Tarih, kültür, sanat, yaşam biçimleri… Birçok konuda dönüp baktığımız bir kıta Avrupa. Bazı ülkeleri çok yakından takip ediyor, market fiyatlarını dahi biliyoruz, kimilerinin ise yalnızca adını duyduk. Şimdi büyük küçük demeden Avrupa’daki ülkeleri bir sıralayalım.
Avrupa kıtasında Türkiye dışında 46 ülke yer alıyor. Biz, bu geniş coğrafyayı doğu, batı, kuzey ve güney olarak ayırıp ele alacağız. Kuzey Avrupa ülkeleri bu yazıda yer alıyor. Doğu Avrupa, Batı Avrupa, Güney Avrupa içeriklerimizi de incelemek isteyebilirsiniz. Her ülke üzerine ayrı ayrı bir blog yazılmasını hak ediyor elbette. Burası tadımlık olsun, belki biraz merak uyandırsın. Arkası yarın…
1. Danimarka
Arazinin düzlüğü açısından Hollanda’dan sonra ikinci ülke. Yani bisiklet sürmek için harika yollar! Almanya ile kara sınırı olan ülke, deniz üzerinden yapılmış köprü yoluyla İsveç’e bağlanıyor. Yaklaşık 6 milyonluk nüfusa sahip ve başkenti Kopenhag.
Kuzeye gittikçe insan hakları tablosu iyileşiyor, yaşam standartları yükseliyor: Danimarkalılar dünyanın en mutlu ikinci ulusu. Öte yandan ülkenin pahalı ve vergilerin yüksek olduğunu belirtmekte fayda var. Çoğumuzun çocukluk oyunlarında önemli yere sahip olan Lego da bu topraklardan çıkmış.
Danimarka devletinin ülke tanıtımı için hazırladığı sitede sizi mealen şöyle bir mesaj karşılıyor: Bir zamanların gaddar Vikingleriydik. Şimdi dünyanın en huzurlu toplumlarından biriyiz.
Danimarka, sloganın hakkını veriyor. Yapılan mutluluk anketlerinde sıklıkla “dünyanın en mutlu ulusu” unvanını elde etmeyi başarıyor. Yapılan araştırmalara göre bunun ardında yatan temel sebeplerden bazıları devlete güven, ekonomik güvenlik, özgürlük, toplumsal hayata katılım ve iş-hayat dengesi.
Uzun bir sahil şeridine sahip ülkede bisikletiniz eşliğinde muazzam manzaraların tadını çıkarabilirsiniz zira Danimarka oldukça düz bir araziye sahip. Ayrıca ülkede bulunan bisiklet yollarının toplam uzunluğu 12.000 kilometre. Hızla ve de en önemlisi güvenle pedallayabilirsiniz.
Ülkeyle ilgili ilginç bilgilerden biri de dünyanın en eski monarşilerinden biri olan Danimarka’da günümüzde anayasal monarşinin hüküm sürdüğü. Ülke, anayasayla tesis edilen parlamenter demokrasiyle yönetiliyor.
Özellikle Kibritçi Kız ve Denizkızı masallarıyla adını duyduğumuz Hans Christian Andersen (Andersen Masalları) Danimarka’nın dünya çapında en ünlü kişisi olabilir. Hangimiz bu masallardan en az birini okumadık ki?
2. Estonya
Rusya ve Letonya’ya komşu olan bu Baltık ülkesi Avrupa’nın en az insan yaşayan ülkelerinden birisi: Nüfusu 1,5 milyon bile değil. Estonya yaklaşık 50 yıllık bir SSCB geçmişine sahip. Teknoloji, ülkede önemli bir sektör. İnternet bağlantısı konusunda ise aşmış noktada olduğunu söyleyebiliriz: Ülkenin ormanlarında (ki %52’lik bir alan ormanlık) dahi ücretsiz Wi-Fi bağlantısı var. Ayrıca resmi işleri -oy vermeyi bile- tamamen çevrimiçi yürütmek Estonya’da mümkün.
