Doğu Karadeniz’in masal kenti Rize, dünyaca ünlü doğal güzelliklere ev sahipliği yapan büyüleyici bir şehir. Karadeniz’in bol yağışlı ve hırçın iklimi sayesinde her daim yeşil kalabilen yemyeşil yaylaları, uçsuz bucaksız ormanları, metrelerce yükseklikten çağlayan şelaleleri, tarihi kaleleri ve köprüleri ile doğayla iç içe bir tatil hayal edenler için dört dörtlük bir destinasyon seçeneği oluşturuyor.
Eğer yeşilin binbir tonuna doyacağınız, doğanın kalbinde zaman geçireceğiniz ve zihninizi dinlendireceğiniz bir tatil yapmak istiyorsanız; Rize sizi asla hayal kırıklığına uğratmayacaktır. Ancak bu kenti keşfe çıkmadan önce biraz araştırma yapmakta fayda var. Çünkü Rize’nin doğal güzellikleri ve tarihi mirasları kentin dört bir yanına dağılmış durumda ve tatil planlamasını doğru güzergahlar oluşturarak yapmak zamanı verimli kullanmayı da kolaylaştırıyor. Siz de Rize’yi keşfetmeye en doğru noktadan başlamak istiyorsanız Rize gezilecek yerler rehberimiz tam size göre. Gelin, tabiatın doğal örtüsünü tüm ihtişamıyla bizlerle buluşturan bu kenti daha yakından tanıyalım.
1. Ayder Yaylası - Çamlıhemşin
Yayla turizmi ve ekoturizm dendiğinde ülkemizde akla ilk gelen kentlerden birinin Rize olduğu konusunda hemfikir olmayan yoktur. Aslında birbirinden büyüleyici yaylalar, Karadeniz Bölgesi coğrafyasının geneline yayılmış durumda. Fakat yaylaların turistik...
Rize’de mutlaka görülmesi gereken yerler listesine elbette Ayder Yaylası’yla başlıyoruz. Her ne kadar son yıllarda çok yoğun ilgi görmesi sebebiyle artık bir doğa harikasından ziyade turizm merkezine dönüşmüş olsa da, yolu Rize’ye düşenlerin Ayder’in nefis manzaralarından mahrum kalmaması gerektiğini düşünüyoruz. Kaçkar Dağları’nın ihtişamlı manzarasını da gören yayla çok zengin bir fauna ve floraya ev sahipliği yapıyor. İçinde ünlü Ayder Kaplıcaları da mevcut. Burada otelden pansiyona, kamp alanından yayla evine, bungalov işletmesinden lokantaya kadar envai çeşit konaklama ve yeme içme tesisini de bulabiliyorsunuz. Ayrıca, Ayder’den Gelintülü ve Gürgendibi şelalelerine yürüyerek ulaşım sağlanabiliyor.
2. Pokut Yaylası - Çamlıhemşin
Pokut Yaylası, Rize’nin Çamlıhemşin ilçesinde bulunan gerçek bir doğa cenneti. İlçe merkezine yaklaşık 15 kilometre mesafede yer alıyor. Burası, uzun yıllardan beri hem yerli hem de yabancı turistlerin ilgi odağında....
Çamlıhemşin’in merkezinden 15 kilometre yol kat ederek ulaşabileceğiniz Pokut Yaylası, ilçenin Ayder’den sonra en gözde turizm merkezlerinden biri haline geldi. Tek kelimeyle eşsiz bir doğaya ev sahipliği yapan bu yayla, Fırtına Deresi ile Hala Deresi’nin kollarını kapsayan vadilerin tam arasında bulunuyor. Yaylaya yalnızca özel araçla ulaşmak mümkün ve güzergah da biraz zorlu. Hem dik hem de bozuk bir yolu takip etmeniz gerektiği için, altınızda bir arazi aracı olmasında yarar var. Pokut Yaylası’nda pansiyon şeklinde hizmet veren yayla evleri yer alıyor. Aslında burada kendi imkanlarınızla kamp yapmanız da mümkün ama öncesinde jandarmadan izin almanızı tavsiye ederiz. Çünkü yanlışlıkla çadırınızı yayla sakinlerinin özel arazilerine kurabilirsiniz, ki bundan pek hoşlanmayacaklardır.
