Kütahya, Eskişehir ve Afyonkarahisar arasında uzanan Frig Vadisi, yaklaşık 3 bin yıllık tarihi ve doğal güzellikleriyle Anadolu’nun en etkileyici bölgelerinden birini oluşturuyor. Frigyalıların inşa ettiği kaya yerleşimleri, tapınaklar ve mezar odalarıyla kaplı bu bölge, tarihi ve doğayı bir arada sunan bir açık hava müzesi gibi. Peribacalarından anıt mezarlara, oyma kiliselerden görkemli kalelere kadar; görenleri derinden etkilemeyi başaran envai çeşit tarihi yapıya ev sahipliği yapıyor.
Frig Vadisi’nin bir bölümünü, Frig Yolu olarak adlandırılan 400 kilometrelik yürüyüş ve bisiklet rotası kaplıyor. Bu rota, antik Frig yollarından geçerek Seydiler’deki peribacaları, Ayazini’deki oyma kiliseler, Göynüş Vadisi’ndeki Aslantaş ve Yılantaş mezar odaları gibi birçok farklı keşif durağını da içine alıyor. Vadi boyunca yapılan yürüyüşlerde, hem tarihi eserleri hem de bölgenin eşsiz doğal güzelliklerini bir arada görmek mümkün. Özellikle Emre Gölü, hem flamingoların göç yolu üzerinde yer alması hem de çevresindeki kaya mezarları ve anıtlar sayesinde turistik açıdan son derece popüler.
M.Ö. M.Ö. 900-600 yılları arasında bölgede hüküm sürmüş olan Frigler, bu devasa vadiye kendilerine özgü mimari tarzlarıyla birçok farklı yapı inşa etmişler. Üstelik, bunu volkanik tüf kayaları oyarak yapmışlar. Bölgede yer alan Kibele açık hava tapınakları, kayalara oyulmuş mezar odaları ve freskli kiliseler, Friglerin dini ve kültürel yapısını yansıtan en önemli örnekleri oluşturuyor. Vadide Bizans döneminden kalma kilisele de var. Kısacası, tarih boyunca farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmış kadim bir bölgeden söz ediyoruz. Bu bölge, doğa sporlarıyla ilgilenen kişiler ve macera tutkunları için de cazip bir destinasyon seçeneği oluşturuyor. Vadide trekking, bisiklet turu ve kamp gibi aktiviteler yapılabiliyor. Özellikle her yıl mayıs ve ekim ayları arasında yemyeşil bir atmosfere bürünen vadi, ılıman havasıyla ziyaret için ideal bir ortam sunuyor.