Şirket açmak için iyi bir lokasyon olabilir. Ülkenin doğal güzelliklerinin yanı sıra, başkent Tallinn de iyi korunmuş bir şehirdir. UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan tarihi şehir merkezini turistler tarafından sıkça ziyaret edilir.
İlgilisi için hemen söyleyelim: Estonya’nın üniversite şehri olarak bilinen Tartu, 2024 Avrupa Kültür Başkenti seçildi. Estonya’nın en büyük ikinci şehri olan bu şehirde yapılacak etkinliklere katılmak isteyenlerin hazırlık yapabilmesi için bol bol vakitleri var 12
2021 verilerine göre 1,3 milyonluk nüfusuyla Avrupa’nın en az kalabalık ülkelerinden biri olan Estonya küçük bir coğrafyada konuşlu olmasına rağmen çeşitliliğe sahip. Baltık Denizi’ne kıyısı olan ülkenin 1520 adası bulunuyor. Ayrıca ülkenin yaklaşık %50’sini ormanlar ve vahşi doğa oluşturuyor. Ülke içinde 7.000 nehir ve irili ufaklı 1.500 göl mevcut, bunlardan en büyüğü 2.555 kilometre karelik alanıyla Peipsi gölü. Estonya’da göç vakitlerinde kuşları izleyebileceğiniz birçok ayrılmış nokta olduğunu da ayrıca belirtelim. Kısacası, bu ülke doğa severler için tam bir cennet.
Estonya’da ayrıca bolca spanın bulunduğu belirtelim. Spa kültürü o denli yaygın ki kendilerini “spa bağımlısı” olarak addediyorlar 12 Spa severleri de ihya eder bu ülke…
3. Finlandiya
İsveç, Norveç ve Rusya ile komşu olan Finlandiya’nın nüfusu 5,5 milyon ve başkenti Helsinki. Rusya’nın komşusu olması ve 1809-1917 arasında Ruslar tarafından yönetilmesine rağmen, birçok devletin SSCB’ye dahil edildiği 1917 yılında Finlandiya, Rus yönetimden kurtulmuştur.
Her ülke gibi geçmişinde savaşlar vardır ancak 1955’te tarafsızlık politikası ilan etmiştir. O tarihten bu yana da dünya ülkeleriyle barış odaklı ilişkiler sürdürür. Bu barış ruhu ülke içinde de oldukça hissedilir bir haldedir. Zira Finler dünyanın en mutlu ulusu. Bir İskandinav ülkesi olarak Finlandiya insanın ağzını açık bırakacak güzellikteki kuzey ışıklarını görebileceğiniz noktalardan biridir. Ayrıca ülkenin %70’i ormanlıktır ve 188 bin göl bulunur!
5 milyonluk bir nüfusa sahip olan Finlandiya, sonsuz ormanları ve büyüleyici gölleri ile meşhur bir ülkedir. Ülke nüfusunun neredeyse beşte biri başkent olan Helsinki’de oturmaktadır. Kuzeyde Finlandiya'nın İskandinav komşuları olan Norveç ve İsveç ile kara sınırları vardır ve üç ulusun sınırlarının tümü Treriksröset'te buluşur. Finlandiya ayrıca Rusya ile kara sınırına ve Estonya ve Åland ile deniz sınırına sahiptir. Finlandiya bir cumhuriyettir. Doğrudan seçilen başkan, dış ilişkiler, AB politikası ve büyük askeri kararlar üzerinde gerçek güce sahiptir. Diğer tüm konularda parlamento en yüksek otoritedir.
