Gündelik hayatın gitgide daha hızlı akan temposu ve hareketliliği içinde sükûnete ve huzura belki de her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyuyoruz. Siz de bazen modern yaşamın yoğun temposunu biraz olsun yavaşlatma ve içinde bulunduğunuz anın keyfine varma ihtiyacı duymuyor musunuz? Bir süreliğine de olsa bu doludizgin giden akışı yavaşlatabilmek, yaşam kalitemizi de iyileştirebilmemizi sağlıyor. Dilimize “sakin/yavaş şehir” olarak çevrilen “Cittaslow” sözcüğünün içinde barındırdığı felsefe de tam da söz konusu yavaşlama ve anı yakalama hedefi üzerine kurulu.
Gelin, “Cittaslow nedir?” sorusunu birlikte yanıtlayalım ve ülkemizin “sakin/yavaş şehirlerini” daha yakından tanıyalım.
Cittaslow Nedir?
Cittaslow, İtalyancada “şehir” anlamına gelen citta ve İngilizcede “yavaş” anlamına gelen slow sözcüklerinin birleşiminden doğan bir terim. Cittaslow konsepti de 1999 yılında İtalya’da kurulan ve ilhamını slow food (yavaş yemek) akımından alan bir organizasyondan doğdu. Bu organizasyon küreselleşmenin etkisiyle günden güne etkisini artıran tüketim kültürüne, insanların bitmeyen bir telaş içinde sürekli olarak çalışmak zorunda kalmalarına, güvenli alanların bir bir yok olmasına ve tüm bunların sonunda modern bireyin mecburen yalnızlaşmasına karşı çıkıyor.
Modern çağın ve tüketim çılgınlığının beraberinde getirdiği olumsuzluklar bunlarla da sınırlı değil üstelik. Sağlıksız beslenme, hava kirliliği, yerel kültürün günden güne yok olması, yeşil alanların tahrip edilmesi ve hareketsizlik gibi sorunlar da modern çağın bize dayattığı hayat tarzı nedeniyle yaşamımızın birer parçası haline geliyor. Cittaslow felsefesi de tüm bunları reddedip tüketim odaklı yaşamın bize mutluluk ve huzur getirmediğini, bu yaşam tarzının hem bizi hem de doğayı tükettiğini, zaman içinde sürekli bir yerlere yetişmeye çalışan ve yaptığı hiçbir şeyden keyif alamayan kişilere dönüştüğümüzü savunuyor. Böylece bu yaşam tarzına karşılık olarak ortaya; insanların sosyalleşebileceği ve gerçek bir iletişim kurabileceği; doğaya, el sanatlarına, yerel kültüre ve geleneklere sahip çıkan, yenilenebilir enerji kaynaklarından yararlanan bir toplum modeli alternatifi koyuyor.
Cittaslow Olmak İçin Gerekli Şartlar Nelerdir?
2021 yılı itibarıyla dünyada toplam 32 ülkedeki 283 şehir/belediye, Cittaslow olma unvanını kazanmış durumda. Ancak bu unvanı kazanmak hiç de kolay ya da basit değil. Bir ilçenin ya da ilin Cittaslow sayılabilmesi için toplamda 72 farklı kriteri karşılaması gerekiyor. Söz konusu kriterlerden ilki, yerleşik nüfusun en az 50 bin kişiden oluşması. Diğer kriterler de sürdürülebilir çevre ve altyapı politikaları, yerel üretimin korunması, sosyal uyum, kentsel yaşam kalitesi politikaları, misafirperverlik, Cittaslow tanıtım ve eğitim planlamaları gibi çeşitli alt başlıklara ayrılıyor. Cittaslow adayı olan birimlerin Cittaslow faaliyetlerine katılması; tarım, turizm, zanaat ve sanat erbaplarının yerel politikalarla desteklenmesi isteniyor. Cittaslow’un sözcük anlamı “sakin şehir” olsa da bu unvanı yalnızca şehirler değil, ilgili kriterleri karşılayan ilçeler ve beldeler de kazanabiliyor. Cittaslow listesine girebilen idari birimler, organizasyonun uluslararası kapsamda düzenlediği toplantılarda sertifikalarını alıyor.
