Antalya ülkemizde tatil denince ilk akla gelen şehirlerimizden. Üstelik sadece ülkemizde de değil... Antalya'nın dünya çapında turizm sektöründe haklı bir ünü var. Hem doğal güzellikleri hem de kültür varlıklarıyla Antalya, farklı tarzlarda tatil sevenler için seçenekler sunuyor.
İsterseniz altın sarısı güneşin altında şezlonga uzanıp bronzlaşın, Akdeniz’in masmavi denizinde yüzün, isterseniz de boynunuzda fotoğraf makinanız ile Antalya’nın tarihi güzelliklerini keşfedin. 16 evet, yanlış okumadınız tam tamına birbirinden güzel 16 yeri şimdi sizlerle paylaşıyoruz. Hadi Antalya’nın en özel yerlerini birlikte inceleyelim:
1. Kaleiçi
Kaleiçi'ne adımınızı attığınız ilk anda mimari güzelliği iliklerinize kadar hissedeceksiniz. Kaleiçi'nin renkli ağaçlarla bezenmiş dar sokaklarında huzuru bulacaksınız. Üstelik gittiğiniz yerlerden hediyelik eşya almadan dönmeyenlerdenseniz Kalaiçi'nde alışveriş yapabileceğiniz birçok sevimli dükkan bulunuyor.
Tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olan Antalya’nın geçmişe açılan kapısı Kaleiçi, şehrin içinde adeta zaman yolculuğu yaşatıyor. Büyük bir bölümü yıkılmış olan Kaleiçi içten ve dıştan surlarla çevrili...
sizlerle paylaşıyoruz Buzdolabınızda o magnet olacak tabii ki! İyi yemeğe düşkün olanlar için de güzel bir haberimiz var: Kaleiçi'nde birbirinden lezzetli yemekler yapan, büyüleyici manzaraya sahip restoranlar var. Tatilede " Kilo alır mıyım?" diye düşünmeyin. Ne istiyorsanız yiyin. Bir daha mı geleceğiz dünyaya?
2. Konyaaltı Plajı
Hem plaj giriş ücreti ödemeyeyim hem de sosyal medya hesaplarımı süsleyebileceğim güzel fotoğraflar çekebileyim diyorsanız Konyaaltı Plajı’na gönül rahatlığıyla gidebilirsiniz.
Hem plaj giriş ücreti ödemeyeyim hem de sosyal medya hesaplarımı süsleyebileceğim güzel fotoğraflar çekebileyim diyorsanız Konyaaltı Plajı’na gönül rahatlığıyla gidebilirsiniz. Mavi bayrağı ve altın rengi kumsalıyla Konyaaltı, en güzel halk...
Mavi bayrağı ve altın rengi kumsalıyla Konyaaltı, en güzel halk plajlarından biridir. Denize girip biraz açıldığınızda gördüğünüz manzara rüya gibi. Para harcamak istemiyorum ve tertemiz bir denizde doyasıya yüzmek istiyorum diyorsanız Konyaaltı Plajı tam size göre!
3. Patara Plajı
İşte karşınızda dünyanın en uzun sahilleri arasına 12 kilometre uzunluğuyla adını yazdırmış Patara Plajı var. Eğer yolunuz Antalya’ya düştüyse dünyanın dört bir köşesinden binlerce ziyaretçisi olan bu destansı plajı görmeden dönmeyin deriz. Plajda kendinizi eski Yeşilçam filmlerinde hissedeceksiniz. Kum tepeleri nedeniyle Yeşilçam'ın çölde geçen filmlerinin birçoğu burada çekiliyordu.
Siz de Tellioğullarıyla, Seferoğullarının bir türlü paylaşamadığı “Yeşil Vadiyi” aramak ya da İbrahim Tatlıses gibi kendinizi “Sabuha” için çöllere atmak istiyorsanız doğru yerdesiniz. Biz her ne kadar izlerken uçsuz bucaksız...
Patara Plajı deniz kaplumbağalarının yumurtladığı bölgelerden biri olduğu için koruma altında. Patara'da Eşen Çayı'nın AKdeniz'le buluştuğu nokta da ayrı güzelliklere sahne oluyor. Kumsalın hemen arkasında antik kent kalıntılarını da görmek mümkün. BSığ denizi, incecik denizi ile Patara Plajı’na hayran kalmamak mümkün değil!
4. Adrasan
Evet Antalya cennetten bir köşe. Buna en büyük katkıyı Adrasan kıyıları veriyor diyebiliriz. Doğa, sessizlik, deniz, temiz hava, huzur... Hepsi burada. Hayal ettiğiniz tüm güzellikler Adrasan'da toplanmış gibi.
