nerdeneredenerdenerede

Dünyanın En Eski Metroları: Dünyadan Tarihi 10 Metro

Dünyanın En Eski Metroları: Dünyadan Tarihi 10 Metro
Günümüzde dünyanın hemen hemen her yerinde, hem şehir içerisinde hem de şehirlerarası ulaşımı sağlayan metro sistemleri 1800’lü yıllarından başından beri hizmet vermektedir. Her gün milyonlarca yolcu bu metrolar ile ulaşım sağlamaktadır. Buharın gücünün keşfedilmesi ile birlikte insan hayatına giren trenler ulaşımı kolaylaştırmış, trafik sorununu ortadan kaldırmıştır. Gelin şehirlerdeki kaosu azaltan ve insan hayatını kolaylaştıran en eski ve en görkemli metrolarına ve tarihlerine göz atalım.

1. Berlin Metrosu

Berlin Metrosu

Almanya’nın başkenti Berlin’de bulunan Berlin Metrosu (diğer adıyla U-Bahn), 1902 yılında faaliyete başlamıştır. Güncel olarak on hattan oluşmaktadır ve metro ağının tamamına yakını yer altından geçmektedir. Çok profesyonel bir başlangıç yapmış olan Berlin Metrosu’nun ilerlemesi I. Dünya Savaşı sırasında sekteye uğramıştır. Daha sonra da finansman eksikliğinden dolayı bir süre boyunca gelişememiştir. İlerleyen yıllarda araba kullanan kişi sayısı azaldıkça metro yolcuları da giderek çoğalmıştır. Berlin Metrosu özellikle Berlin etrafında gelişen trafiğe bir çözüm sunmaktadır.

Berlin U-Bahn olarak adlandırılan Berlin Metrosu’nun ilk temelleri, 19. yüzyılın sonunda kentte oluşan trafik sıkıntısını çözmek amacı ile 1896 yılında, Stralauer Tor ve Zoologischer Garten arasında yapılan yükseltilmiş tren yolu yapılması ile atılmıştır. Uzun süren müzakere ve çalışmalar sonucunda,  "Stammstrecke" olarak bilinen ilk hat 15 Şubat 1902'de açılır. 1913 yılına gelindiğinde, Berlin, Charlottenburg, Schöneberg ve Wilmersdorf hattı yürürlüğe girer. Birinci Dünya Savaşı’nın başlamasıyla yapılan çalışmalar birçok aksaklığa uğrasa da 1930 yılında kentin güneyi ve kuzeyini birleştiren metro hattı çalışmaya başlamıştır. Nazi iktidarı ve II. Dünya Savaşı yıllarında metronun gelişimi oldukça yavaş da olsa bölüm bölüm devam ettmiştir. Asıl hızlandığı ve günümüzdeki durumuna geldiği yıllar 1950 yılı ve sonrasında olmuştur.

Daha sonraki yıllarda Batı ve Doğu Berlin şeklinde ayrılan şehirde metro hattı Berlin Duvarı’na göre şekillendirilmiş, doğu tarafına yapılan seferlere kısıtlamalar gelmiştir. Berlin Duvarı'nın yıkılması ve Almanya'nın yeniden birleşmesinin ardından hatlar yeniden açılarak şu an ki haline getirilmiştir. Berlin Metrosu toplam hattın %80’lik bölümünün yer altında olması ile ayrı bir önem arz eder. Yaklaşık yüz elli kilometreyi bulunan demiryolu boyunca on ayrı hat bulunmaktadır. Toplam istasyon sayısı yüz yetmiş üç adettir ve insan yoğunluğunun olduğu zamanlarda iki ila beş dakika arasında tren kalkar. Yıllık yolcu sayısı dört yüz milyon kişiye kadar ulaşan metronun işletilmesi ve korunması BVG olarak bilinen Berliner Verkehrsbetriebe adlı kuruluş tarafından sağlanmaktadır.

2. Tarihi Tünel Füniküler Hattı

Tarihi Tünel Füniküler Hattı

Tünel veya (Karaköy - Beyoğlu) Tarihi Tünel Füniküler Hattı, 1863 yılında hizmete giren Londra Metrosu’ndan sonra en eski yeraltı toplu taşıma sistemidir. 17 Ocak 1875 yılında tamamlanıp hizmete giren hat,...

