Her anlamda metropol olmanın hakkını sonuna kadar veren İstanbul’da gezilecek yerler listesini tamamlamak için belki aylar yetmez. Hatta İstanbul’u baştan sona keşfetmek için bir ömrün yeteceğinden bile şüpheliyim. Çünkü fethiyle bir çağı kapatıp diğerini açmış olan bu kadim kentin her köşesinde bambaşka bir güzellik ve zenginlik bulunuyor. Elbette İstanbul’un olumsuz özellikleri de saymakla bitmez. Ancak insandan kaynaklı bu olumsuzluklar da şehrin kendine has ruhunu, köklü tarihçesini ve etkileyici atmosferini ortadan kaldırmıyor.
İstanbul öyle bir kent ki, artık bazı ilçeleri ve hatta semtleri bile zenginlikleri ve nüfusu açısından sıradan bir şehirle yarışabilecek durumda. Bazı İstanbul semtleri tarihçeleri açısından zaten kentin tarihiyle başa baş gidiyor. İşte, biz de bugün hem tarihiyle hem de sosyal ve kültürel hayatıyla ön plana çıkan İstanbul semtleri hakkında sohbet edelim istedik. “İstanbul’da hangi semtler gezilmeli?” sorusunun cevabını hemen aşağıda bulabilir, kentin en popüler semtlerini daha yakından tanıyabilirsiniz.
1. Balat - Fatih
İstanbul’un en eski semtlerinden biri olan Balat, Fatih ilçesinin sınırları içinde, Ayvansaray ve Fener arasında yer alıyor. Keza semtin ismi de Rumcada saray anlamına gelen palation sözcüğünden gelmiş. Balat, İstanbul...
İlk durağımız, kentin tarihçe bakımından en köklü semtlerinden biri olan Balat. Ayvansaray ile Fener arasında kalan bu tarihi semtin adı, Rumcada saray anlamına gelen “palation” kelimesinden türemiş. Yüzyıllar boyunca Müslüman, Yahudi ve Hristiyan nüfusu aynı çatı altında buluşturan Balat, günümüzde de bu mozaiği kültürel ve mimari açıdan yansıtıyor.
Cibali, Küçük Mustafa Paşa Hamamı, Ayakapı Hamamı, Gül Cami ve Cibali Tütün Fabrikası gibi birçok keşif durağını içinde barındıran semt, film setini andıran dar ve rengarenk sokaklara sahip. Balat’ın sınırları içine girdiğinizde tarihte bir yolculuğa çıkmış gibi hissedebiliyor, her köşe başında farklı bir tarihi yapıyla ya da eserle karşılaşabiliyorsunuz. Son yıllarda birçok farklı dizinin ve filmin çekimlerine de sahne olan Balat turistik açıdan popülerliğini o kadar artırdı ki, tur şirketleri bir süredir Fener ve Balat’a günübirlik turlar da düzenliyor. Balat’ın antikacıları da turistler tarafından yoğun ilgi görüyor.
2. Fener - Fatih
İstanbul’un Fatih ilçesine bağlı bir semt olan Fener, yine Fatih’e bağlı olan Balat ile birlikte ilçenin tarihi ve turistik açıdan en gözde durakları arasında yer alıyor. Haliç kıyısında bulunan Fener’in...
Balat’la hemen hemen aynı tarihi paylaşan Fener de gerek köklü tarihçesi gerek turizm potansiyeli açısından Fatih’in en gözde durakları arasında. Uzun yıllar boyunca Yahudi ve Musevi nüfusa ev sahipliği yapan bu semt, 1950’li yıllardan sonra Anadolu’dan İstanbul’a göçenlerin yoğun olarak yerleştiği noktalardan biri olmuş. Gayrimüslim nüfustan kalan tarihi yapılar bir süre kaderine terk edilmiş olsa da son yıllarda bir bir restorasyondan geçiriliyor. Bu sayede Fener de geçmişteki ilgi çekici ve otantik atmosferine yeniden kavuşuyor.
Fener’de Fener Rum Lisesi, Fener Rum Ortodoks Patrikhanesi ve Bulgar Kilisesi gibi birbirinden önemli tarihi yapılar yer alıyor. Kendine has ve otantik bir havası olan sokakları gezmek ve bu esnada tarihte keyifli bir yolculuğa çıkmak için, Fener ve Balat’ı mutlaka ziyaret etmelisiniz.
3. Eminönü - Fatih
İstanbul’un Fatih ilçesine bağlı bir semt olan Eminönü, aynı zamanda kentin turistik açıdan en çok ziyaret edilen duraklarından biri. Aslında Eminönü 7 Mart 2008 tarihine dek bir ilçe statüsü taşıyordu....