3. Kaçkar Dağları Milli Parkı - Çamlıhemşin
1994 yılından beri milli park statüsüne sahip olan Kaçkar Dağları Milli Parkı, Rize’nin Çamlıhemşin sınırları içinde bulunuyor. İlçe merkezine yaklaşık 16 kilometre uzaklıkta olan milli parkın bir bölümü hem Artvin’e...
Hemşin ve Fırtına dereleriyle çevrelenen Kaçkar Dağları Milli Parkı, yalnızca Rize’ye değil; Artvin’e ve Erzurum’a da yayılan devasa bir alan. Çamlıhemşin’in merkezinden yaklaşık 16 kilometre sonra milli park sınırlarının başladığı alana geliyorsunuz. 9 köyü ve 33 yayla yerleşimini de içine alan bölge olağanüstü zenginlikte bir bitki örtüsüne ev sahipliği yapıyor. İçinden geçen dereleriyle, zengin yaban hayatıyla, yürüyüş parkurlarıyla, kamp alanlarıyla ve rengarenk çiçekleriyle masallardan fırlamış gibi görünen bir doğa harikasından söz ediyoruz. Bölgenin en yüksek noktası olan ve rakımı 3992 metreye ulaşan Kaçkar Zirvesi de burada bulunuyor. Ayrıca, milli park sınırları içinde çay bahçesi, lokanta, büfe ve tuvalet gibi olanaklar da mevcut.
4. Fırtına Vadisi - Çamlıhemşin ve Ardeşen
Rize’nin Çamlıhemşin ilçesinde, Fırtına Deresi olarak adlandırılan, görkemiyle ziyaretçilerinin tamamını büyülemeyi başaran bir akarsu mevcut. Eski ismi Peruma olan bu dere Kaçkar Dağları’nın Karadeniz tarafındaki yamaçlarında bulunan derelerin birleşmesi neticesinde...
Rize’nin yüksek debisiyle ün salmış olan Fırtına Deresi, Kaçkar Dağları’nın deniz tarafındaki yamaçlarında akan derelerin buluşmasıyla oluşmuş görkemli bir akarsu. Yaklaşık 68 kilometre uzunluğunda ve debisi sayesinde rafting için de harika bir ortam sunuyor. Fırtına Deresi’nin ve kollarının kapsadığı bölge de Fırtına Vadisi olarak adlandırılıyor. Çamlıhemşin ve Ardeşen ilçelerine yayılan vadi 1998 yılından beri birinci derece doğal sit alanı statüsüyle koruma altındaydı. Fakat ne yazık ki 2024 yılında bu statü üçüncü dereceye düşürüldü. Dolayısıyla vadide yapılaşmanın önü açılmış oldu ve vadinin bakir doğasını keşfetmek isteyenlerin özellikle şimdi elini çabuk tutmasında fayda var.
Fırtına Vadisi oval şekilli buzul gölleri, tarihi köprüler ve kaleler, envai çeşit bitki türü ve yaban hayatı gibi birçok güzelliğe ev sahipliği yapıyor. Hem tarih hem de doğa tutkunlarının bu bölgeyi, henüz doğallığını kaybetmemişken görmesini çok isteriz.
5. Gelintülü Şelalesi - Çamlıhemşin
Rize’nin Çamlıhemşin ilçesinde, Ayder Yaylası’nın merkezinin karşı tarafında yer alan Gelintülü Şelalesi, yaylanın merkezinden de çok net bir şekilde görülebiliyor. Ayder Yaylası’nın estetiğine ve doğasına da çok önemli bir katkı...
Ayder Yaylası’nın merkezinin tam karşısında bulunan Gelintülü Şelalesi, Türkiye’nin en güzel şelaleleri arasında ilk sıralarda. 1500 metre yükseklikten dik şekilde çağlayan sularıyla ülkemizin en uzun şelalelerinden birini oluşturuyor. Çevresi ladin ağaçlarıyla çevrelenen şelalenin suyu, akış esnasında gelin duvağını andıran bir görünüme sahip olduğu için Gelintülü ismini almış. Gelintülü Şelalesi de Kaçkar Dağları Milli Parkı’nın sınırları içinde kalan doğa harikalarından biri.
6. Tar Deresi Bulut Şelalesi - Çamlıhemşin
Rize’nin Çamlıhemşin ilçesinin merkezine yaklaşık 13 kilometre mesafede yer alan Tar Deresi Bulut Şelalesi, doğal güzellikleriyle ünlü kentin en popüler duraklarından biri. Araç yolu bittikten sonra yaklaşık iki kilometre boyunca...