Ülkenin en büyük dezavantajı genellikle soğuk bir havaya sahip olmasıdır. Yaz mevsimi genelde ılık geçse de maksimum sıcaklık ortalama olarak 15 ile 20 derece arasında seyreder. Her ne kadar soğuk bir ülke olsa da karlarla kaplandığı zaman eşsiz bir görünüme sahip olan Finlandiya, turistleri doğal güzellikleriyle kendine çekmektedir. Ayrıca Finlandiya, yemekleri için de ziyaret edilebilecek ülkelerden bir tanesidir. Özellikle deniz ürünleri konusunda dünyaca bilinen bir üne sahiptir.
24 saat gündüzü yaşayabileceğiniz, dünyanın en lezzetli kahvelerini tüketebileceğiniz ve hatta rivayetlere göre Noel babayı bile görebileceğiniz eşi benzeri olmayan bir ülkedir. Son olarak da her insanın ölmeden önce görmesi gerektiği söylenen Kuzey ışıklarına da ev sahipliği yapmaktadır. Özgür, konforlu ve sakin bir tatil yapmak isterseniz Finlandiya tam da sizin aradığınız destinasyon olabilir.
4. İzlanda
Hiç komşusu yok! Bu demek değil ki herkesten uzak, sorunsuz bir yaşam sürmüşler. Tarih boyunca öncelikle Vikingler olmak üzere sıklıkla işgal edilmiş İzlanda. Öte yandan coğrafyalarında gerçekleşen doğal afetler de yakalarını bırakmamış: Yanardağ patlamaları çokça zor duruma sokmuş ülkeyi. Öyle ya da böyle, İzlandalılar her seferinde küllerinden doğmayı ve mutlu olmayı bilmiş ve hâlâ da biliyorlar.
Yaklaşık 365 bin kişilik nüfusa sahip ülkede 2008’de yaşanan krizin ardından %25’lik bir kesimin kriz öncesine kıyasla daha da mutlu olduğunu bildirmesi bunun en bariz göstergesi. Yapılan araştırmalar bu mutluluğun daha çok topluluk bilinci ve dayanışmadan kaynaklandığını söylüyor. Bence ülkenin masalsı güzelliğinin de bunda payı var. Mavi Lagün, Myvatn gölü, Thingvellir Ulusal Parkı, Geysir (evet, gayzerin doğduğu topraklar), Gullfoss, Jokulsarlon Buzul Lagünü ve daha birçok büyüleyici güzelliği bir de siz görün, bakalım mutsuz olabilecek misiniz?
Bir ada ülkesi olan İzlanda, deniz ürünü sevenleri mutlu edecek bir ülke. Balıkçılık ülkenin temel gelir kaynaklarından biri. Bunun yanı sıra turizm de ekonomide büyük bir paya sahip.
Kuzey Kutup Dairesi’ne yakın bir konumda bulunan ülkede aktif volkanlar bulunuyor. Bununla birlikte turizm açısından en çok ilgi çeken coğrafi unsur gayzerler. Pek çok gayzere ev sahipliği yapan ülke, enerji kaynağı olarak bu sıcak sulardan faydalanır. Hem buzulların hem de volkanik hareketlerin görüldüğü bu coğrafyada bitki örtüsüne bakıldığında sıklıkla çalı ve dikenlerle karşılaşılır.
Polislerin silah taşımadığı, suç oranının oldukça az olduğu bu ilginç ülkede turistleri çeken pek çok doğal güzellik var. Dışarıdaki havaya aldırmadan sıcacık sular içinde rahatlayabileceğiniz termal su tesislerinden en ünlüsü Mavi Lagün (Blue Lagoon). Kuşları ve kuzey tilkisini gözlemleyebileceğiniz Westfjords bölgesi iyi korunmuş doğasıyla özellikle doğaya ilgi duyanların görmesi gereken bir nokta. Kuzey Işıklarını çok anlatmaya gerek yok; İzlanda gökyüzündeki bu büyüleyici şölene şahitlik edebileceğiniz ülkelerden biri. Son olarak, İzlanda’nın bununla anıldığını pek görmeyiz ancak dalış yapmak isteyenler için de buranın sunabileceği pek çok güzellik olduğunu belirtelim.