Tünel adıyla da bilinen Tarihi Tünel Füniküler Hattı, dünyanın en eski metro sistemlerinden bir tanesi olarak bilinmektedir. Hat Karaköy ile Beyoğlu arasında gidip gelmektedir. Tünel’in faaliyete geçişi 1874 yılında gerçekleşmiştir. Ayrıca dünyanın en eski yer altı treni olma unvanına sahiptir. 1960’lı yılların sonunda Tarihi Tünel Füniküler ağı tamamen elektrik ile çalışmaya başlamış ve 1971 yılında yolcuların hizmetine açılmıştır. İstanbul’a gelen turistlerin çok yoğun bir ilgi gösterdiği önemli noktalardan bir tanesidir ve İstanbul’un tarihi değerine katkı sağlamaktadır.

3. Chicago Metrosu

Chicago Metrosu

Amerika Birleşik Devletleri'nin Illinois eyaletindeki Chicago yükseltilmiş metro sistemi, 1897 yılında elektrikli bir sistem olarak çalışmaya başlamıştır.  2017 yılında iki yüz otuz milyon yolcu ile Amerika Birleşik Devletleri'nin en yoğun ikinci metrosu seçilmiştir. Chicago Metrosu’nun iki hattı yedi gün yirmi dört saat boyunca hizmet vermektedir. Metro şebekesi yaklaşık yüz altmış beş km uzunluğunda ve sekiz hat ile şehir merkezinde bölgelerin içinden geçiyor ve başlangıç ​​noktasına dönmek için daire çizerek ilerlemektedir.

Amerika Birleşik Devletleri’nin Chicago kentinde bulunan Chicago Metrosu, tarihte açılmış en eski üçüncü yeraltı taşıma sistemidir. 1833 yılında kurulan Chicago, Amerika Birleşik Devletleri'nin en büyük şehirlerinden biri olup, 1885 yılında ilk gökdelenin bu şehirde yapılması ile de tarihe geçmiştir. 6 Haziran 1892 yılında açılan metro Amerika Birleşik Devletleri’nin New York ve Washington metrolarından sonra en işlek üçüncü metrosudur. Dönemin şartlarına bakıldığı zaman oldukça uzun bir hat üzerinde çalışmaya başlayan metro günümüzde bin altı yüz elli dört kilometre uzunluğuna kadar ulaşmıştır. Sekiz farklı hat ve yüz kırk adet istasyona sahip metro Chicago Transit Authority tarafından işletilmektedir.

1892 yılında ilk sefer yirmi beş insan taşıma kapasiteli ahşap vagonları çeken buharlı lokomotifin 39. Cadde Kongre Terminalin’den başlamış on dört dakika sonra halen kullanılmakta olan yeşil hat üzerinden 63. Cadde’ye kadar sürmüştür. Daha sonra hat Stony Island Bulvarına ve Jackson Park’a kadar genişletilmiştir. Güzergah 1895 yılında Douglas Park, Garfield Park ve Humboldt Park’ı kapsayacak genişliğe ulaşmıştır. Günümüzde Chicago demiryolu ağının en güney noktası Roseland ve en kuzey noktası Evanston'dur. Metronun sekiz hattı, Chicago şehir merkezinden geçer. Metronun toplam güzergahında trenler yirmi kilometrelik bölümü yeraltı tünellerinden geçerek tamamlamaktadır. Chicago Metrosu günde yedi yüz elli bin kişiyi aşan sayıda yolcu taşırken yıllık yolcu akışı da iki yüz milyona kadar ulaşmaktadır. Sekiz hat üzerinde çalışmaya devam eden Chicago Metrosu’nda her hattın bir rengi vardır. Kırmızı hat en popüler ve en yoğun olanıdır ve kentin kuzeyi ile güneyini bağlar. 

4. Budapeşte Metrosu

Budapeşte Metrosu

Macaristan’da bulunan Budapeşte Metrosu ilk olarak 1896 yılının Mayıs ayında Hat 1'in açılmasıyla faaliyete geçmiştir. Bu tarihi ve göz alıcı metro hattı 2002 yılında Unesco tarafından Dünya Mirası Alanı olarak listelenmiştir. Budapeşte Metrosu toplamda dört hattan oluşmaktadır. Yakın zamanda beşinci bir hattın inşaatına başlanacağı haberleri de bulunuyor.