Sükunetin ve Huzurun Adresi: Türkiye’deki Cittaslow’lar
Ülkemizde 2021 yılı itibarıyla toplamda 21 farklı ilçe Cittaslow unvanını kazanmayı başarmış durumda. İşte, Türkiye’de Cittaslow felsefesini benimsemiş olan ve ziyaretçilerine sakin ve huzurlu bir atmosfer sunan “yavaş şehirler”…
1. Seferihisar - İzmir
İzmir’in kıyı bölgesinin yakınlarında konumlanan ve şehrin en popüler turistik duraklarından biri olan Seferihisar, yılın her döneminde çok sayıda ziyaretçi ağırlıyor. 1884 yılında ilçe statüsü kazanan Seferihisar’ın tarihçesi M.Ö. 2000’li...
2009 yılında Cittaslow listesine dahil ederek ülkemizde bir ilki gerçekleştiren Seferihisar, İzmir’in en turistik duraklarından biri. Tarihçesi M.Ö. 2000’li yıllara kadar uzanan ilçe, Teos Antik Kenti’ne de ev sahipliği yapıyor. Seferihisar’ın da turistik anlamda en popüler noktasının Sığacık olduğunu söylemek mümkün. Sığacık Kalesi’nin içinde düzenlenen yerel pazarlar ve kale içindeki film setini andıran sokaklar, ziyaretçiler tarafından yoğun ilgi görüyor. Birbirinden keyifli plajları da içinde barındıran Seferihisar, özellikle bahar ve yaz aylarında ziyaretçi akınına uğruyor.
2. Akyaka - Muğla
Bazı yerler insanın ömrüne ömür ekler, Akyaka da bunlardan bir tanesi. Ülkemizin doğal güzelliklerini her anlamda yansıtmayı başaran bu sevimli kasaba Muğla’nın Ula ilçesinde yer alıyor. Her ne kadar oldukça...
Muğla’nın Ula ilçesine bağlı bir tatil beldesi olan Akyaka; görkemli çam ormanlarıyla, tertemiz deniziyle, Azmak nehriyle ve Gökova Körfezi’nin muhteşem koylarıyla ünlü. 2011 yılında Cittaslow ilan edilen bu sevimli belde, Mavi Yolculuk turlarının da değişmez durakları arasında yer alıyor. Ancak Akyaka’yı özel kılan yalnızca içinde barındırdığı doğal güzellikler değil. Aynı zamanda farklı uygarlıklardan izler taşıyan tarihi dokusu, hâlen korunan yöresel kültürü ve kendine has mimarisi de Cittaslow unvanını kazanmasında oldukça etkili. Doğayla iç içe ve huzur dolu bir tatil yapmak istiyorsanız rotanızı gönül rahatlığıyla Akyaka’ya çevirebilirsiniz.
3. Gökçeada - Çanakkale
Türkiye’nin en büyük adası olma unvanına sahip olan Gökçeada, Ege Denizi’nin kuzey tarafında konumlanıyor. Çanakkale’ye bağlı olan bu ada turistik açıdan da son derece popüler. Toplamda 286 kilometrelik bir yüzölçümüne...
Türkiye’nin en büyük adası ve en batı noktası olma özelliklerini taşıyan Gökçeada, 2011 yılından beri Cittaslow unvanına da sahip. 2000’li yılların başından beri kapsamlı organik tarım ve turizm faaliyetlerinin gerçekleştirildiği ada, yemyeşil doğasıyla da misafirlerini büyülüyor. Zaten burası, dünyanın ilk ve tek Cittaslow adası. Yalnızca bu özelliğiyle bile ne kadar müthiş bir atmosfere sahip olduğunu gösteriyor. Şaraplarıyla, ekmekleriyle, göletleriyle ve koylarıyla tüm dünyada ün salan Gökçeada’yı mutlaka ziyaret etmelisiniz.
4. Taraklı - Sakarya
Ülkemiz sınırları içinde cittaslow, yani sakin şehir olma unvanını almaya hak kazanan yirmiden fazla ilçe var ve bunlardan biri de Sakarya’ya bağlı olan Taraklı ilçesi. Bağdat Yolu’nun üzerinde konumlanan bu...
