Heybeliada'da Gezilecek Yerler
Heybeliada, İstanbul'un Prens Adaları takımadalarından biri olup, doğal güzellikleri, tarihi dokusu ve kültürel zenginlikleriyle ziyaretçilerine büyüleyici bir deneyim sunar. Marmara Denizi'nin masmavi sularıyla çevrili bu şirin ada, İstanbul'un yoğun temposundan ve kalabalığından uzaklaşmak isteyenler için ideal bir kaçış noktasıdır. Yemyeşil çam ormanları, bozulmamış mimarisi, temiz havası ve samimi insanlarıyla Heybeliada, huzur ve dinginlik arayanların vazgeçilmez adresidir. Bu yazıda, Heybeliada'da gezilecek yerleri detaylı bir şekilde ele alacağız.
Heybeliada'nın en ikonik yapılarından biri, hiç şüphesiz Deniz Lisesi'dir. 1773 yılında Osmanlı donanması için denizci yetiştirmek amacıyla kurulan bu tarihi okul, Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk askeri eğitim kurumlarından biridir. Kampüsün en dikkat çekici binası olan Deniz Lisesi Komutanlık Binası, neo-klasik mimarisiyle göz kamaştırır. Kampüs içinde yer alan Deniz Müzesi'ni gezerek, Türk denizcilik tarihine ışık tutan objeler, maketler ve fotoğraflar hakkında bilgi edinebilirsiniz.
Heybeliada'nın manevi atmosferini yansıtan en önemli dini yapılardan biri de Aya Triada Manastırı'dır. Adanın en yüksek tepesinde konumlanan bu Ortodoks manastırı, 1894 yılında inşa edilmiştir. Manastırın görkemli kilisesi, çan kulesi ve bahçesi, ziyaretçileri adeta büyüler. Özellikle yaz aylarında düzenlenen dini festivaller ve ayinler sırasında manastır, yerli ve yabancı birçok ziyaretçiyi ağırlar. Aya Triada Manastırı'na tırmanırken, adanın muhteşem manzarasını seyretme fırsatı da bulacaksınız.
Heybeliada'nın en gözde plajlarından biri olan Değirmenburnu Plajı, yaz aylarında ada sakinlerinin ve ziyaretçilerin akınına uğrar. Altın sarısı kumuyla ve kristal berraklığındaki deniziyle dikkat çeken bu plaj, güneşlenmek, yüzmek ve su sporları yapmak için idealdir. Plaja yakın konumdaki kafe ve restoranlarda, taze deniz ürünlerinin ve Türk mutfağının lezzetli örneklerini tadabilirsiniz. Ayrıca adanın kuzey kıyısındaki Çam Limanı da daha sakin ve doğal bir plaj deneyimi arayanlar için harika bir seçenektir.
Heybeliada, doğa yürüyüşleri ve bisiklet turları için de son derece elverişlidir. Motorlu taşıtların kısıtlı olduğu adada, çam ağaçlarının arasında, deniz manzaralı patikalarda yürüyüş yapmak veya pedal çevirmek, stresinizi atmak ve kendinizi doğayla bütünleştirmek için harika bir yoldur. Örneğin adanın en yüksek noktası olan Değirmenburnu'na çıkan patika, muhteşem Marmara manzarasıyla yürüyüşçüleri ödüllendirir. Adadaki bisiklet kiralama noktalarından bisikletinizi kiralayarak, Heybeliada'nın keyfini iki teker üstünde çıkarabilirsiniz.
Son olarak Heybeliada'nın lezzetli ve otantik mutfağını da keşfetmenizi öneririz. Ada genelindeki balık restoranları ve meyhaneler, Marmara'nın taze balıklarını ve deniz mahsullerini ustalıkla hazırlar. Balık-ekmek, midye dolma, ahtapot salatası gibi sokak lezzetlerinin yanı sıra; zeytinyağlı enginar, kabak çiçeği dolması, sinkonta gibi Rum mezelerini de mutlaka denemelisiniz. Yaz akşamlarında Heybeliada'nın meydanında bir masaya oturup, canlı fasıl eşliğinde balık ve mezelerin tadını çıkarmak, adanın vazgeçilmez keyifleri arasındadır.
