Lebon Pastanesi 1810 yılında Edouard Lebon tarafından kurulmuştur. Aslında pastanenin 1886 yılında kurulduğuna ait kuvvetli deliller olsa da 1810 yılına ait bir çikolata kutususunun ortaya çıkmasıyla birlikte pastanenin 1810 yılına dayandığı kesinlik kazanmıştır. 1800 yılların başında Fransız büyükelçisi General Horace Sebastiani’nin himayesinde görev yapan Edouard Lebon, pastaneye ismini vermiştir. Büyükelçilik’teki işinden ayrılan Edouard Lebon, ardından Osmanlı Sarayı’nın baş şekercisi Vallaury’nin yanında çırak olarak çalışmaya başlamış ve bu ilgi sayesinde Lebon efsanesi ortaya çıkmıştır. Yeteneği ve hırsıyla çok çalışan Lebon kısa sürede ustalığa kadar yükselmiştir.
Vallaury’nin kızı ile aşk yaşamaya başlayan Edouard Lebon, ustanın kızı ile evlenerek Şark Pasajı’nda ilk kafesini açar. Lebon’un ilk göz ağrısı olan Cafe-Restaurant de Saint Petersburg’un ardından Şark Pasajı’nın bitişinde yer alan 362 numaralı dükkana taşınır ve Lebon Pastanesi’ni açar. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk İstanbul’un ilk pastanelerinden biri olan Lebon’u 1927 yılında ziyaret etmiştir. Edouard, Şark Pasajı yanındaki Lebon Pastanesi'nin yönetimini, 1938 yılında çalışanı Kosti Litopoulos'a bırakarak emekli olmuştur. Lebon Pastanesi edebiyatın ünlü isimleri tarafından da ziyaret edilmiş, Ahmet Haşim, Tevfik Fikret, Yahya Kemal, Namık Kemal gibi birçok yazarın uğrak yeri olmuştur. 1950'lerde Attila İlhan liderliğindeki “mavi” edebi kuşağın yazarlarının simgesel mekanı ve buluşma yeri haline gelmiştir. 1985 yılında İsim hakkı Abdurrahman Cengiz ve Şakir Ekinci tarafından satın alınan pastane faaliyetlerine devam etmiştir.