2008 yılına kadar ilçe statüsüne sahip olsa da bu tarihten itibaren Fatih’e bağlanan Eminönü, İstanbul’un tarihi en köklü semtlerinden biri. Bizans İmparatorluğu da Sarayburnu, Eminönü ve Sirkeci’nin kapsadığı bölgede kurulmuş. Bu dönemde Sirkeci ve Eminönü sahilerinin tamamı liman niteliği taşıdığı için, ilerleyen süreçte bu bölgeye yerleşen Latin kolonileri limanda kendi ticaret iskelelerini kurmuş. Böylece çok önemli bir ticaret merkezine dönüşen Eminönü, bu misyonunu Osmanlı dönemi boyunca da sürdürmüş.
Gündüz saatlerinde asla azalmayan kalabalığı, hareketli atmosferi ve kendine has ruhuyla Eminönü; içinde Yeni Camii, Mısır Çarşısı ve Çiçek Pazarı gibi birbirinden önemli yapıları barındırıyor. Eminönü’nde balık ekmek yemek de artık bir geleneğe dönüşmüş durumda. Tarihi Yarımada’yı gezerken zaten yolunuz illa ki Eminönü’ne düşecek. Eminönü’nün ardından ziyaret etmenizi önerdiğimiz bir sonraki durak ise elbette Sirkeci.
4. Sirkeci - Fatih
İstanbul’un Fatih ilçesi, Tarihi Yarımada bölgesini kapsaması sebebiyle kentin turistik açıdan en önemli noktalarından birini oluşturuyor. Hatta kimilerine göre, zaten burası esas İstanbul’un ta kendisi. Fatih’in tarihi ve turistik açıdan...
Liman semti olması sebebiyle tıpkı Eminönü gibi asırlar boyunca bir ticaret merkezi olan Sirkeci, günümüzde de Tarihi Yarımada’nın en önemli duraklarından biri. Semtin simgesi haline dönüşmüş olan Sirkeci Garı, II. Abdülhamit döneminde inşa edilmiş. Gar binasının hizmete açılması, semtin zaten hareketli olan atmosferini iyice zirveye taşımış. Hâlen dimdik ayakta olan Sirkeci Garı, diğer ismiyle İstanbul Garı; Haydarpaşa Garı’yla birlikte kentin en önemli iki istasyonunu oluşturuyor. Sirkeci’de gar binasının yanı sıra, Büyük Postane Binası ile I. ve IV. Vakıf Hanları da bulunuyor.
5. Kumkapı - Fatih
İstanbul’un Fatih ilçesinde bulunan Kumkapı, Tarihi Yarımada bölgesinin Marmara Denizi’ne kıyısı olan semtlerinden biri. Kadırga, Gedikpaşa ve Yenikapı’yla çevreleniyor. İstanbul’un tarihçesi en köklü semtleri arasında yer alan Kumkapı’nın eski ismi,...
Tarihi Yarımada’nın deniz kıyısındaki semtlerinden biri olan Kumkapı, uzun yıllar boyunca Ermenilerin yoğunluklu şekilde ikamet ettikleri bir yer olmuş. Bu sebeple semt sınırları içinde başta Surp Vorvots Vorodman Kilisesi ve Aya Kiryaki Kilisesi olmak üzere birçok tarihi kilise ve yapı yer alıyor. İstanbul Ermeni Patrikhanesi de Kumkapı sınırları içinde. Ancak Kumkapı’nın ünü tüm kente yayılmış olan bir özelliği daha var: Tarihi İstanbul meyhanelerinin birçoğu Kumkapı’da bulunuyor. Bazı meyhanelerin tarihçesi 17. yüzyıla kadar uzanıyor. Bu sebeple, eğer meyhane kültürünü seviyor ve birbirinden leziz mezelerin ya da deniz ürünlerinin tadını çıkarmak istiyorsanız Kumkapı’ya da mutlaka uğramalısınız. Semtin kendine has ruhu ve atmosferi, ziyaretçilerini tarihte keyifli bir yolculuğa çıkarıyor.
6. Samatya - Fatih
İstanbul’un Fatih ilçesine bağlı bir semt olan Samatya, ismini tıpkı komşusu olan Kumkapı semti gibi, bu bölgede bir dönem yoğun şekilde var olan kumlardan almış. Çünkü Samatya kelimesi, Yunancada “kumlu”...
