nerdeneredenerdenerede

Dünyanın En İyi Restoranları: S.Pellegrino ve Acqua Panna'nın Seçimi ile 2022 Yılının En İyi 10 Restoranı

Dünyanın En İyi Restoranları: S.Pellegrino ve Acqua Panna'nın Seçimi ile 2022 Yılının En İyi 10 Restoranı
Çok uzun zamandır beklenen liste sonunda yayınlandı. S.Pellegrino ve Acqua Panna tarafından hazırlanan 2022 yılının en iyi restoranları belli oldu. Bu senenin en iyileri 18 Temmuz günü Londra’da düzenlenmiş olan görkemli bir tören ile açıklandı. Beş kıtadan restoranların yer aldığı listede toplamda elli önemli işletme listelendi. Gelin biz en iyilerin de en iyilerine bakalım ve 2022 yılının en başarılı 10 restoranına birlikte göz atalım.

1. Geranium - Kopenhag / Danimarka

Geranium - Kopenhag

Danimarka’nın Kopenhag şehrinde konumlanmış olan Geranium, 2022 yılının en başarılı restoranı seçilmiştir. Rasmus Kofoed ve Soren Ledet tarafından kurulmuş olan restoran, Fælledparken bahçelerine karşı mükemmel konumu ile misafirlerine unutulması güç bir atmosfer sunmaktadır. Gerçek bir gurme restoran olan Geranium üç Michelin yıldızına sahiptir. Michelin Rehberi’nde kanıtladığı başarısını S.Pellegrino ve Acqua Panna listesiyle de pekiştirmiş ve bu senenin en iyisi ilan edilmiştir. Geranium tamamen etsiz bir menü hazırlayacak cesareti ve yenilikçi tarifleri ile birinciliği sonuna kadar hak etmektedir.

Danimarka’nın başkenti Kopenhag’ın merkezinde, Parken’de bulunan Geranium restoran 2007 yılında Şef Rasmus Kofoed ve Soren Ledet tarafından açılmıştır. Açıldığı zaman Kopenhag'ın tarihi parkı Kongens Have’de bulunan Geranium, 2008 yılında bir Michelin yıldızı almıştır. Ancak bazı sebeplerden dolayı 2009 yılında kapanmak zorunda kalan restoran, 2010 yılında Parken’de bulunan yeni yerinde tekrar faaliyete geçmiştir. 2013 yılında iki Michelin yıldızı alınca ününü de iyice artırmıştır. Aynı yıl San Pellegrino tarafından hazırlanan Dünyanın En İyi 50 Restoranı listesinde kırk beşinci olmuştur. 2016 yılının şubat ayında, Geranium üç Michelin yıldızı alan ilk Danimarka restoranı ilan edilmiştir.

Restoranın ismini aldığı Geranium “sardunya” demektir ve sardunya çiçeğini restoranın birçok yerinde görebilmek mümkündür. Şef Kofoed seçkin menülerle müşterilerine daha önce tecrübe edilmemiş birçok lezzet sunmaktadır. Şef Kofoed’i mutfak tekniği açısından zirveye taşıyan unsurlardan belki de en önemlisi, gastronomi dünyasının en zorlu ve prestijli aşçılık yarışmalarından olan Bocuse Ödülü’nün altın, gümüş ve bronz şeklindeki derecelerinin hepsini kazanmış olmasıdır. Farklı tatlarla yaptığı başarılı kombinlerin yanı sıra restoran geniş bir şarap mahzenine de sahiptir. Geranium 2018 yılında Misafirperverlik Sanatı Ödülü’nü kazanmış olmasıyla adından söz ettirmeyi başarmıştır. Birçok birincilik kriterine sahip olan Geranium, dekorasyonunda tercih edilen tam boy pencereleri ile panoramik bir park manzarası sunmaktadır. Başlangıçlar, etsiz tadım menüsü ve diğer birçok küçük ayrıntı burayı 2022 yılının en iyi restoranı haline getirmiştir.