Antalya cennet köşesi ise buna en büyük katkıyı Adrasan kıyıları veriyor diyebiliriz. Doğa desen var, sessizlik desen var, deniz desen var, temiz hava desen var. Hayal ettiğimiz tüm özellikler tek...
"Emekli olunca bir sahil kıyısına yerleşeceğim" diyenlerin hayallerindeki yer Adrasan. "Kahvaltıdan sonra, uzun uzun kahve sohbetleri yapsam, yaz olsa da torunlar tatile gelip evimizi neşelendirse" diyenler için biçilmiş kaftan. Sadece emekli olduğunuzda da değil, her yaşta burayı ziyaret edebilir, gündelik hayatın getirdiği stres ve yorgunluğu üzerinizden atıp, huzur bulabilirsiniz.
5. Kleopatra Plajı
Sosyal medyada fotoğraf paylaşıp "Gerçek Kleopatralar, Kleopatra Plajı’na gider! " diye yazmak için bile buraya gidilir. Şaka bir yana denizinin ve kumsalının güzelliğiyle Kleopatra Plajı, tam anlamıyla kraliçelere layık. Ayrıca çocuklu aileler için de ideal. Deniz oldukça sığ olduğu için çocuklarınız rahatlıkla yüzebilir, tüm aile keyifli zaman geçirebilirsiniz.
İsmini Antik Mısır’ın ünlü kraliçesinden alan Kleopatra Plajı, Antalya’nın Alanya ilçesinde, tarihi yarımadanın batı kıyısında bulunuyor. Damlataş Plajı’nın devamında, yaklaşık iki kilometre boyunca uzanan bu görkemli plajın denizi oldukça berrak....
6. Karain Mağarası
Karain Mağarası Türkiye’nin en büyük mağaralarından biridir. Gezerken Antalya sıcağından bunaldıysanız Karain Mağarası’nın serinliği sizi kendinize getirecektir.
Denizden yaklaşık 450 metre yükseklikte bulunan Karain Mağarası, ülkemizin en büyük ve ihtişamlı doğal mağaralarından biri. İçinde 1946 yılından beri kazılar yapılan bu mağara, hem Anadolu’nun hem de Yakın Doğu’nun...
Daha önce hiç mağaraya girdiniz mi bilmiyoruz ama Karain Mağarası oldukça etkileyici. 500 bin yıl önce yerleşim yeri olarak kullanılan bu mağara Türkiye'de insanların yaşadığı en büyük mağaradır. İlgi alanı arkeoloji olanların yanı sıra gerilim ve korku filmini mağaranın atmosferine bayılacak!
7. Damlataş Mağarası
Antalya’da mutlaka gitmeniz gereken bir diğer mağara ise Damlataş Mağarası. Bu mağaranın en önemli özelliklerinden biri astım hastalığına şifa olması. Bilim insanları tarafından onaylanmış olan bu özelliği sebebiyde de mağara, ziyaretçi akınına uğruyor.
Ülkemizde birçok güzellik ve doğa harikası var. Mağaralar da bunların arasında yer alıyor. Gizemli havaları ve biraz da ürkütücü yanları ile oldukça ilgi çekici olabiliyorlar. Antalya’nın Alanya ilçesinde bulunan Damlataş...
Mağaraya giriş yaptığınızda sarkıt ve dikitler dikkatinizi çekecektir. Günümüzün popüler aktivitelerinden biri haline gelmiş olan korku evlerinin gerçek versiyonundaymış gibi hissedeceksiniz. Yaz kış 22 santigtat derece ısısında olan Damlataş Mağarası, unutamayacağınız bir deneyim sunuyor.
8. Düden Şelalesi
Sevgiliyi götürüp Tarkan’dan bağıra bağıra ben "o şelale saçlara, ay o hilal kaşlara..." şarkısını söylemek için harika bir fırsat! Şırıl şırıl sesiyle çok huzur verici bir yer. Üstelik bir taşla iki değil, birçok kuş vurabilirsiniz. Düden Şelalesi’nden kalkan tekne turlarına katılarak civardaki tüm güzellikleri tek seferde keşfedebilirsiniz. Antalya merkeze çok yakın olan Düden, yeşil ve mavinin her tonunu barındırıyor.
Antalya şehir merkezinden yaklaşık on kilometre mesafede bulunan Düden Şelalesi, Kepez ilçesine bağlı Varsak Mahallesi sınırları içinde yer alıyor. Bazı kaynaklarda Yukarı Düden Şelalesi ya da İskender Şelalesi isimleriyle de...
9. Manavgat Şelalesi
"Şelale görmeye gidiyorum da boş oturmak istemiyorum" diyorsanız Manavgat Şelalesi tam size göre! Dilerseniz şelalede rafting yapabilir, benzersiz doğanın tadını çıkarmak için araçla safari turlarına katılabilirsiniz. Ayrıca şelale çevresinde piknik alanları da bulunuyor.
