nerdeneredenerdenerede

Kars Gezilecek Yerler: Kars'ta Gezilecek En İyi 35 Yer

Kars Gezilecek Yerler: Kars'ta Gezilecek En İyi 35 Yer
Kars, turistik anlamda henüz hâlen hak ettiği ilgiyi görmeyen ve içinde birbirinden etkileyici nice zenginlik barındıran bir şehir. Öyle ki, aslında aynı bölgeyi paylaştığı diğer hiçbir kente de benzemiyor. Hepsinden daha farklı bir atmosferi, mimarisi ve kültürü var. Düşünün ki, Kars’ta karşınıza bir anda cirit oynayan kişiler ya da buzu testereyle kesip balık tutan balıkçılar çıkabiliyor. Bir köşeyi döndüğünüzde 19. yüzyıl Baltık mimarisi örnekleriyle, diğer köşede de Selçuklu döneminde inşa edilmiş yapılarla karşılaşabiliyorsunuz. Kısacası, Kars macerayı ve keşfetmeyi seven herkesi büyüleyebilecek değerlere ev sahipliği yapıyor.

Kars’ın mimari açıdan diğer tüm kentlerden farklı olması, 1877-1878 Osmanlı Rus Savaşı’nın ardından yaklaşık kırk sene boyunca Rus işgali altında kalmasından kaynaklanıyor. Ruslar bu kırk yıl içinde kente Baltık mimarisinin büyüleyici örneklerini inşa etmiş ve ciddi yatırımlar yapmışlar. Keza bu dönemde, topraklarından sürdükleri Malakanlar’ı da Kars’a yerleştirmişler. Bugün Kars’ın en meşhur değerlerinden biri olan gravyer peynirini de aslında bu sürgüne borçluyuz. Aşağıdaki yazıda bu konuya çok daha detaylı bir şekilde değineceğiz.

Kars’ı keşfederken yapabileceğiniz çok farklı aktivite seçeneğiniz var. Çıldır Gölü’nde atlı kızakla seyahat etmek mi dersiniz, Sarıkamış Kayak Merkezi’nde kayak yapmak mı, yaban hayatının kalbine girmek mi, inanılmaz rotalarda road trip yapmanın tadını çıkarmak mı, Ani Harabeleri’nin büyülü dünyasında kaybolmak mı… Bunca seçenek arasında; şehir sokaklarında gezerken, yüz yıldan süredir varlığını koruyan güzelim tarihi yapıları yakından inceleme fırsatını da unutmamak gerek elbette. Velhasıl, Kars’ı turistik açıdan asla hafife almamak gerek. Hak ettiği değeri henüz görmüyor olsa da, ziyaretçilerine unutulmaz deneyimler sunuyor. Ankara’dan Kars’a sefer yapan Doğu Ekspresi’nin her yıl daha popüler bir aktiviteye dönüşmesi, Kars’ın turistik değerini de artıracak gibi görünüyor.

Elbette Kars’ta gezilecek yerler önerilerini üç paragrafta geçiştirecek değiliz. Gelin, bu büyülü şehirde mutlaka gezmenizi önerdiğimiz durakları bir bir inceleyelim.

1. Kars Kalesi - Merkez

Kars Kalesi

Kars’ın Merkez ilçesine bağlı Kaleiçi Mahallesi’nin sınırları içinde yer alan Kars Kalesi, bazı kaynaklarda Stadel ya da İç Kale ismiyle de geçebiliyor. 1153 tarihinde Selçuklu Devleti’ne bağlı Saltuklu Sultanı Melik...

Asırlar boyunca kentin en önemli tarihi yapılarından biri olarak görülen Kars Kalesi, Merkez ilçesine bağlı Kaleiçi Mahallesi’nin sınırları içinde. 1153 yılında Selçuklulara bağlı Saltuklu Sultanı Melik İzzeddi ile onun veziri Firuz Akay’ın emriyle inşa edilmiş. Yine aynı dönemde, kalenin şehri çevreleyen dış surlarının yapımına da başlanmış. 1386 yılında Timur tarafından yıkıldığı için, 1579 yılında III. Murat’ın emriyle Kars’a gelen Lala Mustafa Paşa hem kaleyi hem de dış surları tekrar inşa ettirmiş. Bu esnada kalıntılar arasında ele geçen kitabe de dış sur kapısına yerleştirilmiş ve günümüzde de hâlen varlığını koruyor.

Kars Kalesi yüzyıllar içinde birçok badire atlatmış. 1616 ve 1636 yıllarında geçirdiği iki onarım çalışmasının ardından, 93 Harbi ve devamında başlayan Rus işgali sırasında ciddi tahribata uğramış. Bu sebeple ne yazık ki bazı orijinal özelliklerini ve kullanım işlevini korumayı başaramamış. Ancak asırlara tanıklık etmiş kadim bir yapı olarak hâlen ayakta duruyor. Kars Kalesi’nin içinde 12. yüzyılda inşa edilmiş bir türbe, askeri koğuşlar, mescit ve cephanelik gibi bölümler yer alıyor.

2. Taş Köprü - Merkez

Taş Köprü (Kars)

Hem coğrafi konumu hem de köklü tarihi geçmişi sayesinde Kars, günümüzde de hâlen varlığını koruyan birçok farklı tarihi yapıya ev sahipliği yapıyor. Bunlardan biri de Merkez ilçesine bağlı Kaleiçi ve...

Kars’ın Kaleiçi ve Sukapı mahalleleri arasında bağlantı kuran tarihi bir yapı olan Taş Köprü, Kars Çayı’nın üzerine 1579 yılında inşa edilmiş. İnşa emri, III. Murat’ın emriyle kente gelen Lala Mustafa Paşa tarafından verilmiş. 1715 yılında yaşanan taşkın nedeniyle köprünün bir bölümü yıkılınca, Kars eşrafından olan Hacı Ebubekir Karahanoğlu 1725 yılında köprüyü yeniden inşa ettirmeye karar vermiş. Düzgün kesme bazalt taşından ve üç tonoz kemerli şekilde yapılan köprü, bu sebeple bazı kaynaklarda Karahanoğlu Köprüsü ismiyle de geçebiliyor. Son onarım çalışmasını 1991 yılında geçiren tarihi köprü, bu yıldan beri anıt eser tesciline de sahip.

3. Ebul Hasan-ı Harakani Türbesi - Merkez

Ebul Hasan-ı Harakani Türbesi

Ebul Hasan-ı Harakani, gerçek ismi Ali Bin Ahmed Cafer olan ve M.S. 963-1033 yılları arasında yaşamış bir evliya. Günümüzde İran’ın Horasan bölgesinin sınırlarında bulunan Harakan Köyü’nde dünyaya gelen Ebul Hasan-ı...

Gerçek ismi Ali Bin Ahmed Cafer olan Ebul Hasan-ı Harakani, 963 yılında İran’ın Horasan bölgesindeki Harakan Köyü’nde dünyaya gelmiş bir evliya. Mevlana ve Yesevi’nin manevi hocası olduğu kabul ediliyor. Kendisinden yüz yıl önce yaşamış Beyazıd-i Bestami’nin tasavvuf öğretilerinden etkilenerek Bestami dergahında türbedarlık yapmaya başlamış. Zaman içinde de kendi döneminin en büyük manevi şahsiyetlerinden biri olarak kabul edilmiş. Hatta onun müritlerinden biri tarafından kaleme alınan ve evliyanın hayatını anlatan Nurul Ulum isimli eser, Farsça el yazması orijinaliyle günümüzde British Museum’un kataloğunda bulunuyor. 1033 yılında Yahnı Dağı eteklerinde Bizans ordusuyla savaşırken şehit düşen Ebul Hasan için 1064 yılında Sultan Alparslan’ın emriyle Kaleiçi’nde bir türbe yaptırılmış. Ebul Hasan-ı Harakani Türbesi, günümüzde Evliya Cami’nin bahçesinde yer alıyor.

4. Evliya Cami - Merkez

Evliya Cami

Kars’ın Merkez ilçesine bağlı Kaleiçi Mahallesi’nin sınırları içinde bulunan Evliya Cami, ismini gerçek adı Ali Bin Ahmed Cafer olan bir Ebul Hasan-ı Harakani alıyor. M.S. 963-1033 yılları arasında yaşamış olan...

Ebul Hasan-ı Harakani’nin kabri, Evliya Cami’deki türbeye ancak 1579 yılında nakledilmiş. Çünkü aslında orijinal türbenin varlığı, asırlar içinde halk tarafından unutulmuş. 1579 yılında Doğu Anadolu’daki siyasi istikrarsızlığa son vermek için buraya Lala Mustafa Paşa komutasında 100 bin askerlik bir ordu gönderen III. Murat, Kars’ı eyalet merkezi haline getirmeye karar vermiş. Bunun için yapılan imar çalışmaları sırasında da Ebul Hasan’ın kabrine ulaşılmış. III. Murat da Evliya Cami’yi inşa ettirerek kabri caminin bahçesindeki türbeye defnettirmiş. 1998 yılında restorasyondan geçen Evliya Cami, hâlen Ebul Hasan-ı Harakani’nin türbesine ev sahipliği yapıyor. Bu çalışmadan beri türbe halk tarafından da ziyaret edilebiliyor.