İkinci Bahar dizisi ve Nuri Bilge Ceylan imzalı Üç Maymun filmi gibi birçok yapımın çekimlerine sahne olmuş olan Samatya, Fatih’in tarihi semtlerinden bir diğeri. İsmi, Yunancada “kumlu” anlamına gelen “psamathion” kelimesinden türemiş. Hem Kumkapı’nın hem de Samatya’nın bulunduğu bölgede, geçmiş dönemlerde yoğun şekilde kum bulunuyormuş. Bu sebeple semtler de bu şekilde isimlendirilmiş. Tarihçesi İstanbul’un tarihi kadar eski olan Samatya, uzun yıllar boyunca Ermeni ve Levanten nüfusa ev sahipliği yapmış. Bu sebeple semtteki tarihi yapılar da üslup ve stil bakımından bir tür mozaik oluşturuyor. Ermeni Surp Kevork Kilisesi (Sulu Manastır), Aya Menas Kilisesi, Studios Manastırı ve Narlıkapı gibi tarihi yapıları içinde barındıran Samatya; özellikle balıkçıları ve meyhaneleriyle yerli ve yabancı turistlerden yoğun ilgi görüyor.
7. Galata - Beyoğlu
Hem tarihi hem de turistik açıdan İstanbul’un Beyoğlu ilçesinin en özel semtlerinden biri olan Galata’nın bir ucu Pera’ya, diğer ucu da Karaköy’e yaslanıyor. Dar ve dik yokuşlu sokakları, ünü tüm...
Beyoğlu’nun Tünel ve Karaköy arasında kalan tarihi semtlerinden biri olan Galata, ev sahipliği yaptığı Galata Kulesi’yle İstanbul silüetinin önemli parçalarından birini oluşturuyor. İstiklal Caddesi’nin sonundan Galatasaray’a ilerleyip Tünel’i geçtikten sonra karşınıza çıkan bu tarihi semt; tarih, kültür ve sanat dolu bir tur atmak isteyenler için harika bir rota alternatifi. 19. yüzyıla kadar surlarla çevrelenen Galata, farklı inançları ve kültürleri aynı çatı altında buluşturduğu bir tarihçeye sahip. Bu sayede günümüze dek ulaştırdığı tarihi ve kültürel mirası da son derece zengin.
Galata’nın en ünlü tarihi yapıları arasında Galata Kulesi, Kamondo Merdivenleri, Schneidertempel Sanat Merkezi, Galata Mevlevihanesi ve Osmanlı Bankası Müzesi var. Ancak bunun yanı sıra, semtte gezerken karşınıza adım başı tasarım dükkanlar, sanat atölyeleri, rengarenk kafeteryalar, ünlü restoranlar, şarap evleri ve tarihi meyhaneler çıkabiliyor. Tam da bu sebeple Galata, uzun yıllardan beri turistlerin de gözdesi.
8. Karaköy - Beyoğlu
İstanbul’un Beyoğlu ilçesine bağlı tarihi semtlerden biri olan Karaköy, tarih boyunca farklı kültürlere ve inançlara sahip olan yüz binlerce insanı aynı çatı altında buluşturmuş bir yer. Hâlen de bu açıdan...
Galata’dan denize doğru indiğinizde karşınıza çıkacak olan Karaköy, Galata Köprüsü’nün hemen yanından kuzeydoğu yönüne doğru uzanan bir semt. Beyoğlu’nun bir diğer tarihi semti olan Tophane’nin de hemen yanında. Keza bir keşif turu yaparken Galata, Karaköy ve Tophane’yi aynı gün içinde gezmenizi tavsiye ederim. Karaköy Bizans döneminde bir liman kenti olarak kullanılıyormuş. Osmanlı döneminde ise devletin ticaret ve bankacılık merkezine dönüştürülmüş.
20. yüzyıl başlarında ticaret iyice hareketlenince, bu bölgeye yeni gümrük binaları, Rum meyhaneleri ve Avrupai üslupta inşa edilmiş binalar eklenmiş. Zaten Karaköy’ün kendine has mimari dokusu da büyük oranda bu dönemden kaynaklı. Semtte gezerken karşınıza Rönesans, Barok ve Art Nouveau gibi farklı akımları yansıtan birbirinden etkileyici tarihi yapılar çıkabiliyor. Karaköy Palas, Yeraltı Camii ve Tophane sınırlarındaki İstanbul Modern Sanat Müzesi, bu bölgede bulunan en ilgi çekici duraklar arasında.
9. Tophane - Beyoğlu
İstanbul’un Beyoğlu ilçesinin Boğaz kıyısında yer alan semtlerinden biri olan Tophane, kentin tarihçe bakımından en köklü yerleşim yerlerinden birini oluşturuyor. Semtin ismi, Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethetmenin ardından, 1455 yılında...