5. İrlanda
Burada işler biraz karışık. İngiltere, Galler ve İskoçya’nın yer aldığı Büyük Britanya adasının batısındaki İrlanda adası üzerinde İrlanda ve Kuzey İrlanda olarak geçen iki devlet bulunuyor.
Yüzyıllar önce Keltlerin yerleştiği topraklar Norman ve İngilizlerin işgaline uğramış ve hükümranlık altına alınmış. Ada sakinleri uzunca bir süre bağımsızlıklarını elde etmeye çalışmışlar. Nihayetinde bugün Kuzey İrlanda olarak anılan kesim Birleşik Krallık çatısı altında varlığını sürdürürken, güneyde kalan kısım ise İrlanda Cumhuriyeti adıyla anılan bağımsız bir devlet. Birleşik Krallık’ın aksine İrlanda Cumhuriyeti halen bir AB üyesidir ve serbest dolaşım ilkesi sayesinde özellikle başkent Dublin, hareketli bir ekonomiye sahip.
Resmi adı İrlanda Cumhuriyeti olan ülkenin nüfusu yaklaşık 5 milyondur ve resmi dili İngilizce ve İrlandacadır. Bir ada ülkesi olan İrlanda anayasal demokrasiyle yönetilir. Avrupa Birliği üyesidir ve para birimi olarak Euro’yu kullanır.
İrlanda tarihinde Katolikler ve Protestanlar arasında pek çok çatışma yaşanmıştır. Yirminci yüzyılda iç savaşlar ve terör saldırılarıyla çokça göz önünde olan bu çatışmaların bitişini temsilen İrlanda bayrağında yeşil (Katolikler) ve turuncu (Protestanlar) ile birlikte beyaz renk kullanılmıştır. Günümüzde İrlanda sokaklarında geçmiş dönemleri hatırlatan çizimler ya da anıtlar görülmekle birlikte artık sokaklarda güvenle dolaşmak mümkün.
Adadaki temel gıda maddelerinden biri olan patateslerde ortaya çıkan bir hastalık nedeniyle yaşanan Büyük Kıtlık (ya da Patates Kıtlığı) dönemi ülke tarihinde önemli bir dönüm noktası olmuştur. 1845-52 yılları arasında 1 milyon civarı insanın hayatını kaybettiği bu dönemde Osmanlı padişahı Abdülmecid ada halkına yardım göndermiştir.
İrlanda doğal güzelliklerin korunabildiği ülkelerden biridir. Arkadaş canlısı insanların yaşadığı bu ülkeye yolunuz düşerse Glenoe şelalesini ziyaret edebilir, yürüyüş yapmayı seviyorsanız Carrauntoohil’i gezi rotanıza ekleyebilir, heyecan dolu dakikalar yaşamak isterseniz 30 metre yüksekliğinde ve 20 metre uzunluğundaki Carrick-a-Rede köprüsünden geçebilir, Moher ya da Slieve League yarlarında nefes kesici manzaranın tadını çıkarabilirsiniz. Ayrıca Wicklow dağları milli parkı içinde konuşlu büyüleyici bir atmosfere sahip Glendalough gölünü mutlaka görmelisiniz.
6. Litvanya
Bir Baltık ülkesi olan Litvanya Belarus, Letonya, Polonya ve Rusya ile komşudur. Başkenti Vilnius şehridir ve nüfusu 2,8 milyon civarındadır. Litvanya da SSCB geçmişi olan ülkelerden ancak 1990’da bağımsızlığını ilan etmiş.
