İstanbul Boğazı'nın Rumeli yakasında bulunan Kuruçeşme, Beşiktaş ilçesine bağlı bir yerleşim merkezi. Tarihi ve kültürel zenginlikleriyle ön plana çıkan semt, Ortaköy ile Arnavutköy arasında kalıyor. Boğaz'ın kıyısında uzanan sahil şeridi ve ardındaki sarp tepeleriyle göz alıcı bir manzara sunuyor. Tarihi boyunca Bithias, Kalamos ve Amopolos gibi birçok farklı isimle anılmış. Günümüzdeki ismini ise büyük olasılıkla 17. yüzyılda inşa edilen ve Tezkireci Osman Efendi Camii’nin yanında yer alan Köprülü Hemşire Çeşmesi’nden almış. Aslında ilk dönemlerde bol yağışlı ve yemyeşil olan bu bölgeye "Koruçeşme" denmiş. Ancak zamanla çeşme kuruyup da yeşil alanlar azalınca, semtin ismi Kuruçeşme olarak kalmış.
Boğaz’ın kıyısında yürüyüş yapmak rotanızı çevirebileceğiniz en ideal semtlerden biri, Kuruçeşme. Hatta sahilde yürüyüş yaparken demirlemiş yatların ve karşı kıyıdaki Kuleli Askeri Lisesi’nin manzarasını doyasıya seyredebilirsiniz. Semtin tarihi dokusunu koruyan yapılardan biri, az önce de adından söz ettiğimiz Tezkireci Osman Efendi Camii. 1740 yılında Sultan I. Mahmut’un tezkirecisi Osman Efendi tarafından inşa ettirilen tarihi ibadethane, ahşap karkas yapısıyla dikkat çekiyor.
Kuruçeşme’nin kültürel mirasını oluşturan bir diğer unsur ise tarihi kiliseleri. 1789 yılında inşa edilen Ayios Dimitrios Kilisesi’nin bulunduğu yerde eskiden, 1804 yılında Heybeliada’ya taşınan bir Ruhban Okulu varmış. Kilisenin içindeki ayazmanın şifalı olduğuna inanılıyormuş. Garabet Balyan tarafından 1881 yılında inşa ettirilen Surp Haç Ermeni Kilisesi de Kuruçeşme’nin ev sahipliği yaptığı bir diğer tarihi ibadethane.
Kuruçeşme dendiğinde akla ilk gelen tarihi yapılardan bir diğeri, Sultan III. Mustafa ve I. Abdülhamid dönemlerinde sadrazamlık yapmış olan Muhsinzade Mehmed Paşa tarafından inşa ettirilen Muhsinzade Mehmed Paşa Yalısı. İstanbul Boğazı’nın en büyük yalılarından biri olan yapı, 1980’li yıllarda satılmış ve günümüzde otel olarak hizmet veriyor. Semtin karşı kıyısında, küçük bir ada olan Suada var. Sultan II. Abdülhamid tarafından Ermeni mimar Sarkis Balyan’a verilmiş olan adada uzun yıllar boyunca fizik çalışmaları yürütülmüş. Günümüzde ise gece kulübü ve restoran kompleksine dönüştürülmüş durumda.