İstanbul’un Beyoğlu ilçesine bağlı Karaköy semtindeki Bankalar Caddesi üzerinde yer alan Salt Galata, geçmişi Osmanlı Bankası’na uzanan bir kültür ve sanat merkezi. Kuruma ev sahipliği yapan bina, 1892 yılında Fransız Levanten mimar Alexandre Vallaury’nin imzasıyla inşa edilmiş. 1999 yılına kadar Osmanlı Bankası’nın genel müdürlük binası olarak kullanılıyormuş. İlerleyen süreçte atıl halde kaldıktan sonra, 2011 yılında kapsamlı bir restorasyon çalışmasından geçirilmiş. Nihayetinde de Garanti BBVA tarafından Salt Galata’ya dönüştürülmüş.
Salt Galata; sanat, tasarım, tarih ve mimarlık gibi branşlar üzerine araştırmaların yapıldığı, sergilerin düzenlendiği ve atölye çalışmalarının gerçekleştirildiği çok disiplinli bir merkez. Program takviminde sergilerden film gösterimlerine, performanslardan konferanslara kadar geniş bir aktivite yelpazesi bulunuyor. Katılımcılarına özgür bir araştırma, etkileşim ve öğrenme alanı sunan yapı, kültürel mirasın korunmasını ve gelecek nesillere aktarılmasını hedefleyen projelere ev sahipliği yapıyor.
Salt Galata bünyesinde faaliyet gösteren Salt Araştırma’nın koleksiyonunda 19. yüzyıl sonlarından günümüze kadar uzanan oldukça kapsamlı bir arşiv var. Araştırmacılar, Ferit F. Şahenk Salonu’nda birçok farklı kaynağa ulaşabiliyor ve burada çalışabiliyor. Salt Galata’nın diğer bölümlerinde de sergiler ve diğer kültürel etkinlikler düzenleniyor. Binanın bir bölümü de Osmanlı Bankası Müzesi’ne ayrılmış. Hem Osmanlı Bankası’nın tarihine hem de Osmanlı İmparatorluğu zamanında bankanın toplumsal ve ekonomik hayata etkilerine ışık tutan belge ve objeler bu müzede sergileniyor.
Salt Galata’nın mimari açıdan da dikkat çekici bir binada bulunduğunu eklemek gerek. Binanın bir cephesi Batı üslubunu yansıtan neo-klasik tarzda, diğer cephesi de Doğu’yu temsil eden oryantalist bir stilde tasarlanmış. İstanbul’un en önemli kültür merkezlerinden biri olan Salt Galata’ya girişler de ücretsiz. Siz de yolunuz Karaköy’e düşerse bu gözde kültür sanat merkezine konuk olabilirsiniz.