Litvanya ile ilgili bilinmesi gereken önemli şeylerden biri de din konusu. Litvanya, Avrupa kıtasında Hristiyanlığı en son kabul eden ülke. 14. yüzyıl sonlarında Hristiyanlığı kabul etmiş olmalarına rağmen dine önem veriyorlar. Bir tepe üzerine yerleştirilen yüzbinlerce haçın bulunduğu Hill of Crosses (Haçlar Tepesi) bunu açıkça ortaya koyuyor. Dört mevsimin yaşandığı ülke, muhafaza edilmiş yeşil alanlarıyla temiz hava ve huzur sunmanın yanı sıra kum tepeleri gibi coğrafi oluşumlarla da ilgi çekiyor.
Litvanya, diğer Baltık ülkeleri gibi doğanın korunduğu ve yeşil alanların bolca bulunduğu bir ülke: ülkenin yaklaşık %40’ı ormanlarla kaplı. Bu yeşil alanların büyük bir kısmı ülkede bulunan beş milli park içinde yer alıyor ve böylelikle vahşi doğa korunabiliyor.
Litvanya aynı zamanda üç Baltık ülkesinden en büyük toprak parçasına ve en yoğun nüfusa sahip olanıdır. Düz bir arazinin hâkim olduğu Litvanya’da kum tepeleri dikkat çekici coğrafi oluşumlardır. Kum tepelerinin yer aldığı Kuron Lagünü hem bu oluşumları görmek hem de biraz deniz havası almak için ziyaret edilebilecek bir nokta.
Ülkeyi ziyaret ederseniz doğal güzelliklerin yanı sıra Vilnius’ta bulunan ve orta çağdan günümüze korunabilmiş eski şehri (old town), Lukiškės hapishanesini, Paupys pazarını, Adam Mickiewicz müzesini ve daha birçok kaleyi, kiliseyi, sarayı ve anıtı görebilirsiniz.
2004 yılında Avrupa Birliği üyeliğine kabul edilen ülke, - ara ara kesintiye uğramakla birlikte - 1700’lerin sonundan itibaren uzun yıllar boyunca Rusya’nın egemenliği altında kalmıştır. Bunun etkisiyledir ki Rusça Litvanya’da en çok konuşulan yabancı dillerden biridir. 2015 yılından bu yana para birimi olarak Euro kullanılmaktadır. Son olarak, birçok NBA oyuncusu çıkaran ülkede en popüler sporun basketbol olduğunu belirtelim.
7. Norveç
Norveç deyince en önce balıkçıları anmazsak olmaz. Ülkedeki somon balığı o denli lezzetli ki 1980’lerde Japonlar somonlu suşi yapmaya ikna olmuşlar ve şu anda en çok tercih edilen suşi türü haline gelmiş. Yani Norveç’e uğrarsanız iyi bir somon yemek için para ayırın. Ülke pahalı evet, ama buna değeceğine emin olabilirsiniz! Yaklaşık 5,5 milyonluk fiyortlar cenneti bu İskandinav ülkesi, Finlandiya, Rusya ve İsveç ile komşu.
Nordik ülkelerde benimsenmiş olan “Allemannsretten” (kamusal erişim hakkı) burada da geçerli. Özellikle belirtilmediği sürece doğada dilediğiniz yere gidebilir ve isterseniz çadır da kurabilirsiniz. Yalnız mevsime göre üşüme ihtimalinize karşı hazırlıklı gidin! Ayrıca doğal güzellikleri deneyimlemek için başkent Oslo dışındaki şehirleri ziyaret edin. Son not olarak, Norveç AB üyesi değil, "benim zenginliğim bana yeter" diyor.
1000’i aşkın fiyortla tam bir fiyortlar cenneti olan Norveç’in tescilli fiyordu Geirangerfjord. UNESCO Dünya Mirası listesine alınmış olan bu fiyort defalarca “Dünyanın En Büyüleyici Fiyordu” seçilmiş. Devasa dağlar ve gürül gürül akan şelalelere ev sahipliği yapan bu fiyordu Norveç ziyaretinizde görülecekler listenize ekleyebilirsiniz. Ülke, fiyortlar dışında da nefes kesen manzaralar sunan pek çok doğal güzelliğe sahip.