Sonuç olarak Heybeliada, doğal güzellikleri, tarihi zenginlikleri, samimi ortamı ve leziz mutfağıyla İstanbul'un en büyüleyici adalarından biridir. Marmara'nın masmavi sularında serinlemek, yemyeşil çam ormanlarında oksijeni ciğerlerinize çekmek, tarihin ve kültürün izlerini sürmek için siz de bu eşsiz adayı ziyaret etmelisiniz. Heybeliada, İstanbul'un çılgın temposundan ve yoğun trafiğinden kaçmak isteyenler için bir vaha gibidir. Gelin, bu huzur dolu cenneti birlikte keşfedelim!
Heybeliada'nın Gezilecek En İyi Yerleri
Heybeliada, Prens Adaları'nın ikinci büyük adası olarak, tarihi dokusu, çam ormanları ve muhteşem manzaralarıyla ziyaretçilerine benzersiz deneyimler sunar. Rum mimarisinin izlerini taşıyan köşkler, manastırlar ve eğitim yapıları, adanın kültürel zenginliğini yansıtan önemli değerler arasında yer alır.
Adanın tepeleri, İstanbul silueti ve Marmara Denizi'nin panoramik manzaralarını sunar. Çam ağaçlarıyla kaplı bu tepeler, doğa yürüyüşleri ve fotoğraf çekimleri için ideal ortamlar oluşturur. Özellikle gün batımı saatlerinde bu manzara noktaları, ziyaretçilerine unutulmaz anlar yaşatır.
Motorlu taşıtların olmadığı adada, fayton turları ve bisiklet gezileri, ada turizminin vazgeçilmez aktiviteleri arasındadır. At arabalarının kaldırımlarda çıkardığı sesler ve begonvillerle süslü sokaklar, nostaljik bir atmosfer yaratır. Bisiklet kiralama hizmetleri, adayı pedal pedal keşfetmek isteyenler için ideal bir seçenek sunar.
1. Heybeli Sahaf 2011 yılında Taksim’de Sahaf Nazım Hikmet adlı ilk sahaf dükkanını açan Nazım Hikmet Erkan, 2016 yılında da Heybeliada’ya ilk sahaf dükkanını kazandırdı. Heybeli Sahaf ismiyle ziyaretçilerine kapılarını açan bu işletme, 2022 yılı itibarıyla hâlen Heybeliada’nın ve hatta tüm Prens Adaları’nın alanındaki tek örneği olmayı sürdürüyor.
2. Alman Koyu Heybeliada’da denize girmek için tercih edebileceğiniz çok sayıda plaj ve koy alternatifi mevcut. Bunlardan biri de yıllardır birçok plaja kıyasla daha az bilinen ve bu sebeple nispeten bakir kalmış olan Alman Koyu. Ancak Alman Koyu’nun kendine has avantajlarının ve dezavantajlarının olduğunu belirtmek gerek.
3. Heybeliada Yaklaşık yedi bin kişilik bir nüfusa sahip olan Heybeliada, tarihi ismiyle Halki, İstanbul’un Adalar ilçesine bağlı Prens Adaları’nın içindeki ikinci en büyük ada. Ada takımının en yeşil üyesi de olan Heybeliada; çamlarla bezenmiş tepeleri, tarihi ahşap evleri, trafiğe kapalı sokakları ve kendine has atmosferiyle mutlaka görülmesi gereken duraklar arasında.
4. Değirmenburnu Plajı İstanbul’un Kabataş, Maltepe, Kartal, Bostancı, Avcılar ve Kadıköy gibi noktalarından vapur, motor ya da deniz otobüsü seferlerini kullanarak ulaşım sağlayabileceğiniz Heybeliada, içinde birçok doğal güzellik barındırıyor. Bunlardan biri de yaklaşık yüz dönümlük bir alanı kaplayan Değirmenburnu Tabiat Parkı.
5. Aya Yorgi Uçurum Manastırı Prens Adaları’nın yüzölçümü bakımından en büyük ikinci üyesi olan Heybeliada’da bulunan Aya Yorgi Uçurum Manastırı’nın gerçek ismi “Hagios Georgios ton Kremnou”. Ancak manastırın adanın güney tarafında bulunan ve Büyükada’yı gören yamacındaki uçurumda konumlanması, isminin Aya Yorgi Uçurum Manastırı olarak da anılmasına yol açmış.