5. Kümbet Cami - Merkez

Kümbet Cami

Etkileyici mimarisi ve asırlar öncesine uzanan tarihi geçmişi ile Kümbet Cami, Kars’ın Merkez ilçesine bağlı Kaleiçi Mahallesi sınırları içinde yer alıyor. Kentin en dikkat ve ilgi çekici tarihi yapılarından biri...

Kaleiçi’nin tarihi yapılarından bir diğeri de Doğu’nun Ayasofya’sı unvanıyla da anılan Kümbet Cami. Geçmişte On İki Havari Kilisesi ya da Havariler Kilisesi ismiyle de anılmış olan bu yapı, M.S. 932-937 yılları arasında Bagratlı Krallığı’nın lideri Kral Abbas tarafından inşa ettirilmiş. 1064 yılında bölgenin Müslüman hakimiyetine girmesi sonucunda Kümbet Cami ismini alarak camiye dönüştürülmüş. Bölge Rus hakimiyetine geçince Rus Ortodoks Kilisesi’ne çevrilmiş, 1918 yılında ise yeniden cami olmuş. 1964-1981 yılları arasında Kars’ta yapılan kazılardan ele geçirilen eserlerin sergilenebilmesi için bir müzeye ihtiyaç duyulmuş. Böylece bu yapı Kars Müzesi’ne dönüştürülmüş ve uzun yıllar boyunca tarihi eserlere ev sahipliği yapmış. 1981-1993 yılları arasında boş kaldıktan sonra, 1993’te tekrar cami olmuş.

6. Namık Kemal Evi - Merkez

Namık Kemal Evi (Kars)

Kars’ın Merkez ilçesine bağlı Kaleiçi Mahallesi’nde bulunan Namık Kemal Evi, kentin turistik açıdan en çok ilgi gören duraklarından birini oluşturuyor. Erzurum Caddesi üzerinde bulunan bu tarihi konak Sultan III. Selim...

Kars Çayı’nın kenarında ve Kaleiçi Mahallesi’nin sınırları içinde bulunan Namık Kemal Evi, III. Selim döneminde inşa ettirilmiş olan bir paşa konağı. Hatta Osmanlı döneminde kente inşa edilmiş ilk paşa konağı olma unvanına da sahip. Vatan şairimiz Namık Kemal aslında Tekirdağ doğumlu. Keza onun dünyaya geldiği ev de bugün Tekirdağ’da Namık Kemal Evi Müzesi’ne dönüştürülmüş şekilde ziyaretçilerini ağırlıyor. Ancak Namık Kemal, dedesi Abdüllatif Paşa’nın 1852-1854 yılları arasında Kars Mutasarrıfı olması sebebiyle iki yıl boyunca dedesiyle bu konakta yaşamış. Kars Belediyesi de 2006 yılında konağı restore ederek Namık Kemal Evi’ne dönüştürmüş ve ziyarete açmış.

Namık Kemal Evi, 2011 yılında UNESCO’nun da desteğiyle bir kültür evi misyonu kazanmış. Bu tarihten beri evin çatısı altında dönem dönem aşık atışmaları düzenleniyor. Namık Kemal Evi’nin bahçesinde Karslı heykeltıraş Metin Doğrukartal’ın imzasını taşıyan Minia Kars bulunuyor. Kars’ın önemli tarihi yapılarının taştan heykellerine ev sahipliği yapan Minia Kars’ta toplamda 20 farklı heykel yer alıyor.

7. Kars Müzesi - Merkez

Kars Müzesi

Kars, binlerce yıllık bir yerleşim tarihini bünyesinde barındıran bir kent. Kafkaslar’dan Anadolu’ya giden güzergahın girişindeki ilk yerleşim merkezi olduğu için, tarih boyunca çok sayıda uygarlığın varlığına tanıklık etmiş. Bu sebeple...

Kars’ta bir müze kurulmasına ilişkin ilk adım, 1959 yılında Vilayet Konağı’na Müze Memurluğu kurulması sonucunda atılmış. Ancak Kars ve çevresinde yapılan kazılardan ele geçirilen tarihi eserlerin sayısı giderek artmaya başlayınca, 1964-1978 yılları arasında Kümbet Cami Kars Müzesi’ne dönüştürülmüş. 1978 yılında kente yeni ve modern bir müze kazandırma ihtiyacı duyulunca, İstasyon Mahallesi’ne yeni bir bina inşa edilmeye başlanmış. Böylece 1981 yılında ziyarete açılan Kars Müzesi, ülkemizin önemli müzeleri arasında gösteriliyor.

Kars Müzesi’nde Arkeoloji Salonu ve Etnografya Salonu isimli iki ana bölüm mevcut. Arkeoloji Salonu’nda Paleolitik Çağ’dan kalan taş baltalar ve dinozor kemikleri, Eski Tunç Çağı Eserleri, sikkeler, Roma-Bizans ve Hristiyanlık dönemi eserleri, Selçuklu eserleri ve taş eserler bulunuyor. Etnografya Salonu’nda ise yöresel dokuma aletlerinden gümüş kemerlere, mühürlerden şamdanlara, kaftanlardan semaverlere kadar binlerce farklı etnografik eseri yakından incelemek mümkün.

Kars Müzesi’nin bahçesinde, 15. Kolordu Komutanı Kazım Karabekir Paşa’ya Kars Antlaşması’nı imzalamak üzere kente gelen Rus generallerinin hediye ettiği beyaz bir vagon yer alıyor. Kazım Karabekir’in Kars-Erzurum arasında seyahat ederken özel olarak kullandığı bu vagon; salon, yemek odası, dinlenme odası ve banyo gibi bölümlerden oluşuyor. Kars Müzesi haftanın her günü 08:00-17:00 saatleri arasında açık. Girişler ücretsiz.

8. Eski Vali Konağı - Merkez

Eski Vali Konağı

Kars’ın Merkez ilçesine bağlı Yusufpaşa Mahallesi sınırları içinde bulunan Eski Vali Konağı, diğer ismiyle II. Vali Konağı, kentin en değerli tarihi yapılarından biri. Gerçi Kars birbirinden kıymetli tarihi yapılarla dolup...

Yusufpaşa Mahallesi’nde bulunan ve ilçenin en zarif yapılarından birini oluşturan Eski Vali Konağı, 1883 yılında Erzurumlu bir tüccar tarafından inşa ettirilmiş. Bu tarihi konağın iki önemli özelliği var. Birincisi, I. Dünya Savaşı sonrasında Cenub-i Garbi Kafkas Hükümet-i Cumhuriyesi’ne (Güneybatı Kafkas Geçici Hükümeti) ev sahipliği yapmış olması. Ancak daha da önemlisi, Kars’ın düşman işgalinden kurtuluşunu kesinleştiren 1921 tarihli Kars Antlaşması da bu konağın çatısı altında imzalanmış. Bu nedenle kent tarihi açısından çok önemli bir yere sahip. Cumhuriyet’in ilanından sonra Vali Konağı işlevi kazanan yapı, 2009 yılında restorasyondan geçirilmiş. Konağın dış cephesini süsleyen Barok üsluplu rölyefler ve yalancı sütunlar gerçekten çok etkileyici bir görünüm oluşturuyor.

9. Defterdarlık Binası - Merkez

Defterdarlık Binası (Kars)

Kars’ın Merkez ilçesine bağlı Ortakapı Mahallesi, birbirinden kıymetli çok sayıda tarihi yapıya ev sahipliği yapıyor. Kars zaten 19. yüzyıl Baltık mimarisinin en etkileyici örnekleriyle dolup taşan bir şehir. Söz konusu...

Eski Vali Konağı’nın tam karşısında Defterdarlık Binası’nı, diğer ismiyle Kars Defterdarlığı’nı göreceksiniz. Kars’ın ev sahipliği yaptığı 19. yüzyıl Baltık mimarisi örnekleri arasında en etkileyici eser kabul edilen Defterdarlık Binası, Ruslar tarafından tiyatro olarak ve U planlı şekilde inşa edilmiş. Üç katlı şekilde tasarlanan yapı, Cumhuriyet’in ilanından sonra önce Kars Valiliği’ne, sonra da Defterdarlık Binası’na dönüştürülmüş. 1983 yılında geçirdiği restorasyondan beri Defterdarlık işlevini sürdürüyor. Bu tarihi yapının her bir detayı göz alıcı. Ancak özellikle dış cephesindeki kartuş süslemeler ziyaretçileri kendine hayran bırakıyor.

10. Fethiye Camii (Aleksandr Nevski Kilisesi) - Merkez

Fethiye Camii (Aleksandr Nevski Kilisesi)

Kars’ın Merkez ilçesine bağlı Cumhuriyet Mahallesi’nin sınırları içinde bulunan Fethiye Camii, uzun yıllar boyu kilise olarak kullanıldıktan sonra camiye dönüştürülmüş bir yapı. Eski ismi Aleksandr Nevski Kilisesi olan bu tarihi...

Kars’ta Fethiye Camii olarak adlandırılan iki farklı yapı var. Bunlardan Cumhuriyet Mahallesi sınırları içinde yer alanı, 19. yüzyıl sonlarında Ruslar tarafından kilise olarak inşa edilmiş. Bu dönemde Aleksandr Nevski Kilisesi olarak adlandırılan yapı, Cumhuriyet’in ilanından sonra bir süre kapalı spor salonu olarak kullanılmış. 1985 yılında ise camiye dönüştürülmüş ve bu süreçte çan kulesi yıkılmış. Soğan kubbeleri de sökülmüş. Camiye dönüştürülmesi sebebiyle, yapının her iki yanına da ikişer şerefeli birer minare inşa edilmiş. Kentteki diğer Fethiye Camii ise Ani Antik Kenti’nin sınırları içinde bulunuyor. Bu yapı hakkında detaylı bilgilere de biraz sonra değineceğiz.