Sakarya’nın bir ilçesi olan Taraklı da 2011 yılında Cittaslow ağına dahil edilen idari birimler arasında. Bağdat Yolu üzerinde yer alan bu nostaljik ilçe, 19. yüzyıldan kalan tarihi ahşap evlere de ev sahipliği yapıyor. Aslında Taraklı sokaklarının her bir noktasında tarihten izlerle karşılaşmanız mümkün. Dönem filmi setlerini andıran sokaklar, Osmanlı mimarisinin etkileyici örnekleriyle dolu. Özellikle Tarihi Han ve Kurşunlu Cami, tarih tutkunları tarafından sık sık ziyaret ediliyor.
5. Yenipazar - Aydın
Aydın’a bağlı bir ilçe olan Yenipazar, uzun yıllardır koruyarak günümüze dek taşıdığı yöresel kültürüyle ve sakin atmosferiyle oldukça ünlü. Hatta sakin şehir anlamına gelen cittaslow unvanını ülkemizde taşıyan ilçelerden biri...
2011’de Cittaslow unvanını kazanan Yenipazar, asırlardır koruduğu yöresel kültürüyle ve sakin atmosferiyle gerçek bir huzur cenneti. Ekmek dolması, Yenipazar pidesi ve et lelengisi gibi yöresel lezzetleriyle de ziyaretçilerine unutulmaz bir lezzet şöleni sunuyor. Tarih meraklıları, Yenipazar sınırları içinde bulunan Orthosia Antik Kenti’ni mutlaka görmeli. Beyler Kulesi, Aşağı Dip Gölü ve Yörük Ali Efe Müzesi de ilçenin diğer turistik durakları arasında yer alıyor.
6. Yalvaç - Isparta
Isparta’nın bir ilçesi olan Yalvaç, il merkezine 105 kilometre uzaklıkta konumlanıyor. 1415 kilometrekarelik bir yüzölçümüne sahip olan ilçenin deniz seviyesine olan yüksekliği 1000 metreyi aştığı için, burada müthiş atmosfer hakim....
Isparta’nın 2012 yılında Cittaslow listesine giren ilçesi Yalvaç, Sultan Dağları’nın eteklerindeki konumu sayesinde ziyaretçilerine birbirinden etkileyici doğal güzellikler sunuyor. Tarihçesi Frigyalılar’a kadar uzanan ilçe, farklı uygarlıklardan günümüze kalan izlerle dolu. Demircilik, dericilik, semercilik, keçecilik ve at arabası yapımcılığı gibi geleneksel meslekler de burada hâlen yaşatılıyor. Psidia Antioheia Antik Kenti’ne de ev sahipliği yapan Yalvaç’ın merkezinde, sekiz asırlık görkemli bir çınar ağacının gölgesine kurulmuş çay bahçeleri ve kahvehaneler bulunuyor. Kısacası burası; biraz kafa dinlemek, huzur bulmak ve tarihin tozlu sayfalarında keyifli bir yolculuğa çıkmak için harika bir adres.
7. Vize - Kırklareli
Trakya’nın hâlen bakir kalmayı başarabilen ve içinde birbirinden büyüleyici güzellikler barındıran bir coğrafyası olan Vize, Kırklareli’ne bağlı bir ilçe. İstanbul ile Edirne’nin, yani iki eski başkentin arasında konumlanan bu ilçe,...
2012 yılında Cittaslow ilan edilen bir diğer ilçe de Kırklareli’ye bağlı Vize. Tarihçesi M.Ö. 4000’li yıllara uzanan ilçe, ünlü yazar Georgios Vizenyos tarafından da Trakya’nın en güzel ilçesi olarak nitelendirilmiş. Eski çağlarda Trak kabileleri için önemli bir yerleşim yeri olan bu bölge, günümüzde hem yerli hem de yabancı turistler tarafından sık sık ziyaret ediliyor. Özellikle Gazi Süleyman Paşa Camii, Antik Tiyatro, Vize Kalesi, Çiftekaynaklar, Cehennem Şelaleleri ve Kıyıköy mutlaka görülmeli.
8. Perşembe - Ordu
Ordu’nun bir ilçesi olan ve 1945 yılında ilçe statüsü kazanan Perşembe, aynı zamanda ülkemizdeki cittaslow unvanlı adreslerden biri olma özelliğine de sahip. Cittaslow sözcüğü sakin şehir anlamına geliyor ve bu...