İsmi bir dönem İstanbul kabadayılarıyla özdeşleşmiş olan Tophane, İstanbul’un en eski semtlerinden biri. Karaköy ve Dolmabahçe arasında kalan bu tarihi semt, Bizans döneminde kırlık ve bahçelik arazilerden oluşuyormuş. Ancak Fatih Sultan Mehmet İstanbul’u fethettikten sonra bu bölgede kentte sanayi adına atılmış ilk adımı atarak Tophane-i Amire’yi kurmuş. Keza semtin ismi de buradan geliyor. 20. yüzyılda Tophane’ye, bölgenin limana çok yakın olmasından ötürü çeşitli kuru yük depoları da inşa edilmiş. Bu depolardan bazıları da hâlen ayakta ve hatta bir tanesi İstanbul Modern Sanat Müzesi’ne dönüştürülmüş halde ziyaretçilerini ağırlıyor. Tophane sınırlarındaki en ünlü tarihi yapılar arasında ise Kılıç Ali Paşa Camii, Tophane Çeşmesi, Dökümhane, Tophane Kasrı, Nusretiye Camii ve Fındıklı Camii yer alıyor.
10. Cihangir - Beyoğlu
İstanbul’un Beyoğlu ilçesine bağlı bir semt olan Cihangir, aynı zamanda kentin en ünlü semtleri arasında. Gerek film setini andıran dar sokakları, gerek müzeleri ve tarihi yapıları gerekse kedileriyle Cihangir’in gerçekten...
Beyoğlu’ndaki son durağımız, ismi artık entelektüel ve sanatsever kesimle özdeşleşmiş olan Cihangir. Müzeleri, kültür sanat merkezleri, sanat atölyeleri ve dar sokaklarıyla Cihangir, gerçekten de kendine has bir ruha sahip. İsmini Kanuni Sultan Süleyman’ın oğlu Şehzade Cihangir’den alan semt, sanatçılar ve gençler tarafından oldukça rağbet görüyor. Neşeli Günler filmiyle bir klasiğe dönüşen Asri Turşucu’ya da ev sahipliği yapan Cihangir; Firuzağa Camii, Orhan Kemal Müzesi, Masumiyet Müzesi, Cihangir Camii, Çukurcuma Camii ve Ömer Ağa Çeşmesi gibi keşif duraklarını da içinde barındırıyor.
11. Ortaköy - Beşiktaş
Avrupa yakasında ve Beşiktaş ilçesi sınırları içinde yer alan Ortaköy, İstanbul sakinleri ve turistler tarafından en sık ziyaret edilen semtlerden biri. Deniz kenarına ve vadi boyunca ilerleyen yamaçlara kurulmuş bir...
Beşiktaş’ın en kendine has ve İstanbul’un telaşlı atmosferinden uzak semtlerinden biri olan Ortaköy, uzun yıllardan beri turistik açıdan son derece popüler. Bizans döneminde küçük bir balıkçı köyü olarak kurulan bu yerleşim yeri, İstanbul’un fethinin ardından bir süre padişahların sayfiye yeri olarak kullanılmış. Ancak Kanuni Sultan Süleyman döneminde bu bölgede yaşayan Türklerin sayısı giderek artmış. İş öyle bir noktaya gelmiş ki, ilerleyen süreçte Ortaköy, İstanbul’un en ünlü meyhanelerine ve gece kulüplerine ev sahipliği yapmaya başlamış.
Çarşısı, kumpircileri, sahili ve Boğaz manzarasıyla ün salmış olan Ortaköy, semtin simgelerinden birine dönüşmüş olan Büyük Mecidiye Camii’yi de sınırları içinde barındırıyor. Halk arasında Ortaköy Camii olarak anılan bu yapı, aynı zamanda semtin en meşhur buluşma noktası. Ortaköy’de Mimar Sinan tarafından inşa edilmiş tarihi bir hamam da bulunuyor.
12. Bebek - Beşiktaş
İstanbul’un Avrupa Yakası’nda ve Beşiktaş ilçesinin sınırları içinde bulunan Bebek, Boğaz’ın en lüks ve en gözde semtleri arasında ilk sırada yer alıyor. Rumeli Hisarı ve Arnavutköy arasında kalan bu semt,...
Ortaköy’den sahili takip ederek biraz daha ilerlediğinizde karşınıza çıkacak olan Bebek, Boğaz’ın açık ara en lüks ve gösterişli semti. Arnavutköy ve Rumeli Hisarı’nın arasında bulunuyor. İsmini Fatih Sultan Mehmet tarafından bu bölgede Bölükbaşı olarak görevlendirilmiş Bebek Çelebi lakaplı Mustafa Çavuş’tan alan bu semt, Osmanlı döneminde uzun yıllar boyunca yazlık semt olarak kullanılmış. Ancak 19. yüzyıl ortalarında burada başlayan vapur ve tramvay seferleri, Bebek’in zaman içinde sürekli ikamet bölgesine dönüşmesini sağlamış.