2. Central - Lima / Peru

Central - Lima

Peru’nun Lima kentinde yer alan Central restoran S. Pellegrino ve Acqua Panna’nın 2022 listesinde ikinci sırada bulunmaktadır. Her anlamda gerçek bir Peru restoranı olan Central’ın kurucusu Şef Virgilio Martínez’dir. Restoran 2009 yılında açılmış ve çok kısa süre içerisinde dünyanın en iyileri arasında adını duyurmayı başarmıştır. Cental restoranın misyonu güzeller güzeli bir ülke olan Peru’yu her yönüyle dünyanın her yerinden gelen konuklarına tanıtabilmektir. Restoranın ekibi insan, doğa ve kültür arasında bir bağ kurmayı amaçlamakta ve bunun için çalışmaktadır.

2009 yılında Şef Virgilio Martínez tarafından açılan Central Restoran, kısa zamanda dünyanın en seçkin mekanlarından bir tanesi haline gelmiştir. Peru’nun Lima şehrinin Miraflores bölgesinde bulunan Central, Şef Martinez’in yerel Peru malzemelerinin araştırılması ve restoranın menüsüne entegrasyonunda kullanılan atölyesi olarak hizmet vermektedir. 2012 yılında Central Restaurante, Peru yemek rehberi SUMMUM tarafından Peru'nun En İyi Restoranı seçilmiştir. 2013 yılında İngiliz dergisi Restaurant tarafından düzenlenen Dünyanın En İyi 50 Restoranı listesine elli ve son sıradan girmiş, bir sene sonra ise otuz beş sıra birden yükselerek on beşinci olmayı başarmıştır.

Central restoran 2014, 2015 ve 2016 yıllarında üst üste üç defa Latin Amerika’nın En İyi Restoranı Ödülü’ne layık görülmüştür. 2015 ve 2016 yılında dünyada dördüncü olan Central, 2022 yılında bu sıralamada ikinci olmaya kadar yükselmeyi başarmıştır. Martínez, 2009'da Central’i açmadan önce Londra, New York, Bogota ve Madrid'de mutfaklarda eğitim görmüştür. En büyük yardımcısı, baş aşçısı ve karısı Pía ile birlikte yemek pişiren şef, evlilik ve iş yaşamı iç içe geçmiş durumda başarılara imza atmaktadır. Central Restoran'ın kendine özgü malzemeleri arasında sıcak kerevit ve corvina balığı, kinoa ve kañiwa ile yalancı tahıllar, Razor Clams, Pepino Melon, Aji Chili Pepper gibi ürünler bulunur. Dahası, güçlü bir şarap koleksiyonuna sahip olan restoranda şarap direktörü olarak Amerika doğumlu Gregory Thomas Smith görev yapmaktadır.

3. Disfrutar - Barcelona / İspanya

Disfrutar - Barcelona

Bu prestijli listenin üçüncü sırasında, İspanya’nın Barcelona şehrinde bulunan Disfrutar restoran yer almaktadır. Disfrutar İspanyolca’da tadını çıkarmak anlamına gelmektedir. Restoran konuklarına inanılmaz derecede lezzetli, şaşırtıcı ve sınırları zorlayan gastronomik bir deneyim sunmaktadır. Disfrutar Dünyanın En İyi 50 Restoranı listesine 2018 yılında dahil olmuş ve on sekizinci sırada başlayarak ödüle layık görülmüştür. Her sene daha da büyük bir ivmeyle ilerleme göstermiş ve 2022 senesinde üçüncü sıraya kadar yükselmiştir. Restoranın şefleri Oriol Castro, Mateu Casañas ve Eduard Xatruch misafirlerine hayatları boyunca unutamayacakları kusursuz bir deneyim vadetmektedir.

Şefler Oriol Castro, Mateu Casañas ve Eduard Xatruch, 1996 ile 1998 yılları arasında efsanevi El Bulli'de (şu anda Best of the Best restaurant grubunun bir üyesidir) çalışmaya başlamışlardır.  Restoran 2011 yılında kapandıktan sonra, İspanya'nın Katalonya kentindeki Cadaqués'de Compartir'i açmak için güçlerini birleştirmişlerdir. Sonrasında 2014 yılında bu zamana kadarki en iddialı projeleri olan Disfrutar’ı açarak zirveyi zorlamaya başlarlar. Disfrutar’ın mutfak felsefesi arasında çağdaş teknikler, cüretkar kombinasyonlar ve sürpriz akşam yemekleri yer almaktadır. Havyar ve ekşi krema ile doldurulmuş panchino (kabarık bir çörek) veya yumuşak fıstık ve yılan balığı ile pesto gibi yemekler müşteriyi hem memnun etmek hem de şaşırtmak ve heyecanlandırmak için tasarlanmaktadır.