6. İsmet İnönü Evi İstanbul’un Adalar ilçesine bağlı Heybeliada’da yer alan İsmet İnönü Evi, İsmet İnönü Vakfı tarafından restore edilmiş bir yapı. İsmet İnönü’nün Heybeliada’yla arasında olan bağ 1924 yılında kurulmaya başlamış. İnönü bu tarihte geçirdiği bir rahatsızlığın üzerine, doktorların istirahat tavsiyesiyle günümüzde İsmet İnönü Evi olan bu yapıyı kiralamış.
Heybeliada'nın plajları ve koyları, yaz aylarında deniz keyfi yaşamak isteyenler için mükemmel ortamlar oluşturur. Berrak suları ve sakin atmosferiyle bu plajlar, şehrin karmaşasından uzakta huzurlu bir deniz deneyimi sunar. Sahil restoranları ve kafeler, taze deniz ürünleri ve yerel lezzetlerle ziyaretçilerine unutulmaz tatlar yaşatır.
Heybeliada'nın tarihi yapıları arasında yer alan dini mekânlar ve eğitim kurumları, mimari değerleriyle dikkat çeker. Bu yapılar, adanın çok kültürlü geçmişinin izlerini taşıyan önemli kültür varlıkları olarak öne çıkar. Restore edilen tarihi yapılar, günümüzde farklı amaçlarla kullanılarak yaşatılmaya devam eder.
İlkbahar ve sonbahar ayları, Heybeliada'yı ziyaret etmek için ideal dönemlerdir. Bu mevsimlerde ılıman hava koşulları, adanın doğal ve tarihi güzelliklerini rahatça keşfetme imkânı sağlar. Yaz aylarında deniz turizmi öne çıkarken, kış aylarında ada daha sakin ve romantik bir atmosfere bürünür.
Heybeliada'ya Gitmek İçin 10 Neden
Heybeliada, İstanbul'un ikinci büyük adası olarak doğal güzellikleri, tarihi mirası, kültürel zenginlikleri ve eşsiz atmosferiyle İstanbullular ve turistler için vazgeçilmez bir cazibe merkezidir. Şehrin yoğun temposundan ve stresinden uzaklaşıp huzurlu ve keyifli vakit geçirmek isteyenlerin ilk tercihleri arasında yer alan Heybeliada, sunduğu birbirinden güzel 10 nedenle sizi bekliyor:
1. Tarihi Ahşap Evler ve Rum Mimarisi:
Heybeliada, 19. yüzyıldan kalma geleneksel Rum mimarisinin en güzel örneklerini barındırır. Özellikle Çam Limanı ve Arka Yalı bölgelerinde sıralanan ahşap Rum evleri, cumbalı pencereleri, renkli kapıları ve begonvillerle bezenmiş balkonlarıyla görsel bir şölen sunar. Etrafı geniş verandalarla çevrili, birkaç katlı bu evler, adanın nostaljik ve romantik atmosferini yansıtır. Tarihi evlerin restorasyonuyla oluşturulmuş Heybeliada Sanatoryumu, günümüzde butik otel olarak hizmet verir ve konuklarına zamanda yolculuk imkanı sunar.
2. Tertemiz Deniz ve Plajlar:
Heybeliada, Marmara Denizi'nin en temiz sularına ve plajlarına sahip adalardan biridir. Adanın en popüler plajları arasında Değirmenburnu, Çam Limanı ve Yörükali Plajı yer alır. Özellikle Çam Limanı, ince kumlu plajı, berrak denizi, yeşil çam ormanlarıyla çevrili doğal güzelliğiyle öne çıkar. Ayrıca Değirmenburnu ve Yörükali plajlarında da şezlong, şemsiye, soyunma kabini, duş gibi olanaklar mevcuttur. Yüzmek, güneşlenmek, dalış yapmak ve su sporlarıyla uğraşmak için Heybeliada kıyıları sizi bekliyor.
3. Değirmenburnu ve Kurtuluş Manastırı:
Heybeliada'nın en yüksek noktası olan Değirmenburnu Tepesi, adanın simge mekanlarından biridir. Yaklaşık 140 metre yüksekteki bu tepede, 19. yüzyıldan kalma yel değirmeni kalıntıları ve Kurtuluş Manastırı (Aya Triyada) yer alır. 1894 depreminde büyük hasar gören manastırdan günümüze iki yapı ulaşmıştır. Değirmen ve manastır kalıntılarının yanından Heybeliada, Prens Adaları ve İstanbul'un muhteşem manzarasını seyredebilirsiniz. Özellikle gün batımı manzarası, masalsı bir atmosfer yaratır.