Bu dönüşüm öyle bir noktaya gelmiş ki, şu anda Bebek’te ikamet etmek için çok ciddi bir bütçeye sahip olmak gerekiyor. Boğaziçi Üniversitesi ve Robert Koleji gibi iki prestijli okulu da sınırları içinde bulunduran Bebek’te 18. ve 19. yüzyıllardan günümüze dek ulaşan birçok tarihi yapı yer alıyor. Bebek’in sahili, lüks restoranları, kafeteryaları ve seçkin mağazaları da oldukça ünlü.
13. Nişantaşı - Şişli
İstanbul’un Şişli ilçesine bağlı bir semt olan Nişantaşı, aynı zamanda kentin en lüks semtlerinden biri olarak biliniyor. Hem lüks yaşamın hem de alışverişin kalbinin attığı noktalardan biri olan Nişantaşı, aslında...
Nişantaşı dendiğinde akla ilk olarak alışveriş ve lüks yaşam geliyor olmalı. Çünkü Maçka-Teşvikiye-Nişantaşı üçlüsü uzun yıllardır İstanbul’un en lüks ve gözde semtleri arasında yer alıyor. Günümüzde Nişantaşı’nın birbirinden ünlü markaların mağazalarına, lüks butiklere ve alışveriş merkezlerine ev sahipliği yaptığı doğru. Ancak aslında bu semtin oldukça ilginç ve ilgi çekici bir tarihçesi de var. Belki şimdi inanması güç ama Nişantaşı Osmanlı döneminde padişahların atış talimi yapmak için gittiği büyük bir ormanlık araziden oluşuyormuş. Hatta atılan okların ulaşabileceği en uzak yeri belirlemek amacıyla buraya taşlar dikilirmiş. Zaten semtin ismi de buradan geliyor ve söz konusu nişan taşlarının bazıları hâlen semt sınırları içinde bulunuyor.
Pera’ya, yani Beyoğlu’na yakın olduğu için 19. yüzyılda büyük bir gelişme gösteren Nişantaşı (ve beraberinde Maçka ile Teşvikiye), hâlen bu dönemde inşa edilmiş birbirinden değerli tarihi yapılara ev sahipliği yapıyor. Bunlar arasında ilk sıralarda Teşvikiye Camii, Vedat Tek Konağı, Süslü Karakol, Maçka Palas ve kışlalar yer alıyor. Kısacası, Nişantaşı alışveriş yapmak için kentte ziyaret edebileceğiniz en ideal ve seçkin adreslerden biri. Ancak semtin içinde barındırdığı tarihi güzelliklerini ve atmosferini de gözden kaçırmamak gerek.
14. Emirgan - Sarıyer
İsmini İranlı asilzade Emir Güne Han’dan alan Emirgan, İstanbul’un Sarıyer ilçesine bağlı olan ve hem tarihi hem de turistik açıdan birbirinden önemli zenginlikleri içinde barındıran bir semt. Sultan IV. Murad’ın...
Sarıyer’in en keyifli ve yeşil semtlerinden biri olan Emirgan, temiz havanın tadını çıkarmak, tarihi çınar ağaçlarının gölgesinde dinlenmek ve Boğaz’a karşı bir şeyler yudumlamak için harika bir adres. İsmini İranlı asilzade Emir Güne Han’dan alıyor. Semtin turistik açıdan en popüler noktası, yemyeşil bir atmosfere sahip olan Emirgan Korusu. Korunun içindeki Sarı Köşk, Pembe Köşk ve Beyaz Köşk de turistik amaçla kullanılıyor. Semtin kalbi Emirgan Meydanı’nda atıyor. Bu meydanın civarında yakından incelemek isteyebileceğiniz birçok tarihi yapı var. Bunlar içinde en önemlilerini Şerifler Yalısı, Hamid Evvel Camii ve Hünkar Kasrı oluşturuyor. Emirgan’ın kahvaltıcıları ve lüks yeme içme işletmeleri de uzun yıllardır oldukça popüler.
15. Kilyos - Sarıyer
İstanbul’un Sarıyer ilçesine bağlı bir semt olan Kilyos, aynı zamanda kent sınırları içinde yaz turizmi açısından en ön plana çıkan yerleşim yerlerinin başında geliyor. Kumköy ismiyle de bilinen Kilyos’ta yerleşim...
1930 yılında Çatalca’dan ayrılıp Sarıyer’e bağlanan Kilyos’u da ilçenin en gözde ve ünlü semtleri arasında saymak yanlış olmaz. Eski çağlarda küçük bir balıkçı köyü olarak kurulmuş olan Kilyos, önce Roma ve Bizans, ardından da Osmanlı topraklarına katılmış. Hatta coğrafi konumu sayesinde tarih boyunca, denizcilikle uğraşan birçok farklı uygarlık tarafından neredeyse paylaşılamamış. Cumhuriyet’in ilk yıllarında ismi Kumköy olarak değiştirilmiş ama bu isim hâlen çok yaygın şekilde kullanılmıyor. Bu dönemde ağırlıklı olarak Levanten nüfusa ev sahipliği yapmış olan Kilyos, günümüzde kozmopolit bir yapıyı içinde barındırıyor.