Barselona'nın Eixample bölgesinde yer alan Disfrutar'ın tasarımında ana yemek bölümü ışık dolu ve beyazdır. Ancak restoran aynı zamanda bir açık hava terası ve yaratıcı mutfakta özel bir salon da dahil olmak üzere başka alanları da bulunmaktadır. Bol seramik içeren tasarım, üçlünün Akdeniz'in tarihine ve mirasına olan saygısını yansıtmak için özellikle dekore edilmiştir. 2016 yılında En İyi Yeni Avrupa Restoranı ödülüne layık görülen Disfrutar, 2018 yılında Dünyanın En İyi 50 Restoranı listesine on sekizinci sıradan giriş yapmayı başarmış ve sonrasında beşinci sıraya kadar yükselmiştir. Hızla yükselen grafiği ile 2022 yılında Dünyanın En İyi 50 Restoranı Listesinde üçüncülük ödülü alan restoran, 2018'den bu yana Michelin Rehberi’nde iki yıldız almayı başarmıştır.

4. DiverXo - Madrid / İspanya

DiverXo - Madrid

2022 Yılının En İyi 10 Restoranı listesinde İspanya’da bulunan üç farklı restoran yer almaktadır. Bunlardan bir tanesi de Madrid’de konumlanmış olan DiverXo’dur. DiverXo’nun internet sitesine girdiğiniz zaman bile daha önce hiç karşılaşmadığınız bir deneyimle buluşacağınız anlaşılabilmektedir. Kendisini avangart mutfak olarak tanımlayan restoran hem yemekleri hem de dekorasyonu ile bunu sonuna kadar konuklarına hissettirir. Şef Muñoz’un vizyonunu yansıtan Michelin yıldızlı DiverXo restoran, menüsündeki sürpriz lezzetler ile konuklarını şaşırtmaktadır.

İspanya’nın başkenti Madrid’de bulunan DiveXo, şef David Muñoz Rosillo tarafından 2007 yılında açılmıştır. Çocukluk yıllarından beri yemek yapma tutkusunu içerisinde yaşatan Rosillo, o yıllarda gittiği ve Madrid’in çok ünlü restoranı olan Viridiana’dan çok etkilenmiştir. İçindeki yemek tutkusu şef Abraham García tarafından hissedilince, yemek yapmak için akademik eğitim almaya yönlendirilmiştir. Eğitim aldığı dönemlerde İspanya’da bazı restoranlarda çalışan şef sonrasında Amerikan ve Asya mutfağına ait deneyimler kazanmış ve bir süre Londra’da yaşamıştır. Madrid’e döndüğü zaman kendi mekanını açmak için yeterli olduğunu hissederek DiverXo’yu açmıştır.

Restoran tuhaf ve şaşırtıcı tasarımının yanı sıra, yemeklere cüretkar yaklaşımıyla tanınan ve yaygın olarak dünyanın en yaratıcı aşçılarından biri olarak kabul edilen Dabiz Muñoz'un kendine has tarzını yansıtmaktadır. Her fırsatta konuklarını sürprizlerle şaşırtmayı başaran Diverxo'da yemek yemek Muñoz'un sınırsız hayal gücüne adım atmak gibidir. On iki servisli tadım menüsü, İspanyol et suyu ile doldurulmuş İber domuz böreği ve ızgara mürekkep balığı gibi özgün tatların yanı sıra Kore gochujang veya Goa sahillerinde bulunan Galiçya ıstakozu gibi yenilikçi, Asya esintili yemeklerden oluşmaktadır. Şef Munoz Rosillo tuzlunun bitip tatlının başladığı bir nokta olduğuna inanmaz. Bu yüzden tatlılarında kullandığı çok şaşırtıcı lezzetler ile farklılık yaratı. Cesur, farklı ve lezzet dolu sunumları ile çok beğeni kazanan DiverXo üç yıldızı ile Michelin Rehberi listesinde yer almaktadır.

