Tokat’ta müzecilik faaliyetlerinin başlaması için ilk adımı atan kişi, emekli öğretmen Halis Turgut Cinlioğlu olmuş. 1926 yılında çevreden topladığı tarihi eserleri, 13. yüzyılda inşa edilmiş olan Gökmedrese’de muhafaza etmeye başlayarak kent belleğinin korunması yolunda çok önemli bir adım atmış. Böylece Tokat Müzesi de yavaş yavaş koleksiyonlarını genişletmeye başlamış ve uzun yıllar boyunca Gökmederese’de ziyaretçilerini ağırlamış. 2012 yılında ise Tokat Müzesi günümüzdeki yerine, yani Tokat’ın merkezindeki tarihi Sulu Sokak’taki Tokat Bedesteni’ne taşınmış. Arastalı Bedesten olarak da adlandırılan tarihi yapının inşa tarihini öğrenebileceğimiz bir kitabesi, ne yazık ki bugün mevcut değil. Ancak yapılan araştırmalar, bedestenin 15. yüzyılda ve I. Mehmed zamanında inşa edilmiş olabileceğini işaret ediyor.
Arasta bölümünde 20 farklı dükkan bulunan Arastalı Bedesten, doğu ve batı yönlerindeki iki arasta ve bir bedesten olmak üzere toplamda üç bölümden oluşuyor. Günümüzde bedesten bölümleri arkeoloji salonu olarak düzenlenmiş durumda. Bu salonda, tarihçesi M.Ö. 4000’li yıllara kadar uzanan Tokat ve çevresinde gün yüzüne çıkarılmış birbirinden önemli arkeolojik eserleri yakından inceleyebiliyorsunuz. Maşathöyük ve Komana Antik Kenti’nde yapılan kazı çalışmalarında ele geçen buluntular da yine bu salonda sergileniyor. Tokat Müzesi’nin Anadolu müzeleri içinde en zengin sikke koleksiyonlarından birine ev sahipliği yaptığını da belirtmek gerek. Sikkelerin önemli bir bölümü Anadolu Selçuklu Dönemi’ne ait.
Müzenin batı arastası etnografya bölümü için ayrılmış. Bu salonda Anadolu Selçuku Dönemi’nden kalma el yazması eserler, seramikler, takılar ve silahlar gibi birçok farklı etnografik eser mevcut. Etnografya bölümünde Tokat bakırcılığı ve geleneksel el baskısı yazma atölyelerinin canlandırmaları da yer alıyor. Müzenin bahçesinde de taş eserleri görebiliyorsunuz. Ücretsiz gezebileceğiniz Tokat Müzesi, haftanın her günü ziyarete açık.