Avrupa'nın tarihi başkentlerinden biri olan Budapeşte, tren yolu ve metro sistemi olarak dünyanın en eski dördüncü hattına sahiptir. Macarların gelişinin bininci yıl kutlamalarına denk getirilerek, 2 Mayıs 1896 tarihinde İmparator Franz Joseph tarafından açılmıştır. Açılışın ardından şirketin adı "Franz Joseph Yeraltı Elektrikli Demiryolu Şirketi" olarak tescillenmiştir. Uzun yıllar bu tek hat üzerinde seferler yapan metro hattına ilk ilave hat çalışmalarına 1950’li yıllarda başlanmıştır. Yaşanan zorluklar nedeniyle ve uzun uğraşlar sonucunda 1970 yılında kullanıma açılmıştır. Üçüncü hattın planlama çalışmalarına 1963 yılında başlanmış ve inşaatına ancak 1970 yılında geçilebilmiştir. 1980'de beş ek istasyonla güneye doğru, 1981, 1984 ve 1990'da dokuz ek istasyonla kuzeye doğru genişletilmiştir.

Budapeşte Metrosu, her biri farklı bir renkle gösterilen dört hattan (M1, M2, M3, M4) oluşur. M1 (Sarı Hat) güneybatıdan nehre doğru uzanır. M2 (Kırmızı) hattı, Tuna Nehrin’i geçerek şehrin içinden doğu batı yönüne doğru uzanır. M3 (Mavi), diğer üç hat ile değişerek geniş bir şekilde kuzey güney doğrultusunda ilerler. M4 (Yeşil) hattı ise sona ermek için nehri geçerek güneybatıya doğru gider. Budapeşte Metrosu sabah 4.30'dan akşam 11.00'e kadar hizmet vermektedir. Kalabalık saatler olan sabah altı ile sekiz arası ve öğleden sonra iki ile beş arası her iki veya üç dakikada bir sefer organize edilir.  2002 yılında UNESCO Dünya Mirasları Listesi’ne dahil edilen Budapeşte Metrosu’nda ayrıca bir demiryolu müzesi bulunmaktadır.

5. Glasgow Metrosu

Glasgow Metrosu

İskoçya’da bulunan Glasgow Metrosu 1896 yılında açılmıştır ve dünyanın en eski üçüncü metro sistemidir. Ayrıca ilk günden bu yana orijinal güzergahı hiç değiştirilmemiş birkaç metrodan bir tanesi olarak tanınmaktadır. Glasgow metrosu her sene on üç milyon kadar yolcu taşımaktadır.

Glasgow Bölgesi Metro Şirketi adı ile kurulan şirket, metro fikrini hayata geçirmek için yeraltı inşaatına 1891 yılında başlamış ve 14 Aralık 1896'da açılışı yapılmıştır. 1896 yılında açılan Glasgow Metrosu Avrupa’nın en eski metro hatlarından biri olup, Birleşik Krallık’da Londra Metrosu’ndan sonra açılmış ikinci metro hattıdır. Açılış zamanlarında elektrikli tramvay şeklinde yolcu taşımaya başlayan metro daha sonraları elektrikli hale getirilmiştir. Hat ilk başlangıçta Glasgow Bölge Metrosu olarak isimlendirilmiş, ancak daha sonra Glasgow Metro Demiryolu olarak yeniden adlandırılmıştır. Uzun bir dönem modernizasyon çalışması yapılmayan hatta çoğunlukla 1896'ya dayanan orijinal vagonlar bulunur. 1935 yılında elektrikli çekiş için tadilat görmüş olsalar dahi kullanılmaya devam edilmiştir.

