Denizli’nin zengin tarihi mirasının önemli bir parçasını oluşturan Laodikeia (Laodikya) Antik Kenti, dünya tarihinin en önemli kültür ve ticaret merkezlerinden biri olarak görülüyor. Bu kent M.Ö. 3. yüzyılda Seleukos Kralı II. Antiokhos tarafından kurulmuş. Kentin ismi ise kralın eşi Laodike’nin adını taşıyor. Özellike Roma Dönemi’nde çok ciddi bir gelişim gösteren şehir, stratejik bir konumda bulunması sayesinde antik dönemde çok önemli bir ticaret merkezine dönüşmüş. Gerek ticaret yollarının kesiştiği bir noktada yer alması, gerek tarım alanlarının bereketliliği sayesinde; çok hızlı bir şekilde zenginleşmiş. Özellikle tekstil faaliyetleri kentin en önemli gelir kaynaklarından birini oluşturuyormuş. Dünyanın dört bir yanına, burada üretilen kaliteli kumaşlar gönderiliyormuş.
Günümüzde Laodikeia Antik Kenti’nin en dikkat çeken yapılarından biri, 20 bin kişi kapasiteye sahip olan antik tiyatrosu. Zamanında hem eğlence etkinliklerine hem de siyasi toplantılara ev sahipliği yapmış olan bu alanın yanında, stadyum da bulunuyor. Stadyumda da gladyatör dövüşlerinin ve çeşitli yarışmaların yapıldığını biliyoruz. Ayrıca, Laodikeia Antik Kenti’nde antik dönemin en görkemli ve iyi korunmuş kiliselerinden biri bulunuyor. Erken Hristiyanlık döneminin bölgedeki en önemli merkezlerinden birini oluşturan Laodikya Kilisesi, Hristiyanlık sanatının birbirinden etkileyici örneklerine de ev sahipliği yapıyor.
Laodikeia Antik Kenti’nin merkezinde bulunan agoranın çevresinde tapınakların, kamu binalarının ve dükkanların kalıntılarına rastlamak mümkün. Bunlar da kentin ticari ve sosyal açıdan ne kadar gelişmiş olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Uzun yıllardan beri arkeolojik kazılara ve restorasyon çalışmalarına ev sahipliği yapan antik kent haftanın her günü ziyarete açık. MüzeKart’ın da girişte geçerli olduğu kentte dilerseniz sesli rehberlik hizmetinden de yararlanabiliyorsunuz.