Türkiye’nin en önemli doğal güzelliklerinden biri olan Acıgöl, Göller Yöresi olarak adlandırılan bölgede yer alıyor. Afyonkarahisar ve Denizli illeri sınırları arasında bulunan Acıgöl, Burdur iline de oldukça yakın bir konumda. Çardak Gölü olarak da anılan Acıgöl, deniz seviyesinden 835 metre yüksekte ve 153 km2’lik bir alana sahip. Etrafı yüksek volkanik kayaçlar ve kireç taşlarından meydana gelen göl, tam manasıyla tektonik oluşumlu doğal bir sulak alan olarak tanımlanabilir.
Acı ve tuzlu olarak nitelendirilebilecek suyunda yüksek oranda magnezyum, sodyum sülfat ve sodyum klorür bulunduran Acıgöl, ülkemizin en büyük temiz sodyum sülfat kaynağı olarak biliniyor. Acıgöl, bu alanda dünyada da ikinci sırada yer alıyor. Türkiye’de doğal kaynaklardan çıkarılan sodyum sülfatın %90’ı Acıgöl’den karşılanıyor.
Doğal su kaynakları her ne kadar gölü beslemeye devam etse de Acıgöl, kapalı bir havza olması nedeniyle su sıkıntısı çekiyor demek yanlış olmaz. Aynı zamanda küresel ısınma da kapalı havza olan göle negatif bir etki gösteriyor. Hal böyle olunca, göl kaynak sıkıntısı çekmese de büyük bir kuraklık ile karşı karşıya. Acıgöl’ün 1970’lerden bu yana 4 kat küçüldüğü tahmin ediliyor.
Acıgöl etrafında kurulan tesisler, gölden sodyum sülfat alıp işlerken, yerel halk ise Acıgöl’ün çevresinde yer alan otlaklarda hayvancılık faaliyetleri sürdürüyor. Ayrıca gölün sazlık arazisi çok olduğu için, sazcılık da diğer bir geçim kaynağı olarak ön plana çıkıyor.
Doğal bir cennet olan Acıgöl, yılın farklı dönemlerinde 200’den fazla kuş türünü ağırlıyor. Aynı zamanda göl, endemik bitki türleri ve çeşitli hayvan türlerine ev sahipliği yapıyor. Acıgöl, kuş gözlemciliği yapan doğa meraklılarının ve doğal hayatı yerinde görmek isteyen turistlerin uğrak noktaları arasında yer alıyor.