1974 yılının ocak ayında radikal bir kararla firma revizyon kararı almış, yenileme çalışmalarına başlamıştır. Kısım kısım 1979 yılına kadar süren bu çalışmalar tamamlandığı zaman Kraliçe Elizabeth tarafından ikinci açılışı yapılmıştır. 2010 yılının Nisan ayında ikinci revizyon çalışmalarına başlanmış ve metro modern bir hale getirilmiştir. Glasgow Metro sistemi açıldığından bu yana geçen yüz yirmi altı yıl içinde orijinal güzergahından hiçbir zaman genişletilmemiş tek metro sistemi olarak tarihe geçmiştir. Günümüzde tek hattın bulunduğu metroda on beş istasyon yer alır ve demiryolu ağının toplam uzunluğu 10.4 kilometredir. Günlük yolcu sayısının kırk bin civarında olduğu tahmin edilmektedir. Bilet sistemi, yolcunun kat ettiği mesafeye göre ücret alan akıllı kartlar tarafından sağlanmaktadır.

6. Hamburg Metrosu

Hamburg Metrosu

Hamburg 20. yüzyılın başlarında hızla gelişmeye başlamış bir şehirdir. Ekonomisi her geçen gün gelişime göstermiştir. Sürekli oluşan yeni yerleşim yerleri nedeniyle insanların iş yerlerine ulaşım sağlaması zorlaşmaktadır. Her ne kadar tramvay kullanılıyor olsa da bu yeterli gelmemiştir ve hızlı ve modern bir ulaşım sistemine ihtiyaç duyulmaya başlamıştır. 1906 yılında metro inşasına karar verilmiştir. 1912 yılında ise yirmi üç duraklı Hamburg Metrosu kullanıma açılmıştır.

Hamburg Metrosu 1912 yılında faaliyete geçmiş olmasından dolayı dünyanın en eski metroları arasında yer alır. 1906 yılının başlarında, Hamburg Senatosu, Berlin'de Siemens & Halske ve AEG ile yeraltı demiryolları oluşturulması için bir sözleşme imzalar. 7 Ekim 1906'da ağın ilk bölümü tamamlanmıştır. 15 Şubat 1912 yılında ilk güzergah kullanıma açılmış ve gidilebilen ilk durak Eimsbüttel olmuştur. 1 Temmuz 1913'ten itibaren, rota Christuskirche durağına kadar uzatılmış ve 21 Ekim 1913'ten itibaren Emilienstraße durağına kadar seferler düzenlenmiştir. Eimsbüttel pazar meydanındaki yeniden planlama, 2,4 km uzunluğundaki yeraltı tünel bölümünün inşaat süresini uzatmış ve Osterstraße ve Hellkamp'taki son iki durak 1914'e kadar açılmamıştır.

1920'lerde metro ağı yeniden önemli ölçüde genişletilmiştir. Kellinghusenstrasse'den şehrin tam kalbindeki Jungfernstieg'e çapraz bir bağlantı kurulmuştur. Mayıs 1925'te Rothenbaumchaussee'de modern kepçeli ekskavatörlerin ve konveyör bantların kullanıldığı Kell-Jung hattında tünel çalışmaları başlanmıştır. Modern anlamda Hamburg Metrosu’nun başlangıcı bu tarihten sonra İkinci Dünya Savaşı’na kadar devam etmiştir. Savaş yıllarında meydana gelen aksamalar olsa da zamanla bugünkü haline gelmiştir. 2013 yılında Elbe köprülerinin U4 hattı uzantısı üzerinde çalışmalar başlamış ve aynı adı taşıyan metro istasyonu daha sonra 9 Aralık 2018'de  hizmete açılmıştır. Hamburg Metrosu günümüzde dört hat ve doksan bir istasyon ile hizmet vermektedir ve önemli bir yolcu kapasitesine sahiptir. Hamburg Metrosu’nun toplam hat uzunluğu yüz dört kilometre olup, iki yüz beş milyon yıllık yolcu kapasitesine sahiptir.

7. Londra Metrosu

Londra Metrosu

İngiltere'nin en eski metro sistemi olan Londra Metrosu ilk olarak 1863'te lokomotif trenler için açılmıştır. 1890 yılında ise dünyanın ilk metrosu olarak hizmet vermeye başlamıştır. Toplamda iki yüz yetmiş istasyon bulunan ve dört yüz iki kilometre boyunca ilerleyen Londra Metrosu, dünyanın en uzun üçüncü metrosu olarak bilinmektedir. Her gün ortalama beş milyon yolcu Londra metrosunu kullanmaktadır.