11. Gazi Ahmet Muhtar Paşa Konağı - Merkez

Gazi Ahmet Muhtar Paşa Konağı

Kars, 93 Harbi sonrasında yaklaşık kırk yıl boyunca Rus işgali altında kalmasından ötürü birçoğu Ruslar tarafından inşa edilmiş olan çok sayıda Baltık mimarisi örneğine ev sahipliği yapıyor. 19. yüzyıl sivil...

Ortakapı Mahallesi’ndeki bir sonraki durağımız, 19. yüzyılın ilk çeyreğinde inşa edilmiş olan Gazi Ahmet Muhtar Paşa Konağı. 93 Harbi sırasında Ordu Komutanı Gazi Ahmet Muhtar Paşa’nın belirli bir süre boyunca karargah binası olarak kullandığı bu yapı, 2011 yılında Kars Valiliği’nce restorasyondan geçirilmiş. Bu çalışmanın ardından da konağın üst katı Hatıra Evi olarak düzenlenerek halkın ziyaretine açılmış. Alt kat ise oturma salonu olarak restore edilmiş. Konak ücretsiz şekilde gezilebiliyor.

12. Eski Öğretmen Evi - Merkez

Eski Öğretmen Evi (Kars)

Kars’ın Merkez ilçesi sınırlarındaki Ortakapı Mahallesi’nin Halitpaşa Caddesi üzerinde bulunan Eski Öğretmen Evi, kentin Baltık mimari tarzında inşa edilmiş en etkileyici yapılarından birini oluşturuyor. 93 Harbi olarak da adlandırılan 1877-1878...

1988 yılından beri tescilli ve koruma altında olan Eski Öğretmen Evi de Kars’taki en değerli Baltık mimarisi örnekleri arasında. Ortakapı Mahallesi’nde bulunan bu yapı, 93 Harbi’nden sonra başlayan kırk yıllık Rus işgali sırasında Ruslar tarafından inşa edilmiş. Dış cephe duvarları düzgün kesme bazalt taşıyla örülen yapının çatı alınlıklarında ve pencere üstlerindeki kartuş ve motifli süslemeler dikkat çekiyor. Cumhuriyet’in ilanından sonra Hazine’ye devredilen ve uzun süre Ziraat Bankası binası olarak kullanılan yapı, 1984 yılında Öğretmen Evi işlevi kazanmış. Ancak kentte 2003 yılında yeni bir Öğretmen Evi inşa edilince, 2005 yılında boşaltılarak Kafkas Üniversitesi’ne devredilmiş. Bu dönemde bir restorasyondan daha geçmiş ve hâlen tüm ihtişamını koruyor.

13. Kars Sanayi ve Ticaret Odası Binası - Merkez

Kars Sanayi ve Ticaret Odası

Ülkemizin her bir şehri içerisinde mimari ve tarihi açıdan kıymetli farklı yapılar barındırıyor. Ancak söz konusu Kars olduğunda, bu zenginliğin gerçekten ön plana çıktığını söyleyebiliriz. Binlerce yıllık bir yerleşim tarihine...

Kentte yakından inceleyebileceğiniz bir diğer 19. yüzyıl Baltık mimarisi örneği de Kars Sanayi ve Ticaret Odası Binası. Tek katlı bir kışlık konak şeklinde ve düzgün bazalt taşı kullanılarak inşa edilmiş olan bu yapı, Cumhuriyet’in ilanından sonra kazandığı Sanayi ve Ticaret Odası işlevini hâlen sürdürüyor. Ayrıca, Mustafa Kemal Atatürk’ün 6 Ekim 1924 tarihli Kars ziyaretinde bu binayı da ziyaret etmiş olması da yapıyı daha da değerli kılıyor. Dış cephe duvarlarında bordür süslemeler bulunan Kars Sanayi ve Ticaret Odası, buram buram tarih kokan bir atmosfere sahip.

14. Kafkas Cephesi Harp Tarihi Müzesi - Merkez

Kafkas Cephesi Harp Tarihi Müzesi

Ülkemizde en çok tabyaya ev sahipliği yapan kentin Kars olduğunu biliyor muydunuz? Kars’ın savunulabilmesi amacıyla 18. ve 19. yüzyıllarda Osmanlı Devleti’nin kent merkezine inşa ettiği toplamda 46 tabya, sınırların İran...

Ülkemizin en çok tabya inşa edilmiş kenti olan Kars, hem Osmanlı döneminde hem de Kurtuluş Savaşı sırasında sınırları İran ve Rus saldırılarına karşı korumak açısından çok önemli bir rol üstlenmiş. Bu sebeple kente 18. yüzyıl başlarından itibaren toplamda 46 tabya inşa edilmiş. Rus ordularının 1828 yılında yaptığı gece baskını sonucunda, Yeni Tabya’da görevli olan tüm askerlerimiz şehit edilmiş. Bu sebeple tabya yerli ve yabancı kaynaklara “Kanlı Tabya” ismiyle geçmiş.

Kanlı Tabya, günümüzde Kafkas Cephesi Harp Tarihi Müzesi’ne dönüştürülmüş durumda. Sarıkamış Harekatı’nın canlandırması, balmumu heykeller ve şehit düşen askerlerimizin çarıkları gibi birçok alana ev sahipliği yapan müze, haftanın pazartesi haricindeki tüm günlerinde ziyaret edilebiliyor. Sabah 08:00’de ziyarete açılan kurum 1 Nisan-1 Ekim tarihleri arasında 19:00’da, 1 Ekim-1 Nisan tarihleri arasında ise 17:00’da kapanıyor. Müzeye Müze Kart’la giriş yapmak mümkün.

15. Ani Harabeleri (Ani Antik Kenti) - Merkez

Ani Harabeleri

Kars’ın en çok turist çeken duraklarından biri olan Ani Antik Kenti, diğer ismiyle Ani Harabeleri, M.Ö. 3000’den M.S. 16. yüzyıla kadar binlerce yıl boyunca dönemin en önemli ticaret merkezlerinden biriymiş....

Kars’ın merkezine 42 kilometre uzaklıkta bulunan Ani Harabeleri, diğer ismiyle Ani Antik Kenti, Türkiye-Ermenistan sınırı üzerine kurulmuş olan bir antik şehir. Tarihçesi M.Ö. 5000’li yıllara kadar uzanıyor. 2016 yılında UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’ne de dahil edilen Ani Antik Kenti, Kafkaslar’dan Anadolu’ya uzanan yoldaki ilk konaklama merkezi olması sebebiyle tarih boyunca çok hızlı bir gelişim göstermiş. Yerleşim tarihi çok daha eskiye dayansa da, günümüzde ören yerini oluşturan İç Kale kısmının M.S. 4. yüzyılda Karsaklar tarafından inşa edildiği biliniyor.

Yaklaşık 78 hektarlık devasa bir alana yayılan Ani Harabeleri’nin hem surlarının hem de yapılarının birçoğu günümüzde de ayakta. Bu sayede tarih ve arkeoloji meraklıları için harika bir keşif bölgesi oluşturuyor. Ani Antik Kenti’nde uzunluğu 4,5 kilometreye ulaşan dış cephe surlarının yanı sıra; kilise, hamam, cami, kervansaray, köprü ve saray gibi çok sayıda tarihi yapı var. Arkeolojik sit alanı tesciline de sahip olan bu kentin bir rehber eşliğinde gezilmesi tavsiye ediliyor.

Ani Antik Kenti’ne Kars’ın merkezinden günde yalnızca iki kez otobüs seferi düzenleniyor. Bunun dışında bölgeye ulaşım sağlamak için taksiye ya da özel aracınıza binmeniz veya acentelerin düzenlediği turlara katılmanız gerek. Ani Antik Kenti’nde görülmesi gereken tüm yapıları bir bir sıralamak neredeyse olanaksız. Ancak bunlar içinde mutlaka görmenizi tavsiye ettiklerimizden kısaca söz edelim.

16. Ani Şehir Surları - Merkez

Ani Şehir Surları

Kars’ın Merkez ilçesine bağlı Ocaklı Köyü’nde ve Türkiye-Ermenistan sınırı üzerinde yer alan Ani Antik Kenti, ülkemizdeki en görkemli ve etkileyici antik şehirlerden biri. Tarihçesi M.Ö. 5000’li yıllara kadar uzanan bu...

Ani Antik Kenti’nden etkilenmeniz için, buradaki yapıları gezmeye başlamanıza bile gerek yok. Çünkü bu antik şehrin görkemli surları bile insanı hayrete düşürmeyi başarıyor. Toplamda yedi farklı giriş kapısı bulunan şehir surları renkli tüf taşı ve Horasan harcı kullanılarak inşa edilmiş. Surlar ilk olarak M.S. 967-989 tarihleri arasında yaptırılmış. Ancak Sultan Alparslan önderliğindeki Selçuklu Devleti bu bölgeyi fethettiğinde, yani 1064 yılında, bir sur sistemi daha eklenmiş. Surların iç ve dış cephelerinde çiniler, haç motifleri ve hayvan motifli kabartma rölyefler göze çarpıyor.

