Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesindeki Telçeker ve Üzengili köyleri arasında yer alan Nuh’un Gemisi, efsanelerle örülü geçmişiyle turistik açıdan yoğun ilgi gören doğal bir anıt. Ağrı Dağı’nın güneyinde, kalan bölge, Türkiye-İran transit yoluna da yalnızca 3,5 kilometre uzaklıkta. Nuh’un Gemisi olarak adlandırılan bu ilginç doğal oluşum, ilk kez 1959 yılında harita mühendisi Yüzbaşı İhsan Durupınar tarafından keşfedilmiş. Gemi şeklinde bir silüete sahip olması sebebiyle yıllardır hem bilim insanlarının hem de meraklı gezginlerin ilgisini çekiyor. Toprak kaymaları ve heyelanlarla şekillendiği düşünülen doğal oluşumun gerçekten de Nuh’un Gemisi’ne ait olup olmadığı mevzusu da hâlen tartışma konusu.
Gemiye benzeyen doğal anıt, 165 metre uzunluğunda ve 50 metre genişliğinde. Derinliği ise 13 metre olarak ölçülmüş. Bu görünümün Nuh’un Gemisi’ne atfedilmesinin en önemli sebebi, ölçülerin kutsal kitaplarda belirtilen gemi ölçüleriyle örtüşüyor olması. Şeklin baş kısmının dar, arka kısmının ise ortaya doğru daralıyor olması da insanlık tarihindeki ilk gemi tasarımlarını andırıyor. Yer bilimciler ve arkeologlar tarafından yapılan incelemelerde, bu görünümün doğal oluşumlar sebebiyle ortaya çıktığı sonucuna varılmış elbette. Ancak Nuh Tufanı efsanesinin bölgeyi turistik açından katbekat daha popüler hale getirdiği de bir gerçek.
1987 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından “korunması gereken taşınmaz kültür ve tabiat varlığı” olarak tescil edilen Nuh’un Gemisi, aynı zamanda bir açık hava müzesi statüsünde. Araştırmaların derinleştirilmesi için bölgede, Atatürk Üniversitesi ve İstanbul Teknik Üniversitesi gibi kurumların katkısıyla bilimsel çalışmalar yürütülüyor. Bölgeden alınan toprak ve kaya örneklerinin 3 bin 500 ila 5 bin yıl öncesine ait bileşenler içerdiği tespit edilmiş durumda. Ancak bu bulgular da gemiyle doğrudan ilişkilendirilemiyor.