1863 yılında kullanıma giren Londra Metrosu, dünyadaki en eski yeraltı ulaşım sistemi olarak bilinmektedir. Metro ayrıca dünyada elektrikli trenin kullanıldığı ilk hat olarak da tarihe geçmiştir. Yeraltına bir demiryolu inşa etme fikri ilk olarak ortaya atan kişi Viktorya döneminde avukat ve politikacı olan Charles Pearson’ın aklına gelmiştir. 1840’lı yıllar boyunca merkezi tren istasyonu ve yeraltı trenleri konusunda reformist fikirleri kamuoyu tarafından imkansız olduğu için pek ilgi görmez. Pearson başkentin kuzey terminallerini birbirine bağlayan bir yeraltı demiryolu fikrinde ısrar edince Metropolitan Demiryolu kurulur ve ilk metronun temelleri atılır. Bu tarihi metroda ilk zamanlar trenler buharlı makineler ile çalışmakta ve makineden çıkan duman tünelde bulunan menfezlerden şehrin yüzeyine çıkmaktadır.

Toplam hat uzunluğu dört yüz kilometreyi bulur. Bu uzunluğu ile Şanghay metrosundan sonra dünyanın en uzun ikinci metro sistemidir. Bu metro hattı üzerinde iki yüz yetmiş adet istasyon yolcular tarafından kullanılır ve günlük beş milyondan fazla kişiye hizmet vermesi ile dünyanın en yoğun metroları arasında ilk onda yer alır. Londra Metrosu’nun yarısına yakın bölümü yeraltı tünellerinden meydana gelir. Metro hattının tamamı farklı on bir tane hattan oluşmaktadır. Genelde en yoğun olarak kullanılan hatlar; Central, Piccadilly ve Northern hatlarıdır. Bunun nedeni ise bu hatların Londra’nın merkezinde, turistik ve ilgi çeken bölgelerinde bulunan istasyonlara ulaşıyor olmasıdır. Piccadilly hattı, Heathrow Havalimanı’na ulaşım sağladığı için de yolcular tarafından çok tercih edilmektedir.

8. Massachusetts Metrosu

Massachusetts Metrosu

Boston’da bulunan Massachusetts Metrosu üç ana hattan oluşmaktadır ve ilk elektrikli transit metro hattı 1901 yılında açılmıştır. Orange Line (Turuncu Hat) adı ile bilinmektedir. Mavi Hat ise Massachusetts Metrosu sisteminin açılan ikinci hattıdır ve 1904 yılında hizmete geçmiştir. Ayrıca bu üç hattan en kısa olanı olarak bilinmektedir. 1987 yılında ise Yeşil Hat olarak bilinen sistem hizmete geçmiştir.

1 Eylül 1897 yılında hizmete giren Massachusetts metro hattının Park Street ve Boylston istasyonları arasındaki dört hat genişliğindeki bölümü, Amerika Birleşik Devletleri'ndeki ilk metro olarak kayıtlara geçmiştir ve bu bağlamda bir dönüm noktası olarak kabul edilir. Günümüzde hala kullanılmakta olan Yeşil, Turuncu, Mavi ve Kırmızı hat tünelleri ve şehir merkezindeki bölümlerin tümü 1912'de hizmete girmiştir. Hızlı ulaşım ağına eklemeler ve revizyon çalışmaları 1900'lerin ilk on yılında gerçekleşmiştir. Zamanın en gelişmiş ve kalabalık kentlerinden biri olan Boston’ın şehir merkezindeki tramvay tıkanıklığı, birincisi 1897'de ve ikincisi 1901'de olmak üzere, metroların ve yükseltilmiş demiryollarının kurulmasına yol açmıştır.