Türkiye’nin en yüksekten akan şelalesi de Çamlıhemşin’de. 250 metre yükseklikten dökülen Tar Deresi Bulut Şelalesi, ilçe merkezinden 13 kilometre mesafede bulunuyor. Şelaleye ulaşmak için bir süre araç yolundan ilerlemeniz, ardından yol bittiğinde de yayan halde yaklaşık iki kilometre devam etmeniz gerek. Ancak bu parkur yemyeşil ormanların içinden geçtiği için çok keyifli bir atmosfere sahip. Tabiat anıtı statüsünde bulunan Tar Deresi Buut Şelalesi toplamda dört kademeden oluşuyor. Dilerseniz, suların döküldüğü alanda oluşan göletin buz gibi sularında yüzebiliyorsunuz.
7. Palovit Şelalesi - Çamlıhemşin
Karadeniz Bölgesi’nin en büyüleyici kentlerinden biri olan Rize, özellikle doğal güzellikleriyle dünya çapında ün salmış durumda. Rize’de birbirinden görkemli şelaleler, uçsuz bucaksız yaylalar, masalları andıran ormanlar ve onların içinden geçen...
Tar Deresi Bulut Şelalesi kadar olmasa da epey yüksekten çağlayan Palovit Şelalesi de Kaçkar Dağları Milli Parkı’nda mutlaka görmenizi önerdiğimiz doğa harikalarından biri. Aslında suları çok güçlü bir debiyle çağlıyor ama meydana gelen cadı kazanları sebebiyle döküldüğü yerde bir gölet oluşmuyor. Şelalenin çevresinde hem kamp hem de piknik alanları mevcut. Özellikle yaz aylarında Palovit’in çevresi cıvıl cıvıl bir atmosfere kavuşuyor.
8. Elevit Yaylası - Çamlıhemşin
Kaçkar Dağları’nın eteklerinde, yemyeşil bir atmosferde ve kentin kaotik atmosferinden tamamen uzakta vakit geçirmek; kısacası doğaya sığınıp biraz zihninizi dinlendirmek ister misiniz? Rize’nin güzellikleriyle dünya çapında ün salmış yaylaları, bunu...
1884 metre rakımda ve Kaçkar Dağları’nın eteklerinde bulunan Elevit Yaylası da horon şenlikleriyle ünlü. Her yıl ağustos ayında ziyaretçi akınına uğruyor. Rize’nin tüm yaylaları birer yeryüzü cennetini andırdığı için Elevit’in doğal güzelliklerinden de ayrıca bahsetmeye gerek yok. Fakat burada da çok zengin bir bitki örtüsüyle karşılaşacağınızdan hiç şüpheniz olmasın. Yaylada konaklama işletmeleri ve geleneksel yayla evleri de bulunuyor.
9. Gito Yaylası - Çamlıhemşin
Rize’nin Çamlıhemşin ilçesi sınırlarında yer alan ve ilçe merkezine yaklaşık 23 kilometre uzaklıkta bulunan Gito Yaylası, ülkemizin en önemli ekoturizm destinasyonlarından biri. Yemyeşil atmosferi ve uçsuz bucaksız görünümüyle ziyaretçilerini kendine...
İlçe merkezine 23 kilometre mesafedeki Gito Yaylası da kentin en ünlü yaylalarından biri. Yaylada, yayla sakinlerinin özel arazilerinin sınırlarına girmediği sürece kendi olanaklarınızla kamp yapabiliyor ya da doğrudan kamping işletmelerine konuk olabiliyorsunuz. Daha konforlu bir konaklama deneyimini tercih edenlerin ahşap bungalovları kiralaması da mümkün. Göz alıcı doğal güzelliklere ev sahipliği yapan Gito Yaylası’na ulaşım çok zor değil. Fakat güzergah üzerinde çok az tabela bulunduğu için, eğer bölgeye hakim değilseniz mutlaka navigasyonu takip etmenizi tavsiye ederiz.
10. Galer Düzü - Çamlıhemşin
Doğayla iç içe vakit geçirmek ve yeşilin binbir tonuyla süslenen doğa manzaralarının keyfini çıkarmak isteyenler için, Rize’nin Çamlıhemşin ilçesi adeta bir keşif cenneti. Yüzünüzü nereye dönseniz daha güzel bir yaylayla,...
