İzmir-Bergama karayolu üzerinde bulunan ve Dikili ilçesine bağlı bir belde olan Çandarlı, içinde bulunduğu bölgenin en eski yerleşim yerlerinden bir dolma unvanına sahip. İzmir’in kuzey, Dikili’nin de güney yönünde kalan bu belde Egeli tatilcilerin uğrak noktası haline gelmiş durumda. Birçok açıdan klasik bir Ege kasabası görünümü sergileyen Çandarlı’nın en önemli özelliklerinden biri, tıpkı Çeşme’ye bağlı Alaçatı gibi yılın çoğu döneminde yoğun rüzgar alması. Bu sayede su sporları tutkunları için oldukça elverişli bir ortam oluşturuyor. Çoğu sokağı denize çıkan ve yılın her döneminde dinlendirici bir atmosfere sahip olan Çandarlı’nın tarihçesi de oldukça köklü. Bu sevimli sahil beldesinin tarihçesi binlerce yıl öncesine uzanıyor.
Beldede yer alan Çandarlı Kalesi, ülkemizin en iyi korunmuş kalelerinden biri. Ceneviz şövalyeleri tarafından inşa edildiği bilinen bu tarihi yapı, 13. ve 14. yüzyıllar arasında bir tarihte Çandarlı Halil Paşa’nın talimatıyla restore edilmiş. Çandarlı Halil Paşa sadrazamlık yaptığı dönemde bu kaleyi yeniden kente kazandırmanın yanı sıra, bölgeyi bayındır hale de sokmuş. Kalenin restorasyonunda top atışlarına karşı dayanıklı olması amaçlanmış. Bu nedenle taş bloklar ve temel payandalar inşa edilmiş. Böylece Çandarlı Kalesi eski haline kıyasla çok daha dayanıklı ve korunaklı bir tasarıma bürünmüş. Keza günümüze dek ulaşabilmesinde bu tasarımın rolü oldukça büyük. Çandarlı ismini de Çandarlı Halil Paşa döneminde alan beldenin eski isminin Pitane olduğu biliniyor. Çandarlı, özellikle yaz sezonunda Ege Bölgesi sakinleri tarafından çok sık ziyaret ediliyor.