Bunların içinde Tremont Caddesi metrosu Amerika Birleşik Devletleri'ndeki ilk hızlı transit tüneldir. Massachusetts Bay Transportation Authority’nin (MBTA) 1964 yılında kurulmasıyla metro hattının işletilmesi bu firma tarafından gerçekleştirilmeye başlamıştır. Toplamda yüz otuz üç istasyondan oluşan sistemde hatlar çoğunlukla yapılan renk esasına göre tanımlanmıştır. Metro sistemi, üç adet ağır raylı hat (Kırmızı, Turuncu ve Mavi ), bir adet hafif raylı sistem (Yeşil Hat) ve kısa hafif raylı hattan (Ashmont – Mattapan Yüksek Hızlı Hat, renklendirilmiş Red Line'ın bir parçası olarak) meydana gelir. Ashmont – Mattapan hattı hariç tüm hatlar, şehir merkezindeki tünellerde faaliyet göstermesine rağmen tamamen yeraltında çalışmamaktadır. 1 Temmuz 2019 itibariyle, MBTA ücretleri seyahat türüne ve gidilen mesafeye bağlı olarak değişiklik göstermeye başlamıştır.

9. New York Metrosu

New York Metrosu

Amerika Birleşik Devletleri’nin New York şehrinde kurulmuş olan New York Metrosu, 1904 yılının Ekim ayında hizmete açılmıştır. İstasyon sayısı bakımından dünyanın en büyük metrosu olarak bilinmektedir. Toplamda dört yüz yirmi istasyona sahip devasa bir ağdır. New York Metrosu sisteminde her yıl iki milyar kadar yolcu seyahat etmektedir. Bu da New York metrosunu bu listede bulunan en yoğun ve kalabalık metro sistemi hâline getirmektedir. Ayrıca dünyanın en yoğun sekizinci metro ağıdır. Üzerinde toplamda otuz altı farklı hat bulunmaktadır.

New York Metrosu olarak adlandırılan ve günümüze kadar gelen demiryolu hattının ilk temelleri 1863 yılında inşa edilmeye başlamıştır. 1870 yıllarında ise ilk yeraltı tüneli doksan beş metre olarak kullanıma açılmıştır. Metro denilecek duruma gelmesi ve yer altında faaliyet gösteren demiryollarının döşenerek resmi olarak açılma tarihi 1904 yılıdır. Bu ilk hat Belediye Binası'ndan başlar, 145. Cadde ve Broadway’e kadar uzanır. Bu ilk hattın toplam uzunluğu 14,7 kilometredir ve yirmi sekiz adet istasyona sahiptir. Yapılan çalışmalar ve gelişmeler ile hat 1905’de Bronx, 1907’de Brooklyn ve 1915’de Queens’e kadar uzatılmıştır.

Günümüzde dünyadaki en uzun metro hattına sahip New York Metrosu’nun toplam uzunluğu bin üç yüz yetmiş kilometre olup bu hat üzerinde toplam yirmi yedi ayrı güzergah ve dört yüz yetmiş iki adet istasyon bulunmaktadır. New York metrosunu ilginç hale getiren diğer iki kriter de, 24 saat hizmet vermesi ve New York şehrinin her bölgesine ulaşabiliyor olmasıdır. Dünyanın en işlek metrosu olan New York Metrosu, günde yaklaşık olarak 5,7 milyon yolcuya hizmet vermektedir ve bu da kendisini dünyanın en işlek metrolarından birine dönüştürmektedir. Yıllık olarak yaklaşık 1,8 milyar yolcunun kullandığı New York Metrosu, Amerika Birleşik Devletleri ve her iki Amerika kıtasının da en çok yolcu taşıyan toplu ulaşım aracı olarak liderdir. Kullanılan trenler saatte doksan kilometrelik hıza ulaşabilmektedir. Ancak durak sayısının fazlalığı sebebiyle sürat yaklaşık olarak otuz kilometre civarındadır.

10. Paris Metrosu

Paris Metrosu

Fransa’da bulunan Paris Metrosu 19 Temmuz 1900 tarihinde kullanıma açılmıştır. Metro sisteminin adı orijinal işletme şirketinin adı olan 'Compagnie du chemin de fer métropolitain de Paris’ olarak biliniyordu ve burası kısaltılan 'metro' terimini ilk kullanan metro hatlarından bir tanesidir. İki yüz on dört kilometre uzunluğundaki metro ağında üç yüz iki durak ve on altı farklı hat bulunuyor. Her durak arasında genellikle beş yüz elli metre gibi bir mesafe olur. Ayrıca Paris metro şebekesinin yüz doksan yedi kilometresi yer altından geçer. Paris Metrosu orijinalliğini hiç kaybetmemiş yegane metro ağlarından bir tanesidir ve istasyonlar Art Nouveau tarzıyla inşa edilmiştir. Göz alıcı metro girişlerinin seksen üç tanesi ilk günden beri hiç değiştirilmemiştir. Fakat bazı istasyonlar II. Dünya Savaşı sırasında hasar gördüğünden dolayı bir takım tadilatlar yapılmıştır.