Galer Düzü, Ayder’in biraz daha üstünde kalan yemyeşil bir yayla. Burada da her yıl boğa güreşi festivalleri düzenleniyor. 1600 metre rakımdaki yaylada hem kamp hem de piknik yapmak mümkün. Ayder Yaylası’ndan Galer Düzü’ne yalnızca 6 kilometre yol kat ederek ulaşabiliyorsunuz.
11. Şenyuva Köprüsü - Çamlıhemşin
Karadeniz Bölgesi’nin coğrafyasında, belki de dünyanın başka hiçbir yerinde rastlanmayacak kadar özgün ve etkileyici bir doğa saklı. Özellikle Rize sınırları içinde bulunan yaylalar, şelaleler, vadiler, ormanlar ve milli parklar her...
İsmi Lazcada Çinçiva olan Şenyuva Köprüsü 1696 yılında inşa edilmiş kâgir, kemerli ve tek gözlü bir yapı. Genişliği 2 metre, uzunluğu da 54 metre. Kemerleri kesme taş, kalan bölümleri moloz taş kullanılarak inşa edilmiş. Kitabesi uzun yıllar önce yaşanan bir selde kaybolmuş olsa da, bu bölgenin en eski köprüsü olduğu tahmin ediliyor. Hâlen yaya trafiğine açık ve manzarası müthiş.
12. Zilkale - Çamlıhemşin
Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yapılan “Türkiye’nin En Görkemli 13 Kalesi” başlıklı sıralamada birinci seçilen Zilkale, Rize’nin Çamlıhemşin ilçesine bulunan en önemli tarihi yapılardan biri. Yalnızca ilçenin değil, kentin ve...
Çamlıhemşin’in tarihi yapılarından söz etmişken iki ünlü kaleden de bahsetmeden geçmemek gerek. Fırtına Vadisi’ndeki sarp bir kayalığın üzerinde bulunan kalenin, ilk olarak 5. ya da 6. yüzyılda inşa edildiği tahmin ediliyor. Büyük olasılıkla hem Bizans hem de Osmanlı dönemlerinde yeniden yapılmış ya da ciddi onarımlardan geçirilmiş. Bölgenin güvenliğini sağlamak amacıyla kullanılan kalenin rakımı 750 metre civarında. Bu sayede burada da müthiş manzaralarla karşılaşabiliyorsunuz.
13. Kale-i Bala - Çamlıhemşin
Rize’nin Çamlıhemşin ilçesi doğal güzellikleriyle ön plana çıkan bir yerleşim yeri olsa da, aslında tarih ve arkeoloji meraklılarının da bu ilçede keşfedebileceği önemli duraklar var. Bunların başında da Kale-i Bala...
İlçe merkezinden 40 kilometre uzaklıktaki Hisarcık Köyü’nde bulunan Kale-i Bala’nın ne zaman inşa edildiği hâlen bilinmiyor. Fakat Zilkale ile hem kullanım amacı hem de duvar işçiliği bakımından çok benzediği için, büyük olasılıkla aynı dönemlerde inşa edilmişler. Sarp bir kayalığın üzerinde bulunan yapı, geçmiş yıllarda burada bulunan kervan yolunun güvenliğini sağlama görevini üstleniyormuş. Deniz seviyesinden yüksekliği 1900-2000 metreye kadar ulaşıyor.
14. Anzer (Ballıköy) Yaylası - İkizdere
Karadeniz Bölgesi zaten baştan sona büyüleyici bir coğrafyaya sahip ama özellikle Rize’de karşınıza adım başı yeryüzü cennetini andıran yaylalar çıkabiliyor. Bu sayede yayla turizmi dendiğinde de ülkemizde akla ilk gelen...
İkizdere ilçesine geçtiğimize göre, Rize’nin ünlü yaylalarını saymaya kaldığımız yerden devam edebiliriz. Yayla turizminin odak noktalarından biri olan Anzer Yaylası aslında kendi içinde Aşağı Anzer ve Yukarı Anzer olarak iki bölüme ayrılıyor. Aşağı Anzer’e Çiçekliköy, Yukarı Anzer’e de Ballıköy de deniyor. İsimde bal sözcüğünün geçmesi de sürpriz değil, çünkü Anzer yaylasından çıkan Anzer balı lezzeti ve kalitesiyle dünya çapında ünlü. Yaylada konaklama ve yeme içme imkanları da mevcut.
