Amasya’nın en büyüleyici sembollerinden olan ve Amasya Evleri olarak da bilinen Yalıboyu Evleri, genellikle Yeşilırmak sahilinde konumlanan ve 19. yüzyıldan izler taşıyan yapılardan oluşuyor. 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'na istinaden tescillenmiş ve koruma altına alınmış bu yapılar, geleneksel Osmanlı evi örneklerini oluşturuyor. Yalıboyu Evleri’ne Yeşilırmak’ın kıyısında, özellikle de Hatuniye Mahallesi’nde ve Hazeranlar Sokak’ta rastlamanız mümkün. Türklerin Anadolu’ya geldikten sonra inşa ettiği konut tiplerini örnekleyen Yalıboyu Evleri, Osmanlı Devleti’nin son dönemlerinden günümüze dek ulaşmayı başarmış. Aslında bu türden evlerin örnekleri daha önceki yıllarda da defalarca inşa edilmiş, ancak ahşap yapısı gereği çok uzun ömürlü bir materyal olmadığı için evlerin birçoğu günümüze gelemeden yok olmuş. Şanslıyız ki, yan yana ya da sırt sırta bitişik şekilde inşa edilen Yalıboyu Evleri, hâlen bize mimari açıdan son derece kıymetli olan bu yapı örneklerini inceleme fırsatı tanıyor.
Yalıboyu Evleri, genellikle bahçeli ya da avlulu şekilde tasarlanmış. Yapıların içleri, haremlik ve selamlık olarak iki kata ayrılıyor. Bu şekilde düzenlenen konutlarda çoğunlukla bahçenin ortada kaldığını görüyoruz. Bahçede bizi su kuyusu ve ocak da karşılıyor. Bazı bahçelerde fırın da yer alıyor. İkinci katların da bazıları cumbalı olduğu için, hem evin planı simetrik bir şekilde düzenlenmiş oluyor hem de iç mekanlarda daha fazla alan kazanılabiliyor. Evlerin üçlü gruplar halinde tasarlanan giyotin pencereleri de kafesliklerle çevreleniyor. Yalıboyu Evleri’nin bazıları 1915 yılında çıkan yangında ve 1939 yılında gerçekleşen depremde ciddi ölçüde hasar görmüş. Ancak bazı evler şans eseri doğal afetlerden çok fazla etkilenmediği için hâlen ziyaretçilerini ağırlıyor. Doğal afetlerden en az etkilenen evler ise ağırlıklı olarak Hatuniye Mahallesi’nde yer alıyor.