Kilyos uzun yıllardan beri plajlarıyla ve sahiliyle ün salmış bir semt. 1970’li yıllarda Marmara Denizi’nde kirlilik sorununun baş göstermesi sonucunda, Kilyos’un plajları daha da önem kazanmış. Bugün Kilyos’a gittiğinizde çok sayıda plaj, konaklama işletmesi ve restoran seçeneğiyle karşılaşıyorsunuz. Bu sayede bu semtte İstanbul sınırlarından çıkmadan yaz tatili atmosferini yakalamak ve oldukça keyifli vakit geçirmek de mümkün oluyor.
16. Moda - Kadıköy
Antik Çağ’da Kalkedon olarak adlandırılan Kadıköy’ün yerleşim tarihi eski çağlara kadar uzanıyor. Bizans ve Osmanlı döneminde bir köy yerleşmesi görünümünü taşıyan bu bölge, günümüzde İstanbul’un en gözde ve kalabalık ilçelerinden...
İstanbul’un her bir semtinin kendine has özellikleri ve atmosferi var. Ancak bu atmosferin en net hissedilebildiği yerlerden biri, kesinlikle Moda. Kadıköy’ün en gözde bölgelerinden biri olan Moda, Caferağa Mahallesi’nden başlayıp Moda Burnu’na kadar uzanıyor. Gece hayatı, kültür sanat etkinlikleri, sokak kedileri, üçüncü dalga kahvecileri, tiyatroları, sahafları ve restoranlarıyla bu semt; eşine benzerine kolay rastlayamayacağınız bir ruha sahip. Çünkü hem sosyal yaşam ve eğlence hayatı açısından çok gelişmiş durumda hem de mahalle kültürünü uzun yıllardan beri koruyor. Hatta İstanbul’da semt aidiyetinin en ön plana çıktığı yerlerin başında da Moda geliyor.
17. Kalamış - Kadıköy
Münir Nurettin Selçuk imzalı ünlü eserde “Bir tatlı huzur almaya geldim Kalamış’tan…” sözleriyle yıllardır kulağımıza çalınan Kalamış, İstanbul’un Kadıköy ilçesinin en ünlü ve gözde semtlerinden biri. Hem atmosferi hem de...
Semt aidiyetinden söz ederken adından bahsetmeden geçmememiz gereken bir diğer semt de Kalamış. Münir Nurettin Selçuk’un “bir tatlı huzur almaya geldiği” Kalamış, ismini Yunancada kamışlık anlamına gelen “kalamissa” sözcüğünden alıyor. Günümüzde, Fenerbahçe de Kadıköy’ün semtlerinden biri. Ancak geçmişte Fenerbahçe ve Kalamış’ın tamamı Kalamış olarak adlandırılırmış. Bu sebeple iki semtin ruhu, dokusu ve atmosferi birbirine hâlen çok benziyor. Kentin en büyük marinası olan Kalamış Marina’ya da ev sahipliği yapan Kalamış’ta sosyal hayatın kalbini oluşturan bir park, 19. yüzyıldan günümüze dek ulaşabilmiş bir kilise ve bazı eski köşkler bulunuyor. Ayrıca, Kalamış’ın meyhanelerininin de ünlü olduğunu vurgulayalım.
18. Kanlıca - Beykoz
İstanbul’un Beykoz ilçesinin Anadoluhisarı ve Çubuklu semtleri arasında kalan Kanlıca, yemyeşil doğası ve sakin atmosferi sayesine kent sakinlerinin favori dinlenme noktalarından biri haline gelmiş durumda. Adıyla özdeşleşen yoğurduyla da ün...
Beykoz’da, Çubuklu ve Anadoluhisarı semtlerinin arasında bulunan Kanlıca, ismiyle özdeşleşen yoğurtla ve yemyeşil doğasıyla ün kazanmış durumda. Üsküdar’dan hem otobüsle hem de vapurla ulaşım sağlanabilen bu semtin iskelesinin önünde çınar ağaçlarıyla çevrelenen büyük bir meydan bulunuyor. Bu meydan Mimar Sinan’ın eserlerinden biri olan Gazi İskender Paşa Camii’ye de ev sahipliği yapıyor. Bisiklet turu ya da günübirlik gezi planları için harika bir rota oluşturan Kanlıca’da yapılabilecek en klasik aktivite, manda sütüyle ve sıfır katkı maddesiyle hazırlanan Kanlıca yoğurdunu tatmak. Üzerine pudra şekeri serpilerek servis edilen bu özel yoğurt, Kanlıca’daki birçok farklı işletme tarafından satılıyor. Semtte yemyeşil bir ortamda vakit geçirmek için ziyaret edebileceğiniz en ideal adres ise Mihrabat Korusu.