Yemyeşil doğasıyla görenleri kendine hayran bırakan Perşembe, Ordu’ya bağlı bir ilçe. 2012 yılından beri Cittaslow unvanını taşıyor ve tarihçesi M.Ö. 8. yüzyıla dayanıyor. Vona Yarımadası’nın üstünde ve Canik Dağları’nın eteğinde yer alması sayesinde gerçek bir doğa cenneti. Hatta Karadeniz’in hâlen bakirliğini koruyan tek koyu da Perşembe sınırları içinde bulunuyor. Karadeniz’in muhteşem doğasını ve zengin bitki örtüsünü daha yakından incelemek isterseniz Perşembe’yi seyahat planlarınıza eklemelisiniz.
9. Halfeti - Şanlıurfa
Yaklaşık üç bin yıllık köklü bir geçmişe sahip olan Halfeti, Şanlıurfa’nın turistik ve tarihi anlamda en çok ilgi gören ilçelerinden biri. Karagül Diyarı unvanıyla da anılan ilçe; kendine has ve...
Şanlıurfa’nın siyah gülleriyle ün salmış olan, hatta “Karagül Diyarı” ismiyle de anılan ilçesi Halfeti, 2013 yılından beri Cittaslow sertifikasına sahip. İl merkezine 135 kilometre uzaklıkta konumlanan ilçe, Eski Halfeti ve Yeni Halfeti olmak üzere iki farklı bölgeye ayrılıyor. Çünkü Fırat Nehri üzerine inşa edilen Birecik Barajı, Halfeti’nin büyük bir kısmının sular altında kalmasına yol açmış. Bugün Eski Halfeti olarak adlandırılan bu bölge; asırlık camilere, evlere ve konaklara ev sahipliği yapıyor. Burası sular altında kalınca yerel halk da mecburen bugün Yeni Halfeti olarak adlandırılan ve Eski Halfeti’nin yaklaşık 15 kilometre uzağında kalan bölgeye taşınmak durumunda kalmış. Yeni Halfeti’den Eski Halfeti’ye teknelerle ulaşılabiliyor ve ziyaretçiler birçoğu sular altında kalan bu tarihi güzellikleri daha yakından inceleyebiliyor.
10. Şavşat - Artvin
Türkiye’de cittaslow unvanını kazanan onuncu ilçe olan ve Artvin ilinin sınırları içinde bulunan Şavşat’ın tarihçesi M.Ö. 900’lü yıllara dek uzanıyor. M.Ö.900-650 yılları arasında Urartu ve Kimer kabilelerine ev sahipliği yapan...
2015 yılında Cittaslow listesine giren Şavşat’ın ismi Gürcücede siyah orman anlamına gelen Şavşeti’den geliyor. Artvin il merkezine yaklaşık 70 kilometre uzaklıkta yer alan ilçe, isminin hakkını veren büyüleyici bir doğaya sahip. Ormanlarla bezeli olan Şavşat’ın bitki örtüsü de zenginliğiyle ziyaretçileri hayran bırakıyor. Şavşat’ın eskiden Bazgiret olarak adlandırılan Maden Köyü de kamp ve doğa tutkunları tarafından yoğun ilgi görüyor.
11. Uzundere - Erzurum
Türkiye’nin en görkemli şelalelerinden biri olan Tortum Şelalesi’ne de ev sahipliği yapan Uzundere, Erzurum’un en sakin ve huzurlu ilçesi. Bu özelliklerini, 2016 yılında katıldığı Cittaslow ağıyla da destekliyor. Cittaslow adlı...
Cittaslow ağına 2016’da katılan Uzundere, Erzurum’un doğal güzellikleriyle ve sakin atmosferiyle ön plana çıkan en ünlü ilçesi. Tarihçesi M.Ö. 650 yılına kadar uzandığı için birbirinden önemli uygarlıkların izlerini bünyesinde taşıyor. Ancak Uzundere’nin asıl büyüleyici tarafı, nefes kesici doğası. Kafkasya Ekolojik Bölgesi sınırları içinde, Tortum Çayı vadisinin tam üstünde yer alan ilçe; söz konusu konumu sayesinde yüzlerce farklı endemik bitkiye hayvana ev sahipliği yapıyor. Dahası; ülkemizin en büyük şelalelerinden biri olan Tortum Şelalesi de Uzundere’de. Rafting ve trekking gibi sporlar için ideal bir ortam oluşturan Tortum Şelalesi, kamp ve doğa tutkunlarının da uğrak noktası.
