Yayla turizmi ve ekoturizm dendiğinde ülkemizde akla ilk gelen kentlerden birinin Rize olduğu konusunda hemfikir olmayan yoktur. Aslında birbirinden büyüleyici yaylalar, Karadeniz Bölgesi coğrafyasının geneline yayılmış durumda. Fakat yaylaların turistik açıdan ünü ve sahip olduğu olanaklar başlığında bir değerlendirme yaptığımızda, Rize’nin çok daha ön sıralarda yer aldığını söyleyebiliyoruz. Rize’nin turistik bakımdan en ünlü yaylalarının başında da Ayder geliyor. Uzun yıllardan beri yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağında olması sayesinde artık envai çeşit konaklama ve yeme içme tesisine de ev sahipliği yapan bu yayla, Çamlıhemşin’in ilçe merkezinden 19 kilometre uzaklıkta. Deniz seviyesinden yüksekliği 1218 metreye ulaşıyor ve hem Gelintülü Şelalesi’ne hem de Gürgendibi Şelalesi’ne yalnızca yürüyüş mesafesinde bulunuyor.
Kaçkar Dağları’na kuzey yönünden tırmanış yapacak olanların da başlangıç noktasını oluşturan Ayder Yaylası, zaten birçoğumuzun şimdiye dek sosyal medya uygulamalarında paylaşılan fotoğraflarda çoktan karşısına çıkmış olan, büyüleyici bir güzelliğe sahip. Yayla sınırları içinde hem butik otel ve pansiyon hem de bungalov otel ve kamping işletmesi seçenekleri yer alıyor. Bu sayede yaylaya gelen ziyaretçiler bütçelerine ve beklentilerine en uygun konaklama konseptini tercih edebiliyor. Rize’nin güzeller güzeli yaylalarından birçoğu hâlen neredeyse tamamen bakir olduğu için, Ayder Yaylası’nın turistik olanaklar bakımından son derece zengin olması aslında bir avantaj. Fakat doğayla baş başa ve izole vakit geçirmek isteyenler için, bu durum bir dezavantaja da dönüşebiliyor. 2024 yılında geldiğimiz noktada, Ayder’in artık popüler bir tatil kasabası gibi değerlendirilebileceğini bile söylemek mümkün.
Kaçkar Dağları’nın görkemli manzarasının tam kalbinde bulunan Ayder Yaylası, son derece zengin bir flora ve faunaya sahip. Ünlü bir kaplıcaya da ev sahipliği yapan yayla, özellikle bahar ve yaz aylarında çok kalabalık bir atmosfere kavuşabiliyor.