19. Kuzguncuk - Üsküdar
İstanbul’un Üsküdar ilçesinde yer alan bir semt olan Kuzguncuk, hem doğal güzellikleri hem de tarihi atmosferiyle diğer tüm semtlerden ayrılan bambaşka bir ruha sahip. Uzun yıllar boyu farklı inançlara ve...
Sınırlarından içeri adım attığınızda sizi İstanbul’dan çıkıp küçük bir sahil kasabasına gelmişsiniz gibi hissettirecek olan Kuzguncuk, bana kalırsa Üsküdar’ın en özel semti. Asırlar boyu farklı kültürleri ve inançları aynı çatı altında buluşturmuş olan bu tarihi semt; Rum, Musevi, Ermeni ve Türk nüfusu birlikte ağırlamış. Bu sayede mimari ve kültürel açıdan çok zengin bir mirasa sahip. Zaten bunu Kuzguncuk’ta bir keşif turu attığınızda da anlayabiliyorsunuz. Kuzguncuk Camii, Surp Krikor Lusaveriç Kilisesi, Ayios Pantelemion Rum Ortodoks Kilisesi ve Beth Ya’akov Sinagogu gibi farklı inançlara ait dini yapıların tümü Kuzguncuk sınırları içinde bulunuyor.
Kuzguncuk sokaklarını adımlamak başlı başına bir keyif. Çünkü bu esnada karşınıza rengarenk tarihi evler ve köşkler, asırlık çınar ağaçları, küçük butikler ve sevimli kafeteryalar çıkıyor. Ekmek Teknesi ve Perihan Abla gibi popüler 90’lar dizilerinin çekimlerine de sahne olmuş olan Kuzguncuk, özellikle son yıllarda yeme içme işletmeleri açısından daha da zenginleşti. Semt sınırları içinde çok sayıda hediyelik eşya dükkanı ve atölye de bulunuyor.
20. Çengelköy - Üsküdar
İstanbul’un Anadolu Yakası’nda ve Üsküdar ilçesinin sınırları içinde bulunan Çengelköy, Beylerbeyi ve Vaniköy’ün arasındaki koyun çevresine kurulmuş olan tarihi bir semt. Hem yemyeşil atmosferi hem de tarihi yalılarıyla çok etkileyici...
Son durağımız olan Çengelköy, 90’lı yılların en sevilen dizilerinden biri olan Süper Baba’nın çekimlerine de ev sahipliği yapmış tarihi bir semt. Beylerbeyi ve Vaniköy’ün arasındaki bir koyun üzerine kurulmuş. İki taraftan da çınar ağaçlarıyla çevreleniyor. Haliyle yeşille maviyi buluşturan, harika bir atmosfere sahip. Ülke çapında ün kazanmış olan Tarihi Çınaraltı Aile Çay Bahçesi de Çengelköy sınırları içinde bulunuyor.
Boğaz manzarasının tadını çıkarmak, temiz havaya doymak ve asırlık ağaçlar arasında bir gün geçirmek istiyorsanız; İstanbul’da gidebileceğiniz en cazip adreslerden biri kesinlikle Çengelköy. Rengarenk kafeteryaları, sahili, iskelesi, tarihi yalıları ve sakin atmosferiyle Çengelköy; Kerime Hatun Camii, Tarihi Çengelköy Çemesi ve Hamdullah Paşa Camii gibi turistik duraklara da ev sahipliği yapıyor.
Sultanahmet
Sultanahmet, İstanbul'un tarihi yarımadasında yer alıyor ve şehrin en çok ziyaret edilen turistik bölgesidir. Ayasofya, Sultanahmet Camii (Mavi Cami), Topkapı Sarayı ve Yerebatan Sarnıcı gibi dünya çapında ünlü anıtlara ev sahipliği yapıyor. Bu bölge, İstanbul'un tarihini ve kültürünü en iyi yansıtan yerlerden biri olarak kabul edilir.
Galata ve Karaköy
Galata Kulesi'nden izlenebilecek muhteşem panoramik şehir manzarası ve Boğaz'ın nefes kesen görünümü, bu bölgeyi özel kılmakta. Karaköy ise modern kafeleri, sanat galerileri ve butik dükkanları ile gençler ve sanatseverler arasında oldukça popülerdir. Galata Köprüsü üzerinden yapılan yürüyüşler, hem İstanbul'un tarihini hem de günlük yaşamını deneyimleme fırsatı sunacaktır.