Arazinin yapısı sebebiyle 19 metre yükseklikte inşa edilmiş olan Ani Şehir Surları, asırlar boyunca düşman saldırılarına karşı kenti korumakta çok önemli bir rol üstlenmiş. Surların bir kısmı Moğol ve Gürcü saldırılarında zarar görmüş olsa da hâlen büyük bir bölümü ayakta. Kentin kuzeydoğusunda kalan yamaçtaki surların önünde büyük bir hendek sistemi de yer alıyor.

17. Menuçehr Cami - Merkez

Menuçehr Cami

Kars’ın Ocaklı Köyü’nde ve Türkiye-Ermenistan sınırının üzerinde bulunan Ani Harabeleri, binlerce yılı geride bırakmış tarihi geçmişi ve hâlen ayakta olan yapıları ile son derece etkileyici bir antik şehir. Ani Ören...

Ani Antik Kenti’nde hâlen ayakta olan en eski Selçuklu yapılarından biri olan Menuçehr Cami, 11. yüzyılda Ebu’l Menuçehr Bey tarafından inşa ettirilmiş. İç Kale’ye doğru giden yolun güneyindeki platonun üzerinde bulunuyor. Tümüyle tüf taşı kullanılarak inşa edilmiş olan bu görkemli ibadethane, dikdörtgen planlı şekilde tasarlanmış. Ana giriş kapısı kuzeybatı köşede, minareye açılan kapı ise kuzey tarafta bulunuyor. Caminin sekizgen planlı minaresinin üzerinde kitabe panosu mevcut. Caminin ardında ise bazı mezarlar ve mezar taşları yer alıyor.

18. İç Kale - Merkez

İç Kale (Kars)

Binlerce yıllık bir yerleşim tarihine sahip olması nedeniyle çok zengin bir mirasa ev sahipliği yapan Ani Antik Kenti, Kars’ın turistik açıdan en çok ilgi gören duraklarından biri. Aslına bakarsanız bu...

Menuçehr Cami’nin önünden geçen yolun devamında güneybatıya doğru uzanan patikayı takip ederseniz İç Kale’ye ulaşacaksınız. M.S. 4. yüzyılın sonlarında Karsaklılar tarafından inşa edilmiş olan bu kaleden geriye yalnızca surlar, kilise kalıntıları ve bir saray kalıntısı kalmış. Geçmişte burada bulunan diğer tüm yapılar ise günümüzde toprağın altında. Burada görebileceğiniz kalıntıların tümü volkanik tüf taşı kullanılarak inşa edilmiş. Hem inşa tarihleri hem de materyalleri açısından, her biri Ani Antik Kenti’ndeki mevcut yapıların öncüleri olarak kabul ediliyor.

19. Fethiye Camii (Büyük Katedral) - Merkez

Fethiye Camii (Büyük Katedral)

Kars’ın Merkez ilçesindeki Ani Antik Kenti sınırları içinde bulunan Fethiye Camii, tarihçesi yüzyıllar öncesine dayanan bir yapı. Hem tarihçilere hem de gün yüzüne çıkarılan yazıtlara göre, bu yapı bir kilise...

Ani Antik Kenti sınırları içinde bulunan Fethiye Cami, aslında bir kilise olarak M.S. 990 yılında inşa edilmeye başlanmış. Bu dönemde Büyük Katedral olarak adlandırılan yapının inşa emrini Bagratlı Kralı II. Sembat vermiş. Ancak II. Sembat inşa süreci tamamlanmadan öldüğü için, kilisenin bitirilmesi ancak 1001 yılında ve Kraliçe Katranide’nin döneminde gerçekleşebilmiş. Büyük Katedral’in mimarının, Ayasofya’nın tamiratında da görev alan Tiridat Usta olduğu biliniyor. Hem iç mekan freskleriyle hem de apsisindeki heykel oyuklu süslemeleriyle dikkat çeken Büyük Katedral, günümüzde Fethiye Cami olarak adlandırılıyor.

Büyük Katedral, Sultan Alparslan’ın 1064 yılında Ani şehrini fethetmesinin ardından camiye dönüştürülmüş. Keza ismi de buradan geliyor ve Sultan Alparslan’ın da katıldığı ilk fetih namazına da tanıklık ettiği biliniyor.

20. Selçuklu Sarayı - Merkez

Selçuklu Sarayı

Kars’ın Merkez ilçesine bağlı Ocaklı Köyü’nün sınırları içinde bulunan Ani Antik Kenti, diğer isimleriyle Ani Harabeleri ya da Ani Ören Yeri, binlerce yıllık bir tarihi geçmişe sahip olan ve ziyaretçilerini...

Antik kentin kuzeybatısındaki bir kayalığın üzerinde bulunan Selçuklu Sarayı, ören yerindeki en etkileyici yapılardan biri. Kesinleşmemiş olmakla birlikte, bu sarayın 1064 yılında Selçuklu Devleti’nin bölgeyi fethetmesinin ardından başlatılan imar çalışmaları esnasında inşa edildiği tahmin ediliyor. Sarayın orijinal hali üç katlıymış, ancak ahşaptan inşa edilmiş olan üçüncü kat yıllar içinde yıkılmış. Bodrum katın genellikle ambar olarak kullanıldığı, zemin katın ise esas saray bölümünü oluşturduğu biliniyor. Bu bölümde büyük bir salon ve salonu çevreleyen odalar bulunuyor.

Selçuklu Sarayı’nın girişindeki portal kapıyı süsleyen yıldız motifleri, Selçuklu mimarisindeki taş işçiliğinin göz alıcı örnekleri arasında. Öte yandan, sarayın içindeki şadırvan da mimari detaylarıyla ziyaretçilerini kendine hayran bırakmayı başarıyor.

21. Abughamrents Kilisesi (Polatoğlu Kilisesi) - Merkez

Abughamrents Kilisesi (Polatoğlu Kilisesi)

Kars’ın Ocaklı Köyü sınırları içinde ve Türkiye-Ermenistan sınırı üzerinde bulunan Ani Antik Kenti, her biri çok etkileyici bir geçmişe sahip onlarca farklı tarihi yapıyı içinde barındırıyor. Bunlardan biri de antik...

Kentin kuzeybatı tarafına gitmişken, Abughamrents Kilisesi’ni de yakından inceleme fırsatını kaçırmayın. Tam olarak netleştirilmemekle birlikte, M.S. 980 yılında Prens Pahlavuni tarafından inşa ettirildiği düşünülen bu tarihi kilise, silindirik bir forma sahip. Üç basamaklı bir platform üzerine, sekizgen kubbeli şekilde ve düzgün kesme taş kullanılarak inşa edilmiş. Yapının tek girişi güneybatı tarafında bulunuyor. Kilisenin apsisi olmadığı için, bu yapının geçmişte bir aile mezarlığı adına inşa edilmiş anıt mezar kilisesi olduğu tahmin ediliyor.

22. Tigran Honents Kilisesi - Merkez

Tigran Honents Kilisesi

Ani Antik Kenti ya da diğer ismiyle Ani Harabeleri, çok fazla bilinmese de aslında ülkemizin ev sahipliği yaptığı en etkileyici antik şehirler arasında yer alıyor. Tarihçesi binlerce yıl öncesine uzanan...

1215 yılında Anili bir tüccar tarafından inşa ettirilen ve onun ismini alan Tigran Honents Kilisesi de kentin kuzeydoğusunda karşınıza çıkacak yapılardan biri. Mığmığ Deresi’nin Arpaçay Nehri’ne karıştığı arazinin üzerinde bulunuyor. Kilisenin zemin katındaki iç mekan dört sütunla kubbeye bağlanmış. Yarım daire formundaki apsisi iki tarafa da yerleştirilmiş olan günah çıkarma odaları çevreliyor. Tigran Honents Kilisesi’nin en dikkat çekici özelliği, iç mekanında bulunan ve Hz. İsa’nın doğumundan ölümüne kadar yaşanan olayları simgeleyen fresklerle süslü olması. Bu sebeple yapıya Resimli Kilise de deniyor.

23. Aziz Prkich Kilisesi - Merkez

Aziz Prkich Kilisesi

Kars’ın ev sahipliği yaptığı en görkemli kültür varlıklarından biri olan Ani Ören Yeri, dünyada eşine benzerine zor rastlayacağınız bir antik şehir. Çünkü binlerce yıllık bir geçmişi geride bırakmış olmasına rağmen,...

Ören yerinin güneydoğu tarafında kalan ve Büyük Katedral’in yakınında bulunan Aziz Prkich Kilisesi, 1036 yılında ve Kral III. Sembat döneminde inşa edilmiş. Zemini daire planlı bir tasarıma sahip olan bu yapı iki kısımdan oluşuyor. Kubbeli şekilde inşa edilen kilisenin 1291 ve 1342 yıllarında Atabekler tarafından restorasyon çalışmasından geçirildiği biliniyor. Ne yazık ki 1930'lu yıllarda kilisenin üzerine yıldırım düşmesi sebebiyle neredeyse yarısı yıkılmış. Ancak kalan yarısı da mimari detaylarının etkileyiciliğini gözler önüne seriyor.

24. Genç Kızlar Kilisesi - Merkez

Genç Kızlar Kilisesi

Kars’ın Merkez ilçesine bağlı Ocaklı Köyü’nün sınırları içinde bulunan Ani Ören Yeri ya da diğer ismiyle Ani Harabeleri, kentin ev sahipliği yaptığı en etkileyici kültürel ve tarihi varlıklardan biri. Çünkü...