5. Pujol - Mexico City / Meksika

Pujol - Mexico City

Benzersiz baharatlar ve tatlar cenneti olan Meksika’da bulunan Pujol restoran da bu senenin en iyileri arasında kendisini göstermeyi başaran işletmelerden bir tanesidir. 2000 yılında ünlü şef Enrique Olvera taradından kurulmuş olan restoran Meksika’nın zengin kültürünü tabaklara yansıtmakta ve gastronomik bir deneyim sunmaktadır. Yedi çeşitten oluşan bir tadım menüsü sunan Pujol restoran, menüsünü mevsimsel olarak değiştirmekte ve konuklarına her zaman en taze ürünleri vadetmektedir. Ayrıca mekanın göz alıcı tasarımı da konukları cezbeden ayrıntılar arasında bulunmaktadır.

Mexico City’de yer alan ve Meksika mutfağının eşsiz lezzetlerini başarılı sunumları ile müşterilerine sunan Pujol, 2000 yılında şef Enrique Olvera tarafından kurulmuştur. Olvera buranın hem sahibi hem de şefi olarak fiilen görevini sürdürmektedir. Başarılı bir kariyere sahip Olvera, Culinary Institute of America’da mutfak eğitimi almış ve Aeromexico Havayolları Şirketi’nin business class uçak menüsünü uzun yıllar denetlemiştir. Şef Enrique Olvera, Pujol’da Meksika mutfağının zengin tarihine olan derin saygısını, yerel ürünler ve baharatlarla çeşitlendirip müşterilerine sunmayı misyon edinmiştir. Tasarım olarak bakıldığı zaman mekanın şık iç mekanı, pencerelerden süzülen muhteşem doğal ışıkla aydınlatılır. Konuklar hem yemek odasının içinde hem de kısmen kapalı, terrazzo zeminli verandadaki dış mekan masalarında oturabilmektedir.

Restoranın menüsünde çok çeşitli tatlardan oluşan bir tadım menüsü ve birbirinden lezzetli taco çeşitleri yer alır. Ayrıca antojitos ve botanas içeren "taco omakase" favori yemekler arasında yer almaktadır. Şef Olvera’nın farklı türlerini yaptığı ve Aztek kültürünü yansıtan “Mole”  Pujol’da tadılması gereken en özel lezzetlerin başında gelir. Pujol içecek menüsü olarak da beklentileri sonuna kadar karşılamaktadır. Güzel mezeler, güzel şaraplar, ilginç biralar ve yüksek puanlı kokteyller restoranı eşsiz hale getirir. Pujol’de barda yemek yemeyi seçerseniz, yemeğinize bir içecek eşleştirmesi de fiyata dahil olarak sunulur. Latin Amerika listelerinde daima en üstlerde olmayı başaran Pujol, 2022 yılında Dünyanın En İyi Restoranları listesinde de beşinci sırada yer alarak başarısını pekiştirmiştir.

6. Asador Etxebarri - Atxondo / İspanya

Asador Etxebarri - Atxondo

Listenin altıncı sırasında dünyanın en iyi ızgara restoranlarından bir tanesi olarak tanınan Asador Etxebarri yer almaktadır. İspanya’nın Atxondo bölgesinde konumlanmış olan restoran konuklarını inanılması güç bir ambiyansta karşılamaktadır. Yemyeşil bir doğa içerisinde bulunan Asador Etxebarri, modern ve aynı zamanda eskiyi yansıtan bir taş evde yer almaktadır. Şef Victor Arguinzonis tarafından açılmış olan Asador Etxebarri restoran odun ateşiyle harikalar yaratmaktadır. Et ve balık ürünlerinin ağırlıkta olduğu menüsü, ızgara konusunda dünyanın en iyisi olarak bilinmektedir.

