İstanbul’un Beşiktaş ilçesine bağlı bir semt olan Levent, kentin en önemli iş ve yaşam merkezlerinden birine dönüşmüş durumda. Batısında Büyükdere Caddesi bulunuyor; doğuda Etiler ve Akatlar, güneyde Levazım, kuzeyde de Maslak semtleriyle komşu. 1950’li yıllarda yoğunlaşan köyden kente göç dalgası ile hızla gelişmeye başlayarak bugünkü modern görünümüne kavuşmuş. Yerleşim tarihi de 18. yüzyıla kadar uzanıyor.
I. Abdülhamid’in Kaptan-ı Derya Cezayirli Hasan Paşa’ya armağan ettiği bu bölge, o dönemde Levend Çiftliği olarak anılmaya başlanmış. "Levend" sözcüğü de Osmanlı donanmasında görev yapan deniz askerlerini tanımlamak için kullanılıyormuş. III. Selim’in Nizam-ı Cedid ordusu için ilk kışlayı burada kurmasıyla bölgenin ismi, Levend Kışlası olarak kalmış. 1868 yılında da Beşiktaş ilçesine dahil olmuş. Ancak semtin modern anlamda şekillenmesinin 1947 yılında başladığını söyleyebiliriz. Emlak Kredi Bankası’nın başlattığı toplu konut projeleri sayesinde Levent, kentin ilk planlı yerleşim alanlarından biri olmuş. Nitekim biz bu projeler kapsamında yapılan konutları 1. Levent, 2. Levent, 3. Levent ve 4. Levent olarak biliyoruz. Her biri farklı mimari özelliklere sahip olan bu konutlar, semtin temellerini oluşturuyor.
İş ve ticaret dünyasının merkezi haline gelmesi 1980’li yıllara rastlayan semtin görünümü ve karakteristik özellikleri, Büyükdere Caddesi’ne sıra sıra gökdelenler ve iş merkezleri inşa edilince tamamen değişmiş. Sabancı Center, İş Kuleleri ve Kanyon gibi devasa yapılar bugün de semtte göğe yükseliyor. 2000 yılında açılan İstanbul Metrosu’nun Taksim-Levent hattı semtin ulaşım olanaklarını da daha da artırınca, Levent özellikle çalışan nüfus için çok cazip bir ikamet yeri haline gelmiş. Günümüzde semtte hem tarihi Levent evleri hem de modern gökdelenler ile alışveriş merkezlerini bir arada görüyoruz. İş dünyası ile şehir hayatını harmanlayan semtin sokakları genellikle çiçek isimlerini taşıyor.