Antalya şehir merkezine yaklaşık 72 kilometre, içinde bulunduğu Manavgat ilçesinin merkezine ise yaklaşık üç kilometre uzaklıkta bulunan Manavgat Şelalesi, ilçe merkezinin kuzey tarafında konumlanıyor. Manavgat Nehri, Batı Toroslar’ın doğusunda kalan...
10. Antalya Hayvanat Bahçesi
Bir gün değil, beş gün sıkılmadan vakit geçirebileceğiniz yerlerden biri de Antalya Hayvanat Bahçesi. Sürüngenlerden timsahlara, yırtıcı kuşlardan tavuklara kadar birçok canlı türüyle tanışabileceğiniz hayvanat bahçesi özellikle çocukların gözdesi. Yeşil alanlarında piknik de yapılabilen hayvanat bahçesi, mis gibi hava ve yemyeşil doğa ile iç içe olabileceğiniz bir ortam sunuyor
1989 yılında Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından açıldığı günden beri binlerce ziyaretçiyi ağırlayan Antalya Hayvanat Bahçesi, ülkemizin en kapsamlı ve popüler hayvanat bahçelerinden biri. Parkın tasarımında kullanılan yapay ve doğal su...
Antalya’ya giderseniz hayvanat bahçesine gitmenizi tavsiye ederiz! Hayvan dostlarımıza bizden de selam söylemeyi unutmayın.
11. Aspendos Antik Tiyatro
"Hep gezmek, yüzmek olmaz biraz da tarih" diyenler, buraya! Bölgede kurulan bir Roma şehri olan Aspendos'tan kalan en önemli eserlerden olan Aspendos Tiyatrosu, Akdeniz'in en iyi korunagelen antik tiyatrosudur. M.S 161- 180 yıllarında inşa edilen bu antik tiyatro, geçmiş zamanlarda 15-20 bin izleyiciye ev sahipliği yapabiliyormuş. Günümüzde hala özel gösteriler için kullanılan antik tiyatro, tanrılara ve devrin imparatorlarına adanmış. Anadolu'nun ruhunu anlamak ve burada sahnelenmiş binlerce oyunun gök kubbeye yükselmiş seslerini dinlemek için Antalya’ya geldiğinizde Aspendos Antik Tiyatro’sunu görmenizi şiddetle tavsiye ediyoruz.
Antalya deyince birçoğumuzun aklına ilk gelen yerlerden biridir Aspendos. Serik ilçesinin Belkıs köyünde bulunan ve bu ismini de dönemin kralının kızının isminden almış olan Aspendos, Romalılar tarafından iki tepe üzerine...
12. Olimpos Antik Kenti
Antalya'nın güney sahillerinde Phaselis'ten sonra ikinci önemli liman kenti olan Olimpos Antik Kenti’nde efsaneleşmiş mitolojik hikayeler ışığında eşsiz bir maceraya hazır mısınız? Likya'nin önemli kentlerinden biri olan Olimpos, daha sonra Roma topraklarına katılmış. Sönmeyen ateşin kenti olarak bilinen Olimpos'ta günümüze kadar gelen pek çok tarihi kalıntı var. Doğal gazlar sebebiyle sürekli yanan ateşlerin bulunduğu bölge, önemli din merkezi sayılmış.
Antalya'nın Kumluca ilçesine bağlı Olimpos'ta yer alan Olimpos Antik Kenti, Likya bölgesinin en önemli liman kentlerinden biriydi. MÖ 2. yüzyılda kurulan Olimpos, adını Yunan mitolojisindeki tanrıların yaşadığına inanılan Olimpos Dağı'ndan...
Antik kentin dar yollarının sizi harika bir plaja çıkaracağını da belitmeden geçmeyelim. Tarihsel esintiler eşliğinde muhteşem bir deniz keyfi sizleri bekliyor.
13. Kekova
Bölgeye adını veren Kekova, Kaleköy ve Üçağız açıklarında bir adadır. Likya ve sonra da Roma egemenliğinde kalmış olan Kekova'nın, meydana gelen depremler yüzünden sular altında kalmış bölümleri vardır. Suyun altında şehre ait bazı parçalar görebilirsiniz. Görebilirsiniz dedik diye deniz gözlüğünüzü takıp dalış yapabileceğinizi düşünmeyin! Burada denize girme ve dalış yasağı var. Tekne turlarına katılabilir ve denizin dibini daha yakından inceleyebilirsiniz.
Akdeniz'in Saklı Cenneti: KekovaAntalya'nın güneybatısında, Demre ilçesi sınırları içinde yer alan Kekova, eşsiz doğal güzellikleri ve tarihi dokusuyla Akdeniz'in en büyüleyici noktalarından biri. Turkuaz suları, bozulmamış koyları ve antik...