Arpaçay Nehri’nin batı tarafında bulunan Genç Kızlar Kilisesi, ören yerine doğru giden kervan yolunun başlangıç noktasında bulunuyor. Hem süslemeleri hem de mimari özellikleri açısından 13. yüzyıl karakteristiğini gözler önüne seren bu tarihi yapı, silindirik planlı şekilde inşa edilmiş. Üzeri kubbe çadır şeklinde görünüyor. Kilisenin en etkileyici mimari detaylarından biri, dış cephe duvarlarını süsleyen geometrik motifli kabartmalar. Kilise ile kervan yolu arasındaki bağlantıyı bir galeri oluşturuyor. Ancak bu galeri günümüzde büyük ölçüde yıkılmış durumda.

25. Boğatepe Köyü - Merkez

Boğatepe Köyü

Kars’ın merkezine yaklaşık bir saatlik sürüş mesafesinde bulunan Boğatepe Köyü, kentin Merkez ilçesi sınırları içinde bulunuyor. Eski ismi Zavod olan bu köy, dünyaca ünlü Kars gravyer peynirinin üretiminin yapıldığı tek...

Kars’ın Merkez ilçesi sınırları içinde mutlaka ziyaret etmenizi tavsiye ettiğimiz son durak ise merkeze yaklaşık bir saat uzaklıktaki Boğatepe Köyü. Eski ismi Zavot olan bu köy, aynı zamanda ülkemizin ilk ve tek peynir müzesine de ev sahipliği yapıyor. Bildiğiniz gibi, Kars gravyer ve kaşar başta olmak üzere peynir üretimi konusunda çok gelişmiş bir kent. Aslında bu gelişimi, biraz da Malakanlar’a borçluyuz.

Malakanlar, Çarlık Rusya’sında yaşayan ve 1600’lü yıllarda dini inanışlarındaki farklılıklar nedeniyle kiliseden aforoz edilmiş bir topluluk. Onlar her gün süt içtiği ve ellerine silah alarak savaşmayı reddettiği için, Çar Petro’nun koyduğu baskıcı kurallarla ters düşmüşler. Çünkü Çar haftada yalnızca iki gün süt içilmesini emrediyormuş. Malakanlar bu kuralı reddedince kiliseden aforoz edilmişler. İlerleyen süreçte de silahlanıp savaşmayı reddedince, tarih boyunca vatan bildikleri topraklardan defalarca sürülmüşler.

93 Harbi’nin ardından bu durumu fırsat bilen Rusya, Malakanlar’ı işgal altında olan Kars’a sürmüş. Malakanlar burada yeni köyler kurup bölge halkını tarım ve hayvancılık alanında çok önemli faaliyetlerle tanıştırmışlar. Örneğin, Kars halkı, sabana öküz yerine at koşmayı, ineklerden daha kaliteli ve bol süt almayı, sütten peynir üretmeyi ve daha birçok şeyi Malakanlar’dan öğrenmiş.

Malakanlar 1917 Bolşevik Devrimi’nin ardından Kars’tan ayrılmak zorunda kalsa da onların öğrettiği faaliyetler Kars halkı tarafından uzun yıllar boyunca sürdürülmüş. Boğatepe Köyü de bu süreçte mandıracılık alanında bir ikon haline gelmiş. Cumhuriyet’in ilanının ardından peynirciliğin bir iş kolu olması, köyün tamamen peynir üretimine odaklanmasını sağlamış. Böylece geçtiğimiz yıllarda köye, ülkemizin ilk ve tek peynir müzesi de açılmış.

26. Zavot Eko Müze (Kars Peynir Müzesi) - Merkez

Zavot Eko Müze (Kars Peynir Müzesi)

Kars’ın Merkez ilçesine bağlı Ortakapı Mahallesi'nin sınırları içinde bulunan Zavot Eko Müze, diğer ismiyle Kars Peynir Müzesi, ülkemizin ilk ve tek peynir müzesi olma unvanını taşıyor. Coğrafi işaretli ürün statüsünde...

Zavot Eko Müze ya da diğer ismiyle Kars Peynir Müzesi, iki yıllık süren bir restorasyon çalışmasının ardından Kars Süvari Tabya ve Buzhane olarak bilinen alanda açılmış. Müzenin bünyesinde bulunan 12 farklı salonda Kars’ın hem meşhur peynirleri hem de tarihi geçmişi ve mimarisi tanıtılıyor. Müze turunun sonunda ziyaretçiler, kafeterya bölümüne geçerek tanıtılan peynirleri tatma şansını da yakalıyor. 30’u aşkın peynir çeşidini içinde barındıran Zavot Eko Müze, asırlardır var olan üretim ekipmanlarına ve malzemelerine de ev sahipliği yapıyor. Müzenin hemen giriş kısmında da Boğatepe Köyü’nde yetişen ve şifalı olduğu düşünülen 30 farklı bitki türü sergileniyor.

27. Arpaçay

Arpaçay

Kars’ın ilçelerinden biri olan Arpaçay, doğusunda Ermenistan ve Akyaka ilçesiyle, güneyinde ise Kars’ın merkeziyle çevreleniyor. İlçenin kuzey tarafında Ardahan’ın Çıldır ilçesi, batı tarafında ise Susuz ilçe mevcut. Arpaçay’ın Ermenistan’la oluşturduğu...

Merkez ilçesinden ayrılarak bir sonraki durağımız olan Arpaçay’a geliyoruz. Doğusunda Ermenistan’la yaklaşık on kilometre uzunluğunda bir sınır hattını paylaşan bu ilçe, ismini de Zarşat sınırından geçen Arpaçay adlı akarsudan alıyor. İlçenin kent merkezine olan uzaklığı yaklaşık 30 kilometre. Kent merkezi ve Arpaçay arasındaki kar ayolu kış aylarında da hep açık olduğu için, ulaşım açısından herhangi bir sorun yaşama ihtimaliniz yok. Zaten Kars’ta araba kiraladığınız takdirde de yol tutuşu oldukça başarılı olan ve kar lastikli araçlarla karşılaşıyorsunuz. Bu sayede ilçeler arası özel araçla seyahat etmek, daha pratik ve konforlu bir seçenek haline geliyor. Ancak Arpaçay’a kent merkezinden her gün otobüs seferleri düzenlendiğini de hatırlatalım. Peki, Arpaçay’da gezilecek yerler hangileri? Gelin, birlikte sıralayalım.

28. Çıldır Gölü - Arpaçay

Çıldır Gölü

Kars’a yaklaşık olarak 70 km mesafede yer alan Çıldır Gölü, Kars ve Ardahan illeri sınırları arasında yer alıyor. Çıldır Gölü, aynı zamanda ülkemizin kış aylarında tamamen donan tek gölü olarak...

Ardahan-Kars yolu üzerinde bulunan Çıldır Gölü’nün büyük bir kısmı Ardahan’ın, geri kalan kısmı da Arpaçay ilçesinin sınırları içinde. Çıldır Gölü’nü her mevsim farklı güzelliklere bürünen bir doğa harikası olarak tanımlamak yanlış olmaz. Çünkü bu göl kış aylarında donuyor ve yüzeyinde 80 santimetre kalınlığında bir buz tabakası oluşuyor. Böylece gölde atlı kızakla gezinti yapmak ve hatta testereyle buzu kesip balık tutmak bile mümkün oluyor. Göle kış sezonunda gittiğinizde çevredeki restoranlarda bu şekilde avlanmış balıkları yiyebiliyor, arzu ederseniz de bu ilginç deneyimi kendiniz yaşayabiliyorsunuz. Dönem dönem Çıldır Gölü’nde drift etkinlikleri de düzenleniyor. Ancak kış aylarında gölde hava sıcaklıklarının -30 santigrat derecenin bile altına düşebildiğini vurgulamak gerek.

Bahar ve yaz aylarında ise Çıldır Gölü’nde bambaşka bir atmosfer var. Yemyeşil ağaçlarla çevrelenen bu göl, bu dönemde müthiş manzaralara sahne oluyor. Kısacası, Çıldır Gölü’nde yılın her mevsiminde görülmeye değer güzellikler var. Eğer yolunuz Kars’a düşerse bu doğa harikasını görme fırsatını kaçırmayın deriz.

29. Arpaçay Çanaksu Kütük Ev - Arpaçay

Arpaçay Çanaksu Kütük Ev

Kars Valiliği tarafından 2017’nin sonlarına doğru Çıldır Gölü’nün kenarında açılan Arpaçay Çanaksu Kütük Ev, yolu Çıldır Gölü’ne düşen yerli ve yabancı turistlerin en sık misafir olduğu işletmelerden biri. Kars’ın merkezine...

Çıldır Gölü’nü ziyaret ettiğinizde burada konaklamak ya da nefis bir yemek yemek için, Kars Valiliği tarafından 2017 yılında hizmete açılan Arpaçay Çanaksu Kütük Ev’e konuk olabilirsiniz. Beş adet butik odaya ev sahipliği yapan bu işletmenin restoranı ve kafeteryası, geniş menü seçenekleriyle her damak zevkine hitap etmeyi başarıyor. 08:00-21:00 saatleri arasında hizmet veren işletmeye, her gün Kars’ın merkezinden 10:30’da kalkan ücretsiz servise binerek ulaşım sağlamak mümkün. Bu servis 15:30’da yeniden hareket edip kent merkezine geri dönüyor. Eğer bu üç saatlik zaman dilimi sizin için yetersizse, önceden rezervasyon yaptırarak Arpaçay Çanaksu Kütük Ev’de konaklayabilirsiniz.