Bebek ve Ortaköy
Boğaz'ın incisi olarak bilinen Bebek ve Ortaköy, lüks restoranları, kafeleri ve muhteşem Boğaz manzarasi ile ünlüdür. Ortaköy Camii, kıyı şeridindeki eşsiz konumuyla ziyaretçilere harika fotoğraf fırsatları sunar. Bebek ise yeşil alanları ve yürüyüş yolları ile doğa severler için ideal bir lokasyondur.
Eminönü ve Balat
Eminönü, Mısır Çarşısı (Baharat Çarşısı) ve çevresindeki tarihi yapılarla öne çıkamaktadır. Balat ise rengarenk evleri, tarihi sokakları ve bohem atmosferi ile dikkat çeker. Bu bölge, İstanbul'un geleneksel yaşam tarzını ve kültürel çeşitliliğini gözlemlemek için mükemmeldir.
Kadıköy ve Moda
Anadolu Yakası'nın en canlı bölgelerinden biri olan Kadıköy, geniş yeme-içme seçenekleri, sanat etkinlikleri ve canlı sokakları ile dikkat çekerken Moda ise sahil şeridi, tarihi tramvayı ve sakin kafeleri ile özellikle gençler arasında popülerdir.
Üsküdar
Anadolu Yakası'nın tarih kokan semti Üsküdar, Kız Kulesi'nin eşsiz manzarası ve tarihi camileri ile ünlüdür. Sahil boyunca yapılan yürüyüşler, İstanbul'un Asya ve Avrupa yakalarının muhteşem görünümünü bir arada sunar.
İstanbul, bu semtlerin her birinde farklı bir hikaye, farklı bir güzellik sunarak ziyaretçilerine unutulmaz ve doyulmaz anılar biriktirme şansı verir. Tarihi dokusu, doğal güzellikleri ve kültürel zenginliği ile İstanbul, dünyanın en özel şehirlerinden biri olarak kabul edilir.
1. Beşiktaş
Beşiktaş, Boğaziçi'nin Avrupa yakasında yer alır ve canlı sokakları, tarihi yapıları, çeşitli mağazaları, kafeleri ve restoranları ile ünlüdür. Dolmabahçe Sarayı gibi tarihi yerlere ev sahipliği yapar ve aynı zamanda modern yaşamın da merkezlerinden biridir.
2. Kadıköy
Anadolu Yakası'nın en hareketli semtlerinden biri olan Kadıköy, genç nüfusu, sanat galerileri, bağımsız tiyatroları, kitapçıları ve tarihi çarşısı ile dikkat çeker. Moda semti ise sahil yolu, parklar ve kafeleri ile özellikle hafta sonları çok sayıda ziyaretçi çeker.
3. Galata/Beyoğlu
Tarihi Galata Kulesi, İstiklal Caddesi, Taksim Meydanı ve çeşitli sanat galerileri ile Beyoğlu, İstanbul'un en ünlü ve en canlı semtlerinden biridir. Birçok kültürün izlerini taşıyan bu bölge, alışveriş, yeme içme ve eğlence için popüler bir destinasyondur.
4. Sultanahmet
İstanbul'un tarihi yarımadasında yer alan Sultanahmet, Ayasofya, Sultanahmet Camii (Mavi Cami), Topkapı Sarayı ve Yerebatan Sarnıcı gibi dünya çapında ünlü tarihi eserlere ev sahipliği yapar. Bu semt, şehrin en çok turist çeken bölgesidir.
5. Ortaköy
Boğaz kıyısında yer alan Ortaköy, ünlü Ortaköy Camii ve Boğaz Köprüsü manzarası ile bilinir. Sahildeki kafeler, restoranlar ve sokak sanatçıları ile hafta sonları şehirliler ve turistler için popüler bir buluşma noktasıdır.
6. Arnavutköy ve Bebek
Boğaziçi'nin en şirin semtleri arasında yer alan Arnavutköy ve Bebek, tarihi yalıları, boğaza nazır kafeleri ve restoranları ile ünlüdür. Bu semtler, yürüyüş yapmak ve Boğaz'ın eşsiz manzarasının tadını çıkarmak için idealdir.
7. Balat
Son yıllarda popülerliği artan Balat, rengarenk tarihi evleri, sanat atölyeleri ve kafeleri ile dikkat çeker. Fener ve Balat, İstanbul'un tarihi dokusunu koruyan ve aynı zamanda modern yaşamın iç içe geçtiği semtler arasındadır.
Her biri kendine has atmosferi ve güzellikleri ile bu semtler, İstanbul'un zengin kültürel mozağini yansıtır ve şehri ziyaret edenler için unutulmaz deneyimler sunar.