Küçük Menderes Nehri, Büyük Menderes ve Gediz ırmaklarıyla birlikte Ege yöresinin en büyük akarsularından bir tanesi konumunda. Bölgedeki canlı çeşitliliği ve canlı yaşamı açısından çok önemli bir su kaynağı olan Küçük Menderes, aynı zamanda tarım ve sanayi içinde büyük önem arz ediyor.
İlk defa antik çağlarda yazılan kaynaklarda adı geçen Küçük Menderes Nehri’nin o dönemdeki isminin “Kaystros” ya da “Asparta” olduğu biliniyor. Küçük Menderes Nehri’nin uzun yıllardır taşıdığı yüksek alüvyon miktarı nedeniyle Ege Denizi’ni yaklaşık 6 -7 kilometre kadar doldurduğu da bir başka önemli detay diyebiliriz. Bu 6 – 7 kilometrelik bariyer, dünyanın en önemli antik kentlerinden biri olan Efes’in deniz kenarı bir yerleşim olmaktan çıkmasına ve denizden uzaklaşmasına neden olmuş durumda. Küçük Menderes Nehri aynı zamanda Türkiye’de üzerine betonarme bir köprü yapılan ilk akarsu olma özelliğini de taşıyor.
Küçük Menderes Nehri, İzmir’in Ödemiş ilçesi sınırlarında yer alan Bozdağlar’ın eteklerinden kaynayan suların toplanmasıyla oluşuyor. Küçük Menderes Nehri Selçuk istikametine doğru uzanıp giderken, birçok irili ufaklı akarsu nehrin bünyesine katılıyor. Toplamda 175 kilometre civarında bir uzunluğu olan Küçük Menderes, son olarak Selçuk sınırları içerisine ulaşıyor ve buradan denize dökülüyor. Küçük Menderes Nehri kendisi ile aynı ismi taşıyan Küçük Menderes Ovası’na can suyu olmaya çalışıyor.
Küçük Menderes Nehri çok önemli bir su kaynağı ve akarsu olmasına rağmen son yıllarda büyük kirlilik problemleri yaşıyor ve bu problemler nehre büyük zarar veriyor. 2017 yılında başlayan ıslah çalışmaları bu kirliliği hafifletse de büyük sorun halen devam ediyor.