30. Kuyucuk Kuş Cenneti - Arpaçay

Kuyucuk Kuş Cenneti

Kars’ın Arpaçay ilçesine bağlı Kuyucuk Köyü’nde bulunan ve ismini de bu köyden alan Kuyucuk Kuş Cenneti, kentin turistik açıdan en çok ilgi gören duraklarından biri. Toplamda 217 hektarlık bir yüzey...

Arpaçay’ın Kuyucuk Köyü’nde bulunan Kuyucuk Gölü; Kafkasya, İran ve Anadolu biyolojik çeşitlilik noktalarının kesiştiği özel bir konuma sahip. Üstelik bu konum, aynı zamanda kuşların Afrika-Avrasya göç yolunun da üzerinde bulunuyor. Hem bu sayede hem de sığ yapısı sebebiyle en az 200 kuş türüne ev sahipliği yapan Kuyucuk Gölü, nam-ı diğer Kuyucuk Kuş Cenneti, ilkbahar ve sonbahar aylarında birbirinden etkileyici manzaralara kavuşuyor. Yerli ve yabancı turistlerden yoğun ilgi gören göl, 2009 yılından beri uluslararası öneme sahip olan sulak alanları ifade eden ramsar alanı unvanına da sahip. Ancak gölün nefis manzaralarına tanıklık etmek için buraya yaz ve bahar aylarında gitmek şart. Çünkü kış aylarında göl donuyor ve haliyle bu dönemde göle hiç su kuşu uğramıyor.

31. Sarıkamış

Sarıkamış

Kars’ın ilçelerinden biri olan Sarıkamış, tarihçesi milattan önce devirlere kadar uzanan bir yerleşim yeri. 1064 yılında Selçuklu Sultanı Alparslan’ın bölgeyi hakimiyeti altına alması sonucunda Türk topraklarına katılmış. 1534 yılında ise...

Bir sonraki durağımız, Kars’ın Sarıkamış ilçesi. Hem kayak merkeziyle hem de uçsuz bucaksız sarıçam ormanlarıyla ünlü olan bu ilçe, 2004 yılından beri milli park statüsüne sahip olan Allahuekber Dağları’na da ev sahipliği yapıyor. Sarıkamış genellikle kayak merkezinde vakit geçirme amaçlı ziyaret edilen bir yer olsa da, ev sahipliği yaptığı Şehitler Anıtı ve Katerina Av Köşkü de mutlaka görülmeli. Dilerseniz, Sarıkamış’ta gezilecek yerler önerilerimizi birer birer inceleyelim.

32. Sarıkamış Kayak Merkezi - Sarıkamış

Sarıkamış Kayak Merkezi

Bildiğiniz üzere, dünyada kayak yapmak ve karın tadını çıkarmak için ziyaret edebileceğiniz en iyi yerlerden biri, elbette Alpler. Çünkü Alpler’de kristal ve toz cinsinde özel bir kar yağıyor. İşte, bu...

Eğer kayak, snowboard ya da off-pist gibi sporlarla ilgileniyorsanız, ülkemizde ziyaret edebileceğiniz en özel tesis, kesinlikle Sarıkamış Kayak Merkezi. Çok özel bir kar cinsi olan kristal toz kar, dünyada yalnızca Sarıkamış’ta ve Alpler’de görülüyor. Çevresi görkemli sarıçam ormanlarıyla çevrelenen bu tesiste kar ortalama 141 gün boyunca yerde kalıyor. Ormanlar pistlerin rüzgara karşı korunaklı ve çığ tehlikesinden uzak olmasını sağlıyor. Üstelik, Sarıkamış’ta hava genellikle hep açık ve güneşli. Bu sayede kayak tutkunlarının planlarının olumsuz hava koşulları sebebiyle iptal olması ihtimali de oldukça düşük.

Pistlerde buzlanma tehlikesinin de söz konusu olmadığı Sarıkamış Kayak Merkezi, popülerliğine rağmen son derece sakin ve keyifli bir atmosfere sahip. Tesiste fiyatlar ülkemizin diğer kayak merkezleriyle kıyaslandığında daha bütçe dostu. Dahası, bu tesis ilçe merkezine yalnızca bir kilometre uzaklıkta. Bu sayede ulaşım ve konaklama açısından da bir problem yaşanmıyor. Tesisteki pistlerin toplam uzunluğu 25 kilometreye kadar ulaşıyor.

33. Sarıkamış Kütük Ev - Sarıkamış

Sarıkamış Kütük Ev

Kars’ın Sarıkamış ilçesinde Kars Valiliği tarafından ve Kars İl Özel İdaresi’nin de sağladığı katkılarla 2016 yılında inşa edilen Sarıkamış Kütük Ev, 2017 yılından beri halkın hizmetine açık. Sarıkamış Kayak Merkezi’nin...

Tıpkı Arpaçay Kütük Ev gibi Kars Valiliği tarafından işletilen Sarıkamış Kütük Ev, Sarıkamış Kayak Merkezi’nin hemen girişinde. 2017’den beri hizmet veren işletmenin bünyesinde dört otel odası, seksen kişi kapasiteli bir restoran ve kafeterya olarak kullanılan bir oda bulunuyor. İki katlı bir yapı olan Sarıkamış Kütük Ev’den çeşitli kayak malzemeleri ve ekipmanları kiralamak da mümkün. Ancak burada konaklamayı düşünüyorsanız önceden rezervasyon yaptırmanız gerekebilir. Çünkü Sarıkamış Kütük Ev’in odaları kış sezonunda çok hızlı doluyor.

34. Katerina Av Köşkü - Sarıkamış

Katerina Av Köşkü

Kars’ın Sarıkamış ilçesi sınırları içinde bulunan Katerina Av Köşkü, günümüzde de çok sayıda Baltık mimarisi örneğine ev sahipliği yapan kentteki en özel ve ünlü yapılardan biri. 1896 yılında, yani Kars’ın...

Eğer 19. yüzyıl Baltık mimarisi örneklerini incelemeyi seviyorsanız, Sarıkamış’taki Katerina Av Köşkü’nü mutlaka ziyaret etmelisiniz. Çünkü birçoğu Kars’ın merkezinde bulunan bu yapıların en güzeli, aslında Sarıkamış’ın çam ormanlarının içine gizlenmiş durumda. 1896 yılında Rus Çarı II. Nikola tarafından hasta oğlu için inşa ettirilen bu tarihi köşk, uzun yıllardan beri Çar’ın eşi Katerina’nın ismiyle anılıyor.

Köşkün en önemli özelliği ise inşasında tek bir çivinin bile kullanılmamış olması. Buna rağmen hâlen ayakta ve inanılmaz etkileyici bir görünüm sergiliyor. Köşkün içi şu anda harap halde. Ancak 2022 yılında alınan bilgilere göre, bu yapının otele dönüştürülmesi için çalışmalara da başlanmış durumda. Umarız bu çalışmalar, köşkün karakteristik yapısına ve özgün mimarisine zarar vermez.

35. Sarıkamış Şehitler Anıtı - Sarıkamış

Sarıkamış Şehitler Anıtı

Kars’ın Sarıkamış ilçesinde bulunan Sarıkamış Şehitler Anıtı, I. Dünya Savaşı sırasında gerçekleştirilen Sarıkamış Harekatı’nda şehit olan 78 bin askerimizin anısına dikilmiş bir anıt. Bildiğiniz üzere, 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı’nın, diğer ismiyle...

Son olarak, yolunuz Sarıkamış’a düştüğünde Sarıkamış Şehitler Anıtı’nı da mutlaka ziyaret etmenizi öneririz. Bu anıt, onlarca yıl düşman işgalinde kalan Kars’ı Rus ordularından temizlemek amacıyla gerçekleştirilen Sarıkamış Harekatı’nda şehit düşen on binlerce Türk askerinin anısına dikildi. 15-22 Aralık 1914 tarihleri arasında Allahuekber Dağları’nda şehri Ruslardan geri almak için harekete geçen 60 bin asker, dondurucu soğuk ve açlık sebebiyle henüz hedeflerine ulaşamadan şehit düştü. Osmanlı İmparatorluğu’nun yaşadığı en hazin ve korkunç felaketlerden biri olan bu olayı anlatan 2008 yapımı 120 adlı bir film de var. Özhan Eren’in ve Murat Saraçoğlu’nun yönettiği bu filmi de dilerseniz Sarıkamış ziyaretiniz öncesinde izleyebilirsiniz.

Ege Ertan Yazar
29.10.2024
İlgili İçerikler

Spil Dağı’nın eteklerine yayılmış olan Manisa, hem tarih hem de doğa tutkunları için ilgi çekici bir keşif durağı. Osmanlı döneminde...

Ülkemizin en turistik kentlerinden biri olan Balıkesir, Ege ile Marmara’nın kesiştiği bölgede yer alması sayesinde doğanın cömert mirasından fazlasıyla nasibini...

Türkiye’nin en yüksek zirvesine ev sahipliği yapan Ağrı, görkemli doğası ve zengin tarihiyle Doğu Anadolu’nun en etkileyici şehirlerinden biri. İsmini,...

