Ağrı’nın Doğubayazıt ilçe merkezinin 5 kilometre doğusunda bulunan Doğubayazıt Kalesi, Belleburç adı verilen bir noktadaki sarp bir kayalık üzerine inşa edilmiş. Urartu Kalesi olarak da bilinen tarihi yapı, hem köklü geçmişi hem de ustalıklı mimarisiyle dikkat geçiyor. Kaleye dair yazılı belgeler oldukça sınırlı ama kalıntılar bize bu yapının Urartu Dönemi’nden itibaren yerleşim yeri olarak kullanıldığını gösteriyor. Çünkü içinde hem Urartu mezarları hem de Antik Çağ’a ait mimari izler var. İlk kez Urartular tarafından inşa edildiği tahmin edilen Doğubayazıt Kalesi, tarih boyunca birçok farklı uygarlık tarafından kullanılmış ve onarılmış.
Savunma amaçlı inşa edilen Doğubayazıt Kalesi, kayalık zemin üzerine düzgün taşlar eklenerek tasarlanmış. Hem askeri hem de yerleşim amaçlı kullanılmış. Güneyinde yer alan İshak Paşa Sarayı ile kale arasında derin bir vadi uzanıyor. Bu bölge, çevresindeki doğal güzellikler ve zengin tarihi mirasıyla Ağrı’nın turistik açıdan en çok ilgi gören noktalarından birini oluşturuyor.
Osmanlı Dönemi’nde de önemini koruyan Doğubayazıt Kalesi, Yavuz Sultan Selim’in 1514 yılında gerçekleştirdiği Çaldıran Seferi sırasında restore edilmiş ve Osmanlı’nın doğudaki önemli üslerinden biri haline gelmiş. İlerleyen yıllarda da farklı medeniyetlerin izlerini taşımaya devam etmiş. O dönemde bölge halkı tarafından Ceneviz Kalesi olarak da anılan yapı, Orta Çağ’da ticaret yollarının bir parçası olarak kullanılıyormuş. Günümüzde de yapılan araştırmalar doğrultusunda, Cenevizli tüccarların İpek Yolu üzerindeki bu güzergahı geçmişte sıkça kullandığı düşünülüyor.
Günümüzde harabe halinde olsa da, Doğubayazıt Kalesi’nin ihtişamı ve tarihi dokusu hala ziyaretçileri kendine çekiyor. Sizin de yolunuz Ağrı’ya düşerse rotanızı Doğubayazıt’a çevirebilir ve İshak Paşa Sarayı’nı, Doğubayazıt Kalesi’ni ve Ahmed-i Hani Türbesi ile Müzesi’ni aynı gün içinde keşfedebilirsiniz.