4. Ruhban Okulu ve Tarih Kokan Kampüsü:
Heybeliada'nın en ünlü tarihi yapılarından biri, Aya Triada Manastırı bünyesindeki Rum Ortodoks Ruhban Okulu'dur. Halk arasında "Kızıl Mektep" olarak da bilinen bu okul, 1844-1971 yılları arasında Ortodoks din adamlarının yetiştirildiği önemli bir eğitim kurumuydu. Neoklasik tarzda, kırmızı tuğladan inşa edilmiş olan okulun görkemli ana binası, adanın en dikkat çekici yapısıdır. Günümüzde kapalı olan okul binası ziyarete açık değilse de bahçesinde yürüyüş yapmak, okulun mistik ve hüzünlü atmosferini hissetmek mümkündür.
5. Heybeliada Sanatoryumu ve Sağlık Turizmi:
Türkiye'nin ve dünyanın ilk doğa ile tedavi merkezi olan Heybeliada Sanatoryumu, adanın önemli sağlık turizmi mekanlarından biridir. 1924 yılında dönemin Sağlık Bakanı Dr. Refik Saydam tarafından akciğer hastalıklarının iyileştirilmesi amacıyla kurulan bu tarihi tesis, adanın çam kokulu tertemiz havasından faydalanmayı amaçlar. Günümüzde konforlu bir butik otel olarak hizmet veren sanatoryum, sağlık ve huzur arayanları ağırlamaya devam eder. Sanatoryumda konaklarken yoga, meditasyon, doğa yürüyüşleri gibi sağlıklı yaşam aktivitelerine de katılabilirsiniz.
6. Nostalji Müzesi ve Niko'nun Evi:
Heybeliada'nın kültürel mirasına ışık tutan Nostalji Müzesi ve Niko'nun Evi, adanın mutlaka ziyaret edilmesi gereken mekanları arasındadır. Müzede, Heybeliada ve Prens Adaları'nın geçmişine dair eşyalar, fotoğraflar, kartpostallar, gravürler sergilenir. Niko'nun Evi ise 1800'lerin ikinci yarısından kalma, 'ada kültürü'nü yansıtan bir Rum evi örneğidir. Evin bahçesinde yer alan şık kafede Türk ve Rum lezzetlerini bir arada tadabilir, nostaljik bir atmosferde mola verebilirsiniz.
7. Fayton Turları ve Yürüyüş Rotaları:
Heybeliada'nın merkezi bölgelerinde motorlu taşıt yasağı uygulanmaktadır. Bu sebeple adada ulaşım ve gezinti büyük ölçüde faytonlarla sağlanır. İskele Meydanı'ndaki fayton duraklarından binebileceğiniz faytonlarla tüm adayı turlamanız mümkündür. Fayton turu sırasında Çam Limanı, Değirmenburnu, Arka Yalı ve Ruhban Okulu'nun da aralarında olduğu tüm önemli mekanları görebilirsiniz. Bunun yanı sıra ada içindeki patikalarda doğa yürüyüşlerine çıkabilir, yemyeşil çam ormanlarının oksijeniyle ciğerlerinizi doldurabilirsiniz. Deniz feneri-Değirmenburnu rotası, bu yürüyüşler için en ideal parkurlardan biridir.
8. Leziz Balıklar ve Ada Mutfağı:
Heybeliada, taze balıkları ve deniz ürünleriyle ünlüdür. Özellikle Ada Bazaar, Çınar Balık, Heyamola ve Değirmenburnu'ndaki Heybeliada Balık Evi gibi mekanlar lezzetli balık yemekleri ve mezeleriyle dikkat çeker. Bunun yanı sıra adanın geleneksel Rum ve Türk mutfaklarının harmanından oluşan lezzet dünyası da keşfedilmeyi bekler. Deniz börülcesi, enginar, kalamar tava, karides güveç gibi yöresel tatları denemeden dönmeyin. Tatlı olarak ada pastanelerindeki cevizli ve bademli kurabiyeler, Rum böreği ve frappe de mutlaka tadılmalı.