İspanya’nın Bask bölgesinin Atxondo kasabasında bulunan Asador Etxebarri 1990 yılından bu yana bölgenin yemyeşil doğası içinde bulunan rustik binasında hizmet vermektedir. Hoşgeldin atıştırmalıklarının servis edildiği terasından dağların ve otlayan sığırların seyredilebildiği restoran, tarih ve doğa ile iç içe nefis bir konuma sahiptir. Restoranın hem sahibi hem de şefi olan Victor Arguinzoniz, neredeyse her şeyi ızgara yapabilmesi ve görünüşte basit malzemelerden inanılmaz tatlar çıkarması ile ünlenmiştir. Kendi kendine yemek yapmayı öğrenen Arguinzoniz birden fazla ahşap türü kullanarak manuel ızgara aletleriyle dolu kendi mutfağını tasarlayıp inşa etmiştir.

Mutfağında bir makara sistemi üzerinde yükseltilip alçaltılabilen altı adet tamamen ayarlanabilir ızgara bulunur ve ayrıca ızgara tavalar gibi çeşitli mutfak eşyalarını kendisi tasarlayıp kullanmaya başlamıştır. Asador Etxebarri restoranda Arguinzoniz ve ekibinin balık için holm meşesi ve et için asma kütüğü gibi özenle seçilmiş ağaçlardan günlük olarak taze mangal kömürleri hazırladığı 750 derecelik fırınları mevcuttur. Asador, yerel ürünlerin kendine has doğal lezzetlerine saygı duyan menüler hazırlamaktadır. Bunların arasında ev yapımı chorizo, tuzlu hamsi, bufalo peyniri, Palamos'tan en taze karidesler, yumuşak dana pirzola ve ahududulu dondurma gibi lezzetler özenli sunumlarla müşteri ile buluşur. Asador Etxebarri, Dünyanın En İyi 101 Biftek Restoranı (www.worldbeststeaks.com) arasında üçüncülük ödülünün yanında, 2019 yılında Dünyanın En İyi Restoranları ödülünde de üçüncülük kazanmıştır. Ayrıca 2022 yılının En İyi 50 Restoranı listesinde de altıncı sırada yer almıştır.

7. A Casa Do Porco - São Paulo / Brezilya

A Casa Do Porco - São Paulo

Dünyanın en iyi restoranları listesinin sekizinci sırasında Brezilya’nın São Paulo kentinde bulunan A Casa Do Porco restoran yer almaktadır. Bir çift tarafından kurulan ve işletilen restoranın adı Portekizce’de domuz evi anlamına gelir. A Casa Do Porco domuz etinin lezzetini şereflendirmek için kurulmuştur ve menüsü de bu misyonu yansıtmaktadır. Domuz etini envai şekilde kullanmayı başaran şeflerin akıllara durgunluk verecek lezzetlere imza attığı söylenmektedir. Dahası, A Casa Do Porco’nun herkes için erişilebilir bir restoran olması hedeflenmiştir ve bundan dolayı tüm menü oldukça uygun fiyatlara sahiptir.

Portekizce’de domuz evi anlamına gelen A Casa Do Porco, 2015 yılında şef Jefferson Rueda tarafından kurulmuştur. Aslında kasap olarak işe başlayan şef, São Paulo'daki İtalyan restoranı Pomodoro'da adını duyurmuş ve sonrasında Attimo ve E Celler’de tecrübesini artırmıştır. Domuz etinin sayısız versiyonunu pişirerek müşterilerine sunan Rueda, domuzlarını São José do Rio Pardo'daki bir çiftlikte peynir altı suyu ve sebzelerden oluşan doğal bir diyetle beslemektedir. Casa Do Porco'nun içerisinde kesim yapılan bir kasap dükkanı da bulunur. Bu dükkanın amacı hayvanın israf etmeden tamamının kullanılması, onun yaşamına ve ölümüne saygı göstermenin bir yolu olarak konumlandırılmıştır.

