Ali Muhiddin Hacı Bekir ya da diğer ismiyle Şekerci Hacı Bekir Efendi, İstanbul’da hâlen hizmet vermeyi sürdüren en köklü tatlıcılardan biri. Şekerci Hacı Bekir Efendi’nin yolculuğu 1777 yılında memleketi Kastamonu’dan geldiği İstanbul Bahçekapı’da küçük bir şekerci dükkanı açmasıyla başlamış. Lokum ve akide şekeri gibi ürünleri bizzat üretip satışını gerçekleştirdiği bu süreçte bir dönem hacca gidip geldiği için, çevresi tarafından Hacı Bekir ismiyle anılmaya başlamış. 19. yüzyılda Osmanlı topraklarına Avrupa’dan şeker ve nişasta gelmeye başlayınca, Hacı Bekir imzalı tatlı seçenekleri de giderek artmış. Lokum çeşitlerinden badem ve akide şekerine kadar birçok farklı ürüne imza atınca, Sultan II. Mahmut kendisini Nişan-ı Ali Osmani'nin 1. Rütbe Nişanı’yla sarayın Şekercibaşı olarak görevlendirmiş. Böylece sarayın tüm şekerleme ihtiyacı da Hacı Bekir Efendi’den karşılanmaya başlanmış.
Hacı Bekir Efendi’nin mirasını kendisinin vefatından sonra devralan oğulları, 19. yüzyılda şekerlemelerini ve lokumlarını dünyaya tanıtmayı sürdürmüş. Uluslararası fuarlarda altın madalyalara layık görülmüş, bir yandan da girişimlerini günden güne hızlandırmışlar. Nihayetinde, Mısır’ın iki şehrinde Hacı Bekir şubeleri açılmış. İşletmenin şirketi de 1918 yılında kayıt altına alınmış. Soyadı Kanunu ile Hacı Bekir adı da resmileşince, marka değeri giderek artmaya başlamış. 1965 yılında üretim tesislerini modernize eden işletme, 1989 yılında Pendik’teki yeni tesislere taşınmış.
2007 yılından beri franchise sistemiyle çalışan Ali Muhiddin Hacı Bekir, ülkemizin en eski markalarından biri olarak müşterilerini dünya çapında ünlü şekerlemelerle buluşturmayı sürdürüyor. İşletmenin ilk açılan Bahçekapı mağazası, bugün bir yaşayan müzeye dönüştürülmüş durumda. Dünyanın en eski 100 markasından biri olarak, İstanbul’da ve Ankara’da birçok farklı şubeyle yollarına devam ediyorlar. Ayrıca; Hacı Bekir’in online dükkanı aracılığıyla da bu nefis ürünleri sipariş verebiliyorsunuz.