Eskişehir’in Odunpazarı ilçesinin ilçeyle aynı ismi taşıyan tarihi semti, şehrin güneyinde kalan tepelerin üzerine kurulmuş. Geleneksel Anadolu Türk Mimarisi’nin birbirinden etkileyici örneklerine ev sahipliği yapan bu semt, nostaljik atmosferi ve birbirinden önemli keşif noktalarıyla yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağı haline gelmiş durumda. Kıvrımlı yolları, ahşap ve cumbalı evleri, çıkmaz sokakları ve film setlerini andıran atmosferiyle Odunpazarı’nın adı; Evliya Çelebi’nin Seyahatname’sinde de geçiyor. Evliya Çelebi bu semtin bağlı bahçeli evlerinden, çevresinin gül bahçeleriyle çevrelendiğinden, bağının ve bostanının çok olduğundan, hububat zenginliğinden söz ediyor. Seyahatname’de ismi geçen sokakların beşi, günümüzde de aynı ismi taşıyor.
Tarihi Odunpazarı Evleri, yağlı boya tabloları andıran çok etkileyici bir görünüme sahip. Genellikle dar sokakların her iki yanına peş peşe sıralanan bu tarihi evlerin beyaz duvarları kahverengi çerçevelerle çevreleniyor. Evlerin sokağa bakan cephelerinde çıkma bölümleri mevcut. Ayrıca, yine bu semtte Kurşunlu Camii ve Külliyesi de yer alıyor. Külliye’nin içinde Eskişehir’in değerli müzelerinin birkaçı ve kent sakinlerinin yoğun ilgi gösterdikleri kültür sanat alanları yer alıyor. Atlıhan El Sanatları Çarşısı, Lületaşı Müzesi, Kırk Ambar Çarşısı, Osman Yaşar Tanaçan Fotoğraf Müzesi ve Eskişehir Sanatları Çarşısı; Odunpazarı’nda gezebileceğiniz durakların yalnızca birkaçı.
Ahşap oymacılığı, bakır işlemeciliği, antikacılık ve kalaycılık gibi geleneksel el sanatlarının ve mesleklerin hâlen yaşatıldığı Odunpazarı; UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde de yer alıyor. Odunpazarı Tarihi ve Kentsel Sit Alanı’nın kapsadığı 30 sokakta yer alan 300 evin, 3 caminin, 2 kervansarayın, 15 çeşmenin, birer külliye ve hanın aslına uygun şekilde restore edildikten sonra yeniden kente kazandırıldığı biliniyor.