1845 yılında Paris şehir yönetimi ve demiryolu şirketleri, şehir içi bir demiryolu ağı kurma fikrini ortaya atmış ve bu sayede büyük tartışmalar meydana gelmiştir. Demiryolu şirketlerinin fikri, Londra örneğinde olduğu şekilde, var olan şehir hatlarına yeni yapılacak yeraltı şebekesinin eklenmesidir. Şehir yönetimi ise tam tersine yeni ve bağımsız bir hattın kurulmasından yanadır. İki taraf arasında 1856'dan 1890'a kadar süren bu fikir ayrılığı metro hattının yapımını engellemiş, nüfusu hızla artan Paris’te trafik sorunu kaos haline gelmiştir. Bu kaotik durum ile 1896 yılında başlanan metro çalışmaları sonucunda tamamlanan Paris Metrosu’nun başlangıç hattı 1900 yılında, Dünya Fuarı Evrensel Sergisi sırasında törenle açılmıştır.

I. Dünya Savaşı patlak verinceye kadar hızla devam eden çalışmalar, aksamalar olsa da 1920 yılında tamamlanmıştır. Eyfel gibi Paris'in sembollerinden biri haline gelen Paris Metrosu, öncelikle şehir merkezinde yer alan istasyonları ve Art Nouveau'dan etkilenerek inşa edilmiş mimari tarzı ile  dikkatleri üzerine çeker. Toplamda iki yüz on bir kilometre uzunluğundaki bu metro sistemi, on altı hatlıdır. Hatlar birden on dörde kadar numaralandırma sistemi ile tasnif edilmiştir. Ayrıca bu ana hatlar haricinde iki adet üç bis ile yedi bis adı verilmiş küçük hat mevcuttur. Zamanında mimar Hector Guimard tarafından tasarlanan istasyon girişlerinin seksen üç tanesi orijinal durumlarını günümüzde de korumaktadır. Günümüzde Paris Metrosu günde yaklaşık 4,5 milyon yolcuyu taşımaktadır ve altmış ikisi başka hatlara bağlantı sağlayan toplamda iki yüz doksan yedi adet istasyonla hizmet vermektedir.

Sıra İçerik Kullanıcı Puanı
1 Tarihi Tünel Füniküler Hattı 9,5
26.02.2024
İlgili İçerikler

Her ne kadar İstanbul’un tarihi mirası ve iş hayatı büyük oranda Avrupa yakası sınırları içinde olsa da, Anadolu yakasının da...

Çanakkale’ye bağlı Gökçeada, ülkemizin yüzölçümü bakımından en büyük adası. Ege Denizi’nin masmavi sularında, binbir farklı doğal güzelliğe ve son derece...

Antalya’nın kent merkezine yaklaşık 150 kilometre uzaklıkta bulunan ilçesi Demre, aynı zamanda kentin doğal güzellikleri ve tarihi mirasıyla en ön...

Gönül rahatlığıyla “bir sanat şehri” olarak nitelendirebileceğimiz İstanbul, asırlardır yaratıcı ruhların buluşma noktası. Tarihi yapıları kadar sanat galerileriyle de dikkat...

İstanbul, sadece tarihi ve kültürel zenginlikleriyle değil, aynı zamanda doğal güzellikleriyle de herkesi büyüleyen bir şehir. Bu sayede, şehir hayatının...

İstanbul’un her iki yakasında, kalabalık ve hızlı temposundan kaçmak isteyenlerin rahat bir nefes almasına olanak tanıyan, birbirinden büyüleyici yeşil alanlar...

İstanbul’da yaşayan ya da bir süreliğine vakit geçiren herkesin bol miktarda gürültüye, kalabalığa ve strese maruz kaldığı bir gerçek. Gündelik...

