Bolu’nun turistik açıdan en gözde bölgelerinin başında gelen Abant, doğa tutkunları için adeta bir yeryüzü cenneti. Balayı çiftlerinden doğa kaçamağı yapmak isteyenlere, adrenalin sporlarına tutkun olanlardan biraz huzur ve dinginlik arayanlara kadar, herkese hitap edebilecek bir zenginliğe ve güzelliğe sahip. Abant, aslında hem Abant Gölü Tabiat Parkı’nı hem de haliyle Abant Gölü’nü içine alan bölgenin genel adı. Tabiat parkı kent merkezinden yaklaşık 34 kilometre uzakta ve güneybatı tarafında kalıyor. İstanbul’dan tabiat parkına ulaşmak için ise ortalama 280 kilometre yol kat etmek gerekiyor. Ankara’nın Abant’a olan mesafesi de 225 kilometre civarında. Çok uzak mesafelerden söz etmediğimiz için, Abant hem başkent hem de İstanbul sakinleri tarafından da sık sık ziyaret ediliyor.
Doğanın insana çok büyük bir huzur ve keyif verdiği konusunda hemfikir olmayanımız var mı? Özellikle büyük kentlerin stresinden, kalabalığından, telaşından ve keşmekeşinden bunaldığımız anlarda birçoğumuz çareyi doğanın kucağına sığınmakta buluyoruz. İşte, Abant da bunun için dört dörtlük bir destinasyon. Abant Gölü’nün olağanüstü manzaraları, tertemiz dağ havası, uçsuz bucaksız ormanlar, gölü çevreleyen bisiklet ve yürüyüş parkurları, kuş cıvıltıları ve masmavi gökyüzü derken insanda hakikaten sinir stres kalmıyor.
Yaklaşık 1200 hektarlık bir alanı kaplayan Abant’ta, başta bungalov oteller ve kamping işletmeleri olmak üzere, birçok farklı konsepte sahip konaklama işletmeleri mevcut. Göl kenarıdaki işletmelerde yemek molası vermek, bisiklet kiralamak ya da çay kahve içmek de mümkün. 1988 yılından beri tabiat parkı statüsünde olan bölgede yamaç paraşütü, sportif olta balıkçılığı ve trekking aktiviteleri için son derece elverişli bir ortam bulunuyor. Restoranlar da ağırlıklı olarak kahvaltı mekanlarından ve balık lokantalarından oluşuyor.