Türkiye’nin görülmesi gereken noktalarından olan Sivas’a gitmeyi planlayanlar için bir “Sivas gezilecek yerler listesi” hazırlayalım dedik. Kolları sıvadık, “burayı görmeden...

Doğu Anadolu Bölgesi’nin turistik açıdan en çok ilgi çeken şehirlerinden biri olan Erzurum, hem doğal güzellikleri hem de tarihi mirası...

Ülkemizin termal turizm başkentlerinden biri olan Afyonkarahisar, hem sağlık ve huzur hem de tarih  ve doğa dolu bir kaçamak arayanlar...

Masal diyarını andıran travertenleri, meşhur kaplıcaları ve tarih kokan antik kentleriyle Denizli, yeni yerler keşfetmeyi sevenler için adeta bir hazine...

Doğu Anadolu Bölgesi’nin en özel şehirlerinden bir tanesi olan Elazığ’ın eski çağlardaki adı Harput’tur. Yukarı Fırat havzasının doğal güzelliklerini bünyesinde...

Bir yanına görkemli Toros Dağları’nı, bir yanına da Seyhan Nehri’ni almış olan Adana, ülkemizin turistik açıdan en etkileyici kentlerinden biri....

Eski ismi olan Bozok olan Yozgat, Türkiye’nin küçük şehirlerinden bir tanesidir. Doğal güzelliklerinin yanı sıra, tarihçesi de son derece köklüdür....

Doğu Anadolu Bölgesi’nin en önemli şehirlerinden bir tanesi olan Erzincan, saklı güzellikleri ile keşfedilmeyi bekleyen ve ziyaret edilmeyi hak eden...

Doğu Anadolu Bölgesi, her şehri ile keşfedilmeyi hak eden birçok tarihi, kültürel ve doğal değere sahip bir coğrafyadır. Batının denizi...

Tarihi geçmişi antik çağlara kadar uzanan Aksaray, İç Anadolu Bölgesi’nde yer alan küçük bir şehrimizdir. Büyük bölümü Konya havzasında ve...

Ülkemizin her bir köşesinde mutlaka görülmesi gereken gizli cevherler bulunuyor. Karabük’ün küçücük bir ilçesi olan Safranbolu da bunlardan bir tanesi....

Doğal güzellikler bakımından dünyanın en nadide coğrafyalarından biri olan Anadolu’da, 100’den fazla doğal göl bulunuyor. Ülkemiz Türkiye, son dönemde kuraklık...

Ege Bölgesi’nin en sevilen tatil merkezlerinden biri olan Kuşadası, özellikle Aydın ve İzmir’de yaşayanlar için mükemmel bir kaçış noktası. Aydın’ın...

Kastamonu, Batı Karadeniz’in incisi. Doğası büyük oranda korunabilmiş ve hem yeşil hem de mavi sevenler için harika manzaralar sunan Kastamonu’da...

Çanakkale’nin Ayvacık ilçesine bağlı olan Assos, ülkemizde bol bol kafa dinleyebileceğiniz ve tertemiz havayı içinize çekerek tatil yapabileceğiniz en cazip...

Trakya Bölgesi’nin turistik açıdan en çok ilgi gören noktalarından biri olan Edirne, hem tarihi değerleri hem de doğal güzellikleri açısından...

Roma İmparatoru Jül Sezar’ın “Geldim, gördüm, yendim” anlamına gelen meşhur “Veni, vidi, vici” sözünü sarfettiği, özellikle Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinden...

Çorum, tarihi dokusu ve doğal güzellikleriyle herkes tarafından keşfedilmeyi bekleyen bir şehir. Anadolu'nun kalbinde yer alan bu kent, yakın geçmişte...

Batı Karadeniz Bölgesi’nin büyüleyici coğrafyasının içinde; hem İstanbul’a hem de Ankara’ya yalnızca birkaç saat uzaklıkta hem de deniz kıyısında bulunan...

Batı Karadeniz’in en ilgi çekici kentlerinden biri olan Zonguldak, aynı zamanda ülkemizin taş kömürü madenleri alanında en zengin şehri olma...

Her ne kadar İstanbul’un tarihi mirası ve iş hayatı büyük oranda Avrupa yakası sınırları içinde olsa da, Anadolu yakasının da...

Bolu, doğa tutkunları için gerçek bir yeryüzü cenneti. Başta Abant Gölü Tabiat Parkı ve Yedigöller Milli Parkı olmak üzere, il...

Keşfetmekle bitiremeyeceğiniz kadar çok sayıda tarihi değeri ve doğal güzelliği bir arada görmek için ziyaret edebileceğiniz en ideal şehirlerimizden biri...

Antalya öyle gelişmiş bir turizm merkezi ki, burada herkesin hayalindeki tatile uygun bir ortam bulması çok kolay. Keza lüks oteller,...

Birbirinden etkileyici doğa harikalarını yakından görmek ve bunu yaparken kalabalıklardan uzak kalmak istiyorsanız, Isparta ülkemizde ziyaret edebileceğiniz en ideal kentlerden...

İstanbul’un tarihi ve kültürel mozaiğini en güzel yansıtan semtlerden biri olan Balat, adeta zamanın durduğu bir yer. Daracık sokaklarında yürürken...

Kent merkezlerinde yaşamanın birçok farklı avantajı var ama insanın ruhu bazen sürekli beton ve kalabalık görmekten daralıyor. Sapanca da başta...

Lüks oteller cenneti Belek’e hoş geldiniz! Antalya’nın birçok farklı beldesinde birbirinden lüks ve seçkin otelle karşılaşmak mümkün ama özellikle Belek’te...

Marmara Bölgesi’nde kış turizmi dendiğinde akla gelen ilk destinasyonlardan biri olan Kartepe, doğal güzellikleriyle ünlü bir yerleşim merkezi. Tabiat parkları,...

İstanbul’un derya deniz tarihçesini keşfetmek, kentin ruhunu hissetmek ve olağanüstü zenginlikteki mirasına tanıklık etmek için rotanızı çevirebileceğiniz semtlerin başında Eminönü...

İstanbul’un kalbinin attığı yerlerden biri olan Taksim, hareketli atmosferi ve enerjisiyle her daim keşfe değer bir destinasyon. Kentin açık ara...

Bir zamanlar Muğla’nın bir ezelden beri turistik olan, bir de pek kimsenin bilmediği ve sakin sahil kasabası atmosferini koruyan yerleri...

İzmir’in kent merkezine yaklaşık 40-50 kilometre uzaklıkta bulunan ilçesi Seferihisar, hem binlerce yıl öncesine dayanan tarihi dokusu hem de bozulmamış...

Ege Bölgesi’nin gözde tatil merkezlerinden biri olan Didim; masmavi denizi, altın rengi kumsalları ve tarihi zenginlikleriyle dolu dolu geçecek bir...

Antik çağların izini sürebileceğiniz, Akdeniz’in eşsiz sahillerinin tadını çıkarabileceğiniz, adeta bir keşif cenneti: Side. Özellikle son yıllarda adını genellikle lüks...

Denizli’nin nüfus bakımından en büyük ilçesi olan Pamukkale, ülkemizin en önemli termal turizm merkezlerinden biri. Yerleşim tarihi antik çağlarda başlamış...

Bolu’nun Mudurnu ilçesi sınırları içinde bulunan Abant Gölü, kentin en ünlü doğal güzelliklerinin başında geliyor. Öyle ki, gölün çevresindeki bölge...

Antalya’nın Kemer ilçesi, Toros Dağları’nın ihtişamlı ormanları ile Akdeniz’in masmavi sularını buluşturan bir tatil cenneti. Renkli gece hayatı, farklı beklentilere...

Çanakkale’ye bağlı Gökçeada, ülkemizin yüzölçümü bakımından en büyük adası. Ege Denizi’nin masmavi sularında, binbir farklı doğal güzelliğe ve son derece...

Antalya’nın kent merkezine yaklaşık 150 kilometre uzaklıkta bulunan ilçesi Demre, aynı zamanda kentin doğal güzellikleri ve tarihi mirasıyla en ön...

İzmir’in Selçuk ilçesine bağlı Şirince, ülkemizin en güzel dağ köylerinden biri. Tarihi dokusu ve estetiğiyle adeta tabloyu andıran sokakları, Rum...

İstanbul sınırlarından çıkmadan mavi bayraklı plajlara, bakir koylara, yemyeşil ormanlara ve doğayla iç içe konaklama işletmelerine ulaşmak istiyorsanız, doğru adres,...

İstanbul’un Adalar ilçesinin, yani Prens Adaları’nın en büyüğü olan Büyükada, metropol hayatının kalabalık ve stresli atmosferinden uzaklaşmak isteyenler için harika...

Üsküdar ilçesine bağlı Kuzguncuk, İstanbul’un en karakteristik ve turistik semtlerinden biri. Boğaz’a nazır tarihi sokakları, asırlardır varlığını koruyan ibadethaneleri, rengarenk...

Gönül rahatlığıyla “bir sanat şehri” olarak nitelendirebileceğimiz İstanbul, asırlardır yaratıcı ruhların buluşma noktası. Tarihi yapıları kadar sanat galerileriyle de dikkat...

Her köşesinden tarihi ve kültürel zenginlikler fışkıran İstanbul, müze gezmeyi sevenler için de adeta bir keşif cenneti. Her adımda geçmişin...

