Tokat'ın en önemli dini ve tarihi yapılarından biri olan Tokat Mevlevihanesi, Mevlana’nın halifesi Fahreddini Iraki’nin, 13. yüzyılda Muineddin Süleyman Pervane’nin daveti üzerine Tokat’a gelmesiyle Mevleviliğin burada yayılmasına öncülük etmiş. Pervane’nin yaptırdığı zaviye, Tokat’ta Mevleviliğin başlangıç noktası olmuş. Ancak, bu yapı 15. yüzyılda Uzun Hasan’ın Tokat’ı yakması sebebiyle tamamen harap hale gelmiş. 1638’de Sultan III. Ahmed döneminde Yeniçeri Ağası Sülün Mustafa Paşa tarafından yeniden inşa edilmiş ve zamanla bugünkü haline ulaşmış.
Günümüzde özel mülkiyette bulunan Mevlana Hamamı ile onun bitişiğindeki yapı, Mevlevihane’den kalan son bölümler. 19. yüzyılın Tokat evlerinin mimari özelliklerini yansıtan bu yapıların inşasında ahşap karkas arası kerpiç dolgu kullanılmış. İki katlı mevlevihanenin zemin katında “L” formunda bir koridorun çevresine sıralanan odalar, ikinci katında ise büyük bir salon yer alıyor. Bu salon semahane olarak kullanılmış. Salonun üzerini örten kubbede bitkisel motifler dikkat çekiyor.
Anadolu’daki Barok sanatının en etkileyici örneklerinden biri olan Tokat Mevlevihanesi, motiflerle süslü ahşap sütunları ve balkonuyla çok ihtişamlı bir görünüme sahip. Alt katta geniş bir sofa ve dört oda, üst katta ise semahane olarak kullanılan büyük bir salon bulunuyor. Semahaneye çıkan merdivenin başında barok ahşap oymaların üzerine yerleştirilmiş bir Mevlevi külahı bulunuyor. Semahanenin doğu tarafında da ahşap kafesle ayrılmış olan kadınlar bölümü var. Balkona açılan iki sade kapı, kadınlar mahfiline ve dar bir koridora geçiş sağlıyor. Güney duvarında mihrap bulunan semahanenin kubbesi, ahşap ajur işi tavan göbeği ile süslenmiş.
1925 yılında tekke ve zaviyelerin kapatılmasına dek aktif olarak hizmet veren Tokat Mevlevihanesi, 1924 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne devredilmiş. 1939 yılında kadınlar hapishanesine dönüştürülmüş, 1954-1956 yıllarında da Kur’an kursu olarak kullanılmış. 1996 yılında başlatılan on yıllık restorasyon çalışması tamamlanınca, bu kez Tokat Mevlevihane Vakıf Müzesi olarak ziyaretçilerine kapılarını açmış. Günümüzde içinde şamdanlar, kandiller, şifa tasları, halılar ve seccadeler gibi birçok eserin sergilendiği bir müze olarak hizmet veriyor.