İstanbul’un tarihi dokusunu en güzel şekilde yansıtan semtlerinden biri olan Karaköy’de, artık semtle özdeşleşmiş bir yapı var: Fransız Geçidi! Neoklasik üslubuyla ön plana çıkan bu tarihi geçit, 1860 yılında inşa edilmiş. O dönemde kente gelen Fransız tüccarların ve malların İstanbul’la buluştuğu noktalardan biriymiş. Kemankeş Caddesi ile Galata Mumhanesi Sokağı’nı birbirine bağlayan geçit, kentin hareketli ticaret hayatının en önemli merkezlerinden birini oluşturuyormuş. Özellikle Galata’nın uluslararası ticaretin nabzını tuttuğu dönemlerde, Fransız gemilerinden karaya ayak basan tüccarlar mutlaka buradan geçiyormuş. Fransız Geçidi’nin giriş kapısında, yapının Fransızca ismi olan “Cite Française” de yazılı.
Hem ticaretin hem de sosyal hayatın merkezini oluşturan Fransız Geçidi, mimari açıdan son derece özel ve zarif bir yapı. İnce işçilik ürünü detayları ve ustalıklı mimarisi ile kendi döneminde fark yaratmış. 1992 yılında başlatılan restorasyon çalışmalarıyla modern bir iş merkezine dönüştürülmüş, ancak bu esnada tarihi dokusuna zarar verilmemiş. Günümüzde geçidin alt katlarında kafe ve restoranlar bulunuyor. Üst katlar da ofislere ve ticari alanlara ev sahipliği yapıyor.
Haç şeklinde tasarlanmış olan Fransız Geçidi’nin, hem neoklasik hem de modern unsurları bir arada barındırdığını söylemek mümkün. Yapının cephelerinde yer alan bitkisel ve geometrik süslemeler, o dönemin mimari anlayışını yansıtan en önemli detaylar arasında. Geçidin üst katlarına eklenen cam kaplamalar ise ona modern bir yorum kazandırmış. Gerek görsel estetiği gerek işlevselliğiyle Karaköy’ün en önemli yapılarından biri olan Fransız Geçidi, turistik açıdan da son derece popüler. Özellikle geçidin içinde yer alan kafe ve restoranları ziyaret etmek, bir yandan tarihi bir atmosferin bir yandan da nefis lezzetlerin tadını çıkarmak isteyenler için harika bir aktivite olabilir.