İstanbul’un her köşesinde ayrı güzellikler saklı ama Avrupa yakasının kentin kalbi, tarihi ve kültürel zenginliklerinin merkezi olduğunu söylemek pek de...

Asya ile Avrupa’yı birbirine bağlayan İstanbul Boğazı, tarih boyunca medeniyetlerin ilgi odağı olmuş, hem doğal hem de tarihi güzelliklerle çevrelenmiş...

Üç tarafı denizlerle çevrili, dört mevsimi hakkını vererek yaşayan ve iki kıtayı birbirine bağlayan bir ülkenin tatil cenneti olmaması mümkün...

Yahya Kemal’in “Sade bir semtini sevmek bile ömre değer.” dediği, Orhan Veli’nin gözleri kapalı dinlediği, Cahit Sıtkı’nın “gökyüzü mahallesi”, Sezai...

Dünyanın turizm açısından en popüler şehirlerinden birisi olan İstanbul için, aylarca gezseniz bile bitiremeyeceğiniz kadar kalabalık bir keşif listesi oluşturmanız...

Çok uzun süredir sevdiklerimize sarılabileceğimiz yılbaşı günlerinin gelmesini bekliyoruz. Tekrar ailemizle ve arkadaşlarımız ile birlikte upuzun ve keyifli masalarda oturmayı...

Mimariye meyliniz olmasa bile, bu yükselen yapıları sevebilirsiniz. En etkileyici modern harikalardan bazıları da bulutları delip geçen ve sonsuza kadar...

Türkiye gibi muhteşem bir ülkenin maalesef halen gezemediğim 3-5 şehri kaldı. Hangilerini gezemediğimi yazarsam pozitif ayrımcılık olur diye çekindiğimden, şehirleri...

Bodrum, Türkiye'de özellikle yerli gezginler, seyahat severler için açık ara akla ilk gelen yerlerden birisi. "Halikarnas Balıkçısı" mahlası ile tanıdığımız...

Konya, Türkiye’de ve dünyada inanç turizminde en önemli destinasyonlardan biri ancak her şey bununla bitmiyor. Konya gezilecek yerler denilince aslında...

Cıvıl cıvıl atmosferi, üniversite gençliği, yemyeşil alanları ve Avrupai görünümü sayesinde Eskişehir; ülkemizin en popüler kentlerinden biri haline gelmiş durumda....

Ülkemizin her bir köşesinin birbirinden güzel bir tabiata sahip olduğunu biliyoruz ama yine de Türkiye'nin en turistik yerlerinden bir tanesi...

Urhai, Orhay, Erech, Arach, Edesse, Kaliruha, Ruha… Süryaniler, Helenler, Araplar ve nihayetinde Türklerin hüküm sürdüğü toprakların her toplulukla birlikte aldığı...

Artvin, Karadeniz Bölgesi’nin belki de en bakir kalabilmiş kentlerinden biri. Hâlen neredeyse hiç el değmemiş doğal güzelikleri, görkemli ormanları, ünlü...

Batı Karadeniz’in doğal güzellikleriyle ün salmış kenti Bartın, özellikle bahar ve yaz aylarında yerli ve yabancı turistlerden yoğun ilgi görüyor....

Benzer İçerikler

Coğrafi konumu ve ev sahipliği yaptığı değerler bakımından yalnızca ülkemizin değil, dünyanın da en önemli şehirlerinden biri olarak görülen İstanbul;...

Dünyanın en büyüleyici, ilginç ve sıra dışı kentlerinden biri olan İstanbul, bildiğiniz üzere Asya ve Avrupa kıtalarını birbirine bağlıyor. Kentin...

Her anlamda metropol olmanın hakkını sonuna kadar veren İstanbul’da gezilecek yerler listesini tamamlamak için belki aylar yetmez. Hatta İstanbul’u baştan...

Ege Bölgesi’nin doğal, kültürel, tarihi ve coğrafi güzellikleri açısından ne kadar büyüleyici bir atmosfere sahip olduğu konusunda hemfikir olmayan yoktur....

Ülkemizin istisnasız her bölgesi, kamp tutkunları için birbirinden etkileyici ve keyifli keşif rotalarına ev sahipliği yapıyor. Marmara Bölgesi’nde de doğayla...