14. Korsan Koyu
Öncelikle korsanlar eşliğinde bir tatil yapmayacağınızın garantisini verebiliriz. Aksine huzur veren doğası, sakinliği ve yeşilin tüm tonlarıyla tam bir cennet köşesi. "Koskoca Antalya’da bir kamp yeri yok mu? " diyorsanız doğru adrestesiniz! Doğanın içinde keyifli bir kamp yapabilir, sabahın erken saatlerinde kendinizi mavi suların serin kollarına bırakabilirsiniz. Fırtınadan etkilenmeyen korunaklı bir koy olan Korsan Koyu, antik dönemlerde bir liman olarak kullanılmıştır. Antalya ve çevresinde gezerken bölgenin tarihinin çok eskilere dayandığını ve önünüze her an antik dönemlere ait eserler çıkabileceğini unutmamanızı tavsiye ederiz.
Antalya’nın Kumluca ilçesinde bulunan Karaöz Sahili’ne yaklaşık 4 kilometre uzaklıkta konumlanan Korsan Koyu, turkuaz renkli ve göz alıcı berraklıktaki deniziyle oldukça ünlü. İki tepenin arasında kalan bu küçük ve etkileyici...
15. Çıralı Yanartaş
Seven sevdiğini Yanartaş’a götürsün! “Sonsuz Ateş” olarak da adlandırılan Yanartaş, sevdiğinize "Seni kalbimde yanan sonsuz aşk ateşine yakışabilecek tek yere getirdim" demek için süper bir yer. Yani buna düşmeyen de... Ne bileyim! Taşların üzerinden çıkan alev gerçekten hiçbir zaman sönmüyor ve ortaya inanılmaz bir görüntü çıkıyor. Yeraltından çıkan doğalgazların sebep olduğu ateş antik dönemde Homeros metinlerine konu olur ve kutsal sayılır. Antik dönemlerden günümüze kadar gelen bu mucize ziyaretçilerini hala büyülüyor.
Antalya’nın Kemer ilçesinde bulunan Çıralı mevkii, yıllardır sönmeyen bir ateşe ev sahipliği yapıyor. Çıralı’nın kuzeybatısında bulunan Yanartaş, yeraltındaki gazların yeryüzüne çıktığı sırada doğal sebeplerden ötürü yanması sonucunda oluşmuş. Yapılan araştırmalara...
16. Saklıkent Kayak Merkezi
Saklıysa nasıl buldunuz dermişiz… Bulmuşlar işte! Çok karıştırmamak lazım. Kayak merkezi diye sadece kışın gidilebileceğini sanmayın, her mevsim Saklıkent Kayak Merkezi’ni ziyaret edebilirsiniz. Zaten biliyorsunuz, Antalya’da kış mevsimi pek uzun değil. Merkezin harika bir kayak pisti var, mevsimini yakalayıp giderseniz çok eğleneceğinizi garanti ediyoruz. Bunun dışında da havası ve doğası bambaşka. Bir gidin, görün deriz.
Antalya, daha çok yaz aylarının vazgeçilmez tatil yörelerinden biri olarak bilinir. Akdeniz’in uçsuz bucaksız kumsalları ve masmavi denizini bünyesinde barındıran Antalya, uzun yıllardır turistlerin uğrak noktalarından biri olmuştur. Son yıllarda...
Antalya, gerçekten anlata anlata bitiremeyeceğimiz bir şehir! Ne ararsak var! Plaj deseniz en uzunu, şelale deseniz istemediğiniz kadar... "Çok sıcak" diyenlere inat, kayak merkezi bile var. Envai çeşit koy, kamp alanları, antik dönemlere kadar uzanan tarihi eserleri, ilk çağlara uzanan mağaraları, taşlardan çıkan sönmeyen ateşleri var. Sevgiliye duyulan aşkın ateşi bile sönermiş ama Antalya aşkının ateşi asla! Bu nedenle Antalya'yı gezmeli, gezdirmelisiniz. Her gidişinizde sizi şaşırtacağına emin olabilirsiniz. Şimdiden keyifli gezmeler dileyelim.
| Sıra | İçerik | Kullanıcı Puanı |
|---|---|---|
| 1 | Antalya Kaleiçi | 9,5 |
| 2 | Konyaaltı Plajı | 9,5 |
| 3 | Patara Plajı | 9,0 |
| 4 | Adrasan | 9,1 |
| 5 | Kleopatra Plajı (Alanya) | 9,3 |
| 6 | Karain Mağarası | 9,0 |
| 7 | Damlataş Mağarası | 9,1 |
| 8 | Düden Şelalesi | 9,5 |
| 9 | Manavgat Şelalesi | 9,5 |
| 10 | Antalya Hayvanat Bahçesi | 8,0 |