Restoranda yapılan makarna, ekmek, soslar, tatlılar, sosisler, diğer bir deyişle her şey koruyucu veya kimyasal katkı maddesi olmadan kendi bünyesinde hazırlanarak servis edilir. Kendine özgü lezzetler sunan A Casa Do Porco, domuz eti suşi ve domuz tartarı gibi domuz eti bazlı alakart veya tadım tabakları sunan çoklu çeşitli bir menüye sahiptir. Daha uzun bekleme süresine sahip özel lezzetler arasında Brezilya kırsalında pek çok ürünü barındıran domuz eti yanında mevsim sebzeleri ve meyvelerini sergileyen Da Roça Para O Centro adlı menü mekanın efsaneleri arasında yer almaktadır. Daha hafif bir öğle yemeği tercih edenler için vejetaryen menü, bir dizi salata ve sebze kanepesi seçenekleri de bulunmaktadır. Ayrıca geniş bir şarap mahzeni ve Şef Rueda’nın eşi Janaina tarafından lezzetli bir şekilde üretilen likör ve vermutlar mekanı tamamlamaktadır.

8. Lido 84 - Gardone Riviera / İtalya

Lido 84 - Gardone Riviera

İtalya’nın huzurlu ve doğal atmosferini hem işletmesine hem de menüsüne yansıtmış bir restoran olan Lido 84, Gardone Riviera’da konumlanmaktadır. Kuzey İtalya’nın dillere destan güzelliklerinden bir tanesi olan Garda gölünün kenarında bulunan restoran Riccardo ve Giancarlo Camanini kardeşler tarafından kurulmuştur. Lido 84’te klasik ve yenilikçi bir tarzın harmanlandığı oldukça dikkat çekici bir tadım menüsü yer almaktadır. Klasik İtalyan lezzetlerine yenilikçi dokunuşlar yapmakta ustalaşmış olan şefler ortaya hayat boyu unutulmayacak tabaklar çıkartmaktadır.

Kuzey İtalya'daki Garda Gölü'nün kıyısında yer alan Lido 84, Riccardo ve Giancarlo Camanini kardeşlerin yemeklerini ve misafirperverliğini sundukları bir restorandır. Lido 84 şahane bir göl kıyısı manzarasına sahip bir destinasyonda bulunmaktadır. Kuzey İtalya'da Brescia'da doğan Riccardo Camanini, aslında biraz mecburiyetten denebilecek sebeplerle aşçılık okumuştur. Daha sonra sırasıyla İngiltere ve Fransa'da Raymond Blanc ve Jean-Louis Nomicos’den eğitim almıştır. Doksanların sonlarında İtalya'ya dönmüş ve Lido 84'te restoranı yöneten kardeşi Giancarlo ile bir restoran açmaya karar vermeden önce on beş yıl boyunca Hotel Villa Fiordaliso'daki mutfakta şef olarak çalışmıştır.

Camanini kardeşler restoranı açmadan önce bir yüzme havuzu tesisi olan bu yeri güzel bir dekorasyon ile faal hale getirirler. Lido 84'ün yemekleri bazen klasik ve bazen de yenilikçi ve yaratıcı tadım menüsü ile, Garda Gölü'nün ve bölgenin doğal dokusunun ürünlerini sergiler. Öne çıkan özellikler arasında Garda limonları içeren ve hava kadar hafif bir kek olan Torta di Rose ve dört yüz derecede pişen patlıcan parmigiana yer alır. Gösterişli bir sunumla servis edilen pecorino peyniri ve bir rigatoni makarna yemeği olan cacio e pepe en vessie en ünlü yemekler arasındadır. Bir Michelin yıldızına sahip Lido 84, İtalyan mutfağının karakteristik yemekleri ile eşsiz lezzetler sunar. Menülerle uyumlu kaliteli şarap koleksiyonu yanı sıra geniş bir içecek alternatifi sunan Lido 84, aynı zamanda övgüyü hak eden bir göz alıcı bir tasarıma sahiptir.

9. Quintonil - Mexico City / Meksika

Quintonil - Mexico City

Meksika’nın Mexico City şehrinde bulunan Quintonil restoran adını bir Meksika bitkisinden almıştır. Taze ve oldukça otantik bir bitki olan Quintonil restoranın tarzını da birebir yansıtmaktadır. Şef Jorge Vallejo tarafından hazırlanmış olan menüde genellikle yerel ürünler kullanılır ve Meksika kültürüne bir saygı duruşunda bulunulur. Restoranda a la carte menü de bulunur fakat gerçek bir Quintonil deneyimi için tadım menüsünün tercih edilmesi önerilmektedir.

