M.Ö. 1200’lü yıllarda kurulduğu düşünülen ve günümüzde Malatya’nın bir ilçe olan Arapgir, neredeyse Malatya ile yaşıt diyebileceğimiz kadar köklü bir tarihi geçmişe sahip. Eski ismi Daskuza olan ilçe; Asurlular, Danişmentliler, Anadolu Selçuklu Devleti, Karakoyunlar ve Osmanlı Devleti gibi çok sayıda medeniyete ev sahipliği yapmış. 1600’lü yıllara dek özellikle Ermenilerin yoğunluklu olarak yaşadığı Arapgir, onlarca farklı iş kolunu da bünyesinde barındırması sayesinde tüccarların ilgi odağı olmuş. Ancak Sanayi Devrimi’nin ardından Tarihi İpek Yolu zamanla önemini yitirince Arapgir de sessiz ve sakin bir yere dönüşmüş. Ancak söz konusu sükûnet sıkıcılığı ve monotonluğu değil, huzur veren keyifli bir atmosferi simgeliyor. Tam da bu sebepten, 2021 yılı itibarıyla Arapgir, ülkemizde Cittaslow unvanını kazanan 21 ilçe ve beldeden biri olma özelliğini taşıyor.
Arapgir’in neredeyse her bir sokağında birbirinden değerli tarihi yapılara ve eserlere rastlamanız mümkün. Geçmişte kerpiç ve taş binalarıyla ünlü olan bu ilçenin yapılarının çoğu restore edilerek korunabilmiş. Özellikle Millet Han, Gümrükçü Osman Paşa Cami, Asım Külah Konağı, Taş Köprü ve Meydan Köprüsü mutlaka görülmeli. Doğa aktivitelerine meraklı olan ziyaretçiler de soluğu Göz Kanyonu, Kayaarası Kanyonu ve Kozluk Çayı gibi doğal güzellikleriyle büyüleyen adreslerde alabiliyor. Arapgir’in 1200’lü yıllardan kalan ve misafirlerini nostaljik bir yolculuğa çıkaran köylerini keşfetmek de son derece keyifli. Ayrıca, Arapgir mutfağının yıldızı olan tandır kebabı, Arapgir sarması, akıtma bıcığı ve reyhan şurubu da damak çatlatan lezzetlere sahip.