9. Sakinlik ve Huzur Dolu Atmosfer:
Heybeliada, diğer Prens Adaları'nın aksine daha sakin ve huzurludur. Kalabalık turist gruplarından ziyade günübirlik ziyaretçiler veya uzun süreli dinlenmek isteyenler tarafından tercih edilir. Adanın araç trafiğine kapalı çam kokulu sokakları, ruhu dinlendiren bir ortam sunar. Bağ evlerinin bahçelerinde, deniz kenarındaki parklarda, çay bahçelerinde soluklanmak, kitap okumak, sohbetler etmek adanın ritüelleri arasındadır. Heybeliada'da zaman yavaş akar, hayat daha dingin ve huzurlu bir ritme bürünür.
10. Ulaşım Kolaylığı ve Butik Oteller:
Prens Adaları'na en sık ve hızlı vapur seferleri Heybeliada'ya yapılır. Yaz döneminde Heybeliada'ya günde 20 civarında vapur seferi düzenlenir. Bostancı, Kadıköy, Kabataş ve Adalar'ın diğer iskelelerinden hareket eden bu seferler sayesinde Heybeliada'ya kolaylıkla ulaşabilirsiniz. Ayrıca adada her bütçeye uygun, farklı tarzlarda konaklama imkanları da mevcuttur. Butik oteller, pansiyonlar, apart daireler, Airbnb evleri seçenekler arasındadır. Özellikle Çam Limanı ve Arka Yalı bölgelerindeki deniz manzaralı butik otellerde konaklamak, ada tatilinin keyfini ikiye katlar.
Sonuç olarak Heybeliada, İstanbul'a çok yakın bir mesafede, eşsiz bir tatil ve dinlence imkanı sunar. Tertemiz havası, masmavi denizi, yemyeşil doğası, tarihi dokusu, lezzetli mutfağı ve huzur dolu ortamıyla sizi kendine hayran bırakacaktır. Gelin siz de Heybeliada sokaklarında kaybolun, fayton turu yapın, çam ormanlarında yürüyün, meditasyon yapın, balık yiyin, zaman yolculuğuna çıkın. Şehrin stresinden ve karmaşasından uzakta, kendinizi doğanın ve huzurun kollarına bırakın. Heybeliada'nın eşsiz güzellikleri sizleri bekliyor!
Heybeliada Gezilecek Yer Önerileri
Heybeliada, İstanbul'un Prens Adaları takımadalarından biri olarak ziyaretçilerine doğal güzellikleri, tarihi zenginlikleri ve kültürel çeşitliliğiyle büyüleyici bir tatil deneyimi sunmaktadır. Marmara Denizi'nin masmavi sularıyla çevrili bu şirin ada, İstanbul'un yoğun temposundan ve kalabalığından uzaklaşmak isteyenler için mükemmel bir kaçış noktasıdır.
Heybeliada, tarihi ve kültürel mirasıyla öne çıkan birçok cazibe merkezine ev sahipliği yapmaktadır. Bunların başında hiç şüphesiz Deniz Lisesi ve Deniz Müzesi gelmektedir. 1773 yılında Osmanlı donanması için denizci yetiştirmek amacıyla kurulan tarihi okul, neo-klasik mimarisiyle göz kamaştırmakta, kampüsündeki müze ise ziyaretçilerine Türk denizcilik tarihine ışık tutmaktadır. Bir diğer önemli dini yapı olan Aya Triada Manastırı da görkemli mimarisi ve düzenlediği kültürel etkinliklerle ziyaretçileri cezbetmektedir.
Heybeliada'nın doğal güzellikleri arasında özellikle plajları ve koyları dikkat çekmektedir. Değirmenburnu Plajı ve Çam Limanı, yüzmek, güneşlenmek ve su sporları yapmak için ideal mekanlar olarak öne çıkmaktadır. Bunun yanı sıra adanın yemyeşil çam ormanları içinde yürüyüş yapmak veya bisiklete binmek, ziyaretçilere eşsiz bir doğa deneyimi vadeder.
Heybeliada, lezzetli ve otantik mutfağıyla da ünlüdür. Balık restoranları ve meyhanelerde taze deniz mahsullerinin ve geleneksel Türk mezelerinin tadına bakmak, Heybeliada gezisinin olmazsa olmazları arasındadır. Özellikle Rum mutfağının seçkin örneklerini sunan mekanlar, yöresel tatları deneyimlemek isteyenler için zengin seçenekler sunmaktadır.