Kuzey’in zengin ülkesinde aynı zamanda kültürel miras unsurlarını da görebilirsiniz. Başkent Oslo’da 1994 Kış Olimpiyatları’nın düzenlendiği Lillehammer yahut UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan ve Norveççede Bryggen (iskele) olarak anılan binalar - fotoğraflarda sık sık karşılaştığımız yan yana dizilmiş renkli yapılar-, Kraliyet Sarayı, Norveç Kültürel Tarih Müzesi ve Viking Gemi Müzesi gibi yerleri ziyaret edebilirsiniz.
Geçmişte Vikinglerin hüküm sürdüğü ülkede yüksek platolar ve dik dağlar görülür. Avrupa’nın en kuzeydeki ülkesinin iç bölgelerinde ve daha ziyade kuzeyde olan kısımlarında sert bir iklim görülürken kıyı taraflarında körfez akıntısı dolayısıyla daha ılıman bir iklim hâkimdir.
Anayasal monarşi ile yönetilen Norveç, özellikle petrol rezervleri ve balıkçılık sektöründeki lider konumuyla ekonomik açıdan kendi kendine yetebilen bir ülkedir. Yaşam standartlarının yüksek olduğu ülkede aynı zamanda insan haklarına saygılı bir ortam hâkimdir.
8. İsveç
Bazen günlerce mavisini göremediğiniz bir gökyüzü... Depresif kuzey havasını sonuna kadar yaşayabileceğiniz bir ülke İsveç. Finlandiya ve Norveç ile komşu, deniz üzerinden yapılan köprü sayesinde ise Danimarka ile bağlantısı var.
10 milyonluk ülkenin başkenti Stockholm. Burası, Nobel ödüllerinin doğduğu topraklar; ödüllerin verildiği Stockholm Belediye Binası'na belirli bir ücret karşılığı girip o salonda dolaşabilir, altın renkli mozaiklerle dekore edilmiş Golden Hall’ün duvarlarını yakından izleyebilirsiniz. İsveç’te de diğer İskandinav ülkeleri gibi kahve tüketimi hayli yüksek. Gün içinde okul, işyeri fark etmeksizin verilen molalara (İsveçliler buna fika diyor) kahve ve çörek eşlik ediyor.
Günümüzde meşruti monarşiyle yönetilen İsveç, Avrupa Birliği üyesidir. Ekonomik açıdan gelişmiş olan bu ülkeyle ilgili önemli hususlardan biri de İsveç’in 1814 yılından bu yana herhangi bir savaşa katılmamış olmasıdır. Kuzeyli diğer komşuları gibi barışa dayalı bir siyaset izleyen ülke savaşlarda tarafsızlık ilkesini benimsemektedir (evet, iki dünya savaşında dahi tarafsızlığını korumuştur).
Nordik ülkelerden biri olan İsveç hem tarihi yapıları hem de doğal güzellikleriyle ilgi çekmektedir. Bu kuzey ülkesine yolunuz düşerse Drottningholm Sarayı, Stockholm Sarayı, hepimizin bildiği ABBA müzik grubuna adanmış ABBA Müzesi, Gothenburg Sanat Müzesi, Hallwyl Müzesi, Kalmar Kalesi, Kolmarden Vahşi Hayat Parkı, Lund Katedrali, Gota Kanalı, Orta Çağda Stockholm Müzesi, Uppsala Katedrali, Vasa Müzesi ve Nobel Müzesi gibi yerleri gezerek geçmişten bugüne İsveç hakkında bilgiye sahip olabilir, İsveç tarihindeki önemli olaylara tanıklık edebilirsiniz. Bunların yanı sıra İsveç’te Kuzey Kutup Dairesi’ne 200 kilometre uzaklıkta kurulmuş bir buz otel bulunuyor. Sıcak ve soğuk odalarda konaklama imkânı sunulan otelde ayrıca kuzeye özgü faaliyetler de düzenleniyor. İsveç’in ayrıca kuzey ışıklarını görmek için iyi bir destinasyon olduğunu da belirtelim. Ülkenin en kuzeyinde yer alan Laponya (Lapland) bölgesi kuzey ışıklarının büyüsüne şahitlik edebileceğiniz bir nokta.