12. Gerze - Sinop
2017 yılından beri cittaslow unvanına sahip olan Gerze, Sinop’un en güzel ve turistik bakımdan en popüler ilçelerinden biri. 594 kilometrelik yüzölçümüne sahip olan ilçe, kuzey tarafında Karadeniz’le çevreleniyor. Sinop il...
2017 yılında Cittaslow seçilen Gerze, birçok kişi tarafından Sinop’un en mutlu ilçesi olarak da nitelendiriliyor. Sınırlarından içeri adım attığınız andan itibaren birbirinden şirin evlerinin bahçelerindeki çiçeklerin kokusunu duyabileceğiniz ilçede, oldukça zengin bir bitki örtüsü hakim. Zaten Hasan, Elma, Dede ve Köse dağları da Gerze sınırları içinde yer alıyor. Ormanlarla bezeli ilçe; fındıktan kavağa, defneden kızılcığa kadar çeşit çeşit ağaca ve bitkiye ev sahipliği yapıyor. Her cuma günü Üretici Pazarı’nın da kurulduğu Gerze’nin yöresel lezzetleri damak çatlatan cinsten. Pazarda ahşap oyuncaklar, hediyelik eşyalar ve çeşitli tarım ürünleri de satılıyor.
13. Göynük - Bolu
Bolu’nun ilçelerinden biri olan Göynük; hem içinde barındırdığı tarihi değerleri, hem doğal güzellikleri hem de eşsiz mimarisi bakımından mutlaka görülmesi gereken bir destinasyon. İlçe sınırları içinde her biri sit alanında...
Osmanlı mimarisinin birbirinden etkileyici örneklerini hâlen bünyesinde barındıran Göynük, 2017 yılından beri Cittaslow unvanına sahip. Bolu’nun en şirin ilçelerinden biri ve tarihi dokusuyla ziyaretçilerini büyülemeyi başarıyor. Burada her biri 20. yüzyıldan kalma toplamda 135 adet tarihi konut var ve tümü tescilli. Akşemseddin Türbesi, Göynük Gazi Süleyman Paşa Cami, Ömer Sekin Türbesi ve Gazi Süleyman Paşa Hamamı gibi birçok tarihi yapının bulunduğu ilçede, tahta oymacılığı ve el dokumacılığı gibi meslekler de hala aktif. Doğa meraklıları da Göynük yakınlarındaki Çubuk Gölü ve Sünnet Gölü çevresinde son derece keyifli zaman geçirebiliyor.
14. Eğirdir - Isparta
Güller Diyarı olarak da adlandırılan Isparta, doğal güzellikleri ve tarihi zenginliği bakımından ziyaretçilerini kendine hayran bırakan bir şehir. Şehrin her bir ilçesi de içinde keşfedilmeye değer farklı güzellikler barındırıyor. Isparta’nın...
2017 yılında aldığı sertifikayla Isparta’nın Yalvaç’tan sonraki ikinci Cittaslow’u olan Eğirdir, Göller Bölgesi’nin en önemli duraklarından biri. Çünkü Türkiye’nin dördüncü büyük tatlı su gölü olma unvanına sahip Eğirdir Gölü de ilçe sınırları içinde bulunuyor. Su sporları ve kamp için son derece elverişli bir ortam oluşturan göl, aynı zamanda doğal güzelliklerle bezeli müthiş bir atmosfere sahip. Yalnızca Eğirdir’de görülen bir tür olan Apollon Kelebeği de ilçenin ne kadar zengin bir bitki örtüsüne ve doğaya sahip olduğunun bir kanıtı. Gölün yakınlarındaki Can Adası ve Yeşil Ada da doğal güzellikleri bakımından birbirleriyle yarışıyor.
15. Mudurnu - Bolu
Mudurnu Deresi’nin her iki tarafına kurulmuş olan ve turistik bakımdan oldukça ilgi gören Mudurnu, Bolu’nun bir ilçesi. Bolu il merkezine yaklaşık 50 kilometre, İstanbul’a ise yaklaşık 250 kilometre uzaklıkta yer...