15. Garzavan Yaylası - İkizdere
Özellikle son yıllarda ekoturizm ve yayla turizmi başlıklarında gitgide daha da büyük gelişmeler gösteren Rize, ülkemizin doğal güzellikleri bakımından en zengin kentleri arasında. Karadeniz’in hem hırçın hem de büyüleyici doğasından...
Anzer’in komşusu olan Garzavan Yaylası 2100 metre rakıma sahip. İki farklı göle, bir camiye ve hâlen bakir olan müthiş bir doğaya ev sahipliği yapıyor. Eğer turistik açıdan çok popüler olan yaylalardan ziyade daha izole olanları ziyaret etmeyi tercih ediyorsanız Anzer’den daha iyi bir alternatif olabilir. Fakat burada olanaklar elbette daha kısıtlı.
16. Çağrankaya Yaylası - İkizdere
Ziyaretçilerine her mevsimde farklı güzellikler ve manzaralar sunan yaylalar, Karadeniz Bölgesi’nde turizmin gelişmesinde çok önemli bir role sahip. Özellikle Rize sınırları içinde, ünü dünya çapında duyulmuş olan ve turistik açıdan...
3200 metrelik rakımıyla kentin en yüksek yaylalarından biri olan Çağrankaya Yaylası da çok daha izole ve sakin bir atmosfere sahip. Üstelik, bu yaylada elektrik ve telefon altyapısı da bulunuyor. Kasaptan bakkala ve hatta kır kahvesine kadar birçok dükkan ve tesise de ev sahipliği yapıyor. Turistik açıdan popüler olan yaylalardan en önemli farkı, içinde herhangi bir konaklama işletmesi bulunmaması. Bu sebeple burada kamp yapmak istiyorsanız kendi çadırınızı getirmeniz gerekiyor.
17. Gürcüdüzü Yaylası - Fındıklı
Kent hayatının kalabalığından, telaşlı atmosferinden ve gri görünümünden bunalıp da doğaya sığınmak isteyenler için, Karadeniz Bölgesi dört dörtlük bir coğrafyaya sahip. Her biri birbirinden güzel ve ünlü onlarca farklı yaylaya...
Rize’nin Fındıklı ilçesinin en güzel yaylalarından biri de Gürcüdüzü Yaylası. 25 kilometrekarelik bir yüzölçümüne sahip olan yaylanın rakımı yalnızca 910 metre. Hatta düşük rakımı sebebiyle kent sakinleri tarafından yayladan çok bir mesire alanı gibi görülüyor. Ulaşımı diğer yaylalara nazaran çok daha basit. Doğal güzellikleri açısından da ziyaretçilerini asla hayal kırıklığına uğratmıyor. Eğer büyüleyici bir yaylada vakit geçirmek için dağ tepe tırmanmak istemiyorsanız, en ideal destinasyonlardan biri.
18. Ağaran Şelalesi - Çayeli
Bir sonraki tatilinizi doğayla mümkün olduğunca iç içe olarak; ormanların, vadilerin, yaylaların ve şelalelerin kalbinde keşif yaparak geçirmeyi hayal ediyorsanız, Rize bunun için harika bir destinasyon seçeneği. Ülkemiz genelinde de...
Çayeli’nin en ünlü doğal güzellikleri arasında bir yayla değil, görkemli bir şelale var: Ağaran Şelalesi. İsmini sularının bembeyaz köpükler oluşturmasından alan bu şelale ilçe merkezinden 12 kilometre uzaklıkta ve Sırt Köyü’yle komşu. Şairler Deresi’nden doğuyor ve döküldüğü yerde bir gölet oluşturuyor. Ulaşımı çok kolay. Çayeli’nin merkezinden Şairler Deresi’ni takip ederek şelalenin önüne çıkabiliyorsunuz.
19. Rize Kalesi - Merkez
Ev sahipliği yaptığı büyüleyici doğal güzellikler sebebiyle birçoğumuzun aklına Rize dendiğinde ilk olarak yeryüzü cennetini andıran bir coğrafya gelse de, aslında bu kent oldukça zengin bir tarihi mirasa da ev...
Buraya kadar hep Rize’nin ilçelerindeki büyüleyici doğal güzelliklerden söz ettik ama kent merkezi de tarihi yapılar ve müzeleri bakımından zengin bir destinasyon. Örneğin, kent merkezindeki Rize Kalesi, Rize manzaralarını izlemek için çıkabileceğiniz en ideal noktalardan birine inşa edilmiş. Bu yapı iç kale ve aşağı kale olmak üzere iki bölümden oluşuyor. İç kalenin Bizans döneminde ve 500’lü yıllarda, aşağı kalenin ise 1200’lerde inşa edildiği düşünülüyor. Aşağı kale günümüzde yapılaşma sebebiyle neredeyse yok olmuş durumda. Rize Kalesi çay bahçesi benzeri bir tesise dönüştürülmüş ve bu sayede nefis manzaralar eşliğinde keyifli bir çay ya da kahve molası verebiliyorsunuz.
