gelişiminde bile çok büyük bir öneme sahiptir. Patisserie De Pera olarak bilinen mekan her gün 08:00 ile 20:00 arasında hizmet vermektedir.
6. Lebon Pastanesi
Lebon Pastanesi 1810 yılında Edouard Lebon tarafından kurulmuştur. Aslında pastanenin 1886 yılında kurulduğuna ait kuvvetli deliller olsa da 1810 yılına ait bir çikolata kutususunun ortaya çıkmasıyla birlikte pastanenin 1810 yılına...
Lebon Pastanesi’nin hikayesi 1810 yılında Edouard Lebon tarafından İstiklal Caddesi'nde başlamıştır. Beyoğlu’nun İstanbul’un kültürel açıdan önemli bir noktası olmasında çok önemli bir role sahip olan Lebon Pastanesi, Türk pastanecilik tarihinde bir öncüdür. Pastanenin kurucusu olan Edouard Lebon hayatını kaybettikten sonra 1937 yılında mekanın yönetimi Lebon’un yardımcısı olan Kostas Litopoulos’a geçmiştir. Ne yazık ki bu sene içerisinde maddi zorluklar nedeniyle kapatılmış ve bir devrin sonu gelmiştir.
7. Markiz Pastanesi
1915 yılında Merzifon'dan İstanbul'a gelen Avedis Ohanyan Çakır İstanbul’un en ünlü mekanlarından birine imza atarak Markiz olarak bilinen pastaneyi kurmuştur. Burayı açana kadar muhtelif yerlerde çalışan Avedis Ohanyan Çakır bir...
Yüzyıldan uzun bir dönem aydınların uğrak yeri olarak yaşamını sürdüren Markiz Pastanesi, Lebon Pastanesi ile birlikte İstanbul’un en eski ve simge pastanelerinden biri olmuştur. Sunduğu lezzetler ve özellikle kaliteli çikolataları ile bir çok insan tarafından uzun yıllar tercih edilmiştir. Ayrıca göz alıcı dekorasyonu ile belki de İstanbul’un en şık mekanlarından bir tanesi olmuştur. Ne yazık ki birçok mekan gibi Markiz de zamana direnememiş ve kapatılmıştır.
Sıra | İçerik | Kullanıcı Puanı |
---|---|---|
1 | Savoy Pastanesi | 9,2 |
2 | İnci Pastanesi | 9,6 |
3 | Divan Pastanesi | 9,2 |
4 | Baylan Pastanesi | 9,6 |
5 | Patisserie De Pera (Pera Pastanesi) | 9,2 |
6 | Lebon Pastanesi | 9,2 |
7 | Markiz Pastanesi | 9,4 |