Göynük’ten bir yıl sonra Cittaslow sertifikasını alarak 2018 yılında Bolu’nun ikinci sakin şehri olma unvanını kazanan Mudurnu, yüz yıldan uzun süredir varlığını koruyan tarihi ahşap evleriyle ünlü. Ayrıca, bu ilçede Ahilik kültürü oldukça köklü bir geçmişe sahip ve hâlen titizlikle korunuyor. Hatta her yılın ekim ayında Ahilik Kültürü Haftası da burada düzenleniyor. İlçenin en turistik adresi ise UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde de bulunan Orta Çarşı. Babas ve Sarot kaplıcaları da ziyaretçiler tarafından yoğun ilgi görüyor.
16. Köyceğiz - Muğla
Muğla’nın on üç ilçesinden biri olan Köyceğiz, 2021 yılında elde edilen verilere göre 38.425 kişiden oluşan bir nüfusa sahip. Ancak ilçe son derece turistik olduğundan, özellikle bahar ve yaz aylarında...
Adını içinde bulunan gölden alan Köyceğiz, Muğla’nın en huzurlu ve sakin ilçelerinden biri. 2019 yılından beri Cittaslow unvanını taşıyor. Muğla’nın neredeyse tüm ilçeleri yaz turizminde oldukça popüler olduğundan, Köyceğiz de bahar ve yaz aylarında ziyaretçi akınına uğruyor. Ancak buranın yine de Bodrum ve Datça gibi tatil merkezlerine kıyasla daha sessiz bir atmosfere sahip olduğunu söylemek mümkün. Ayrıca, Köyceğiz Türkiye’nin Rize’den sonra en çok yağış alan bölgesinde olduğu için bazen iki ya da üç ay hiç durmayan yağmurlara maruz kalabiliyor. Bol bol yağış aldığı için de ziyaretçilerine baştan sona yemyeşil bir doğa sunuyor. Yolunuz Köyceğiz’e düşerse Sultaniye Kaplıcaları, Kaunos Antik Kenti, Kral Mezarları ve Yuvarlak Çay’ı mutlaka görmelisiniz.
17. Ahlat - Bitlis
Bitlis’in bir ilçesi olan Ahlat, Van Gölü’nün kıyısında konumlanması nedeniyle doğal güzellikler bakımından son derece zengin bir adres. Coğrafi konumu sebebiyle tarih boyunca da Doğu ve Batı medeniyetleri arasında bir...
Bitlis’in Van Gölü kıyısında konumlanan ilçesi Ahlat, günümüze dek taşıdığı tarihi mirasıyla mutlaka görülmesi gereken bir yer. Dünyanın en büyük İslam mezarlığı olan Selçuklu Mezarlığı’na da ev sahipliği yapan ilçe, konumu gereği tarih boyunca Batı ve Doğu arasında bir köprü görevi görmüş. Bölgenin su kaynakları zengin, kendine has Ahlat taşı da yapı işlerinde son derece kıymetli bir materyal olduğu için; farklı medeniyetler Ahlat’ı hep stratejik açıdan çok önemli bir durak olarak değerlendirmiş. Bu sayede de Ahlat’ta birbirinden kıymetli eserler ve izler birikmiş. Her biri birbirinden etkileyici kümbetlerin ve camilerin bulunduğu ilçe; doğa tutkunlarına da Nazik Gölü, Sütey Yaylası ve Çarho Mesire Alanı gibi keyifli duraklar sunuyor. Anadolu’nun ilk büyük Türk şehri olarak da nitelendirilen Ahlat, 2019 yılından beri Cittaslow unvanına sahip.
18. Güdül - Ankara
Ankara’nın en küçük ilçelerinden biri olan Güdül; uzun yıllardır koruduğu yerel kültürü, sakin atmosferi, mimarisi ve yöresel değerleri sayesinde 2020 yılından beri Cittaslow sertifikasına sahip. Bu sayede Ankara’nın ve hatta...
2020 yılında kazandığı sertifikayla hem Ankara’nın hem de İç Anadolu Bölgesi’nin ilk Cittaslow’u olan Güdül, Ankara’nın en küçük ilçelerinden biri. Ancak yüzölçümü bakımından küçük olması sizi yanıltmasın. Yöresel mutfağı, asırlar öncesinden kalan mağaraları, göleti ve kent müzesiyle oldukça zengin bir keşif rotası. Suvari, Kirmir ve İlhan çayları Güdül’ün içinden geçtiği için, bu ilçede tarım ve hayvancılık faaliyetleri de oldukça aktif. Hatta tiftik keçisi yetiştiriciliğinde Ankara’nın bir numaralı ilçesi de burası.