20. Rize Müzesi - Merkez
Karadeniz Bölgesi’ndeki turistik açıdan en gözde kentlerden biri olan Rize, birçoğumuzun aklına ilk olarak ev sahipliği yaptığı doğal güzelliklerle geliyor. Rize’nin eşsiz coğrafyasıyla dünya çapında ünlü olması da sürpriz değil...
Halk arasında ismi Sarı Ev ya da Tuzcuoğlu Konağı olarak anılan iki katlı tarihi konak, Rize’nin en etkileyici yöresel sivil mimari örneklerinden biri. 19. yüzyılda inşa edilmiş olan bu yapı 1998 yılında Rize Müzesi’ne dönüştürülmüş. Haftanın her günü ücretsiz şekilde gezilebilen müzede 17-18. yüzyıllara tarihlenen barok-rokoko tarzındaki mobilyaları, konak hayatı canlandırma alanlarını, etnografik ve arkeolojik eserleri inceleyebiliyorsunuz.
21. Rize Atatürk Evi Müzesi - Merkez
Sahip olduğu ekoturizm olanakları ve alanlarıyla yalnızca ülkemizde değil, dünya çapında ünlü bir yerleşim yeri haline gelen Rize; her yıl yüz binlerce yerli ve yabancı turist tarafından ziyaret ediliyor. Özellikle...
Atatürk’ün Sonbahar Gezisi olarak adlandırılan seyahatinde, 17 Eylül 1924 tarihinde ziyaret ettiği Rize’de kaldığı konak, günümüzde Rize Atatürk Evi Müzesi’ne dönüştürülmüş durumda. Konağın sahibi olan Mataracı ailesi tarafından müze haline getirilmesi için bağışlanan yapı 1984 yılından beri ziyarete açık. Ücretsiz şekilde gezilebilen müzede Atatürk’ün Rize seyahatlerinin belgelerini, fotoğraflarını ve bu yolculuk sırasında kullandığı eşyaları görebiliyorsunuz. Konağın bir bölümü de kültür merkezi olarak kullanılıyor.
22. Ziraat Botanik Çay Bahçesi - Merkez
Binbir farklı doğal güzellikleri aynı sınırlar içinde buluşturmuş olan Rize, doğayla iç içe vakit geçirmeyi sevenler için dört başı mamur bir keşif cenneti. Burada uzun haftalar geçirseniz dahi Rize’de gizlenmiş...
Şehir merkezindeki PTT binasının önünden kalkan belediye otobüsleriyle kolayca ulaşabileceğiniz Ziraat Botanik Çay Bahçesi, Rize Kalesi’nin manzarasını gören bir noktaya kurulmuş. Burada hem Karadeniz coğrafyasında yetişen hem de ülkemizin farklı bölgelerinden özel olarak getirilmiş bitkileri yakından inceleyebiliyorsunuz. Her bir bitkinin Latince ismi, anavatanı ve özellikleri de önlerindeki tabelalarda yazıyor. Bu tesis botanik bahçesinin yanı sıra, bir çay bahçesi olarak da hizmet verdiği için, yemyeşil bir atmosferde çay ve kahve molası vermek de çok keyifli oluyor. Ayrıca, burada çayın üretim süreçlerini anlatan bir müze/fabrika, çay satış mağazası, otopark, çocuk parkı ve Atatürk Çay ve Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü de bulunuyor.
Sıra | İçerik | Kullanıcı Puanı |
---|---|---|
1 | Ayder Yaylası | 9,5 |
2 | Pokut Yaylası | 9,5 |
3 | Kaçkar Dağları Milli Parkı | 9,5 |
4 | Fırtına Vadisi | 9,3 |
5 | Gelintülü Şelalesi | 9,0 |
6 | Tar Deresi Bulut Şelalesi | 9,3 |
7 | Palovit Şelalesi | 9,3 |
8 | Elevit Yaylası | 9,3 |
9 | Gito Yaylası | 9,3 |
10 | Galer Düzü | 9,0 |