İstanbul, sadece tarihi ve kültürel zenginlikleriyle değil, aynı zamanda doğal güzellikleriyle de herkesi büyüleyen bir şehir. Bu sayede, şehir hayatının...

İstanbul’un tarih kokan sokaklarını keşfetmek istiyorsanız, her biri Beyoğlu ilçesine bağlı olan Karaköy, Galata ve Tophane semtleri ideal bir başlangıç...

Yaz tatili dendiğinde herkesin aklına gelen ilk üç yerden biridir, Çeşme. Geçmişte İzmirlilerin sıcaklar bastırdığında yazlıklarına kaçtığı sevimli bir sahil...

Doğa, tarih, gastronomi, kültür, gece hayatı, spor… Alanya’da hakikaten ne ararsanız var. Antalya’nın güzeller güzeli ilçesi, her türden tatil ve...

Muğla’nın en gözde tatil yerleri dendiğinde birçoğumuzun aklına ilk olarak Marmaris, Fethiye, Bodrum ve Datça gibi destinasyonlar gelir. İlginçtir ki,...

Tarihçesi Türklerin Orta Asya’dan Anadolu’ya göçmesiyle başlayan hamam kültürü, günümüzde hâlen yaşatılıyor. Bu geleneksel kültürün izlerini en verimli şekilde sürebileceğimiz...

İstanbul’un her iki yakasında, kalabalık ve hızlı temposundan kaçmak isteyenlerin rahat bir nefes almasına olanak tanıyan, birbirinden büyüleyici yeşil alanlar...

İstanbul’da yaşayan ya da bir süreliğine vakit geçiren herkesin bol miktarda gürültüye, kalabalığa ve strese maruz kaldığı bir gerçek. Gündelik...

İstanbul’un her köşesinde ayrı güzellikler saklı ama Avrupa yakasının kentin kalbi, tarihi ve kültürel zenginliklerinin merkezi olduğunu söylemek pek de...

Asya ile Avrupa’yı birbirine bağlayan İstanbul Boğazı, tarih boyunca medeniyetlerin ilgi odağı olmuş, hem doğal hem de tarihi güzelliklerle çevrelenmiş...

Üç tarafı denizlerle çevrili, dört mevsimi hakkını vererek yaşayan ve iki kıtayı birbirine bağlayan bir ülkenin tatil cenneti olmaması mümkün...

Yahya Kemal’in “Sade bir semtini sevmek bile ömre değer.” dediği, Orhan Veli’nin gözleri kapalı dinlediği, Cahit Sıtkı’nın “gökyüzü mahallesi”, Sezai...

Türkiye'deki En Önemli Tarihi Yapılar ve YerlerTürkiye, tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış zengin bir kültürel mirasa sahiptir....

Dünyanın turizm açısından en popüler şehirlerinden birisi olan İstanbul için, aylarca gezseniz bile bitiremeyeceğiniz kadar kalabalık bir keşif listesi oluşturmanız...

Bir şehri, ülkeyi, kültürü daha yakından tanımak ya da tarihsel bir yolculuğa çıkmak için yapabileceğiniz en doğru ve keyifli şeylerden...

Çok uzun süredir sevdiklerimize sarılabileceğimiz yılbaşı günlerinin gelmesini bekliyoruz. Tekrar ailemizle ve arkadaşlarımız ile birlikte upuzun ve keyifli masalarda oturmayı...

"Güçlü bir insan ve bir şelale kendi yollarını çizer" diye çok söylenen bir söz var. Gerçekten de şelaleler, yeryüzündeki en...

Mimariye meyliniz olmasa bile, bu yükselen yapıları sevebilirsiniz. En etkileyici modern harikalardan bazıları da bulutları delip geçen ve sonsuza kadar...

Türkiye gibi muhteşem bir ülkenin maalesef halen gezemediğim 3-5 şehri kaldı. Hangilerini gezemediğimi yazarsam pozitif ayrımcılık olur diye çekindiğimden, şehirleri...

Bodrum, Türkiye'de özellikle yerli gezginler, seyahat severler için açık ara akla ilk gelen yerlerden birisi. "Halikarnas Balıkçısı" mahlası ile tanıdığımız...

Konya, Türkiye’de ve dünyada inanç turizminde en önemli destinasyonlardan biri ancak her şey bununla bitmiyor. Konya gezilecek yerler denilince aslında...

Cıvıl cıvıl atmosferi, üniversite gençliği, yemyeşil alanları ve Avrupai görünümü sayesinde Eskişehir; ülkemizin en popüler kentlerinden biri haline gelmiş durumda....

Ülkemizin tarihiyle ilgi çekici şehirlerinden biri Diyarbakır. Uzunlukta Çin Seddi ve İstanbul Surlarından sonra gelen ama güzelliğiyle eşi benzeri olmayan...

Ülkemizin her bir köşesinin birbirinden güzel bir tabiata sahip olduğunu biliyoruz ama yine de Türkiye'nin en turistik yerlerinden bir tanesi...

Urhai, Orhay, Erech, Arach, Edesse, Kaliruha, Ruha… Süryaniler, Helenler, Araplar ve nihayetinde Türklerin hüküm sürdüğü toprakların her toplulukla birlikte aldığı...

Artvin, Karadeniz Bölgesi’nin belki de en bakir kalabilmiş kentlerinden biri. Hâlen neredeyse hiç el değmemiş doğal güzelikleri, görkemli ormanları, ünlü...

Doğu Karadeniz’in masal kenti Rize, dünyaca ünlü doğal güzelliklere ev sahipliği yapan büyüleyici bir şehir. Karadeniz’in bol yağışlı ve hırçın...

Ülkemize ev sahipliği yapan bu bereketli coğrafya tarih boyunca sayısız medeniyeti ağırladı. Bu sayede biz de bugün çok zengin bir...

Ülkemizin hem yerli hem de yabancı turistler tarafından en çok ilgi gören tatil merkezlerinden biri olan Marmaris, her yıl ortalama...

Doğanın bize armağan ettiği sayısız farklı güzellik var ve ülkemizin söz konusu güzellikler bakımından epey zengin olduğunu söylemek mümkün. Metrelerce...

Görkemli ormanlar, tarihi yürüyüş yolları, asırlara meydan okuyan kalıntılar, bakir koylar, yarı tropik bir bitki örtüsü, endemik türler, tertemiz plajlar…...

Türkiye’nin en kuzeyinde, Batı Karadeniz’in de en doğusunda bulunan Sinop; asırlar boyunca önemli bir liman kenti olduğu için bugüne dek...

Anadolu medeniyetlerinin en önemli beşiklerinden biri olarak görülen bir coğrafyada bulunan Gaziantep, esasen çok zengin bir tarihi ve kültürel mirasa...

Batı Karadeniz’in doğal güzellikleriyle ün salmış kenti Bartın, özellikle bahar ve yaz aylarında yerli ve yabancı turistlerden yoğun ilgi görüyor....

Upuzun sahilleri, tarihi mirasları ve yeryüzü cennetini andıran doğal güzellikleriyle Giresun; Doğu Karadeniz’in en büyüleyici kentlerinden biri. Özellikle doğa tutkunlarının...

Karadeniz’in nüfus bakımından en büyük kenti olan Samsun, tarihçesi ilk çağlara kadar uzanan kadim bir kent. Kurtuluş Savaşı’nın başlangıç anına...

Yaz turizmi açısından bir cazibe merkezine dönüşen yerleşim yerlerinin hem avantajları hem de dezavantajları var. Fethiye, Bodrum, Marmaris ve Çeşme...

Kendine has bir ruhu olan tatil merkezlerinde vakit geçirmek, gerçekten ayrı bir keyif. Çünkü turizm potansiyeli yüksek olan ve her...

Ülkemiz, insanlık tarihi boyunca sayısız farklı medeniyete ev sahipliği yapan oldukça özel bir coğrafyada yer alıyor. Bu sayede, neredeyse her...

Muğla’nın yaz tatilleri ve doğa kaçamakları için en çok tercih edilen adreslerinden biri olan Köyceğiz ilçesi hem doğal güzellikleri hem...

Karadeniz’in dillere destan doğal güzelliklerini ve zengin tarihi mirasını keşfetmek isteyenler için, Ordu dört dörtlük bir destinasyon seçeneği oluşturuyor. Hem...

Benzer İçerikler

Coğrafi konumu ve ev sahipliği yaptığı değerler bakımından yalnızca ülkemizin değil, dünyanın da en önemli şehirlerinden biri olarak görülen İstanbul;...

Dünyanın en büyüleyici, ilginç ve sıra dışı kentlerinden biri olan İstanbul, bildiğiniz üzere Asya ve Avrupa kıtalarını birbirine bağlıyor. Kentin...

Her anlamda metropol olmanın hakkını sonuna kadar veren İstanbul’da gezilecek yerler listesini tamamlamak için belki aylar yetmez. Hatta İstanbul’u baştan...

Ege Bölgesi’nin doğal, kültürel, tarihi ve coğrafi güzellikleri açısından ne kadar büyüleyici bir atmosfere sahip olduğu konusunda hemfikir olmayan yoktur....

Günümüzde dünyanın hemen hemen her yerinde, hem şehir içerisinde hem de şehirlerarası ulaşımı sağlayan metro sistemleri 1800’lü yıllarından başından beri...