19. Foça - İzmir
İzmir’in kuzey tarafında konumlanan bir sahil ilçesi olan Foça, uzun yıllardır hem İzmirlilerin hem de çevre illerden gelen misafirlerin huzur ve sessizlik bulmak için ziyaret ettiği bir adres. Antik çağlarda...
Seferihisar’ın İzmir için açtığı Cittaslow yolculuğuna 2021 yılında katılan Foça, İzmir’in kuzeyinde konumlanan gerçek bir huzur merkezi. İsmini çevresindeki denizde ve adalarda yaşayan foklardan alan bu sevimli ilçe, 1953 yılından beri kapsamlı arkeoloji kazılarına da ev sahipliği yapıyor. Çünkü burası, 11. yüzyıldan bu yana son derece önemli bir yerleşim merkezi olmuş. Foça’da geçmişten günümüze yaşayan halk da genellikle balıkçılık ve denizcilikle uğraştığı için, ilçenin mutfağı da birbirinden nefis deniz ürünleri, mezeler ve balıklar konusunda epey uzmanlaşmış. Foça ve çevresinde bulunan Athena Tapınağı, Antik Tiyatro, Kybele Açıkhava Tapınağı, Şeytan Hamamı, Taş Ev ve Yel Değirmenleri gibi köklü yapıları tüm tarih tutkunları mutlaka görmeli. Eğer tarihte keyifli bir yolculuk yapmayı tercih etmiyorsanız Foça’nın tertemiz plajlarında deniz keyfi yapmak ve gün batımında dört dörtlük bir ziyafet çekmek de mümkün.
20. Arapgir - Malatya
M.Ö. 1200’lü yıllarda kurulduğu düşünülen ve günümüzde Malatya’nın bir ilçe olan Arapgir, neredeyse Malatya ile yaşıt diyebileceğimiz kadar köklü bir tarihi geçmişe sahip. Eski ismi Daskuza olan ilçe; Asurlular, Danişmentliler,...
Ülkemizin 2021’de Cittaslow listesine kazandırdığı bir diğer ilçe olan Arapgir, eski ismi Daskuza olan bir Malatya ilçesi. Tarihçesi neredeyse Malatya kadar eski olduğu için ilçenin her bir noktasında karşınıza başka bir tarihi eser ya da yapı çıkıyor. Asırlık konaklar, camiler, hanlar, tarihi köprüler… Arapgir’in her sokağında sizi tarihten günümüze ulaşan başka bir sürpriz karşılıyor. Kayaarası Kanyonu, Kozluk Çayı ve Göz Kanyonu da doğa sporları için ideal ortamlar oluşturuyor. Son olarak, eğer yolunuz Arapgir’e düşerse tandır kebabı yemeden dönmemenizi tavsiye ederim. Yemeğin üzerine, yine bu ilçeye özgü olan reyhan çayı ya da şerbeti de harika gidiyor.
21. İznik - Bursa
Ardında binlerce yıllık tarihi bir geçmiş barındıran ve Anadolu’nun ilk Türk başkenti olma unvanını da taşıyan İznik, Bursa’nın kuzeydoğu tarafında konumlanan bir ilçesi. Şimdilerde sessiz, sakin ve huzurlu bir atmosfere...
Listemizin son ve en yeni üyesi olan İznik, Bursa’nın tarihi ve turistik açıdan en popüler ilçelerinden biri. Söz konusu popülerliği de sonuna kadar hak ediyor, çünkü dile kolay, tam dört farklı imparatorluğa başkentlik yapmış. Ayrıca, Anadolu’daki ilk Türk başkenti olma unvanını da taşıyor. 2021 yılında, kazandığı unvanlara bir de Cittaslow’u ekleyen İznik’te yüzünüzü nereye dönseniz farklı bir tarihi yapıyla karşılaşıyorsunuz. İlçeye ismini veren İznik Gölü de hem maviliği hem de müthiş manzarası ile ziyaretçileri büyülüyor. Çinicilikte dünya çapında ün sahibi olan İznik, birbirinden etkileyici çini örneklerini de gururla sergiliyor. İlçenin meşhur yöresel yemekleri arasında ilk sıralarda ise balık çorbası, kerevit ve yayın şiş yer alıyor.