Sonuç olarak, Heybeliada eşsiz doğal güzellikleri, zengin tarihi ve kültürel mirası, hareketli sosyal yaşamı ve lezzetli mutfağıyla İstanbul'un en cazip tatil beldelerinden biridir. İstanbul'un stresinden ve yoğun temposundan uzakta, hem bedenen hem ruhen dinlenmek ve yenilenmek isteyenler için Heybeliada mükemmel bir seçenektir. Bu büyüleyici adada geçireceğiniz zaman, size unutulmaz anılar kazandıracak ve İstanbul gezinizi daha da anlamlı kılacaktır. Özellikle yaz aylarında Heybeliada'nın tadını çıkarmak, Marmara'nın masmavi sularına karışmak ve tarihin izini sürmek için rotanızı bu eşsiz adaya çevirmenizi öneririz.
Heybeliada: İstanbul'un Huzur ve Tarihin Buluştuğu İkinci Büyük Adası
Prens Adaları'nın ikinci büyük adası olan Heybeliada, tarihi mirası, kültürel zenginliği ve doğal güzellikleriyle İstanbul'un en değerli destinasyonlarından biridir. Motorlu taşıtların kısıtlı olduğu bu huzurlu ada, metropolün yoğun temposundan uzaklaşmak isteyenler için ideal bir sığınak niteliğindedir.
Adanın en dikkat çekici yapısı, Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk askeri eğitim kurumlarından biri olan Deniz Lisesi'dir. 1773 yılında Osmanlı donanması için denizci yetiştirmek amacıyla kurulan bu tarihi kompleks, neo-klasik mimarisiyle ziyaretçilerini etkilemektedir. Kampüs içerisindeki Deniz Müzesi, Türk denizcilik tarihine ışık tutan değerli koleksiyonuyla önemli bir kültür merkezi işlevi görmektedir.
Heybeliada'nın manevi atmosferini yansıtan en önemli dini yapısı, adanın en yüksek tepesinde konumlanan Aya Triada Manastırı'dır. 1894 yılında inşa edilen bu Ortodoks manastırı, görkemli kilisesi, çan kulesi ve bahçesiyle ziyaretçilerine mistik bir deneyim sunmaktadır. Yaz aylarında düzenlenen dini festivaller ve ayinler, manastırı kültürel etkileşimin önemli merkezlerinden biri haline getirmektedir.
Adanın doğal güzellikleri, Değirmenburnu Plajı ve Çam Limanı gibi benzersiz koylarında kendini göstermektedir. Altın sarısı kumları ve kristal berraklığındaki sularıyla bu plajlar, yaz aylarında deniz tutkunlarının vazgeçilmez mekanları arasındadır. Plajların çevresindeki kafe ve restoranlar, taze deniz ürünleri ve geleneksel Türk mutfağının seçkin örneklerini sunmaktadır.
Heybeliada'nın gastronomi kültürü, balık restoranları ve meyhanelerde yaşatılan özgün lezzetlerle zenginleşmektedir. Marmara'nın taze balıkları, deniz mahsulleri ve zeytinyağlı mezeler, ada mutfağının vazgeçilmez unsurlarıdır. Özellikle yaz akşamlarında canlı fasıl eşliğinde sunulan bu lezzetler, ziyaretçilere unutulmaz bir deneyim yaşatmaktadır.
Motorlu taşıtların kısıtlı olduğu ada, doğa yürüyüşleri ve bisiklet turları için ideal rotalar sunmaktadır. Çam ağaçlarının gölgesinde uzanan patikalar ve deniz manzaralı yollar, ziyaretçilere doğayla iç içe bir keşif imkanı sağlamaktadır. Değirmenburnu'na uzanan yürüyüş parkuru, muhteşem Marmara manzarasıyla bu aktivitelerin en popüler rotasını oluşturmaktadır.
Sonuç olarak Heybeliada, İstanbul'un karmaşasından uzakta, tarihi, kültürel ve doğal değerleriyle benzersiz bir destinasyondur. Deniz Lisesi'nden Aya Triada Manastırı'na, tertemiz plajlarından çam ormanlarına kadar pek çok güzelliği bünyesinde barındıran ada, ziyaretçilerine huzurlu ve doyurucu bir tatil deneyimi sunmaktadır. Heybeliada'nın sakin atmosferi ve misafirperver ortamı, şehir yaşamının yorgunluğunu atmak isteyenler için mükemmel bir kaçış noktası oluşturmaktadır.