Sahip olduğu ekoturizm olanakları ve alanlarıyla yalnızca ülkemizde değil, dünya çapında ünlü bir yerleşim yeri haline gelen Rize; her yıl yüz binlerce yerli ve yabancı turist tarafından ziyaret ediliyor. Özellikle doğa tutkunlarının keşfetmeye doyamadığı bu kent birbirinden etkileyici yaylalara, şelalelere, milli parklara ve vadilere ev sahipliği yapıyor. Ancak Rize’yi doğal güzellikleriyle olduğu kadar, tarihiyle ve kent geçmişiyle de keşfetmek isteyenlerin de rotasını çevirebileceği birbirinden önemli duraklar var. Rize’nin Merkez ilçesinde turistik açıdan yoğun ilgi gören iki farklı müze yer alıyor. Bunlardan biri Rize Müzesi, diğeri de Rize Atatürk Evi Müzesi. Rize Müzesi etnografik ve arkeolojik eserlere ev sahipliği yapan bir kurum. Rize Atatürk Evi Müzesi ise Atatürk’ün Karadeniz seyahatinde konakladığı tarihi bir konağın restore edilmesi sonucunda ziyaretçilerine kapılarını açmış.
Atatürk 1924 yılının Eylül ayında, daha sonraları Atatürk’ün Sonbahar Gezisi olarak da adlandırılacak bir yolculuğa çıkmış. Bu yolculukta Karadeniz Bölgesi’nin birçok farklı kentini ziyaret etmiş. 17 Eylül 1924 tarihinde de Trabzon’dan Rize’ye geçiş yaparak geceyi Mataracı Mehmet Bey’e ait olan bu tarihi konakta geçirmiş. Ertesi gün de akşamüstü saatlerinde kentten ayrılarak vapurla Giresun’a geçiş yapmış.
Atatürk’ün bir gece misafir olduğu bu konak, ilerleyen yıllarda Mataracı Mehmet Bey’in yeğeni Osman Mataracı tarafından Atatürk’ün yüzüncü ölüm yıl dönümünde müzeye dönüştürülmek üzere Rize Özel İdaresi’ne bağışlanmış. Böylelikle yeniden düzenlenerek 1984 yılında ziyarete açılan yapının bir bölümü de kültür merkezi olarak kullanılıyor. 1902 yılında inşa edilmiş olan konağın üst katında Atatürk Müzesi mevcut. Atatürk’ün Rize seyahatlerine ilişkin belgeler, fotoğraflar ve bu seyahatler esnasında kullandığı eşyalar burada sergileniyor. Rize Atatürk Evi Müzesi haftanın her günü ziyarete açık ve girişler tamamen ücretsiz.