Ankara’nın Yenimahalle ilçesi sınırları içinde ve 1925 yılında Mustafa Kemal Atatürk’ün talimatıyla kurulan Atatürk Orman Çiftliği’ni yalnızca bir çiftlik olarak tanımlamak bu yemyeşil ve görkemli alana biraz haksızlık olabilir. Atatürk’ün farklı kişilerden parça parça satın aldığı bu arazi, aynı zamanda Türk tarımına öncülük etmesi açısından da çok önemli bir yere sahip. Aslında Atatürk’ün uygun bir arazi bulması için görevlendirdiği uzmanlar, ilk etapta hem Ankara’yı hem de günümüzde Atatürk Orman Çiftliği’nin bulunduğu alanı “tabiatın hiç cömert davranmadığı” bir yer olarak tanımlamışlar. Hatta uzmanlardan biri, bu teşebbüsün son derece elverişsiz koşullar sebebiyle ya para ya da sabır tüketeceğini vurgulamış. Ancak Atatürk, batak ve çorak alanların ıslah edilmesi gerekliliği konusunda diretmiş ve nihayetinde zoru başarmış. Yıllar içinde arazinin düzenlenmesi, iyileştirilmesi ve hazır hale getirmesi için gösterilen emekler sonuç vermiş; böylece Atatürk Orman Çiftliği kente kazandırılmış.
Tarım ve hayvancılık alanında çığır açan çok sayıda çalışmaya sahne olan Atatürk Orman Çiftliği, 1937 yılında Atatürk tarafından kendisine ait tüm çiftliklerle birlikte millete devredilmiş. Hazine’ye bağışlanan arazi, 1938 yılında Devlet Ziraat İşletmesi Kurumu’na bağlanmış. 1950 yılında ise 5659 sayılı Kanun’la ismi Atatürk Orman Çiftliği olarak değiştirilmiş ve böylece günümüzdeki statüsüne kavuşmuş. İçinde hayvanat bahçesi, çocuk bahçeleri, yüzme havuzu, konaklama tesisleri ve restoranlar da bulunan Atatürk Orman Çiftliği’nin bünyesinde; süt, meyve suyu ve şarap üretim fabrikaları yer alıyor.