Binlerce yıllık bir yerleşim tarihine sahip olması nedeniyle çok zengin bir mirasa ev sahipliği yapan Ani Antik Kenti, Kars’ın turistik açıdan en çok ilgi gören duraklarından biri. Aslına bakarsanız bu kadim antik şehir yalnızca Kars’ın değil, genel anlamda ülkemizin de en etkileyici ve ilgi çekici kültür varlıkları arasında yer alıyor. Günümüze kadar ayakta kalabilmiş birçok tarihi yapıyı içinde barındıran Ani Antik Kenti’ni gezmek için bir tam gün ayırmak bile yeterli olmayabilir. Hatta bölgenin zenginliğinden ötürü, bu antik şehrin mümkünse bir rehber eşliğinde gezilmesi tavsiye ediliyor.
Ani Ören Yeri’nin güney batısındaki bir tepenin üzerine inşa edilmiş olan İç Kale de Ani Antik Kenti’nde mutlaka görülmesi gereken yapılardan biri. Kalenin M.S. 4. yüzyılın sonlarına doğru Karsaklılar tarafından inşa ettirildiği biliniyor. İç Kale’de söz konusu tepeyi çevreleyen surlar ile kilise ve saray kalıntılarını görüyorsunuz. Çünkü geçmişte burada yer alan diğer yapılar günümüzde tamamen toprağın altında kalmış durumda.
Hem İç Kale hem de onu çevreleyen surların tamamı, bu bölgeye özgü bir materyal olan volkanik tüf taşı kullanılarak inşa edilmiş. Ani Ören Yeri zaten savunması kolay bir arazi üzerine inşa edildiği için, İç Kale de tarih boyunca bu konum avantajından yararlanmış. İç Kale’de bulunan kalıntılar, mimari açıdan ören yerindeki yapıların öncüsü olarak görülüyor. İç Kale’ye Menuçehr Cami’nin önünden geçen yolun güney batısına doğru uzanan patikadan ilerleyerek ulaşılabiliyor.