9. İngiltere (Birleşik Krallık)
Tam adıyla Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda Birleşik Krallığı. Bir zamanların “üzerinde güneş batmayan” imparatorluğu, temelde bir ada ülkesi. Krallık, Britanya adasında bulunan İngiltere, İskoçya ve Galler ve İrlanda adasında bulunan Kuzey İrlanda ülkelerinden meydana gelir. Bu yüzden dört başkent vardır: Londra (İngiltere), Edinburgh (İskoçya), Cardiff (Galler) ve Belfast (Kuzey İrlanda).
Danimarka ve Japonya gibi örnekler de olmasına rağmen en çok konuştuğumuz meşruti monarşi, 1952’den beri kraliçe unvanını taşıyan II. Elizabeth’in de etkisiyle hiç şüphesiz Birleşik Krallık. Başta üretim ilişkileri olmak üzere birçok alanda, Magna Carta ile hukuk alanında, birini söylesek diğeri eksik kalacak birçok isimle sanat alanında dünya tarihine büyük etkileri olmuş bu ülkenin her köşesinde görülecek bir şeyler var.
İngiltere, kuzeybatı Avrupa’da yer alır ve Büyük Britanya'nın güney kesiminde bulunur. Bir ada ülkesi olan İngiltere, aynı zamanda Birleşik Krallık'ın bir parçasıdır. İngiltere, Büyük Britanya ve Birleşik Krallık'taki en büyük ülkedir. Bazen birçok insan yanlışlıkla tüm Birleşik Krallık'a, tüm Büyük Britanya adasına veya aslında Britanya Adaları'na atıfta bulunularak İngiltere adını kullanılır. Bu sadece yanlış olmakla kalmaz, aynı zamanda Birleşik Krallık'ın diğer bölgelerinden gelen insanları da gücendirmek için yeterli bir sebeptir. 55 milyonluk nüfusa sahip olan bu ada ülkesi dünya tarihindeki en görkemli kraliyet ailesine ev sahipliği yapmaktadır.
İngiltere, Avrupa’da bulunan en turistik ülkelerin başında gelir. Bunun sebeplerinden bazıları ülkenin tarihini ve kültürünü mükemmel bir şekilde yansıtan binaları, tarihi eserleri ve müzeleridir. Britanya Müzesi, Madame Tussaud’s ve Planeteryum Müzesi, Ulusal Galeri ve Londra Kulesi gibi şehrin imzası mekanlar mutlaka görülmesi gereken yerler arasında bulunmaktadır. Pek çok turist genellikle Londra’yı ziyaret etse de Reading, Oxford, Eastbourne, Winchester gibi büyük şehirler de İngiltere’ye özgü sakin atmosferleri ve dikkat çekici mimarisi sayesinde mutlaka ziyaret edilmesi gereken yerler listesine eklenmelidir.
İngiltere yılın her vakti ziyaret edilebilecek ülkelerden bir tanesidir. Genellikle ılıman bir havaya sahip olsa da her an yağmur riskiyle karşılaşmak mümkündür. Eğer daha az yağışlı bir dönemde gitmeyi isterseniz mayıs ve haziran aylarında seyahat etmeyi tercih edebilirsiniz.
Kuzey ülkeleri en çok uzak kaldığımız ülkeler oluyor sanırım. Hayat pahalı, uçak biletleri pahalı... Yine de belki bir gün fırsat olur diyelim :)