Mexico City, Polanco'da küçük, sakin bir sokakta, samimi ve göze çarpmayan bir girişi olan Quintonil, açıldığından beri kazandığı hayranlar ve aldığı övgüler olmasaydı kolayca gözden kaçabilecek bir konumda bulunmaktadır. Restoranın kurucusu Vallejo, Enrique Olvera'nın restoranı Pujol'e geçmeden önce yolcu gemilerinde çalışmış ve ardından Mexico City'deki St. Regis Hotel'deki Diana restoranında yönetici şef olarak görev yapmıştır. Pujol restoranda tecrübe kazandıktan sonra Şef Jorge Vallejo ve eşi Alejandra Flores, 2012 yılında sade bir şekilde dekore edilmiş ama şık ve havadar olan Quintoil’in açılışını yapmıştır. Bu güler yüzlü ve yetenekli çift sadece sıcak konukseverlikleriyle değil, kaliteli malzemeler ve geleneksel Meksika yemeklerini sentezleyerek kendilerine bir isim yapmıştır.

Quintonil aslında Meksika’da yetişen, bazı yemeklerde ve kokteyllerde kullanılan bir bitkinin adıdır. Jorge Vallejo, ülkenin çeşitli lezzetlerini en iyi şekilde ifade etmek için her gün yerel bahçelerden, meyve bahçelerinden ve Meksika'nın çevresinden en kaliteli, sürdürülebilir malzemeleri toplayarak özel bir menü oluşturur. Yengeç tostadas ve yumurta, avokado ve taze peynirle doldurulmuş yeşil pirinç gibi basit lezzetlere yaptığı dokunuşlarla muhteşem tadım menüleri hazırlayan Vallejo bugüne kadar aldığı övgüleri fazlasıyla hak etmektedir. Quintonil restoranın alakart menüsünde badem püresi ve kırmızı soğan ile siyah recadoda kızarmış dana kuyruğu menünün en meşhur yemeği olarak göze çarpar. Dahası, Meksika’nın kendine özgü şarap çeşitlerinden oluşan geniş bir mahzene sahip Quintonil içecek konusunda da adından söz ettirmektedir.

10. Le Calandre - Rubano / İtalya

Le Calandre - Rubano

Listenin sonunda yer alan Le Calandre restoran İtalya’nın Rubano kentinde konumlanmıştır. Nesillerdir bu işi yapan bir aile tarafından kurulan ve yönetilen restoran, yemek aşığı İtalyan bir ailenin şahane bir özetidir. Yenilikçi yaklaşımları ve rengarenk tabakları ile dikkat çeken Le Calandre’nin ultra modern menüsünü bu listede yer almayı sonuna kadar hak etmektedir.

Le Calandre,  İtalya'nın Padua kentine altı kilometre mesafede bulunan Rubona köyünde yer almaktadır. 1981 yılında Erminio Alajmo ve eşi Rita Chimetto tarafından açılan restoran 1992 yılında ilk Michelin yıldızını hak etmiştir. 1994 yılında çiftin oğulları Massimiliano Alajmo yönetimi devraldıktan iki yıl sonra, Aralık 1996’da restoran ikinci yıldızını kazanmış ve yirmi iki yaşındaki Alajmo iki Michelin sahibi en genç şef olmuştur. Le Calandre 2002 yılının Kasım ayında üçüncü Michelin yıldızını kazandığında, yirmi sekiz yaşındaki Alajmo tüm zamanların en genç üç yıldızlı Michelin şefi olarak adını tarihe yazdırmıştır. Restoran 2006 yılından bu yana Dünyanın En İyi 50 listesine girmeyi başararak popüler olmuştur.

Ünlü Forbes Dergisi Le Calandre'yi 2016'da Yemek Yenebilecek En Havalı 16 Yer listesine dahil etmiştir. İtalya'nın en modern restoranlarından biri olarak tanımlan restoran, büyük restoran eleştirmenleri tarafından sürekli olarak ülkedeki en iyi iki veya üç restorandan biri olarak değerlendirilmektedir. Le Calandre'nin ikonik yemeklerinden biri olarak bilinen ve damakta badem sütü ve fesleğen patlaması yaratan Almond Mozzarella’dır. Şefin en son imzası olan yemek, Venedik cam işçiliğinin renklerini yansıtan şaşırtıcı tat katmanlarıyla birleştiren Cappuccino Murrina'dır. Sosyal projelere de duyarlı olan Alajmo kardeşler kar amacı gütmeyen Il Gusto per la Ricerca aracılığıyla, 2004 yılından beri İtalya'nın en iyi şeflerini bir araya getiren gala yemekleri düzenleyerek çocuk hastalıkları araştırmaları için fon sağlamaktadır.

