Şile’nin en eski yerleşim yerlerinden biri olan Gökmaslı Köyü, hem doğal güzellikleri hem de tarihi dokusuyla ziyaretçileri kendine çekiyor. Geçmişi yaklaşık altı asır öncesine dayanan köy; yemyeşil ormanları, geniş vadileri ve asırlık evleriyle sizi harika bir gün geçirmeye davet ediyor. Özellikle tarihi köy evleri, köy pazarı ve mesire alanları; Gökmaslı’yı ziyarete gelenlerin en çok ilgi gösterdiği duraklar arasında. Köyün tepelerinde tüm ihtişamıyla yükselen Fakradağı da tüm bu doğal güzellikleri daha da etkileyici kılıyor.
Gökmaslı’nın tarihi evleri, günümüzden yaklaşık iki asır önce inşa edilmiş. Köyün dar sokaklarında yürürken yan yana dizilmiş bu sevimli ahşap evleri yakından inceleyebiliyorsunuz. Köyün nüfusu da ağırlıklı olarak yaşı ileri kişilerden oluştuğu için, köy sakinlerinden yerleşim yerinin yakın tarihine ilişkin kıymetli bilgiler edinmek bile mümkün. Gökmaslı Köyü’nün halkının çoğunluğu Konya’dan göç eden Manavlılardan oluşuyor, ki köyün gelenekleri de genellikle bu kültürel geçmiş doğrultusunda şekillenmiş.
Fındık, ceviz, elma, ayva ve üzüm gibi meyve ağaçlarıyla bezeli olan Gökmaslı Köyü’nün geçim kaynağı da tarım. Her yıl yaklaşık 40 ton fındık üretilen Gökmaslı’da, köy pazarı da oldukça canlı bir atmosfere sahip. Taptaze meyve ve sebzeler ya da ev yapımı reçeller satın almak istiyorsanız, pazarda harika vakit geçirebilirsiniz.
Gökmaslı Köyü’nün nüfusu 2 bin kişiyi geçmiyor. Genç nüfusun önemli bir bölümü de baraj havzası sebebiyle kentlere göç etmiş. Yerleşik nüfus hayvancılık, ormancılık ve arıcılık gibi meslekleri hâlen yaşatıyor. Hatta köyün özel lezzetlerinden bir diğeri de kestane balı. Yemyeşil atmosferi sayesinde yaz aylarında kamp tutkunları tarafından da sık sık ziyaret edilen Gökmaslı, Göksu Deresi’nden doğan doğal güzelliklere de komşu. Köye hayat veren dere buradan geçerek Şile’nin diğer köylerine ve mahallelerine doğru uzanıyor.