İstanbul’un Beykoz ilçesine bağlı olan Bozhane Köyü, şehrin gürültüsünden ve stresinden izole olmayı başarmış, küçük ve sevimli bir yerleşim yeri. İstanbul’un merkezine 50 kilometre, Beykoz’a ise 28 kilometre mesafede. Dört bir yanı ormanlarla çevrelenmiş olan bu şirin köyün tarihçesi, Türkmen aşiretlerinden Bozhanlı Türkleri’nin bu bölgeye yerleşmesine kadar uzanıyor. 16. yüzyılda kurulduğu düşünülen köyün ismi de zaman içinde, geçimini hayvancılık ve tarımla sağlayan köylüler tarafından “Boş Hane” adı verilen bir barakadan türemiş. Yıllarca söylene söylene de Bozhane’ye dönüşmüş.
Hem doğal güzellikleri hem de tarihi yapılarıyla keşif tutkunlarının radarına girebilecek olan Bozhane’de eski ahşap evler ve modern yapılar iç içe geçmiş durumda. Köyde yaklaşık 150 hane var ve nüfus 550 kişi civarında seyrediyor. Köyün geçim kaynakları da ağırlıklı olarak odunculuk, hayvancılık ve tarım üzerinden ilerliyor. Bozhane’nin tarihi yapılarından biri olan Ahşap Kabasakal Camii, 1913 yılında inşa edilmiş. Caminin minaresinin ise 1953 yılında eklendiğini biliyoruz. Bir diğer tarihi yapı da 1898 yılında inşa edilen ve dört lüleli bir çeşme olan Vesile Hanım Çeşmesi. Ancak çeşme günümüzde inşa edildiği yerde değil. Yol yapım çalışmaları nedeniyle köyde farklı bir yere taşınmış.
Bozhane, doğa ve kamp tutkunları için ilgi çekici bir destinasyon olabilir. Köyle aynı ismi taşıyan gölün kenarında kamp yapmak mümkün ama bölgede herhangi bir kamping işletmesi yok. Dolayısıyla tuvalet, duş, yiyecek ve içecek gibi tüm temel ihtiyaçların köy merkezinden karşılanması gerekiyor. Günübirlik ziyaretçiler için en popüler aktivitelerden biri, köyü çevreleyen ormanlardaki patikalarda doğa yürüyüşlerine çıkmak. Bu bölgede köy kahvaltısı yapabileceğiniz birkaç sevimli mekan da mevcut. Bozhane Köyü’ne Beykoz’dan ve Çekmeköy’den kalkan otobüslerle tek vesaitte ulaşım sağlanabiliyor.