11.02.2024
İlgili İçerikler

Ocakbaşı kültürüne onlarca yıldır sahip çıkan ve bu kültürü birbirinden ünlü mekanlarla sürdüren İstanbul’da dört dörtlük bir ocakbaşı mekanı mı...

Tıpkı meyhanelerin olduğu gibi, ocakbaşı mekanlarının da kendine has bir atmosferi ve adabı var. Tam kıvamında pişirilmiş terbiyeli etler, birbirinden...

Dünyanın en büyülü ve etkileyici kentlerinden biri olarak kabul edilen İstanbul, güzelliğini katbekat artıran tarihi dokusu ve silüetiyle mutlaka görülmesi...

İyi bir İtalyan restoranından tıka basa doymadan ve nefis bir ziyafet çekmeden ayrılmak neredeyse olanaksız. Taptaze ve el yapımı makarnalar,...

Avrupa ve Asya kıtalarını birbirinden ayıran İstanbul Boğazı, gerçekten de çok görkemli ve eşsiz bir manzara oluşturuyor. Bu sebeple, Boğaz’ın...

Boğaz’ın en renkli ve cıvıl cıvıl semtlerinden biri olan Arnavutköy’de nefis bir kahvaltı keyfi çekmeye hazır mısınız? Belki sizin de...

İtalyan mutfağı, gerek bizim yemek kültürümüze olan benzerlikleri gerekse nefis lezzetleri sebebiyle ülkemizde son derece popüler. İtalyan mutfağı dendiğinde akla...

Dört dörtlük bir balık ziyafeti çekmek isteyenler için, İstanbul adeta bir cennet. Kentin birçok farklı ilçesinde ve semtinde, rüştünü çoktan...

Boğaz semtleri, kendine has atmosferi ve hem her bütçeye hem de farklı damak zevklerine hitap edebilen restoranlarıyla İstanbul; dört dörtlük...

İtalyan mutfağının en gözde lezzetlerinden biri olan pizza, aynı zamanda dünyanın en sevilen yemekleri arasında açık ara ilk sıralarda. Dünyanın...

İstanbul’un en iyi pizza restoranları rehberimizde bu kez de Avrupa yakası sınırları içinde kalan önerilerimizle karşınızdayız. İtalyan mutfağının en gözde...

Alkolsüz balık restoranları seçeneklerinin sayısının özellikle son yıllarda artışa geçtiğini söylemek mümkün. Özellikle konu İstanbul gibi büyük bir kent olduğunda,...

İki kıtayı birbirine bağlayan İstanbul Boğazı, kentin silüetinin en önemli parçalarından biri. İstanbul sakinleri belki her gün işe ya da...

Benzer İçerikler

Fonda Türk sanat müziği ezgileri, salaş bir dekorasyon tarzı, loş ışıklar, çilingir sofrası, mutfaktan gelen mis gibi meze ve balık...

Meyhanelerin, Osmanlı döneminden günümüz çağına dek uzanan süreçte kent kültürünü ve sosyal hayatı yansıtan başlıca faktörler arasında yer aldığını söyleyebiliriz....

Fonda çalan müzikleriyle kulaklarımızın pasını silen, kendine has atmosferiyle ruhumuzu dinlendiren ve nefis lezzetleriyle bize bir ziyafet çekme imkanı sunan...

Tıpkı meyhanelerin olduğu gibi, ocakbaşı mekanlarının da kendine has bir atmosferi ve adabı var. Tam kıvamında pişirilmiş terbiyeli etler, birbirinden...

Boğaz semtleri, kendine has atmosferi ve hem her bütçeye hem de farklı damak zevklerine hitap edebilen restoranlarıyla İstanbul; dört dörtlük...